Efsane golcüden Rijkaard'a övgüler

İsveçli efsane golcü, teknik direktör olarak Frank Rijkaard veya Ferguson'un seviyesine çıkamayacağını söyledi...


İsveç futbolunun yetiştirdiği en önemli oyunculardan olan ve teknik direktörlük kariyerine başlangıç yapan Henrik Larsson, daha önce çalıştığı antrenörlere övgüler yağdırdı.
İsveç 2. Ligi ekiplerinden Landskrona'da başladığı teknik direktörlük kariyerini anlatan Larsson, fifa.com'a açıklamalarda bulundu. Teknik direktör olacağını tahmin etmediğini söyleyen efsane isim, "Açıkçası futbol oynarken kariyerinizi en iyi şekilde inşa etmeyi düşünüyorsunuz. Teknik direktörlük hiçbir futbolcunun aklında yer almıyor. Ancak deneyim kazandıkça futbola daha geniş bir perspektiften bakmayı öğreniyorsunuz. Ben de tam olarak bunları yaşadım" ifadelerini kullandı.
Frank Rijkaard'dan ve Sir Alex Ferguson'dan övgüyle bahseden Larsson, "Böylesine zorlu bir göreve başlamak oldukça eğlenceli. İşimi çok seviyorum ve kendi tarzımı yaratmaya çalışıyor. Ama ne Ferguson gibi ne Rijkaard gibi ne de O'Neill gibi olacağıma inanıyorum. Onlardan öğrendiğim her şeyi kullanmaya çalışıyorum ama onlar gibi büyük takımları çalıştıracağımı düşünmüyorum. Öncelikli hedefim kendi tarzımı geliştirmek ve Landskrona'da başarılı olmak" şeklinde konuştu.
2009 yılında futbolu bırakan Larsson, 2004-06 yılları arasında Rijkaard ile Barcelona'da çalışmıştı. Türkiye'de bazı spor yazarları ve yorumcular Rijkaard'ın futbolu bilmediğini iddia etmişlerdi.

Facebook dünyaya zarar mı veriyor?



Son yılların en popüler sitesi olan Facebook, 500 milyonluk üye sayısını her geçen gün artırıyor. Herkesin güvenerek kişisel bilgilerini verdiği bu site aslında ne kadar güvenli? Teknoloji sitesi ShiftDelete.Net Yayın Yönetmeni Ecevit Bıktım, bu konuda oldukça ilginç bir araştırma yazısına yer verdi. İşte bu yazıdan bazı dikkat çekici bölümler...



Hafta içinde Greenpeace Mediterranean ofisinden ilginç bir mail geldi. Bu mail’de Facebook’un yeni yatırımları ve bu yeni yatırımlar sayesinde dünyamıza ne gibi zararlar verebileceği yazıyordu.

Bu mail oldukça etkiliydi. Dolaysıyla ben de bu mail’i değiştirmeden okuyucularımızla paylaşmak istedim.


Mark Zuckerberg, ABD’nin Oregon Eyaleti’nde kömürle üretilen elektriği kullanan bir veri merkezi kuracağını açıkladı.

Facebook CEO'sunun Tehlikeli İlişkisi

Herkesin kendine zarar veren bir ilişkisi olmuştur; yani bir arkadaşınıza veya çevrenizdeki diğer insanlara uzun vadede zarar veren bir ilişki... Mark Zuckerberg ve şirketi Facebook’un da kesinlikle kömürle böylesine tehlikeli bir ilişkisi var ama bu ilişkinin çok sürmemesi gerektiği açık.

“İlişki”, Ocak ayında Mark Zuckerberg, ABD’nin Oregon Eyaleti’nde kömürle üretilen elektriği kullanan bir veri merkezi kuracağını kamuoyuna açıkladığı zaman başladı. Daha sonra bu depolama tesisinin kapasitesinin iki kat artacağı ve böylece kömüre bağımlılığın da iki kat fazla olacağı açıklandı

Kömür hepimizin zarar görmesine yol açacak. Bu ilişki artık sona ermeli!



Facebook Yüzünü Temiz Enerjiye Dön!

