Van Kedisine Benzeyen Köpek!


İstanbul’da uzun yıllar çalıştıktan sonra emekli olan ve Gelibolu’ya bağlı Ilgardere köyüne yerleşen Mustafa Akar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7 yıl önce bir tesadüf sonucu köpek bakmaya başladığını söyledi.

Gelibolu’daki tır parkında, ölen yavrusunun başında bekleyen bir köpekle karşılaştığını belirten Akar, “Yavrusunun başına konan sinekleri kovuyordu, onu yalıyordu ve başından hiç ayrılmıyordu. Köpeği almaya karar verdik. Tam bu sırada çalıların arasından bir sürü yavru annesinin yanına geldi” dedi.

Bu manzara karşısında şaşkınlık yaşadığını ifade eden Akar, bir köpeğe sahip çıkmak isterken yavrularıyla birlikte toplam 8 köpeği kucağında bulduğunu belirterek, köpekleri evine getirdiğini anlattı.

Köpeklerinden 3’ünün erkek, 5’inin de dişi olduğunu ifade eden Akar, bir süre önce kapısına gelen bir av köpeğini de sahiplendiğini anlatarak, şu anda 9 köpeğe baktığını ve hepsini kısırlaştırdığı söyledi.

Yaklaşık 7 yıldır baktığı köpeklere Tarçın, Pala, Suzan, Kaşıbeyaz, Çipil, Çomar, Serseri, Panda ve Uğur adını verdikleri dile getiren Akar, “Köpeklerimden Kaşıbeyaz’ın bir gözü mavi, diğeri ise kahverengi. Bu haliyle Van kedisini andıran köpeğim görenlerin ilgisini çekiyor” dedi.

Köpeklerle tanıştıktan sonra dünyasının değiştiğini vurgulayan Mustafa Akar, “Sanki onlar ile sıkıntılarım bitti. Onlara zarar gelmesin diye kredi çekerek arazimin etrafına tel örgü çektim. Evimin 2 odasının sıvası bile yoktu. Ancak Allah rızası için bu köpekleri aldıktan sonra kalorifer tesisatım, güneş enerjim, jeneratörüm gibi bir çok şeyi sıkıntı çekmeden yaptım. Kredimi bile hiç zorlanmadan ödedim” ifadelerini kullandı.

Köpekleri ile bir aile gibi olduklarını kaydeden Akar, şöyle konuştu: “Her sabah köpekleri 2-3 ekmek alarak besliyorum. Tek emekli maaşım var ancak kızım ve damadım da onların bakımı için bana destek oluyorlar. Hepsi kayıtlı ve kimlikli. Yatağınıza dediğim zaman hepsi yatağına gider. Ancak hayatım kısıtlandı. Eşim ile beraber tatile gidemiyorum ama bundan kesinlikle hiç şikayetçi değilim.”

Kanada'da 'Arı Sakalı' yarışması


Aylmer şehrindeki bal ve arıcılık festivali kapsamında düzenlenen yarışmada arıcılar, yüzlerini arılarla kaplayarak birbiriyle yarıştı. "Arı Sakalı" isimli yarışmada katılımcılar binlerce arıdan kendilerine "sakal" yaptı.
Bir yarışmacıbu işin sırrını, "Her arı kolonisinde bir kraliçe arı vardır. O arıyı boynunuzun etrafına minik bir kafes içinde bağlarsanız, diğer arılar yüzünüzün çevresinde toplanır" diye anlattı.
Yüzlerinin kaplanmasını istemedikleri yerlerine vazelin süren yarışmacılar, arılara diledikleri şekli yaptırdı.
Yarışmada ilginç görüntüler ortaya çıkarken, yüzünün tamamını arılarla kaplayan Tibor Szabo ise kız arkadaşı tarafından öpücükle ödüllendirildi.

Zenginlerin yeni köpekbalığı oyuncağı

Köpekbalığı şeklindeki deniz aracı, becerileriyle James Bond filmlerindeki süper araçlara benzetiliyor“Seabreacher X” isimli araç, suya dalabildiği gibi denizin yüzeyinden 3.6 metre havalanabiliyor.Deniz yüzeyinde 80 kilometre hıza kadar çıkabilen aracın yaratıcısı Rob Innes, özellikle dibe dalarken ‘Jaws’ filminin müziğini çalıyor. Uzunluğu 5 metre olan ‘köpekbalığı’ deniz altında da 30 kilometre hızla gidiyor. 60 bin sterline (yaklaşık 140 bin TL) malolan ve 7 kişinin üç ayda yaptığı araç, en çok Ortadoğu’dan sipariş ediliyor.

liverpool trabzonspor maçı canlı izle

Trabzonspor UEFA Avrupa Ligi play-off turu ilk maçında İngiltere'nin Liverpool takımıyla karşı karşıya gelecek. Peki Trabzonspor - Liverpool maçı hangi saatte hangi kanaldan canlı olarak yayınlanacak...İşte Trabzonspor - Liverpool maçı öncesi tüm detaylar

MAÇ HANGİ KANALDA?
Liverpool - Trabzonspor maçı bugün oynanacak. Liverpool - Trabzonspor maçı saat 21:45 itibari ile D-Smart ekranlarından canlı olarak yayınlanacak...Liverpool - Trabzonspor maçı İngiltere'de oynanacak...

Tarkan bir haftada rekor kırdı


Yeni albümü bir haftada 225 bin albüm satarak rekora imza attı

DMC ve Hitt Müzik işbirliği ile geçen hafta perşembe günü müzik marketlerdeki yerini alan Megastar Tarkan'ın son albümü 'Adımı Kalbine Yaz' rekor kırdı. 1 haftada 225 bin satış rakamına ulaşan albüm, Unkapanı piyasasına da hareketlilik getirdi. Vatan gazetesinin haberine göre; yapım şirketinin sürekli ekstra sipariş aldığı ve listelerde sırabaşı olan albüm 3 yıl aradan sonra tekrar müzik piyasasına dönen Tarkan'ın da yüzünü güldürdü. Albümde Sezen Aksu, Yıldız Tilbe gibi dev isimlerle çalışan Megastar'ın hem satışlardan hem de konserlerinde gördüğü yoğun ilgiden çok memnun olduğu ve "İyi ki bu kadar beklemişim. Son albümüm içime çok sindi" dediği öğrenildi.

Aşkları albüme takıldı


Manken Ece Gürsel uğruna beş yıllık evliliğini bitiren müzisyen İsmail Tunçbilek, ilişkilerini gözlerden uzak yaşıyor. Gürsel ile olan birlikteliğini her fırsatta inkar eden ancak birlikte yaşayan Tunçbilek, boşanmış olmasına rağmen el ele görüntü vermemeye çalışıyor. Ancak ikilinin ilişkisi şimdilerde çıkmaza girdi... Tanınmış müzisyen ile uzun zamandır albüm hazırlıkları içinde olan ve bir yılı aşkın süredir stüdyoda çalışan Gürsel, geçtiğimiz günlerde albümünü bitirdi. Albüm biter bitmez de Tunçbilek'e ayrılmak istediğini söyleyen Gürsel, beklemediği bir tepkiyle karşılaştı. İddialara göre albüm sırasında sevgilisinin yanından ayrılmayan ünlü manken, albüm çıkarma günü geldiğinde, sevgilisine ayrılmak istediğini belirtti. Sevgilisinin bu hareketlerine sinirlenen Tunçbilek de Gürsel'in albümünü çıkarmaktan vazgeçti. Albüm hayalleri şimdilik suya düşen Gürsel, çark etti ama ne yaptıysa da Tunçbilek'in gönlünü almayı başaramadı. Arkadaşlarının barıştırmak için devreye girmesine rağmen Tunçbilek'in halen kızgın olduğu söyleniyor.

"Çok fazla alkol kullanıyorum"


HAFTA sonunda Kıbrıs Kaya Artemis’te sahne alan Volkan Konak, 2 buçuk saat süren sahne performansıyla hayranlarını mest etti. Sevilen sanatçı, konseri sırasında seyircileriyle dertleşirken ilginç bir itirafta da bulundu. Aşırı alkol tükettiğini belirten Konak, “Ben ve ekip arkadaşlarımın tam kapsamlı bir sağlık kontrolüne girmesi gerekiyor. Özellikle de karaciğerimize baktırmamız lazım. Çünkü çok fazla alkol kullanıyoruz” dedi. Sanatçı, bu sözlerinin ardından şarkı aralarında viskisi yudumladı.

Tuba hayranlarıyla chatleşti


Dizifilm.com internet sitesinin düzenlediği ve geleneksel hale gelen ‘Dizi Film Oscarları’nda ‘Gönülçelen’ dizisindeki performansıyla ‘En İyi Drama Kadın Oyuncu’ unvanını büyük farkla kazanan Tuba Büyüküstün, site üzerinden fanlarının sorularını yanıtladı. Toplamda 23 bin 370 kişinin oy kullandığı ankette oyların yüzde 42’sini alarak birinci olan Büyüküstün, kariyerinden gelecek projelerine kadar birçok konuda soru yağmuruna tutuldu. Kendisine gösterilen ilgiden çok mutlu olan güzel oyuncu hayranlarıyla en yakın zamanda yeniden buluşmak istediğini söyledi.

Çiçeği burnunda eşiyle Nişantaşı'nda


ANKARA’da sessiz sedasız evlenen Mustafa Denizli ile eşi Evin Elçi, Çeşme’deki balayından sonra İstanbul’a geldi. 61 yaşındaki Denizli ile 35 yaşındaki
Evin Hanım, Nişantaşı'nda kameraları karşısında görünce rahatsız oldu. Fotoğraflarının çekilmesine sinirlenen Denizli, girmek üzere oldukları restorana gitmekten vazgeçti.İkiliyi yolda gören vatandaşların durdurup tebrik ettiği görüldü.

İpek Tuzcuoğlu evleniyor


Aziz Birsin'den ayrıldıktan sonra kimseyle görüntülenmeyen güzel oyuncu İpek Tuzcuoğlu cephesinden herkesi şaşırtacak bir haber geldi. Ayakligazete.com'un haberine göre; Tuzcuoğlu, "Düriye'nin Güğümleri" dizisinde Emre Kınay'ın arkadaşı Nasip'i canlandıran Yener Gürsoy'la evlilik kararı aldı. İzmirli tiyatrocu Yener Gürsoy, dizide "yenge" dediği İpek Tuzcuoğlu'na sette herkesin önünde evlenme teklifi etti. Güzel oyuncu ani gelen evlilik teklifinin ilk başta şaka olduğunu düşünse de, Yener Gürsoy'un ilan-ı aşkı karşısında ayakları yerden kesildi ve "evet" diyerek mutluluğun kapısını araladı.

İpek Tuzcuoğlu Evleniyor



Muğla'nın Akkaya Köyü'nde çekilen 'Düriye'nin Güğümleri' dizisinin başrol Oyuncusu İpek Tuzcuoğlu, rol arkadaşı Yener Gürsoy ile evlenme kararı aldı. İzmirli tiyatrocu Yener Gürsoy, dizide rol gereği 'yenge' dediği İpek Tuzcuoğlu'na sette herkesin önünde evlenme teklif etti. Tuzcuoğlu ani gelen evlilik teklifinin ilk başta şaka olduğunu düşünse de, Yener Gürsoy'un ilan-ı aşkı karşısında ayakları yerden kesildi ve evet diyerek mutluluğun kapısını araladı.

Son dönemde verdiği kilolarla dikkat çeken Tuzcuoğlu, Akkaya Köyü'ndeki odasına İstanbul'dan özel olarak koşu bandı getirtmişti.

12 Dev Adam Almanya'da



A Milli Basketbol Takımı, Almanya'da düzenlenecek Beko Supercup Turnuvası için bu ülkeye geldi.

A Milliler, Basketbol Milli Takımları Ana Sponsorluğunun imzalandığı basın toplantısının ardından, Türk Hava Yolları'na ait özel olarak düzenlenen "Ayvalık" uçağı ile Almanya'ya ulaştı.

Bu arada uçuş öncesinde Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hilmi Topçu, THY Genel Müdür ve Yönetim Kurulu İcra Komitesi Üyesi Temel Kotil, TBF ve THY yetkilileri ile A Milli Takım oyuncuları "Ayvalık" uçağının önünde hatıra fotoğrafı çektirdiler.

Almanya'da Beko Supercup'ta mücadele edecek olan A Milli Takım, Hırvatistan, Litvanya ve Almanya ile karşılaşacak. Millilerimiz, Bamberg'de Jako Arena'da karşılaşmalarda yarın TSİ 22:00'da Litvanya, 14 Ağustos Cumartesi TSİ 22:00'da Hırvatistan ve 15 Ağıstos Pazar günü de TSİ 20:00'da Almanya ile karşı karşıya gelecek.

HENRY NEW YORK'A TRANSFER OLDU


Thierry Henry, kendisini Amerikan ekiplerinden New York Red Bulls'a bağlayan imzayı attı.

