Kitap Okumanın Yararları

Kitap okumanın yararları
1-    Kitap Okuma Bir İlaçtır.
2-    Kitap Okuma Hayatı Sevdirir.
3-    Kitap Okuma Düşünceleri Olgunlaştırır Okuma; düşünceyi besleyen, geliştiren ve çabuklaştıran ana kaynaklardan biridir.
5-    Kitap Okuma Zihni Açar, Hantallıksan Kurtarır.
6-    Kitap Okuma Güzel Görmenizi Sağlar.
7-    Kitap Okuma Sizi ‘Bir Bilen” Yapar.
8-    Kitap Okuyanın Güvenilir Bir Çevresi Oluşur.
9-    Bilgi dağarcığınızı ve kelime hazinemizi zenginleştirir.
10- Anlama gücümüzü ve konuşma yeteneğimizi kuvvetlendirir.
11- Genel kültürümüzü artırır. Etkin ve etkili bir insan olmanın yollarını açar.
12- Meslek hayatımızdaki başarı düzeyimizi yükseltir.
14- Toplumsal ilişkilerimizin kalitesini artırır.
15- 0ku hayatındaki başarıları pekiştirir,
16- Hayal gücümüzü geliştirir.
17- Okumak haz duymaya, zihnimizi süslemeye, karar verme yeteneklerimizi geliştirmeye yarar. İnsanı olgunlaştırır, erdemli kılar.

Teşkilat-i Esasiye Kanunu

Teşkilat-i Esasiye Kanunu (İlk Anayasa) ( 1921 Anayasası )
Kanun Numarası: 85
Kabul Tarihi: 20 Ocak 1337 (1921)
1)   Madde 1.  Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Yönetim biçimi, halkın kendi yazgısını doğrudan ve fiilen yürütmesi esasına dayanır.
2)   Madde 2. Yürütme erki ve yasama yetkisi, milletin tek ve gerçek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi'nde belirlenir ve toplanır.
3)   Madde 3. Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir ve hükümeti 'Büyük Millet Meclisi Hükümeti' unvanını taşır.
4)   Madde 4. Büyük Millet Meclisi, iller halkınca seçilen temsilcilerden oluşur.
5)   Madde 5. Büyük Millet Meclisi'nin seçimi iki yılda bir yapılır: Seçilen üyenin görev süresi iki yıl olup, yeniden seçilebilme olanağına sahiptir. Eski kurul, yeni kurulun toplanmasına kadar görevini sürdürür.Yeni seçim yapılmasına olanak bulunmadığında, toplantı dönemi yalnız bir yıl uzatılabilir. Büyük Millet Meclisi üyelerinin her biri, sadece kendisini seçen ilin vekili olmayıp, tüm milletin vekilidir.
6)   Madde 6. Büyük Millet Meclisi'nin genel kurulu, ekim ayı başında çağrı yapılmaksızın toplanır.
7)   Madde 7. Şer'i hükümlerin uygulanması, genel yasaların yapılması, değiştirilmesi ve kaldırılması ve antlaşma ve barış yapılması ve vatan savunması gibi anayasal haklar Büyük Millet Meclisi'ne aittir. Yasaların ve diğer düzenlemelerin yapılmasında, zamana ve gereksinimlere göre en uygun fıkıh hükümleri ile ilgili usul ve işlemler esas alınır. Bakanlar Kurulu'nun görev ve sorumlulukları özel yasa ile belirlenir.
8)   Madde 8. Büyük Millet Meclisi, hükümetin bakanlıklara ayrılması ile ilgili özel yasalar gereğince, seçtiği vekiller (bakanlar) aracılığı ile yönetir. Meclis, yürütme ilgili konularda, bakanlara yön verir ve gereğinde bakanları değiştirir.
9)   Madde 9. Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından seçilen başkan, bir seçim dönemi için Büyük Millet Meclisi'nin başkanıdır. Bu kimlikle meclis adına imza koymaya, Bakanlar Kurulu'nun kararlarını onaylamaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu içlerinden birini kendilerine başkan seçer. Ancak Büyük Millet Meclisi'nin Başkanı, Bakanlar Kurulunun doğal başkanıdır.
Not: (1921 Anayasası 23 madde ve bir madde-i münferide olmak üzere 24 maddeden oluşur. Burada sadece yasama ve yürütme ile ilgili olan maddeler verilmiştir. Diğer maddeler idareye ilişkin esasları tespit eder.)