Mark Zuckerberg, güneş ya da rüzgar gibi temiz enerjiler yerine kömürü tercih edince, Greenpeace bu konuda bir şeyler yapma ihtiyacı duydu. 1 Eylül 2010’da, Mark Zuckerberg’e yazdığı mektupla Greenpeace Uluslararası Direktörü Kumi Naidoo endişelerini şu şekilde dile getirdi:

“Tüm dünyada tanınan bir şirketin yöneticisi, şirketin çevreye olan etkilerinin, o şirketin hem ününe hem de mali durumuna etkilerinin büyük olacağını bilmeli. Yarım milyon Facebook kullanıcısı Zuckerberg’i daha sağlıklı bir karara döndürmek adına bazı yenilenebilir enerji kaynaklarını tavsiye ettiler. Ne yazık ki Facebook’un cevabı, bu sosyal ağın halen bir taahhüt altına girmek istemediğini gösteriyor”.

Facebook’un güçlenmesini istiyoruz. Ayrıca şirketin yanlış kararlarından dolayı biz kullanıcıların ve dünyanın zarar görmesini istemiyoruz.

Schuster'e transfer vizesi çıkmadı



Lig TV'nin haberine göre; Teknik direktör Schuster'le bir araya gelen yöneticilerin, "Transferi devre arası değil sezon sonu yapalım. Bu kadro bize yeterli. Önümüzdeki sezon alınmasını istediğiniz bir isim varsa takip ettirelim" teklifinde bulundukları öğrenildi.
Yöneticilerin, "Bu sezon aldığımız Guti, Quaresma ve Aurelio tam yerinde transferler. Hilbert, yavaş yavaş kendine gelmeye başladı, Fatih de oynamaya başlarsa sıkıntımız kalmayacak. Gelecek yıl da böylesine nokta transferler yaparsak uzun yıllar başarılı oluruz" dedikleri kaydedildi.
Bu arada Almanya maçında sol arka adelesinden sakatlanan ve 1 ay sahalardan uzak kalacağı açıklanan Aurelio'dan sevindirici haber geldi.
Aurelio'nun 3 hafta sonra takımdaki yerini alabilecği kaydedildi. Bu futbolcuyla ilgili konuşan Yönetim Kurulu üyesi Doktor Mete Düren, "Aurelio'nun yırtığı ne 2.derece ne de 1.derece yırtık. İkisinin arası diyebiliriz. Bu nedenle 1 ay değil de 3 hafta sonra forma giymesinde hiçbir sakınca yok. Bu haber bizi sevindirdi" ifadelerini kullandı.

Dahi Türk için Google logosunu değiştirdi



Tarihteki önemli günler ve dünya çapında tanınmış isimler için özel logolar hazırlayan Google, bugün dünyaca ünlü matematik profesörümüz Cahit Arf'ın anısını yaşatmak için bir logo kullandı.

Teknoloji sitesi ShiftDelete.Net'in haberine göre, tüm dünya tarafından tanınan Ord. Prof. Cahit Arf, matematik literatürüne Arf Değişmezi, Arf Halkaları ve Hasse-Arf Teoremi gibi kendi adıyla anılan çalışmalar kattı.

Cahit Arf Kimdir?

11 Ekim 1910 tarihinde Selanik'te dünyaya gelen Cahit Arf, İstanbul Üniversitesi ve ODTÜ'de ders vermesinin yanı sıra TÜBİTAK Bilim Kolu başkanlığı da yaptı.

Bugün kullandığımız 10 TL'lik banknotların arka tarafında resmi yer alan Ord. Prof. Cahit Arf, 26 Aralık 1997'de İstanbul'da hayata gözlerini yumdu. Bizler de bu değerli insanı saygıyla anıyoruz.