Bir süredir New York Red Bulls'a transferi gündemde olan Barcelona'nın Fransız yıldızı Thierry Henry, Amerikan ekibine imzayı attı.

New York Red Bulls'un resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, yıldız futbolcu ile imzalanan anlaşmanın detayları hakkında bilgi verilmedi.

Kulüp başkanı Dietmar Beiersdorfer, Henry transferinin kendileri için büyük başarı olduğunu vurgulayarak, "Henry, futbol tarihinin son 15 yılına damgasını vurmuş bir isim. Onu kadromuza kattığımız için çok mutluyuz" diye konuştu.

Thierry Henry ise imza töreninin ardından yaptığı açıklamada, "Bu transfer benim için yeni bir hayat ve yeni bir başlangıç olacak. New York Red Bulls'da oynamak benim için bir onur. Takım tarihini iyi biliyorum. Takımın başarısı için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım" ifadelerini kullandı.

32 yaşındaki golcü futbolcu yeni takımının formasını ilk olarak Tottenham Hotspur ile yapılacak özel maçta giyecek.

Kursk Faciasının Onuncu Yılı



10 yıl önce, deniz altında bir kaza meydana geldiği söylentilerine o sırada Karadeniz sahilinde tatil yapmakta olan, Rusya'nın çiçeği burnunda devlet başkanı Putin kısa ve öz bir yanıt vermişti: "Denizaltı battı."'Barent Denizi'nde acil durum. Lakin gerekli önlemlerin alınması için gereken her şey yapılıyor.'14 Ağustos'ta 2000 tarihinde Rus medyası bu kısa haberi geçmişti.Bu haberden iki gün önce, 12 Ağustosta Rus deniz kuvvetlerinin en modern denizaltısı olan Kursk batmıştı. Sismologlar denizin altında patlama saptamış, batılı uzmanlar da hemen Kursk'un battığına kanaat getirmişlerdi. Nükleer denizaltının başına bir şey mi geldiği sorusuna, o sırada Karadeniz sahilinde tatil yapmakta olan, Rusya'nın çiçeği burnunda devlet başkanı Vladimir Putin kısa ve öz bir yanıt vermişti: "Denizaltı battı."Kibir, inkar, yanıltma Putin böylelikle görev süresinin en vahim hatasını yapmış oluyordu.



Zaman kaybediliyor, Rusya dışarıdan yapılan yardım tekliflerini geri çeviriyor, Rus genelkurmayı yabancıların askeri sırları ele geçirmesinden çekiniyordu.Murmansk'a götürülen mürettebatın yakınları, tıpkı 'Oğlumuzu donanmaya uğurlarken, onun Çeçenlerden kurtulduğuna şükretmiştik. Ama o şimdi Kutup Denizi'nde boğuldu', diyen bu anne gibi umutla çaresizlik arasında gidip geliyordu.Kazadan üç gün sonra denizaltının gövdesine sert cisimle vurulduğunun tespit edildiği ve Kursk'taki 118 denizcinin de ölmüş olamayacağı bildirildi. Gerçekten de 20 mürettebat denizaltının kıç tarafındaki hasar görmemiş oksijenli bir bölmeye sığınmış ama kurtarma ekipleri denizaltının kapağını açıp hayatta kalan kazazedeleri kurtaramamıştı.Murmansk dramatik olaylara sahne oluyordu. Mürettebat yakınlarının umutları sönüyor, çaresizlik büyüyordu.Putin tatilde, rivayetler devredeTatilini yarıda kesmeye gerek duymayan Putin dört koldan eleştiriliyordu.

Muhalefet temsilcisi Boris Nemzov, o sıralarda henüz devlet güdümüne girmemiş olan bir televizyon kanalına, 'bu davranış devlet başkanımıza yakışmaz. Denizciler korkunç durumdayken tatil yapmaya hakkı olamaz', diyordu. Rus kiliselerinde Kursk mürettebatı için dualar okunuyordu. Bütün ülke şoka girmişti. Geçen her saat kaybedilmiş zamandı. Ama kurtarma çalışmaları yerinde sayıyordu. Putin ortalıkta yoktu. Kriz yönetimine kimse sahip çıkmıyordu. Uzmanlık taslayanların ağzından akıl almaz rivayetler yayılıyordu. Kurmaylar, bir Amerikan denizaltısının Kursk'a çarptığını ya da ateş açtığını iddia ediyordu.Pahalı ihmal ve zoraki itirafOn gün sonra kaza mahalline varan ingiliz ve Norveçli uzmanlar kısa zamanda Kursk'un kapağını açtıklarında mürettebattan kimse hayatta kalmamış, denizcilerin büyük çoğunluğu havasızlıktan boğulmuştu. Kuzey donanma komutanı kameralar karşısında şunları söylüyordu: 'Kursk mürettebatının eş ve annelerine sesleniyorum.

Başımıza büyük bir felaket geldi. Ama hayat devam ediyor. Çocuklarınızı iyi yetiştirin. Denizcilerimizi kurtaramadığımız için sizlerden özür diliyorum.'iki yıl sonra açıklanan inceleme raporuna göre, Kursk arızalı bir torpidonun patlaması yüzünden batmıştı. Putin sonunda Murmansk'a gidip Barent Denizi'nde ölenlerin eşleri ve anneleriyle yüzleşti. Bir felakete rağmen tatilini sürdürme hatasına bir daha düşmedi. Devlet başkanını eleştiren televizyon kanalları birer, birer kapatıldı. Ama siyasi gözlemciler komutanların, bugün meydana gelebilecek bir felakette farklı davranacaklarına ihtimal vermiyorlar

BÜLENT UYGUN BUCASPOR'DA


10 gündür yoğun bir çalışma dönemi geçiren Bucaspor İcra Kurulu, bugün yaptığı son temaslar sonucunda Bülent Uygun ile anlaştı.

Basın Sözcüsü Şeref Üstündağ, Sivasspor efsanesini yaratan, ligi çok iyi tanıyan, hedefleri olan ve kulüp bünyesine en uygun isimle çalışacaklarını ifade ederek, “Çok detaylı görüşmelerin sonucunda Bülent Uygun’da karar kıldık. Kendisiyle Süper Lig’deki ilk yılımızda başarılı olacağımız inancındayız. Camiamıza hayırlı olsun… Cuma günkü imza töreninden sonra iç ve dış transferde hemen harekete geçeceğiz” dedi.

FENER ROBINHO'YU BİTİRDİ


Bir Beşiktaşlı yönetici "Robinho'yu biz istedik ama Fenerbahçe işi bitirdi" dedi.

İsmi bizde saklı Beşiktaş yöneticisi, “Robinho’yu biz de istedik. Hatta menajerine teklifimizi yaptık. Fakat Fenerbahçe’nin işi bitirdiğini öğrendik. Hem kendisiyle hem kulübüyle anlaşmışlar” açıklamasını yaptı. Manchester City’nin 2008’de 42.5 milyon Euro’ya satın aldığı 26 yaşındaki Robinho, geçtiğimiz sezon Brezilya’nın Santos Kulübü’nde kiralık olarak forma giymişti.

Fenerbahçe’de oruç serbest

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, oruç konusunda futbolcularını serbest bıraktı. Kocaman’ın konu ile ilgili görüşünü soran oyunculara, “Ben sizin dini inancınıza karışamam. Dileyen oruç tutabilir ancak tutmazsanız daha iyi olur” dediği öğrenildi. Öte yandan sarı lacivertlilerin dün yaptığı idmana, sol ayak bileğinde sakatlığı bulunan Deivid de katılmadı.

'Dünyanın En Büyük Enerji Gemisi Irak'a Doğru Yola Çıktı'



Karadeniz Holding’in başlattığı "Dostluk Enerjisi" Projesi kapsamındaki ikinci gemi olan Karadeniz Powership Rauf Bey, 200 MW’lık kapasitesi ile Irak Cumhuriyeti Basra bölgesine bu ay sonunda ulaşacak. Mayıs ayında Irak’a varan ve dünyanın ilk enerji gemisi olan 144 MW kurulu güçteki ‘Karadeniz Powership Doğan Bey’ ise hali hazırda Basra’da elektrik sağlamaya devam ediyor. Karadeniz Powership Rauf Bey gemisinin Irak’ta devreye girmesi ile Karadeniz Holding’in Basra’daki toplam kurulu gücü 344 MW’a ulaşacak.

Rauf Bey gemisi, 240 metre boyu ve 200 MW kurulu gücü ile şu anda dünyanın en büyük enerji gemisi olma unvanını elinde bulunduruyor. İçinde hem elektrik üretim santrali hem de trafo merkezi bulunan gemi, kendi başına 1.000.000 kişinin temel elektrik ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahip.

Karadeniz Holding Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada:“Türk Müteşebbisi olarak başlattığımız powership projesi ile özellikle Orta Doğu, Afrika ve Asya’nın dost ülkeleri için hayal ettiğimiz projemizin gerçeğe dönüşmesinden gurur duyuyoruz. Irak’ta hali hazırda Irak’ın aşırı sıcağa ve kum fırtınası ile ünlü Basra bölgesinde tüm zorluklara rağmen elektrik üreten Karadeniz Powership Doğan Bey’in yanına bir de Karadeniz Powership Rauf Bey gemisini göndererek, Irak halkının en temel ihtiyacı olan elektrik enerjisi temin edeceğiz; böylelikle Basra’nın %30, Irak’ın ise %10 elektriğini temin ediyor olacağız. Irak ile başlayan yatırım projemizin ilk etabı, önümüzdeki aylarda devreye girecek Pakistan gemileri ile tamamlanacak. İlk 4 gemimizle toplam 675 MW Enerji kapasitesine ulaşmış bulunuyoruz. Yatırım değeri 500 milyon doları aşan bu gemilerin 3’ünü İstanbul’da, 1’ini de Singapur’da inşa ettirdik. Gemilerin inşasında 2.000’i aşkın Türk insanının emeği var. Bunlara ilave olarak toplam kapasitesi 750 MW olan 5 gemiyi daha bitirmeyi planlıyoruz. Dünyanın en büyük enerji gemileri filosu tamamen Türk sermaye, teknoloji, mühendislik, işgücü ve emeğinin bütünleşmesi sonucu global anlamda etkin bir milli ürün tanımını layıkıyla hak etmektedir. Ev sahibi ülkelerdeki ev, okul, hastane, sanayi ve işyerlerine hayat vererek, buralarda yaşayan milyonlarca insana Türk bayrağının hak ettiği sevgi ve saygıyı aşılamakta olan projemiz, tüm bu ve benzeri unsurların uç uca eklenmesiyle meydana gelen devasa bir dostluk köprüsüne dönüştü.” denildi.

Ayrıca Karadeniz Powership Rauf Bey ilk seferinde Lübnan’ın Beyrut şehrine uğrayacak. Lübnan Enerji ve Su Bakanlığı’nın davetlisi olarak Beyrut’ta tanıtılacak olan powership, Lübnan’ın yaşadığı elektrik sıkıntısının en hızlı ve verimli çözümü olarak görülüyor. Başta bizzat Lübnan Enerji ve Su Bakanı olmak üzere pek çok hükümet üyesi, bakan ve üst düzey bürokratın ziyaret edeceği Rauf Bey gemisi daha sonra Basra’daki limanda yerini almak üzere yola devam edecek.

Dostluk Enerjisi Projesi (Power of Friendship) hakkında

Karadeniz Holding bünyesindeki Karadeniz Enerji Grubu şirketleri tarafından geliştirilip yürütülmekte olan “Dostluk Enerjisi Projesi”, tüm dünyadaki ülkelerin acil elektrik ihtiyacını “Enerji Gemileri ile” karşılamayı hedefliyor. Dostluk Enerjisi Projesi (Power of Friendship) ile 2011 yılı sonuna kadar Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya bölgelerindeki ülkelerde 10 farklı ‘Enerji Gemisi’ ile 2010 MW kapasiteye ulaşılması planlanıyor.

Fener'in bombası Robinho!


Menajer Juan Figer, Radyo Globe’ye ortalığı sarsacak açıklama yaptı

Sarı-lacivertli kulübün, Santos ile anlaşmak üzere olan Manchester City’li futbolcu için devreye girdiğini iddia eden Figer “Fener kiralamak için tüm gücünü kullanıyor” dedi

Ezeli rakibi Galatasaray’ın ardı ardına bomba patlatmasına karşılık suskunluğunu koruyan Fenerbahçe’nin, cevabı en sert şekilde verebilmek için yoğun çaba sarfettiği ortaya çıktı. Nihat Özdemir geçen hafta Divan Kurulu’nda, “En iyisini alacağız” açıklamasını yapmıştı. O “en iyinin” Manchester City’den ayrılan dünyaca ünlü Brezilyalı yıldız Robinho olduğu ileri sürüldü.