Türk Bilim Adamlarının Başarısı

Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tıp Fakültesi'nde, omurga rahatsızlıklarında kullanılan titanyum alaşımlı vida yerine, sinir dokularına zarar vermeyen, esneyip sertleşebilen transpediküler vida geliştirildi.
CBÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Temiz, dünyada yıllardan beri omurga hastalıklarında ve kırıklarda ''transpediküler vida fiksasyonu'' yönteminin kullanıldığını belirtti.
Prof. Dr. Temiz bu yöntemle vidaların kemiklerin içine gönderildiğini anlattı. Temiz, rot denilen titanyum parçalarla birleştirilerek, problemli olan omurun üzerindeki yükün azaltılmasına, bu şekilde hastanın iyileştirilmesine çalışıldığını söyledi.
Titanyum alaşımlı vidaların, yükü taşıyabilmesi için sert ve dayanıklı olması gerektiğini bildiren Prof. Dr. Temiz, bunun da bazı sorunlara yol açabildiğini kaydetti.
Temiz, şu bilgiyi verdi:
''Omurgada bu vidaları gönderdiğimiz yerlerin çevresinde çok önemli sinir yapıları var. Bu yapılar içeride omurilik, üst ve altta kan sinir kökleri olarak özetlenebilir. Vida eğer doğru yere değil, 5 ile 10 milimetre içeri veya dışarıya giderse sinir yapılarına zarar veriyor, bu da ciddi problemlere neden olabiliyor. Tıp literatüründe bazı yayınlarda yüzde 40'a kadar böyle ciddi problemlerin ortaya çıktığı ifade ediliyor.''
Cüneyt Temiz, yıllardır bu tür ameliyatlara girdiğini ancak bir eksiklik fark ettiğini belirtti. Bu eksikliği giderebilmek için Türkiye'de nelerin yapılacağı konusunda araştırmalar yürüttüğünü ifade eden Prof. Dr. Temiz, şöyle devam etti:
''Çalışmalarımız sonucunda istenildiğinde esneyebilen, istendiğinde sertleşebilen bir transpediküler vida geliştirdik. Bu vida, omura girerken omurun dış kısmındaki sert kemiğe dayandığında içindeki yumuşak kemiğe doğru yer değiştiriyor. Böylece dışındaki sert kemiği kırmıyor, çevredeki sinir dokularına zarar vermiyor.
Vidanın, göndermek istediğimiz yere ulaşımı kolay oluyor. Bir çeşit basınca duyarlı akıllı vida diyebiliriz. Bu vidaların standart testleri var, en az santimetre kareye 50 nitron gibi bir basınca dayanmaları gerekiyor. Ortalama toplam dayandıkları basınç 5 bin kilonewton yani yaklaşık 5 ton civarında.''
Temiz, kendi ulaşabildiği kaynaklara göre, geliştirdikleri vidanın dünyada ilk olduğunu, patent almak için başvuruda bulunduklarını kaydetti.
Vidaların halen yurt dışından alındığını, son zamanlarda yerli firmalar benzer vidaları üretse de yurt dışına bağımlı olunduğunu vurgulayan Temiz, şöyle konuştu:
''Geliştirdiğimiz vidayı dünyada tüm patent testlerine sokmak ve dünyanın kabul ettiği, ilk defa geliştirilmiş bir çalışmaya imza atmış olmak hedefimizdi. Başarı tüm üniversitenin. Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Enver Atik ile birlikte çalıştık. Tasarımda birçok ince noktayı o halletti. Geliştirdiğimiz yumuşak vidayı yerine yerleştikten sonra arkasındaki özel mekanizma yardımıyla, tekrar sıkıştırarak mekanik dayanıklılık sağlayacak hale getirebiliyoruz.''
Kemik erimesi vakalarında kullanılan düz vidaların, kemiğin iç yapısı çok iyi olmadığı ve vidayı çok iyi tutmadığı için sıyrılma gibi problemlere yol açabildiğine dikkati çeken Temiz, ''Hastalar tekrar tekrar ameliyat olmak zorunda kalabiliyorlar. Biz buna bir çözüm geliştirmeye çalıştık. Vidamız, kapalı halde normal bir vida, transpediküler olarak yerine gönderiliyor. Omura gönderildikten sonra vida içine özel bir mekanizma yerleştiriliyor. Mekanizma vidanın içine yerleştirildiğinde vida, kemiğe tutunuyor''dedi.
-Çalışmalar 4 yıl sürdü-
Basınca duyarlı akıllı vida geliştirme sürecinin yaklaşık 4 yıl sürdüğünü vurgulayan Temiz, çalışma süreçlerinin tamamını Manisa CBÜ bünyesinde gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Temiz, ''Daha işimiz bitmedi, hayvan deneyleri kısmını yapıyoruz. Ondan sonra seri üretime geçip, insanda kulanım iznini aldıktan sonra da uygulamayı düşünüyoruz. Sistemin adının Manisa'nın eski ismi olan 'Anemon' olmasını istiyoruz. Manisa'dan dünya tıp bilimi literatürüne küçük bir katkıda bulunabilirsek çok mutlu olacağız'' diye konuştu.
Prof. Dr. Temiz, vidanın temel olarak osteoporoz (kemik erimesi) hastaları için kullanılacağını belirterek, şunları kaydetti:
''Kemik erimesi hastalarıyla birlikte her türlü omurga probleminde bu vida kullanılabilecek. Değişik boyutlarını geliştiriyoruz. Bel, sırt ve hatta boyun omurları için bu şekilde elastiki vidalar geliştirdik. Özellikle boyun omurlarında transpediküler vida uygulaması çok zor ve risklidir. Bu yeni geliştirilen vida sistemi ile bu risklerin daha da azalacağını düşünüyorum. Omurgayı artık tamamen sabitlememek, onun yerine omurganın bir kısım hareketlerine izin vermek yönünde dinamik stabilizasyon denilen yeni bir anlayış ortaya çıktı. Bu sistemde sadece vida başı oynuyor ve omurgaya belli düzeyde bir hareketlilik sağlıyor. Ama vidayı ve sıkma düzeneğini belli derecelerde ayarlayabiliyoruz, vidanın tamamını elastik olarak, dinamik stabilizasyon halinde kullanabiliyoruz. Ayrıca literatürde vidadan dinamik olan herhangi bir sistem de bulamadık.''