Hiddink'ten eleştirilere sert yanıt

Almanya maçının ardından sert eleştirilere maruz kalan Hiddink, 3-0'lık mağlubiyetle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Guus Hiddink, yarın oynayacakları Azerbaycan maçı öncesi futbolcular Emre Belözoğlu, Nihat Kahveci ve Selçuk İnan'la birlikte basın toplantısı düzenlendi.
Hollandalı teknik adam Azerbaycan ile yarın oynayacakları maça hazır olduklarını belirterek, "Grupta güzel bir başlagınç yapmıştık en son maça kadar. Bu maça gelmeden en son Almanya karşısında 3 puan kaybettik. Yarın akşam mutlak 3 puan almayı hedefliyoruz. Şu an bütün hazırlıklarımız bu 3 puanı alma yönünde. Herşeyin ötesinde en çok kendi perfomansımızı kendimiz eleştiriyoruz. Kendimizi ciddi şekilde eleştirdiğimizin altını çizmek istiyorum. Her gün ve her maçta kendi durumumuzu analiz ediyoruz. Kaybetmeyi sevmediğimizden dolayı Almanya karşısında kaybettik. Yakın zamana kadar FIFA sıralamasında 28. sıradaydık ve 21 sıraya çıktı. FIFA sıralamasında 3. sırada yer alan Almanya'ya kaybettik. Almanya'ya yenilmekten memnun değiliz ama gerçekçi olmamız lazım. Teknik heyet, futbolcular hep birlikte nasıl yenildiğimizi araştırıyoruz, analiz yapıyoruz. Biliyoruz ki bu maçtaki oyunumuz iyi değildi. Onlara direnç gösteremedik, karşı koyamadık. Benim de altını çizmek istediğim konu bu. Kendimizi bu noktada eleştiriyoruz. Oyuncularımız da biliyorlarki bizim oyun tarzımızda böyle oynamak yok. Rakibe bu kadar direnç gösterememek bizim oyun tarzımızda yok. Yarın akşam bütün bunları düzeltmek adına mücadeleci bir oyun sergileyip 3 puanı almak istiyoruz. Tabii ki böyle bir durumda oyuncularımızın gelişme göstermek için yaşanan sıkıntının farkında olmaları, oyun tarzımızda bunun olmadığını bilmeleri, bundan bahsetmeleri, iyileşmenin ilk adımıdır. Ve yarınki karşılamadan galibiyetle ayrılırsak 2012 Avrupa Şampiyonası yolunda yolumuza emin adımlarla devam etmiş olacağız. Kadromuzda bulunan oyuncularda sakatlık yaşayan yok" dedi.
Hiddink, "Rakiplere göre bir sistemimiz mi olacak, yoksa bir şablonumuz olacak mı?" sorusuna ise "Bizim oynadığımız tarz; kendi tarzımızdır. Bu katı bir sistem değil ve zaten katı bir sistemde oynayamazsınız. Bizim taktiğimizin de esnek olacağını bir örnekle açıklayayım; Gökhan sağ bek ama sağ kanatta oynadı.. O zaman kendisine defans mı orta saha mı diyeceğiz? 4-4-2, 4-3-3 gibi taktiklerle sistemimizi açıklamamamız lazım. Oyun sistemimizde değişiklikler olacaktır. Bu değişikliklerden biri forvette olabilir. Bazen topu tutan bir oyuncuyla veya bazen topsuz alanda hareketli bir santrforla oynamak isteyebilirsiniz. Bu da rakibe karşı değişebilir" yatını verdi.
"Almanya yenilgisi ne kaybettirdi?" sorusuna da tecrübeli teknik adam, "Az önce de söyledim, Dünya 1.'si gibi konuşmayı çok seviyoruz. Ağır bir yenilgi aldık ifadesine de bu nedenle katılmıyorum. Eğer ağır yenilgi derseniz, örneğin 2-0 yenildiğinizde ağır olmuyor, 3-0 yenilince mi ağır oluyor. Bu tür içinde duygu barından sözcükler konusunda konuşmak istemiyorum. Oyuncularımın yarın kazanmaya, başarmaya istekli olduklarını söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
"Almanya maçıyla ilgili hayal kırıklığı veya pişmanlığınız var mı?" sorusuna ise Hollandalı teknik adam şöyle konuştu:
"İçinde bu tür duygular barındıran sözler hakkında konuşmak istemiyorum. Ama oyuncularımızın, futbol oynama isteğinde olduğunu söylemek isterim. Pişmanlıklarımız elbette ki var. Volkan hatası nedeniyle pişman, 1. golde kafayı vurdurduğumuz için pişmanız. Mesut Özil'i iyi marke edemediğimiz için pişmanız. Sanırım kültürümüzde gerçekçi olmak gibi bir düşüncemiz yok. Oyunun geneliyle ilgili pişmanlıklarımızın olmaması lazım. 11'de başlayan ve yedek kulübesinde olan tribünde olan herkesin arkasındayım. Tüm sorumluluk da bende ve herkesin hata yapabileceğini kabul etmemiz lazım."