YILDA 6 MİLYON EURO ALIYOR

Alex’i Fenerbahçe’ye getiren menajer Juan Figer, Radyo Globo’ya yaptığı açıklamada, “Manchester City, yıllık 6 milyon euro ödediği Sambacı’yı bu ücretten kurtulmak için bedavaya kiralık verecek ve ücretinin bir kısmını kendi ödeyecek. Brezilya’nın Santos ekibi de onu istiyor. Ancak Fenerbahçe de bir haftadır Robinho’yu ikna etmek için yoğun çaba harcıyor” diye konuştu.

SON KARAR SAMBACI’YA AİT

Robinho’nun da menajerliğini yapan Figer’in kendisine önerilen komisyonu kabul ettiği ve son kararı Brezilyalı oyuncunun vereceği ifade edildi. Sarı-Lacivertliler, iş olursa kiralama bedeli ödemeyecek. Bu nedenle transfere sıcak bakan Fenerbahçe Yönetimi sezon sonuna kadar Sambacı’yı oynattıktan sonra iki taraf da memnun kalırsa yeni bir pazarlık yapılacak.

Yıldırım bomba Robinho Fener'de


Ve aylardır beklemede olan sarı-lacivertliler yılın transferini yaptı. F.Bahçe, Manchester City'nin Brezilyalı yıldızı Robinho'yu aldı. İngiltere'ye giden Asbaşkan Ali Yıldırım, İngiliz kulübü ile 20 milyon euroya el sıkıştı. Robinho ise yıllık 6 milyon euroya "evet" dedi.

Ve transferde beklenen bomba patladı. Fenerbahçe aylardır sürdürdüğü transfer çalışmalarını müthiş bir adımla noktaladı. Sarı-lacivertli kulüp, Beşiktaş'ın aylardır peşinde koştuğu, dünyanın dev kulüplerinin rüyalarını süslediği Robinho'yu renklerine kattı. Aylardır golcü transferi ile ilgilenen F.Bahçe, sonunda Aziz Yıldırım'ın "Her sene bir yıldız" sözünü gerçekleştirdi. Müthiş transfer haftalar önce başladı. İki kulüp arasında süren görüşmeler dün sonuçlandı.

Transfer için İngiltere'ye giden Asbaşkan Ali Yıldırım, Manchester City Kulübü ile sıkı bir bonservis pazarlığına girişti. Yıldırım, İngiliz yöneticileri Robinho'nun bonservisini 20 milyon euroya verme konusunda ikna etti. F.Bahçe yöneticisi daha sonra Brezilyalı yıldızın menajeri ile bir araya geldi. Karşılıklı görüşmeler sonunda Robinho, yılda 6 milyon euro karşılığı sarı-lacivertli takımda oynamayı kabul etti. Brezilyalı yıldızın sponsorluk gelirleri ile bu rakamdan çok daha fazlasını kazanacağı belirtildi. F.Bahçe Robinho transferini Cuma günü açıklayacak. Bu arada golcü transferinde de sona gelindi. Niang'ın da Pazar günü İstanbul'da olacağı, ertesi gün kendisini sarı-lacivertli renklere bağlayan imzayı atacağı kaydedildi.

Robinho Fener'de iddiası

Kendini sulayan bitki şaşırttı!

İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberinde, İsrailli bilim adamlarının keşfettiği bitkinin, benzerlerinden 16 kat daha su fazla muhafaza ettiği ve kendisini etkili biçimde sulamak için yegane bir kabiliyet geliştirdiği bildirildi.

Terlemeyle oluşan su kaybını durduran küçük yapraklı diğer çöl bitkileriyle karşılaştırıldığında bir metre genişliğinde dev yapraklara sahip olduğu görülen bitkinin bu yapraklar sayesinde kendisini sulayabildiği belirtildi.

Bilim adamları, bitkinin dev yapraklarında, suyun akabileceği mikroskobik kanallar olduğunu, yapraklardaki kabarık çizgilerin, bitkinin terlemesini durdururken suyun yavaşça ve doğrudan bitkinin içine akmasını sağladığını söylediler.

Hayfa-Oranim Üniversitesi'nde Bilim Eğitim-Biyoloji bölümünde görevli bilim adamları, bitkinin yapraklarının, küçük bir sulama sistemi gibi görev yaptığını belirtirken, araştırma ekibinin lideri profesör Gidi Ne'eman, dünyadaki çöllerde bu şekilde başka bir bitki olduğunun bilinmediğini kaydetti.

Gidi Ne'eman, bitkinin yapraklarındaki derin ve geniş çukurların, yağmur suyunu, bitkinin derindeki köklerini çevreleyen zemine doğru yönlendiren, dağlardaki gibi bir sistemi yarattığını belirtti.

Cesedi Uçurumun Dibinde Bulundu



Muğla'nın Marmaris İlçesi'ne bağlı Selimiye Köyü'nde, beş gündür haber alınamayan otel müdürü 30 yaşındaki Sevilay Tanyıldız, denize uçan otomobilinde ölü bulundu.

Selimiye Köyü'ndeki Begonvil Otel'in müdürü Sevilay Tanyıldız, geçen pazar günü 06 DC 2081 plakalı otomobiliyle gezintiye çıktı. Tanyıldız'dan bir daha haber alamayan mesai arkadaşları jandarmaya haber verdi. Jandarma bölgede araştırma başlatırken, bugün köylülerden biri Selimiye'ye 4 kilometre mesafedeki bir koyda suyun üstünde bir otomobil tamponu gördüğünü söyledi. Bunun üzerine olay yerine giden jandarma ekipleri, bariyerlerinde parçalanmış olduğunu farketti. Bunun üzerine dalgıçlarla arama yapıldı, Tanyıldız'ın otomobili denizin dibinde bulundu. Otomobil dubalar yardımıyla su yüzeyine çıkartılıp, vinçle karaya alındı. Hurdaya dönen otomobilin arka bölümünde bulunan Tanyıldız'ın cesedi sıkıştığı yerden güçlükle çıkartıldı. Tanyıldız'ın cesedi muhtarlığa ait cenaze otosuyla Marmaris Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı.

Selimiye Köyü'ne dönerken otomobiliyle 50 metre yüksekliğindeki uçurumdan denize uçtuğu sanılan Tanyıldız'ın cesedi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Ameliyatta kalp şeklinde böbrek taşı çıkarıldı


Van Eğitim ve araştırma Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Mehmet Ertekin, 32 yıllık meslek hayatında ilk kez böyle bir taş gördüğünü söyledi. Kırmızı renkli ve kalp şeklinde olan böbrek taşı büyüklüğü ile de şaşırttı.

Van Eğitim ve Araştırma hastanesinde bir ilk yaşandı. Hastane doktorlarından Op. Dr. Mehmet Ertekin tarafından yapılan bir ameliyatta ilk kez kırmızı ve kalp şeklinde bir böbrek taşı çıkarıldı. Meslek yaşamı boyunca ilk kez böyle bir durumla karşılaştığını belirten Mehmet Ertekin, bölgede beslenme alışkanlıklarından dolayı böbrek taşı olaylarına sıklıkla rastlandığını belirtti.
Şiddetli sancı şikâyetleri nedeniyle Şırnak ilinden Van'a gelerek, tedavi olmak üzere Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine giden Yaşar Özdek isimli vatandaşın yapılan muayenesinde böbreklerinde taş olduğu belirlendi. Yeşil Kart güvencesi bulunan, 16 yaşındaki Yaşar Özdek, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, uzman doktorlarından Op. Dr. Mehmet Ertekin tarafından ameliyata alındı. Başarılı geçen ameliyatta Özdek'in böbreğinden şimdiye kadar görülmemiş şekil ve renkte taş çıkarıldı

32 YILLIK MESLEKTE BİR İLK

Yaşar Özdek'in ameliyatını gerçekleştiren Op. Dr. Mehmet Ertekin, iklim şartları ve beslenme alışkanlıklardan dolayı böbrek taşı hastalığının bölgede sıkça görüldüğünü, yapılan ameliyatlarda bu tür hastaların böbreğinden birden çok, irili ufaklı farklı şekillerde taş çıkabildiğini belirtti. Ertekin, "Hastanemize müracaat eden hastamızın sancılarına neden olan böbreğindeki taş tespit edildi. 32 yıllık hekimlik mesleğimde ilk defa bu hastamızda kırmızı ve kalp şekildeki bir taşa rastladım. Kalp şeklindeki, kırmızı renkteki taş hasta, hasta yakınları, servis hastaları ve personellerimizin tarafından ilgi ve şaşkınlıkla karşılandı. Kalp şekli olarak çizilen şekle benzeyen, kırmızı renkteki taş görenleri oldukça şaşırttı." dedi.

Malatya Dini Yayınlar Fuar'ı 21. Kez Kapılarını Açtı

Malatya Belediyesi Kültür AŞ tarafından bu yıl 21.'si düzenlenen Dini Yayınlar ve Kitap Fuarı Abdullah Gül Parkı'nda açıldı.

Kentte Ramazan ayının geleneksel organizasyonu haline gelen fuarın açılış törenine, Malatya Valisi Doç. Dr. Ulvi Saran, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Belediye Başkan yardımcıları, bazı ilçe ve belde belediye başkanları ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Bu yıl 21.'sini gerçekleştirdiğimiz kitap fuarımızı açmanın gururunu yaşıyoruz. Malatya Belediyesi kültüre ve sanata verdiği önemi artırarak devam ettirecektir. Malatya Belediyesi Kitap Fuarı da bu etkinlikler arasında önemli bir yer tutmaktadır." dedi.

Türk toplumunun kitap okuma alışkanlığı konusunda biraz geride kaldığı belirten Çakır, "Bu açıdan kitap fuarı büyük önem taşıyor. Ramazan ayı süresince devam edecek olan fuarımıza halkımızın yoğun ilgisini bekliyoruz. 21. Dini Yayınlar ve Kitap Fuarı, halkı kitap okumaya teşvik etmeyi, fikirlerin gelişmesine ivme kazandırmayı amaçlıyor. 21. Dini Yayınlar ve Kitap Fuarı'ndaki stantlar, Ramazan ayı boyunca her gün 10.00 - 23.30 saatleri arasında kitapseverlerin ziyaretine açık olacak." şeklinde konuştu.

Kurbağaları Evlendirdiler!


Kuraklıktan etkilenen Bangladeşli çiftçiler, hasatları için gereken muson yağmurlarının başlaması için "kurbağaları evlendirdi".

Bangladeşli yetkililer, 30 yıldan beri en düşük yağışın görüldüğünü belirterek, çiftçilerin atalardan kalma bu eski geleneğe geri döndüğünü söyledi.

Sadullahpur Valisi Ariful Hak, birçok kurbağanın evlendirildiğini, çünkü muson mevsimi yaşanıyor olmasına rağmen yağışların normalden çok az olduğunu söyledi.

Düğüne katılanlardan Tacul İslam, "Ramşandrapur köyündeki 300 kişi törene katılmak için en güzel kıyafetlerini giydi. Müstakbel gelin ve damatların alınlarına özenle kırmızı bir işaret çizildi. Özel bir sepete alınıp, bir muz yaprağı üzerine yerleştirildiler" diye konuştu.
İslam sözlerine, "Şarkılar söyleyen köylüler, pirinç ve otla adak adadılar. Düğünden sonra da kurbağalar köydeki bir su birikintisine bırakıldı" şeklinde devam etti.

Haziran ayından eylül ayına kadar süren muson mevsiminde Bangladeş, genellikle yıllık yağışın yüzde 75'inden fazlasını alıyor. Meteoroloji servisinin verdiği raporlara göre, geçen sene Bangladeş'e yüzde 36 oranında yağış düştü.

Bangladeş kuraklıkla boğuşurken, komşusu Pakistan ve Hindistan ise, yaklaşık bin 800 kişinin ölümüne, 13,8 milyon kişinin de zarar görmesine neden olan olağandışı yağışlardan etkilendi.

Sünnet edeyim derken 3’te 2’sini kestiler!


Kozluk Devlet Hastanesi’nde Acil Tıp Teknisyenliği yapan Hasan Demir, sünnet ettiği 1.5 yaşındaki Mevlüt Çetinkaya’nın penisinin 3’te 2’sini kesti.
Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde tedavisi süren minik Mevlüt’ün ancak 17-18 yaşlarında ameliyat olabileceği açıklandı.

Rize'de Yine Fıkralık Olay!