Hipotez-Kanun-Teori İlişkisi

Hipotez 

Hipotez, belirli gözlemler sonucunda elde edilen verilere dayalı olarak oluşturulan ve kesinliği olmayan, bir öneri şeklindeki genellemedir. Bu öneriler çeşitli yöntemlerle sınanır. 
Buna göre ortaya koyulan hipotezin geçerliliği veya yanlışlığı saptanır. Eğer hipotezin geçerliliği zaman içersin de çeşitli sınamalarla doğrulanıp kapsadığı alan genişliyorsa ve bu hipotez teori halini almaya başlar. Çünkü bu zaman içersin de yapılan tüm sınamalar, testler, deneyler ve gözlemler ilgili hipotezin temelini sağlamlaştırır. Bu temel zaman içersin de daha başka test, gözlem ve deneylere tabii tutulup geçerliliği devam ederse temelin üzerine duvar örülür. işte bu kısımda hipotez bünyesinde yer alan bilgilerin genişlemesiyle beraber Teori olur. Fakat tam tersi durumunda hipotez geçerlilik kazanmaz. 

Teori (Kuram) 

Hipotezlerle desteklenebilen, aksi bir teori ile topyekun çürütülmediği takdirde bilimsel geçerliliği sürekli olan bilimsel çözümlemedir. Sistemli bir biçimde düzenlenmiş, bir çok olayı deneysel gözlemlerle açıklayan, bir bilime konu alan temeller bütünüdür. Kısacası kuram, ispatlanabilen ve doğadaki olayların nasılını açıklayan bir bilimsel çözümlemedir. 

Genelde Hipotezlerle karşılaştırılır ve "doğruluğu kanıtlanmamış" denir. Bu tamamiyle yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü bir bilgi Teori halini almış ise "doğruluğu kanıtlanmıştır". Dolayısıyla günlük hayatta kullanılan "bir teorim var" sözü doğru bir ifade değildir. 

Teoriler kanunlara dönüşmezler. Çünkü Teori bilgilerin sistematik şeklinde bir araya gelmesiyle "Nasıl" sorusunu cevaplar. Kuantum teorisi, Evrim teorisi, Görecelik teorisi, Hücre teorisi gibi teoriler, çok sayıda deneysel bulgudan yola çıkarak oluşturulmuş ve "Nasıl"ları anlatan teorilerdir. Yani "varsayım"ların ötesindedir, bilimseldir, ispatlanabilirdir. 

Einstein'in izafiyet teorisini ve Newton'un kütle çekim kanunu düşünecek olursak, izafiyet, kütle çekim kanununun yerini almıştır çünkü çok daha etraflı bir teoridir ama "teori" diye geçmektedir. Ancak kanun diye bahsedilen kütle çekim kanunu sınırlı sayıdaki işlevi açıklar. Dolayısıyla daha az kapsamlıdır. Ama bu Newton'un kütle çekim kanunun yanlış olduğu anlamına gelmez. 

Kanun 

Bir bilimsel kanun, gözlem ve deneylerle iyi desteklenip kanıtlanmış matematiksel prensiptir. Tipik olarak bilimsel kanunlar, matematiksel formüllerle ifade edilirler. Bilimsel kanun profiliyle, bilimsel teori profili yakından ilişkilidir. Tipik olarak, kanunlar teorilere nazaran dünya hakkında daha kısıtlı öngörülerde bulunurlar. 