Murat 124 marka Serçe otomobilin ön tamponuna yaptırdığı vantilatörle yaylaya çıkışında artık sorun yaşamadığını belirten Mehmet Erkan (44), "Vantilatörden önce bir yılda en az 5 kez sanayiye gitmek zorunda kaldım" dedi.
Rize'nin Çamlıhemşin İlçesi'nde oturan Mehmet Erkan, yaz aylarını geçirmek için gittiği Hemşin Yaylası'na çıkarken motoru zorlanan 1972 model Murat 124 Serçe otomobilinin ön tamponuna 50 milyon liraya vantilatör taktırdı. Altı yıl önce satın aldığı araçla yaylaya ilk çıkışında çok zorlandığını anlatan Erkan, "Yüksek rakıma çıkan araç, hararetlenen motorundan dolayı sürekli arıza verince beş kez sanayiye gitmek zorunda kaldım. Beş yıl önce vantilatör taktırarak bu sorunu çözdüm. Vantilatörden dolayı hararet yapmayan motor, yaylaya çıkarken herhangi bir sorun çıkarmıyor" diye konuştu.
Vantilatörlü otomobilinin Karadeniz yaylalarında büyük ilgi gördüğünü kaydeden Erkan, "33 yaşındaki otomobilin sorunsuz bir şekilde yaylaya çıktığını gören herkes soluğu motor ustalarında alıyor" dedi.

Toyota Avensis Wagondinamizmle Şıklığı Aynı Potada Eritiyor



Prestijli tasarımını zengin donanım, konfor ve geniş iç mekan ile birleştiren Toyota Avensis Wagon 85 bin 250 TL'den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Üçüncü jenerasyonuyla D segmentinde sınırları zorlayan Toyota Avensis'in Sedan karoser tipinin ardından dinamik tasarımı, geniş iç mekanı ve yükleme alanıyla öne çıkan Wagon karoser tipi de pazara sunuldu. Yüksek güvenlik, kalite ve performans özellikleri üzerine inşa edilen ve Toyota Optimal Drive teknolojisi ile hem ekonomik hem de çevreye duyarlı sürüş sunan 3. nesil Avensis, şimdi de Wagon seçeneği ile segmentindeki iddiasını artırıyor.

Dinamizmle şıklığı buluşturan tasarım

Toyota tasarımcıları Avensis Sedan'ın şık çizgilerini koruyarak Avensis Wagon'un arka tasarımına hayat verme yoluna gitti. Önden arkaya doğru Yükselen omuz çizgisi beraberinde dinamizmle şıklığı aynı potada eriten görsel bir şöleni getiriyor. Ön farlarla birlikte başlayan güçlü omuz çizgisi keskinleşerek arka stop grubunun üzerinde bagaj kapağıyla bütünleşiyor. Toyota Avensis Wagon 4765 mm uzunluğu ve 2700 mm dingil mesafesiyle geniş ve konforlu bir yaşam alanı ve 543 litrelik geniş bir bagaj sunuyor.

Zengin konfor ve güvenlik donanımı

Tüm Toyota modelleri gibi Avensis Wagon da sınıfının standartlarını zorlayan donanım özellikleriyle dikkat çekiyor. Premium donanım seviyesi ile sunulan Avensis Wagon, 17 inç jantlar, arka park sensörü, sürüşe duyarlı Bi-xenon farlar, yağmur sensörü, far yıkama, entegre sinyalli elektrikli ısıtmalı katlanabilir yan aynalar, çift bölgeli otomatik klima, direksiyondan kumandalı 6'lı CD değiştiricili 11 hoparlörlü MP3/WMA destekli müzik sistemi, Bluetooth, otomatik hız sabitleme, elektrikli ön koltuklar, karartılmış arka ve arka yan camlar, panoramik cam tavan, EBD destekli ABS, Direksiyon destekli araç denge kontrol sistemi VSC+, perdeler de dahil 7 adet hava yastığı, olmak üzere son derece zengin konfor ve güvenlik özelliği barındırıyor. Ayrıca opsiyonel olarak dokunmatik ve sesle kumanda edilebilen navigasyon sistemi ve arka görüş kamerası sunuluyor.

Toyota Optimal Drive ile gelen verimlilik

Toyota Avensis Wagon 2.0 lt benzinli ve 2.0 lt D-4D dizel olmak üzere iki motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. Çevreci teknolojiler kapsamında, konvansiyonel motorları daha çevreci ve daha güçlü hale getirmek amacıyla geliştirilen Toyota Optimal Drive teknolojisi ile performans ve sürüş keyfinden ödün vermeden yakıt tüketimi ve CO2 salımı azaltılıyor. Böylece Toyota Avensis Wagon sınıfının en düşük yakıt tüketimi ve CO2 salım değeriyle öne çıkıyor

152 PS güç üreten ve CVT teknolojisine sahip Multidrive S otomatik şanzımanla birlikte satışa sunulan 2.0 lt Valvematic motorun yakıt tüketimi 7,1 litre ve CO2 salım değeri de 165 g/km iken; Avensis Wagon'da sunulan 2.0 lt D-4D dizel motor seçeneği de 126 PS gücüyle 5,4 lt/100 km ortalama yakıt tüketimi ve 140 g/km'lik CO2 salım değerine sahip.

Toyota Avensis Wagon 2.0 Valvematic Multidrive S Premium 85 bin 250 TL ve Toyota Avensis Wagon 2.0 D-4D Premium ise 86 bin 400 TL'lik fiyat etiketiyle satışa sunuluyor

Tek Ameliyatla Kalp ve Beyne Müdahale



Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerçekleştirilen ameliyatla, şoka giren hastanın kalp ve beyin ana damarına stent takıldı.

1. Kardiyoloji Klinik Şefi Prof. Dr. Mehmet Bilge, 1,5 ay içinde 5 kez kısmi felç geçiren 68 yaşındaki Döne Bulut'un yapılan kontrollerinde "beyne giden ana damarın tıkalı olduğunun tespit edildiğini" söyledi.

Ana damardaki tıkanıklığın yerinin saptanması ve açılması için "anjiyografi" yapılmasına karar verildiğini ifade eden Mehmet Bilge, şunları anlattı:
"Beyni besleyen şah damarlarının anjiyografisi sırasında işlemin üçüncü dakikasında hastada, şiddetli göğüs ağrısı-kalp krizi oluştu, tansiyonu düşmeye başladı ve hasta şoka girdi. O an beyin damarıyla ilgili işlemi bırakıp kalbe geçtik. Kalp anjiyografisini yapmaya başladık. O esnada kalbi besleyen sol ana damar, sol ön inen arter, sirkumfleks ve sağ koroner arterlerde çok önemli darlıkların olduğunu gördük. Kalp Damar Cerrahisiyle görüştük onlar 'hastanın ameliyat riski çok yüksek, ölür' dediler ve ameliyata almak istemediler."

Prof. Dr. Bilge, hastanın ailesine riskleri anlattıklarını ve yapacakları işlemler için izin aldıklarını belirterek, ardından çok hızlı bir şekilde kalbe ilave destek cihazı takmadan (periferik damar hastalığı nedeniyle) sadece kalp piliyle hastanın önce kalbin sol ön inen, daha sonra sol ana koronerini açtıklarını, hemen ardından da beyin damarına stent taktıklarını dile getirdi. Bilge, "Bu bizim için büyük bir riskti. Çünkü hastanın hem beyin hem kalp damarları tıkalı üstüne üstlük hasta şokta. Hasta ya ölecekti ya ağır bir felç geçirecekti ya da biz büyük bir risk alıp hastayı kurtaracaktık. Oğlunun izin vermesi üzerine biz, 5 kişilik ekiple operasyonu çok kısa bir sürede tamamladık" diye konuştu.

İşlem öncesinde hasta yakınları gibi kendilerinin de endişeli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Bilge, "Çünkü şokta olan hastanın ayrıca önemli derecede bacak damarları tıkanıklığı vardı. Hem kalp, hem de beyine giden en önemli damarların çok kısa sürede açılması gerekiyordu. Bu büyük bir riskti, hastanın ailesi gibi biz de riski aldık ve işlemi başarıyla tamamladık" dedi.
Mehmet Bilge, yaklaşık bir gün sonra servise alınan hastanın birkaç gün sonra taburcu edildiğini ifade ederek, bu vakanın yurt dışında bilimsel bir dergide yayımlanacağını kaydetti.

Döne Bulut da, operasyona girerken çok korktuğunu belirterek, "Operasyon boyunca dua ettim. Doktor bey sayesinde şimdi çok iyiyim" dedi.

Akciğerinde Filizlenmiş Bezelye Bulundu!


Akciğerinde Filizlenmiş Bezelye Bulundu!


İnanılmaz olay geçtiğimiz Mayıs ayında meydana geldi. Nefes alıp vermekte zorlandığı için tedavi gören Ron Sveden, bir süre sonra öksürmeye de başladı. Durumu giderek kötüleşince eşi Nancy, ambulans çağırdı.

Akciğerde oluşmuş bir tümörden şüphelenen doktorlar, Sveden'ın röntgeni çekildiğinde gözlerine inanamadı. Röntgene yansıyan sol akciğere hapsolmuş bir bezelyeydi. Üstelik yaklaşık 1.5 cm büyüklüğüne erişmiş ve filizlenmişti.

Ron Sveden hemen ameliyata alındı. Operasyonla ilgili bilgi veren Dr Jeff Spillane, bezelyenin akciğere yerleşmek için küçük olduğunu ancak filizlenmiş halinin kendi başına çıkamayacak kadar büyük olduğunu kaydetti.

Sveden, hastane günlerini hatırladığında bir detayı da hiç unutmuyor. Zira operasyondan sonra kendisine sunulan ilk yemek bezelye yemeği olmuş.

Hırsızı Üzerine Oturarak Öldürdü!

108 kilogram ağırlığındaki Brian Machin kuzeniyle birlikte, geçen yıl ocak ayında evinin önünde duran aracı çalmaya çalıan 24 yaşındaki Bernard Doherty'yi yakaladı.
23 yaşındaki Machin, genç adamı yere yatırıp hareket edememesi için üzerine çullandı. Bu sırada kuzeni de ayaklarından tuttu.
Kamyon şoförü olan ikili, hırsızı polis gelinceye kadar yerde tuttu. Polis olay yerine geldiğinde Doherty'nin bilincini kaybetmiş olmasına rağmen hala iki adam tarafından tutuluyor olduğunu gördü.
Dört yaşında bir kız çocuğu babası olduğu ortaya çıkan hırsız kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Yapılan otopsi sonucunda Doherty'nin göğüs bölgesine yoğun baskı nedeniyle boğularak öldüğü belirlendi.
Ölüme sebebiyet vermekten tutuklanan kuzenler, polise verdikleri ifadede hırsıza zarar vermek istemediklerini ve nefes almasını kasıtlı olarak engellemediklerini söylediler. İkili, daha sonra kasıtlı olarak cineyet işlemediklerine karar verilmesi üzerine beraat etti.

Sonunda Gerçek mi Oluyor?



Bugüne kadar üzerinde en çok konuşulan, en çok dedikodusu yapılan cihazlardan biri, hiç kuşkusuz bir türlü gerçek olmayan, Sony'nin PlayStation markalı telefonudur. Yıllardır "geldi, geliyor" diye bahsedilen PlayStation cep, hep reddedilen bir iddia olarak kaldı. Ama bu durum, belki de bugünden sonra değişmek üzere...

Engadget'ın "sağlam kaynaklara" dayandırdığı habere göre, Sony bu kez ciddi olarak yeni bir PlayStation cep telefonu üzerinde çalışmalara başlamış durumda. Bu telefonun sunacağı en büyük sürpriz ise, aynı habere göre Android 3.0 ya da kod adıyla Gingerbread işletim sistemi ile birlikte gelecek olması.

Yayınlanan haberde, PlayStation cebin Samsung Captiva ve PSP Go arasında bir cihaz olacağı vurgulanıyor. Telefonda QWERTY klavye yerine bir Oyun kontrol ünitesi bulunacak. Bu ünite de bir D-pad, PlayStation tuşları ve bir de slider bulunacak. Bu ünite, QWERTY ceplerde olduğu gibi açılıp kapanabilecek.

Telefonun Sony Ericsson markası ile piyasaya sürüleceği ve Xperia serisine dahil edileceği konuşuluyor. Yani bu cep hem Xperia, hem de PlayStation logolarını üzerinde taşımaya aday.

2. ve 3. Lig'in Ön Adı da Spor Toto

Türkiye Futbol Federasyonu (Tff), Bugün Süper Lig, 2. Lig ve 3. Lig'in İsim Haklarının Kullanımıyla İlgili Gerçekleştirilen Lansman Sonrası, Düzeltmeye Gitti.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), bugün Süper Lig, 2. Lig ve 3. Lig'in isim haklarının kullanımıyla ilgili gerçekleştirilen lansman sonrası, düzeltmeye gitti.

Daha önce 2. Lig ile 3. Lig'in ön adı olarak ''İddaa''nın kullanılacağı duyurulurken, daha sonra TFF'den yapılan açıklamada, Süper Lig'de olduğu gibi bu iki ligde de ön adın ''Spor Toto'' olacağı kaydedildi.

Fenerbahçe'den Robinho Açıklaması

Fenerbahçe Kulübü, Brezilyalı yıldız futbolcu Robinho ile anlaşma sağlandığı şeklindeki haberlere tepki gösterdi.

Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, Beşiktaşlı bir yöneticinin açıklamalarına atfen Manchester City takımının futbolcusu Robinho ile 26 milyon Avro karşılığında anlaşma sağladığına dair haberler yer aldığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

''Söz konusu futbolcu için bahsi geçen rakamlar kulübümüzün geleceğini riske edecek boyutta olduğu gibi, takım içi dengeleri de telafisi imkansız şekilde bozacak boyuttadır. Yönetimimizin transfere bakışı günü kurtarmak ya da popüler olmak düşüncesinden uzak olup, önceliğimiz kulübümüzün menfaatidir ve yarınlarıdır.''

Facebook Yine Bir Şeyler Peşinde!

500 milyon kullanıcısıyla internetin en büyük sosyal ağını oluşturan Facebook, insanların sitede bolca zaman geçirdiği oyunlara da artık fazlasıyla önem vermeye başladı. En azından Facebook'un, oyun patronu pozisyonuna birini işe alacak olması bunu akla getiriyor.

Aktif 500 milyon kullanıcının Facebook'ta en çok zaman geçirdiği uygulamalardan biri de şüphesiz ki oyunlar. Google'ın da herkesin oynayabileceği oyunlar yapan Slide şirketine 182 milyon dolarlık yatırım yapmasından sonra, oyunların önemine iyiden iyiye farkına varan Facebook işini sıkı tutmak istiyor.

iş tanımı ise şu şekilde; "Facebook, iç ve dış oyun endüstrisindeki ortaklıkları ve endüstrinin ağır toplarıyla olan ilişkileri geliştirebilecek Stratejik Ortaklık Geliştirme ekibimizin başına gelebilecek bir lider arıyor."

En Popüler Üniversiteler Arasında 4 Türk



4 ınternational Colleges and Universities (4ıCU) adlı şirket, dünya genelindeki 200 ülkede 10 bin üniversite arasında internetten web sitelerinin aranma ve ziyaret edilme sıklığına göre bir araştırma yaptı. Araştırmada, web sitesi en çok ziyaret edilen 200 üniversite belirlendi. 200'lük listeye Türkiye'den de dört üniversite girdi.


istanbul Teknik Üniversitesi

Boğaziçi Üniversitesi

Bilkent Üniversitesi

Anadolu Üniversitesi

İsrail'den Mezarlara Bile Tahammül Edemiyor

İsrailli yetkililer, Kudüs'ün merkezinde bulunan ve geçmişi Ortaçağ dönemine uzanan tarihi Müslüman mezarlığından, yaklaşık 300 mezar taşını kaldırdı.

Kudüs Belediyesi'nden yapılan açıklamada, mezar taşlarının sahte olduğu, bunların Müslüman aktivistler tarafından yerleştirildiği iddia edildi.

Los Angeles'daki Weisenthal Merkezi, mezarlığın bulunduğu bölgede ''tolerans müzesi'' oluşturmak istiyor. Ancak yerel Müslüman liderler burada cenazelerin defnedilmiş olduğunu belirterek, belediyeyi, mezarların kazılarak cenazelerin çıkarılmasıyla suçluyor.

Kudüs Belediyesi'nin açıklamasında ise ''İslami hareketin, mezarları onarma yönünde kendilerine verilen izni suistimal ederek buraya sahte mezar taşları yerleştirdiği'' iddia ediliyor.

Yerel Müslüman liderler de mezar taşlarının gerçek olduğunu, bazılarının durumunun çok kötü olmasından ötürü restore edilmeleri gerektiğini belirtiyor.

Müslüman liderler, ''Müslüman cemaatle koordinasyon yapmadan mezarların üzerinde çalışma yapılamaması'' yönünde mahkeme kararı bulunduğunu, belediyenin bu kararı da ihlal ettiğini savunuyor.

Nijerya'da Kolera Salgını: 40 Ölü

Nijerya'nın Kuzeyinde Kolera Salgını Yüzünden Geçen Hafta 40 Kişinin Öldüğü Bildirildi.

Nijerya'nın kuzeyinde kolera salgını yüzünden geçen hafta 40 kişinin öldüğü bildirildi.

Salgından en çok etkilenen Maiduguri'den bir yetkili, Borno eyaletindeki 27 bölgeden 8'inde hastalığa rastlandığını, bu bölgelerdeki hasta sayısının 115 olduğunu belirtti.

Yetkili, hastaların karantina koşullarına uymamaları sebebiyle hastalığın yayıldığını, bölgeye sağlık personeli ve ilaç gönderildiğini söyledi.

Tüfeği temizlerken kendini vurdu

Edinilen bilgiye göre, Tepsicik köyü Karpuzderesi mevkisinde hayvanlarını otlatan F.A ile aynı köyden çobanlık yapan E.T, hayvan otlattıkları esnada, F.A'ya ait ruhsatsız av tüfeğini temizlemeye başladılar.

Bu sırada av tüfeğinin ateş alması sonucu ayağından yaralan E.T, hastaneye götürüldüğü sırada yolda öldü.

Gözaltına alınan F.A'nın sorgusu sürüyor.

İstanbul'da CHP otobüsüne taşlı saldırı



Alınan bilgiye göre, Gülsuyu Gülensu Mahallesinde, CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek'in de katıldığı referandum irtibat bürosu açılış töreninin ardından yaklaşık 15 kişilik bir grup tarafından parti aracına taşlı saldırı yapıldı. Olayda parti otobüsünün camları kırıldı.

Konuya ilişkin AA muhabirine açıklama yapan CHP Maltepe İlçe Başkanı Atagün Duygulu, programın bitişi sırasında provoke edilen bir grup tarafından saldırıda bulunulduğunu söyledi.

Duygulu, ''Program bitiminde biz il başkanımız Berhan Şimşek'in de bulunduğu araçla dağılırken, Gülsuyu yokuşunda partimizin il kadın kollarına ait otobüse taşlı saldırı oldu. Partililer kısa sürede araya girerek provokatörleri yatıştırdı. Bu sırada il kadın kolları yönetiminde olan Nilgün Gümüşdere'nin de bulunduğu aracın camları kırıldı. Olayı yaralanma olmadan atlattık. Provokasyona izin vermedik'' diye konuştu.

Polisin olayla ilgili soruşturma başlattığı bildirildi.

Türk polisi Kırgızistan yolunda



Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) kanalıyla Kırgızistan'a gönderilecek polis gücünün içinde 15 Türk polisin yer alacağı bildirildi. Kırgızistan basınında yer alan ve cumhurbaşkanlığı basın merkezine dayandırılan haberde Kırgızistan'da gönderilecek polis gücüne en fazla katılımın Türkiye'den olduğu belirtildi.

İlk etapta 52 kişiden oluşması beklenen silahsız polis gücünün misyonunun ülkenin güneyinde barışı tesis etmek ve yerel güvenlik güçlerini eğitmek olacağı belirtiliyor. Ülkeye ne zaman geleceği henüz netleşmeyen polis gücünün yaklaşık 5 ay bu ülkede kalması planlanıyor.

Türkiye'den sonra görev alacak polis gücüne Sırbistan 10 ve Rusya ise 7 personelle katkıda bulunacak. Polis gücüne eleman takviyesinde bulunacak diğer ülkeler arasında ise Litvanya, İsviçre, Bulgaristan, Slovakya ve Fransa bulunuyor.

Kazakistan'ın başkanlık ettiği AGİT, Kırgızistan'ın güneyinde 10 Haziran'da başlayan ve 500 bin dolayında insanın yerinden olmasına ve 380'e yakının da ölmesine neden olan etnik çatışmalar üzerine bu ülkeye polis gücünün konuşlandırılmasına karar vermişti.

Öte yandan ülkeye yabancı polis gücünün gelmesini istemeyen bazı gruplar ise karşı gösterilerde bulunuyor. Eylemciler, yabancı polisin gelmesinin mevcut iktidarın ülkeyi yönetmede aciz ve yetersiz kaldığı anlamına geldiğini ve bunu beceremeyen yönetimin ise istifa etmesi gerektiğini savunuyor.

Adnan Polat'ın yeni stadla ilgili hayali



Polat, 1905 Galatasaraylı Yönetici ve İş Adamları Derneği'nin (GSYİAD) Ortaköy'deki Feriye Lokantası'nda verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, Türk Telekom Arena'nın inşaatında her şeyin yolunda olduğunu belirterek, ''Stadımız muhteşem bir yapı oluyor. Dışardan arabayla geçerken bile trafiği kilitleyen ihtişamlı bir stadımız var. Misafir takımların oradan çıkması çok kolay olmayacak. Şu anda içine girdiğinizde boş tribünler bile insanı çok etkiliyor'' dedi.

-''SON İKİ DÖNEM ÜZÜCÜ GEÇTİ''-

Geçtiğimiz iki senenin üzücü bir dönem olduğunu anlatan Polat, ''Gelecek sezon şampiyon olmak istiyoruz. Özellikle Türk Telekom Arena Arena Stadı'na lider ve Avrupa'da oynarken gitmek istiyoruz. Zaten ilk yarıda bu hedefleri yakalarsak, Türk Telekom Arena'da stadımızın atmosferi ve taraftarlarımızın baskısıyla sonuca ulaşacağımızı düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

Başkan Polat, şu anda Galatasaray'da her şeyin iyi gittiğini belirterek, ''Çok büyük bir aile olduğumuz için zaman zaman sıkıntılar oluyor. Ama yaşamın içinde böyle şeyler olabiliyor. Gönlünüzü rahat tutun, kulübümüz iyi yolda. Tahmin ediyorum 2 yıl içinde Galatasaray bambaşka bir boyuta varmış olacak'' ifadelerini kullandı.

Haziran ve temmuz aylarında birçok kıyamet senaryolarının yazıldığını savunan Adnan Polat, ''Bunlar uygulamaya konuldu. Top yekun Galatasaray yönetimi saldırı altındaydı. Bizim için ne yazarlarsa yazsınlar, ne söylerse söylesinler, doğru bildiğimiz yolda devam ediyoruz'' dedi.

-''1-2 TRANSFER DAHA YAPACAĞIZ''-

Başkan Polat, futbol takımı ile ilgili çalışmaların sürdüğünü belirterek, 1-2 oyuncu daha alıp, transferi kapatmak istediklerini söyledi.

Polat, ''Şu anda Avrupa'nın 4 ayrı şehrinde, 4 arkadaşımız arzu ettiğimiz futbolcular ve kulüplerle pazarlık halinde. Ama bütçemiz içinde bunu yapacağız. Muhakkak ki gerekli oyuncuları kulübümüze kazandıracağız'' diye konuştu.

Öte yandan, 1905 GSYİAD'ın iftar yemeğine katılan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, başkan Polat'dan Sarıyer Kulübü'ne futbolcu istedi.

Rusya'da nükleer felaket kabusu



1986 yılındaki kaza sonucu radyasyonla kirlenen Bryansk ve çevresindeki bölgelerde yangın çıktığını uzun süre yalanlayan Rus yetkililer sonunda haberleri doğruladı. Rus ajansları,toplam 278 hektarlık alanda 40 ayrı yangın çıktığını,bunlardan bazılarının söndürüldüğünü bildirdi.

Bilim adamları ikiye bölündü

Dünyanın en korkunç nükleer kazasının meydana geldiği Çernobil’den sezyum ve stronsiyum gibi tehlikeli radyoaktif maddelerle kirlenen ormanlarda yangın çıkmasının olası sonuçları bilim adamlarını ikiye böldü.

Rusya Bilimler Akademisi üyesi ünlü çevre bilimci Aleksey Yablokov, yangının ve rüzgarının radyasyonu Moskova'ya, hatta Doğu Avrupa ülkelerine taşıyabileceğini söyledi.Çevre koruma örgütü Greenpeace'in Rusya yetkilisi Vladimir Çurpov bir tehlikenin söz konusu olduğunu,ancak yayılacak radyasyonun oranının ölümlere yol açamayacağını savundu. Çurpov,”İkinci bir Çernobil olayı kesinlikle söz konusu olamaz” dedi.

Bakanlık: Radyasyonda artış yok

Bryansk Üniversitesi uzmanlarından Anton Korsakov ise radyasyona maruz kalmanın kanser ve genetik bozukluk riskini artıracağı uyarısında bulundu. Rusya Olağanüstü Durumlar Bakanlığı Bryansk’taki yangınların bölgedeki radyasyon oranında herhangi bir değişikliğe yol açmadığını açıkladı. Şu anda Ukrayna topraklarında bulunan Çernobil nükleer santralında 26 Nisan 1986 tarihine meydana gelen kazayı Sovyet yetkililer uzun süre gizlemiş, radyasyon bulutlarının İsveç’e ulaşması üzerine gerçeği kabul etmişti.

Yangınlara karşı seferberlik

165 bin kişinin katıldığı çalışmalar sonucu yangınların toplam sayısı değişmedi ancak kapladığı alan yarıya yarıya azalarak 95 bin hektara kadar düştü. Çalışmalarda 39’u uçak 26 bin araç kullanılıyor.