Fizik kanunları, matematiksel kanunları bir çok tanımlanmış açıklayıcı kanunlar vardır. Ayrıca, biyoloji biliminde Mendel genetiği ve genetikteki Hardy-Weinberg Kuralı prensibi gibi bir takım bilimsel kanunlar tanımlar. Ve genel kanının aksine, kanıtlanan teori (kuram) kanun olmaz. Kanunla teori arasında doğrudan, tamamlayıcı bir ilişki yoktur. Menden genetiği bugünkü tüm genetik bilgisini ve işleyişini açıklamaz. Ama bazı noktalarda kullanılır. Yani sınırlı bir çevresi vardır. Veya yukarıda örnek verdiğimiz Kütle çekim kanunu ve İzafiyet teorisi arasındaki ilişki. 

Kaynak: British Academy of Sciences 

Java'ya Giriş

En karmaşık ama en güçlü programlama dillerinden olan java'ya giriş yapacagız.java'ya özgü terimler vardır bunları öğrenmek ileride mantıksal sıkıntılar yaşamamıza engel olacaktır.
Bu terimler
  1. JDK (Java Development Kit / Java Geliştirme Kiti)
  2. JRE (Java Runtime Environment / Java Çalışma Ortamı)
  3. JVM (Java Virtual Machine / Java Sanal Makinesi)
  4. J2SE, J2ME, J2EE
 
JDK nedir?
Bir takım kütüphaneleri içinde barındıran,Kodları derleyen ve çalıştırmayı sağlayan
2002 yılında java2'nin öıkmasından sonra sun Microsystem java'yı farklı guruplara ayırarak daha güçlü ce her alanda uzmanlaşarak büyümeyi hedefledi ve başardı.Gruplama şu şekilde oluştu;
J2SE(standart edition):
Network,Desktop ve temel düzeyde Database işlemlerimizi yapmamızı sağlayan sınıfların bulunduğu sürümdür.
J2ME(Mobile Edition):
Bu sürüm cep telefonları ve kısıtlı kaynaklara sahip mikro mimariler üzerinde uygulama geliştirmemize yardımcı olan sınıfları içeren sürümdür.
J2EE(Enterprise Edition):
Multi-Layer Commercial Web server Application geliştirmemiz için olan sürümüdür.


JRE Nedir?
Microsoft teknolojileri kullanmış ve uygulama geliştirmiş olanlar JRE'yi .NET Framework gibi düşünebilir.
Örnek olarak,nasılki .NET FW 4 ile geliştirilen C# uygulamasında pc'de.NET FW 4.0 yüklü olması gerekir ise java içinde JRE'nin yüklü olması gerekir.JRE'nin ana görevi Java programlarını çalıştırmaktır.Kod derleyemez ve debug yapamaz.Tek görevi runtime'da uygulamanın ihtiyaç duydugu class'ları sağlar ve kodaları çalıştırır.JRE'nin önceki sürüme yönelik desteği vardır,JDK'nin bu yünde bir desteği yoktur.Makinenizde JDK yüklü ise ekstradan JRE yüklemenize gerek yoktur JDK tam bir kit oldugundan içinde JRE'leri barındırır.


JVM Nedir?
JVM javanın en güçlü yanlarından biridir.Java kodu her ortamda çalışır ve yanlızca birkez yazılır.Javanın bu özelliği JVM'den kaynaklanır.Java programlama başlamadan önce bilinmesi gerekenleri yukarıda öğrendik.java bize web server ve Freamework istediğiniz gibi geliştirmedizi sağlar.java'da ücretli ve ücretsiz istediğinize baglı olarak bir çok web server bulunmaktadır.
Şimdi sizlere JDK kurmayı ve kolayca yapılabileceğiniz ayarları göstermem gerekir fakat
internette yüzlerce kaynakta gösteriliyor ve bu yüklemeleri yapmanız 10 dk sürecektir.Kurulumu yaptıgınızı var sayıyor ve devam ediyorum.
Şimdi java kodlarını nereye yazıcağınızı merak edebilirsiniz bunun için 3 tane IDE vardır.
1.Eclipse
2.JBuilder
3.Netbeans
İstediğinizi kullanabilirsiniz Benim tavsiyem ise Netbeans'dirŞimdi Klasik Javaya giriş programı olan hello word uygulamasını yazarak başlıyalım
.IDE'lerinizden file--new project--java application veya benzeri olan create'e tıklayarak kod yazacagımız ekrana ulaşabilirsiniz.
 
public class helloWorld{
public static void main(Strings[] args){
System.out.println("Hello Java World");
}
}

Programı run ettikten sonra sizinde tahmin edeceğiniz gibi ekranda "Hello java Word" olacaktır.