Orman ve bataklık yangınları nedeniyle gri bir dumanla kaplanan Moskova’da iki gündür hava göreli olarak temiz. Ancak uzmanlar aşırı sıcak dalgasıyla dumanın yeniden dönebileceği konusunda vatandaşları uyardı. Kirliliğin azalması üzerine Moskova’daki Batılı büyükelçilikler olağan çalışma düzenine döndü.

Reytingler düştü

Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’le Başbakan Vladimir Putin’in halk arasındaki desteği üç ayrı yoklamaya göre ilk kez önemli oranda düştü. Medvedev’in desteği ortalama yüzde 43’e, Putin’inki ise yüzde 50’ye geriledi. Ancak uzmanlar bu sonuçlarda yangınların rol oynayıp oynamadığı konusunda kararsız. Bir ayı aşkın süredir devam eden yangınların söndürülememesi halkın tepkisine yol açıyor.

Putin salı günü yangın söndürme uçağına binerek Ryazan bölgesindeki yangınların söndürülmesi çalışmasına katıldı. Internet forumlarında bazıları Putin’i övdü, bazıları da lisanssız uçak kullandığı için cezalandırılmasını istedi. Türkiye’nin yardım amacıyla gönderdiği iki helikopter de yine Ryazan bölgesinde yangın söndürme çalışmalarında kullanılıyor.

2009'da 250 bin araç sahte muayene mağduru oldu




TÜVTURK Genel Müdürü Naci Başerdem, özelleştirme bedeli de dahil olmak üzere Türkiye genelinde bir milyar dolar yatırım yaptıklarını bildirdi.

Başerdem, gazetecilere yaptığı açıklamada, 81 ilin tamamında 193 sabit, 71 tane de mobil istasyonla araç muayene işi yaptıklarını, 47 alt işletici iş ortağı ile Türkiye'nin bütününe hizmet verdiklerini söyledi.

Başerdem, şöyle konuştu:

''Malatya da bunlardan bir tanesi. Bu alt işletici firmalarımızın bir kısmı bir ilde, bir kısmı da birden fazla ilde hizmet ediyor. En büyük sıkıntımız sahte muayene çeteleri.

Sanki bir aracı bir muayene istasyonunda muayene ettirmiş gibi rapor üreten bir sürü çete var. Bir tanesi de Malatya'da organize idi. Malatya Emniyet Müdürlüğü titiz bir çalışma yaptı.

Kendi içerisinde, trafik tescil dairesi içerisinde, sınırlı sayıda bulunan ve dışarıdakilerle işbirliği yapan yabancı otları da temizledi. Bu çalışma sonunda bu çete üyesi 31 kişi şu anda ceza evinde tutuklu.''

2009 yılında Türkiye'de 200-250 bin kişinin sahte muayene mağduru olduğunu anlatan Başerdem, TÜVTURK'un özelleştirme bedeli de dahil olmak üzere, Türkiye genelinde bir milyar dolar yatırım yaptığını dile getirdi.

Bu bir milyar doların tamamının dolaylı ya da doğrudan kamuya katkısı olduğunu belirten Başerdem, ''613,5 milyon dolar kamuya imtiyaz bedeli ödedik. 15 Ağustos'tan itibaren devlete ödediğimiz yüzde 30 pay yüzde 40'a çıkacak'' dedi.

Oruç tutarken sağlığınıza dikkat!



Ramazan yaz mevsiminin en sıcak ve uzun günlerine denk geldi. Dolayısıyla Ramazan ayı boyunca oruç tutanların sağlık açısından dikkat etmesi gereken çok şey var.

Kavurucu sıcaklar devam ediyor ancak Ramazan ayı geldi çattı. Yaz mevsiminin bu uzun ve sıcak günlerinde oruç tutarken sağlıklı kalmak ise büyük dikkat ve özen istiyor. Memorial Etiler Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Murat Görgülü, sıcak havalarda oruç tutarken sağlıklı kalmak için önerilerde bulundu.

Bu yıl Ramazan ayı, yazın uzun ve sıcak günlerine denk geldi. Hem gün içinde oruç tutulan sürenin uzun olması hem de havanın sıcak olması oruç ibadetini yaparken bazı konulara dikkat etmeyi gerektirmektedir.

Sağlığınızı korumanın anahtarı: Bol sıvı alımı

Özellikle sıcak havalarda sıvı tüketimi çok önemlidir, oruç tutan kişilerin iftar ve sahur yiyeceklerini hafif ve sulu yemekler olarak düzenlemesi, iftar ve sahur arası sıvı tüketimine özen göstermeleri gerekmektedir.

İşiniz yoksa gündüz sokakta olmayın

Sıcak havalarda gerek terleme ile gerekse vücuttan buharlaşma yolu ile sıvı kaybının artması daha çok sıvı alımını gerektirmektedir. Oruç tutan kişiler, eğer bir zorunluluk yok ise, çok sıcak havalarda dışarıya çıkmamaya özen göstermelidirler. Eğer dışarı çıkılacaksa sabah erken ya da akşamüstü saatler tercih edilmelidir. Açık havada çalışan oruçlu kişilerin doğrudan güneş ışığından kaçınmaları, özellikle bol ve açık renk giysiler tercih etmeleri önerilir. Yaz mevsiminde çok kalabalık ve sıcak ortamlarda bulunmak hem sıvı kaybı; hem de kan şekerinde düşme gibi durumlar yaratacağından bu konuya da dikkat etmek gerekmektedir.

Gölgede mola vermeyi ihmal etmeyin

Yaz aylarında özellikle açık havada çalışan ağır işçilerin mutlaka sahura kalkarak sıvı almaları, dengeli beslenmeleri gerekmektedir. Güneşin dik olduğu öğle vakitlerinde ve her 1-2 saatte bir mola verilip dinlenilmesi, gölge ve serin bir bölgede bulunulması çok önemlidir. Çok sıcak ve bunaltıcı durumlarda hafif serin duş alınması ferahlatıcı etkiye sahiptir.

Bayılma riskine dikkat!

Oruç tutulan dönemde sıvı kaybına dikkat edilmezse; halsizlik, kas krampları, çarpıntı, ateş çıkması gibi bulgular oluşur, daha fazla su kayıplarında tansiyon düşmesi ve bayılma gözlenebilir. Sıvı kaybı ile birlikte direkt güneş ışığına maruz kalma olursa sıcak çarpması tablosu da gelişebilir.

İftarda yemeğe kahvaltılık ile başlayın

Yaz aylarında oruç tutarken yemeklerimize de özellikle dikkat etmek gerekmektedir. İftarda bir kerede çok miktarda yemek yememeli, yağlı, baharatlı, tuzlu ve soslu yemeklerden kaçınılmalıdır. İftarda oruç hafif sulu yiyeceklerle ve kahvaltılık benzeri yiyeceklerle açılmalı ve bir kerede çok miktarda yanilmemelidir. Onun yerine iftardan bir iki saat sonra yine bir miktar yenilmelidir. Yatmaya 1-2 saat kala bir meyve yenilmesi hem enerji bakımından hem de içerdiği sıvı miktarı bakımından önerilir.

Sahurda et yemeyin

Sahura biraz erken kalkılıp sıvı besinler alınması, ağır yiyecekler yerine doyurucu ve hafif bitkisel kaynaklı besinler alınması gerekmektedir. Özellikle sahurda ağır hayvansal besinlerden uzak durulmalıdır. Bu tip besinlerden balık ve tavuk tercih edilmeli ızgara, haşlama ya da fırında pişirilerek iftar öğününde yenilmelidir.

Oruç tutmak isteyen kronik hastalar doktor kontrolünde olmalı

Yaz aylarında oruç tutarken bazı hasta gruplarının da özel olarak dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Yüksek tansiyon, kronik rahatsızlığı olan hastalar, kalp ve böbrek sorunu olan hastalar sıcak havalarda mutlaka doktorlarına danışarak oruç tutmalı; beslenme düzenlerinde büyük değişiklik yapmamalı ve ilaçlarını aksatmamalıdır. Sıcak hava ve sıvı kaybı nedeniyle bu tip hastaların genel durumlarında ve metabolik değerlerinde bozulma olabilir. Yine çok yaşlı kişilerin de sıvı kaybı ve sıcağa daha duyarlı oldukları unutulmamalıdır. Bu tip kişilerin oruç tutmaya başlamadan önce doktor kontrolünden geçmeleri önemli bir husustur.

Atatürk’ün orijinal sesi bulundu iddiası



KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın talimatıyla başlatılan bakanlık arviş çalışmasında, Atatürk’ün orijinal sesine ulaşıldı ve sesinin bilinenin aksine daha tok ve gür olduğu ortaya çıktı. Kültür Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, sır gibi saklanan ve yakında kamuoyuna açıklanacak görüntü hakkında HABERTÜRK’ün sorusu üzerine açıklamalarda bulundu. Genel Müdür Çelik, “Ulaştığımız yeni görüntülerde Atatürk’ün sesinin bugüne kadar dinlediğimiz gibi tiz (ince) olmadığını gördük. Bizim tabettiğimiz görüntülerde Atatürk’ün sesi, daha tok ve gür çıkıyor” dedi.

ESKİ TEKNİK NEDENİYLE SESLER ‘TİZ’ ÇIKIYOR

Atatürk’ün 1936 yılında kaydedilen görüntüsünde, bugüne kadar kulak alışkanlığı haline gelen sesinin aslında o dönemin teknik kayıt sisteminden dolayı yanlış algılandığı belirlendi. Çelik de konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Tiz ses o dönemin tüm filmlerinde görülüyor. Çünkü o zaman elle çevirmek suretiyle çekim yapılıyordu. El hızıyla çekim yapıldığı için kişilerin orijinal sesini elde etmek mümkün olmayabiliyor. Bu da Atatürk’ün sesinin normal halinden daha tiz çıkmasına yol açıyordu. Şimdi ulaştığımız görüntüler sayesinde belki de ilk kez Atatürk’ün orijinal sesine en yakın sesini duyma fırsatını yakalayacağız. Atatürk’ün sesi herkesi şaşırtacak.” Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yayın hayatına geçmeye hazırlanan “Belgesel TV”de yakın gelecekte yayınlanacak olan görüntülerde 100 yıldır devletin tozlu raflarında bekleyen, bugüne kadar kimsenin el sürmediği belgeler yer alacak. Bakanlık arşivinde bulunan 2 bin 400 kutudan oluşan filmlerin orijinal ses ve görüntülerinin korunarak, günümüzün teknolojisine uyarlanması için Mimar Sinan Üniversitesi ile anlaşma yapıldı.

ABDÜLHAMİD’İN GÖRÜNTÜLERİ

Film kutuları açılmaya başladığında hazine değerinde görüntülere ulaşılmaya başlandı. Osmanlı Padişahı Abdülhamid’in bir tören sırasındaki görüntülerine de ilk kez ulaşıldı. Osmanlı dönemindeki görüntülerin Abdülhamid ile sınırlı olmadığı, bugüne kadar hiçbir yerde yayınlanmamış birçok tarihsel görüntünün gün ışığına çıkacağı ifade edildi. Çelik, kamuoyunda büyük ses getirecek görüntüler arasında İsmet İnönü, Celal Bayar ve Adnan Menderes’e ait bugüne kadar hiçbir yerde yayınlanmayan görüntülerin de yer aldığını söyledi. Görüntülerin daha çok resmi tören ve gezilerden oluştuğunu belirten Çelik, filmlerin makaradan çıkarılması durumunda kendi kendini imha eden tekniğe sahip olduğu için bugüne kadar kimsenin el sürmediği bilgisini verdi.

Yine de yüzde yüz olmayabilir

ESKİ Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu, Kültür Bakanlığı’nın ulaştığı yeni görüntülerin Atatürk’ün orijinal sesine daha yakın bir ses tonunu bize verebileceğini söyledi. “Kültür Bakanlığı’nın ulaştığı görüntüler yüzde 90 doğrudur” ifadesini kullanan Halaçoğlu, “Atatürk’ün sesinin bugüne kadar alıştığımız gibi ‘tiz’ olmadığı görüşüne ben de katılıyorum. Çünkü ses kalitesi, filmin çekim tekniğiyle bağlantılı bir durumdur. Ama yeni görüntü de Atatürk’ün yüzde 100 sesini vermeyebilir” dedi.

Günay: Genç kuşak için kurduk


ARŞİVLERDE bekleyen ve bugüne kadar kimsenin el sürmediği filmleri tabederek, bakanlığın internet sitesinde yayınlama talimatını veren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay “Elimizde, telif hakları bize ait olan çok sayıda belgesel var. Bunlar depolarda duruyordu. Bunları genç kuşaklara ulaştırmaya karar verdik. O yüzden internet ortamında bu hazinenin yeni nesillere ulaşmasına karar verdik. Elimizdeki nitelikli belgeselleri burada yayınlamaya başladık” dedi.

Bakan Günay kaçak kazıyı inceliyor



Muğla'nın Milas ilçesinde, polis ve jandarma tarafından gerçekleştirilen kaçak kazı operasyonunda ele geçirilen lahit içerisinde birçok değerli eserin kaçırıldığı iddia edilmişti. İddiaları yerinde incelemek üzere Muğla'ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Bakanlık Müsteşarı İsmet Yılmaz, Muğla Valisi Fatih Şahin'i ziyaret etti.

Valilikte, kaçırılan eserlerle ilgili detaylı bilgi vermeyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Milas'ta önemli bir buluntu var. İskender lahitden daha görkemli olduğu söylenen bir lahit, ben de bunu yerinde incelemek için Muğla'ya geldim. Orada yapacağım incelemelerden sonra konuyla ilgili açıklamayı yapacağım." dedi.

Muğla Merkez'de kurulması düşünülen bölge müzesiyle ilgili olarak Bakan Ertuğrul Günay, "Bu konuda gerekli çalışmayı yapıyoruz. İlk etapta, eserlerin çıkarıldığı bölgede kurulacak müzede sergilenmesini düşünüyoruz. Çünkü, bu bölgeden çıkartılan ve kaçırılan eserler başka ülkelerde kurulan müzelerde çok önemli bir esermiş gibi gösteriliyor. İlk etapta amacımızı eserlerin çıkartıldığı yerde sergilenmesi sağlamak." ifadelerini kullandı.

Muğla'daki kazı heyeti başkanlarının toplantısında Kaunos Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Işık'ın şu anki kazıların durdurularak yeniden ruhsatlandırılması yönündeki açıklamasıyla ilgili Bakan Günay, "Kazıların durdurulmasını düşünmüyoruz fakat, ruhsatlandırma yönünde bir çalışmamız var. Bu konuyla ilgili Bakanlık müsteşarımız İsmet Yılmaz çalışıyor." şeklinde konuştu.

iPhone'lar kadınları eşlere şikayet ediyor



Suudi Arabistan’da eşleri ya da kızları ülkeden ayrıldığında erkeklerin cep telefonlarına uyarı mesajı geliyor. İngiliz The Guardian’dan Nesrine Malik’in kaleme aldığı haber, Huffington Post’un internet sitesinde de yer aldı. Habere göre, iPhone gibi telefonlar ve teknoloji, kadınların eşlerinin izni olmaksızın ve yalnız başlarına dışarı çıkmasına izin verilmediği Suudi Arabistan’da bir izleme ve baskı aracı olarak kullanılıyor.

‘Karınız ülke dışına çıkıyor’

Suudi kadın eylemci Vecihe El Huvayder, tatil için ailesiyle ülkeden ayrıldığında eşinin cep telefonuna dışişleri bakanlığından bir mesaj gönderildiğini söylüyor. Media Line’a açıklama yapan Huvayder, “Suudiler teknolojiyi amaçlandığı bir şekilde kullanmıyor. Suudi Arabistan’da teknoloji daha fazla baskı ve acıya yol açıyor. Teknolojiyi insanların özellikle de kadınların hayatlarını daha fazla kontrol altında tutmak üzere kullanıyorlar” diyor.

Malik, İngiltere’de yaşayan bir arkadaşının bu olayı duyduktan sonra “Orada iPhone’un adı iMahrem olarak değiştirilmeli” dediğini anlatıp, “Suudi Arabistan’da kadınların yaşadığı baskı anlaşılmıyor” diyor. Öte yandan takip sistemi henüz tam olarak gelişmemiş gibi görünüyor. Suudi yetkililerin bu ‘önlemle’ tam olarak ne elde etmeyi umdukları net değil.

Zira, bir kadın havaalanında çıkış kapısından geçebildiyse, kocasından gerekli izni aldığını gösteren evrakları sunmuş demektir. Ayrıca bu önlemin kocanın fikrini değiştirebilecek olması ihtimali için alındığı düşünülecek olsa bile, mesajda kadının bulunduğu yer tam olarak belirtilmiyor, sadece ülkeyi terk ettiği bildiriliyor. Hal böyleyken, kadınlar üzerindeki baskının en yoğun şekilde yaşandığı ülkelerden biri olan Suudi Arabistan’da yetkililerin bu tür önlemleri teknolojiyi keyiflerine göre kullanarak daha da geliştirebileceklerini düşünmek mümkün.

Yaylada tıbbı aromatik bitki hasadı eğitimi



Antalya Ticaret Borsası (ATB)öncülüğünde, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) sponsorluğunda yürütülen proje çerçevesinde aromatik bitki toplayan köylüler, bilinçli hasat ve hasat sonrası yapılacak işlemlerle ilgili bilgilendirildi.

Antalya Ticaret Borsası öncülüğünde, TAGEM sponsorluğunda yürütülen Kekik, Defne ve Adaçayında Hasat ve Hasat Sonrası İşlemlerdeki Verimlilik Kaybını Önleme Projesi çerçevesinde başlatılan eğitim programı, Gazipaşa'nın Yeniköy Kaş yaylasında yapıldı.

Daha önce Alanya ve Gazipaşa ilçelerinde köylülere eğitim veren proje ekibi, bu kez yaylada, geçimini kekik, adaçayı, defne gibi doğadan topladığı bitkilerle sağlayan köylüleri, bilinçli hasat ve hasat sonrası yapılacak işlemlerle ilgili bilgilendirdi.

Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kenan Turgut ve Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Saadet Tuğrul Ay, yayladaki köylülere kekik hasadı ve ürünü kurutma yöntemleriyle ilgili yerinde bilgi verdi.

Yayla sakinlerine doğru bildikleri yanlışları anlatan Prof. Dr. Kenan Turgut, yapılan en büyük yanlışın, bitkiyi uygun bir bölgeden kesmek yerine kökleyerek toplamak olduğunu söyledi.

60 MİLYON DOLARLIK İHRACAT HACMİ

Türkiye'de yaklaşık 60 milyon dolarlık ihracat hacmine ulaşan tıbbi ve aromatik bitkilerde, hasat ve hasat sonrası işlemler sırasındaki hatalar nedeniyle potansiyel gelirin yarıya yakınının kaybedildiğini belirten Turgut, ''Bu bitkilerin içerdiği yağların hasat sırasında ve hasat sonrası uygulamalar sırasında kaybolmaması, ihracat piyasalarının sürekliliği açısından da çok önemli'' dedi.

Kenan Turgut, doğal ortamda yetişen bu bitkilerden gelecek yıllarda da ürün alabilmek için yanlış uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayarak, toplama yöntemleri yüzünden bazı bölgelerde bitki varlığının tehdit altında olduğu uyarısında bulundu.

Bölgede yetişen farklı çeşit tıbbi ve aromatik bitkilerden örnekler alan Kenan Turgut ve Saadet Tuğrul Ay, bu örnekleri laboratuvar ortamında inceleyerek bölgeye göre uyumluluk gösteren bu bitkilerin yapısını da ortaya çıkarmayı amaçlıyor.

300 milyon yıllık dinozor iskeleti bulundu



Almanya'nın Thüringer Wald adlı ormanlık bölgesinde, 300 milyon yıllık bir dinozor iskeleti bulundu.

Paleontolog Thomas Mertens, Alman ve Amerikalı araştırmacılar tarafından Tambach-Dietharz yöresindeki kazı alanında bulunan 60 santimetre uzunluğundaki iskeletin, bugüne kadar bilinen bir dinozora ait olup olmadığını araştırdıklarını söyledi.

İskeletin temizlenme işleminin, ABD'nin Pittsburgh kentindeki Doğa Bilimleri Müzesinde yapılacağı bildirildi.

"Bromacker" adı verilen kazı alanında 18 yıldır yapılan kazılarda, bugüne kadar 13 dinozora ait 40'tan fazla kemik parçasının bulunduğu belirtildi.

RTÜK, Kuzulara: 'Doğru konuş!' dedi



Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Türk Malı adlı dizide, Abiye ve Erman Kuzu karakterlerinin kullandığı ‘bozuk Türkçe’ nedeniyle Show TV’den savunma istedi. Erman Kuzu ve Abiye Kuzu’nun değiştirerek söylediği Türkçe kelimelerin tek tek listesini çıkaran RTÜK uzmanları, sadece iki bölümde toplam 81 ifadenin yanlış kullanıldığını ‘belirledi’.
RTÜK Show TV’nin 15 gün içerisinde vereceği savunmayı yeterli bulmazsa, ‘Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden programların, bunların seyredebileceği zaman ve saatlerde yayınlanmaması’na ilişkin yayın ilkesinin (4/z) ihlali nedeniyle, ‘program durdurma’ cezası verebilecek.

Şikâyet gelince...
Kuzu ailesinin iki dizede sarf ettiği 81 ‘yanlış’ı tek tek listeleyen RTÜK uzmanları, kelime, deyim, özlü söz, özel isim, unvan, yer ismi, terim ve yabancı kelimelerden ve ‘doğru’larından oluşan mini bir ‘Kuzu sözlük’ de oluşturdu.
RTÜK uzmanları tarafından hazırlanan raporda ise özetle şu görüş savunuldu:
‘Dizide birçok kelime, deyim, özlü söz, özel isim, unvan, yer ismi, terim ile dilimize yabancı dillerden giren sözcükler yanlış kullanılıyor. Diyaloglarda çok fazla argo kelime yer alıyor. Bu nedenle dizi çocuklara ve gençlere kötü örnek oluyor. Diziyle ilgili 444 1 178 RTÜK İletişim Merkezi’ne şikâyetler geliyor. Şikâyette bulunan ebeveynlerin, dizide yanlış kullanılan kelimeleri ve argo sözcükleri çocuklarına açıklamakta güçlük çektiklerini, çocukların dizideki karakterlere özenip bu sözcükleri sürekli kullandıklarını ve bu sözcüklerin adeta çocukların dillerine yapıştığını söylüyor. Televizyon insanları birçok açıdan etkiliyor ve toplumsal yaşamı şekillendirmede önemli bir rol oynuyor. Televizyonda argo ve yanlış dil kullanımının ilkokul çağındaki çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkisi olacaktır.

Hiç kimse heves etmesin!
RTÜK’ün raporunda Türk Malı dizisiyle ilgili olarak Dil Derneği Yönetim Kurulu tarafından yapılan bir açıklamaya da atıfta bulunuldu:
“Hiç kimsenin dili bozarak, toplumsal değerleri göz ardı ederek gülmece yapma hevesi olmamalıdır. Gülmece sanılan kimi diziler, büyük gülmece ustalarımızı incitecek kadar düzeyi düşürmektedir. Televizyon, günümüzün en etkin, en etkileyici iletişim araçlarından biridir. Özellikle bizimki gibi eğitim düzeyi ve dil bilinci yaralı bir ülkenin televizyon yöneticileri, dizi yapımcıları ve yazarları, bu etkili aracı kullanırken çok duyarlı olmak zorundadır.”

Boy Frenk deme ‘boy friend’ de...
RTÜK uzmanlarının hazırladığı ‘Kuzu sözlüğü’nden inciler:
Aritmatik: Aritmetik
Aşortman: Eşofman
Bu kadan: Bu kadar
Cöle: Jöle
Derişiklik: Değişiklik
Ezelfektan: Dezenfektan
Guzu: Kuzu
Hakketten: Hakikaten
İvet: Evet
Kopek: Köpek
Laylon: Naylon
Lehavilite: Rehabilite
Liften: Lütfen
Mikemmel: Mükemmel
Ne kadan: Ne kadar
Ötüd odası: Etüd odası
Ruhsal burhan: Ruhsal buhran
Tebrik koyuyorum: Tebrik ediyorum
Tezcüraat: Tezahürat
Tijene: Hijyen
Tikkat: Dikkat
Tonurcuk: Tomurcuk
Yiter: Yeter
Yürüşen merdiven: Yürüyen merdiven
Zaman hışımı: Zaman aşımı
Şah mart oldu: Şah mat oldu
Uzun lafın sopası: Uzun lafın kısası
Ağaç yaşken emilir: Ağaç yaşken eğilir
Ödüm cörtledi: Ödüm koptu
Ayağını organına göre uzat: Ayağını yorganına göre uzatmak
Komşu komşunun gülüne muhtaçtır: Komşu komşunun külüne muhtaçtır
Misafir girmeyen eve doktor girer: Güneş girmeyen eve doktor girer
Temizlik İran’dan gelir: Temizlik imandan gelir
İstemek başarmanın karısıdır: İstemek başarmanın yarısıdır
Kitap en iyi tosttur: Kitap en iyi dosttur
Laf olsun torba kopsun: Laf olsun torba dolsun
Yalancının mumu yansıyana kadar yanar: Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
Her koyun kendi bacanağıylan basılır: Her koyun kendi bacağından asılır
Saval: Seval
Gokan: Gökhan
Hollanda’nın başkenti Paris: Amsterdam
Logoritma: Logaritma
Aynobik: Aerobik
Esperesko: Espresso
Aykut testi: IQ testi
Boy Frenk: Boy friend

GÖRÜŞLER

Radikal’in konuyla ilgili görüşlerini sorduğu dilbilimi ve çocuk gelişi uzmanlarının RTÜK’ün uygulamasına itirazı var: Dili sanatsal biçimde bozmak diye bir şey vardır... Devletin sopasıyla dil düzeltilemez... Çocukların dili yanlış öğrenmesini istemiyorsanız, bu konuda yapılacak pratik önlemler alınabilir...

Çocuklar mizahı anlar
Pedagog Dr. Melda Alantar:
Elbette ki dizilerdeki bu tarz konuşmalar çocuğun dil gelişimini olumsuz etkileyebilir. Ama burada çocuğun yaşı da önemli. 12-13 yaştaki ve ileri yaştaki çocuklar tabii ki orada bir mizah yapıldığını bilir. Okul öncesi çocukları ve ergenlik dönemine kadar olan gruptaki çocuklar etkilenebilir. Burada görev yapımcılar ve ailelere düşüyor. Aileler RTÜK’ün program başında yaş gruplarına yönelik uyarılarına göre davranabilir. Dizi daha çok kesim tarafından izlenilmek istiyorsa, dizi yayınlanırken, deyimlerin ve kelimelerin doğrusu altyazı olarak geçebilir ya da dizi biterken kelime ve deyimlerin doğrusu yayınlanır.

Kahvehane bilgisi-tahammülü
Yazar Necmiye Alpay:
Dili sanatsal şekilde bozmak diye bir şey vardır. Dilin sanatsal amaçla kullanımı meşrudur. Bunun için kimseye kınama yöneltilemez. Diziyi izlemedim. Fakat dil bir kilo domates değildir ki sıcaktan vesaire bozulsun. Tersine bu tür kullanımlar son derece yaratıcı da olup mizah eserine dönüşebilir. Mizah eserleri bazen bu şekilde oluşturulur. Dolayısıyla RTÜK burada dilbilime de aykırı bir şey yapıyor. Olayın ana ilkesi budur. Dilin sanatsal olarak kullanılması bozulması anlamına gelmez.
Dil denilince neden bazı programlar sadece akla geliyor, çok sayıda eserler var. Edebiyat var. Tüm bunlar akla gelmiyor sadece dille oynanan yayınlar geliyor. İnsanlar çocuklar bundan etkilenir. Ancak çocuklar bir şeyin mizah olduğunu yetişkinlerden daha çok ayırt edebilir. RTÜK’te dilbilimiyle ilgilenmeyen insanlar kahvehane bilgisiyle hareket ediyor. Tüm bu anlattıklarım konusunda bilgileri olsa tahammülleri de olması gerekir. Yeterince profesyonel hareket etmiyor.

Dil polisliğine gerek yok
Yazar-Dilbilimci Sevan Nişanyan:
Böyle şeyler bana çok gülünç, zavallıca geliyor. Devlete ait bir teşkilâtın böyle bir görevi üstüne alması, dil polisliğine soyunması absürd bir davranış.
Bir sivil toplum örgütü tepki verse belki anlaşılabilir. Toplumdaki bazı insanların dilin nasıl kullanılacağına dair tercihleri, fikirleri olabilir. Ancak devletin bunu polis sopasıyla yapması çağdışı kalmış bir uygulama. Böyle kullanımlar ağzımızı fiziksel olarak nasıl zararı dokunursa dilimize de o şekilde bir zararı olabilir. Böyle bir varsayımı yapmak cehaletin ileri düzeyi. Bir moda çıkar, ‘gak’ yerine ‘guk’ denir. İnsanlar bunu taklit eder. Dil değişebilir. Dilin bozulması ne demek? Dil Allah’tan gelen bir kutsal bir şey değildir. Dilin bozulduğuna ilişkin fikir beyan edenler ortalama 70 yaşın üzerindeki insanlardır. Dil polisliğine soyunanlara da ‘Bu yaşlılar ne zaman emekli olacak da kurtulacağız?’ diye bakmak gerekir.

Hastaların hayatını kolaylaştıran ürün



Türkiye’de hijyenik temizlik ve bakım ürünleri alanında ilk ve öncü firma olan Fresh’n Soft markasının yaratıcısı Kardeşler Uçan Yağlar ürün yelpazesini genişletti. Hastalara özel yaratmış olduğu Medifresh markası ile üretilen “Medifresh hasta bezi” özel tasarımı ve anatomik yapısı ile vücuda uyum sağlayarak rahat kullanım kolaylığı sağlıyor.

Medifresh hasta bezinin özel dokulu üst yüzeyi, sıvıyı anında orta tabakaya iletir, üst yüzeyde ıslaklık hissi bırakmaz. Orta tabaka içerisinde bulunan süper emici tanecikler sıvıyı jelleştirerek içerisinde hapseder ve yüksek emme kapasitesi sayesinde sıvının tekrar üst yüzeye çıkmasını ve üst yüzeyde ıslaklık olmasını engeller, böylece ciltte oluşabilecek tahrişi önler.

Anatomik yapısı ile vücuda uyumlu olan bu ürün, tutucu bel bandı sayesinde bel bölgesinden vücuda sabitlenir, kaymaz. Medifresh hasta bezi yan bariyerleri sayesinde sıvıyı sızdırmaz, ıslaklığı güvenli ve çabuk olarak içine hapseder. Sızıntıyı önleyen geniş yüzey bariyerler, giysinin ıslanmamasını sağlar. Bezin ıslandığını gösteren ıslaklık derece göstergesi, yeni bir beze ihtiyaç olup olmadığı bezi çıkarmaya ihtiyaç duymadan gösterir.

Hem erkek hem bayanlar için son derece uygun olan Medifresh hasta bezinin 8’li büyük boy – 10’lu orta boy ambalajı mevcuttur.

*MEDİFRESH VE TÜM HASTA BEZLERİ SGK’DAN GERİ ÖDEME KAPSAMINDADIR.

Mısır, 17 tüneli daha kontrol altına aldı



Filistin'in El Ma'an ajansının haberine göre, Mısır güvenlik yetkilileri, Mısır-Gazze sınırında bulunan Filistinliler tarafından inşa edilen 17 tüneli kontrolleri altına aldıklarını söylediler.

Yapılan kontroller sonucunda Selahaddin bölgesinde yer alan 8 tünel içerisinde, demir çimento ve inşaat malzemelerini geçirmek için yapılan özel hatları tespit ettiklerini belirten yetkililer, Mısır'ın kaçakçılığı önlemek amacıyla yer altına çelik duvar ördüğünü hatırlattılar.

Mısır yetkilileri, Gazze sınırının altında Temmuz başından bu yana yapılan kontrollerde yüzlerce tüneli ortaya çıkarmıştı.

Yıldırım: Adalet yollarını da millet açacak



Çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Ankara'nın Polatlı ilçesine gelen Bakan Yıldırım, AK Parti Polatlı İlçe Başkanlığını ziyaret etti. Burada gazetecilere açıklamada bulunan Yıldırım, Polatlı'da yapımı süren ve kısa bir süre sonra hizmete girecek olan Polatlı istasyonunu çok güzel bulduğunu söyledi.

Hükümet olarak son 7,5 yılda ''ülkenin 70 yıllık dağ gibi sorunlarını dağ gibi hizmetlere dönüştürdüklerini'' belirten Bakan Yıldırım, ''Geçtiğimiz 7,5 yıl içinde 79 yılda yapılan duble yol ve otoyolun tam iki katı yol yaptık. Türkiye otoyol ağını 6 bin 100 kilometre ile devraldık. Bugün onun üzerine 12 bin 80 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Böylece 18 bin 200 kilometre bölünmüş yola eriştik'' dedi.

Son 50-60 yıldır ihmal edilen demiryollarını devlet politikası haline getirdiklerini kaydeden Yıldırım, Türkiye'yi yüksek hızlı trenle buluşturmak gibi önemli bir hizmete imza attıklarını söyledi.

Yüksek hızlı trenin Polatlı için anlamının büyük olduğunu dile getiren Yıldırım, ''Polatlı, bundan sonraki bütün güzergahlardaki yüksek hızlı tren hatlarının kesişme noktası, geçiş noktası oluyor'' diye konuştu.

Yıllardır bakımı yapılmayan demiryollarını mevcut hatlarda yenilediklerini bildiren Yıldırım, ''Böylece 1950'den buyana sürekli gerileyen, sürekli kan kaybeden, eskiyen yapıldığı zamanki hızlarını bile muhafaza edemeyen demiryolları ayağa kalkıyor'' dedi.

Eskişehir-İstanbul arasındaki yüksek hızlı tren etabıyla ilgili çalışmaların da devam ettiğini anlatan Yıldırım, bu etabın 2012 yılı sonuna tamamlanacağını bildirdi.

-''THY, DÜNYANIN SAYILI MARKALARI ARASINDA''-

Bakan Yıldırım, havacılıkta da son 7,5 yılda Türkiye'nin büyük gelişmeler sağladığını belirterek, THY'nin dünyanın sayılı markaları arasında yer aldığını kaydetti.

İç hatlarda uçakla seyahati yaygınlaştırdıklarını belirten Bakan Yıldırım, açık olan 23 havaalanı sayısının 47'ye yükseldiğini ifade etti.

''Adeta havayolu halkın yolu haline geldi'' diyen Bakan Yıldırım, havacılıkta elde edilen bu başarının dünyayı hayrete düşürdüğünü bildirdi.

Bilişim ve internet alanındaki gelişmelere de dikkati çeken Binali Yıldırım, Türkiye'yi bu konuda Afrika seviyesinden alıp, Avrupa'nın ilk 6 ülkesi arasına soktuklarını söyledi. 3G internet erişim hızının Diyarbakır'da Paris'ten 9 kat daha hızlı olduğunu belirten Bakan Yıldırım, Türkiye'nin 7 senede havayolu, demiryolu, karayolu ve internet konusunda katettiği mesafenin daha iyi görüldüğünü söyledi.

-''ADALET YOLLARINI MİLLETİMİZ AÇACAK''

''Yolları biz açtık. Yollarda sorun yok ama sorunlu olduğumuz bir alan var, adalet yolu. Adalet yollarını da milletimiz açacak'' diyen Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

''12 Eylülde tıkalı olan adalet yolları da inşallah vatandaşlarımızın, milletimizin evet oylarıyla açılmış olacak. Türkiye'ye yakışacak, Türkiye'yi Cumhuriyet'in 100. yılına taşıyacak ve demokrasimizi daha da güçlendirecek, çocuklarımızın geleceğini aydınlatacak bir anayasa değişikliği yaptık. 12 Eylül sonrası darbe anlayışıyla yapılan ve istisnasız bütün kesimlerin, bütün siyasi görüşlerin, sağcısı, solcusu herkesin değişsin dediği ama bir türlü değiştirmek için harekete geçmediği anayasayı, ilk defa millet iradesiyle yani meclis, değiştirme kararı verdi. Bu 30 yıldan beri ilktir. Daha önce anayasa değişikliği yok mu? Var. Ama bakıyorsunuz ya dış şartlar bizi zorlamış, ya da iç şartlar bizi zorlamış.''

AK Parti'nin hazırlattığı anayasa kitapçığından faydalanarak, anayasa değişikliğinin yapılacağı konu başlıklarını sıralayan Bakan Yıldırım, vatandaşlardan halk oylamasında evet oyu vermelerini istedi.

-SORULAR-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Binali Yıldırım, bir soru üzerine, istasyonun tamamlanmasının ardından bazı hızlı tren seferlerinin Polatlı'da da duracağını söyledi.

Polatlılılar'ın Sincan-Polatlı, Ankara-Polatlı arasındaki toplam 8 seferin yeni raybüslerle ve hızlı tren hattında yapılması talebi olduğunu belirten Bakan Yıldırım, bu talebi değerlendirdiklerini söyledi.

Yıldırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki ''villa polemiği'' hatırlatılarak görüşünün sorulması üzerine, ''Onların arasına ben girmeyeyim'' dedi. Yıldırım siyasetteki bu tip tartışmaların vatandaşa bir şey kazandırmayacağını söyledi.

-NOTLAR-

Bakan Yıldırım, yüksek hızlı trenle geldiği Polatlı'da ilk olarak yapımı süren istasyonu gezdi ve yetkililerden bilgi aldı. Daha sonra ilçe merkezine geçen Yıldırım, esnafı ziyaret ederek hatırlarını sordu. Yıldırım, AK Parti Polatlı İlçe Başkanlığının bulunduğu iş hanının girişindeki bir berbere de uğrayarak buradaki müşterilerden birinin saçını kesti. İlçe merkezinde bir takı dükkanının açılışını da yapan Bakan Yıldırım, sokakta yanına gelen ve evinin onarılmasını isteyen bir kadına da konuyla ilgileneceğini söyledi.