Genellikle izole ve küçük yerleşim birimlerinde geceleri duyulmaya başlayan ve önüne geçilemeyen ‘uğultu’, dünyanın birçok köşesinde binlerce insanın sinirlerini iflas etme noktasına getirdi.
İngiltere’nin Bristol kenti; ABD’nin New Mexico eyaletindeki Taos ve İskoçya’nın Largs kasabası, ‘Hum’ eziyeti çeken yerleşim birimlerinden sadece birkaçı.
Bilim insanlarının yıllardır süren araştırmalarıan rağmen, gizemli uğultunun neden sadece belli bölgelerde, populasyonun belli bir kısmını etkilediği hala sırrını koruyor.
İlk olarak 1950’li yıllarda ihbarları gelmeyen başlayan gizemli uğultu, ilerleyen yıllarda daha fazla bölgede düşük frekanslı, bir ‘zonklama ve gümbürdeme’ tarzı bir gürültü olarak daha fazla yerleşim biriminde duyulmaya başlandı.
‘Hum’ hakkındaki genel görüşler ise uğultunun genelde kapalı alanlarda duyulduğu ve geceleri gündüzlerden çok daha fazla hissedildiği. Ayrıca, kşehirlerdeki gürültüyü içermeyen kırsal bölgelerde yaygın olduğu.
İngiltere’nin Surrey kentinde yaşayan akustik mühendisi Geoff Leventhall’ın 2003 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, ‘Hum’ bulunan bölgelerdeki nüfusun sadece yüzde 2’si uğultuyu duyuyor. Bu gürültüye maruz kalanlar ise genelde 55-70 yaş arası insanlar oluyor.
‘Hum’ mağduru insanlar, gürültüyü ‘rölantide çalışan bir dizel motoru’ gibi tanımlıyor. İngiltere’nin Leeds kentinde uğuldamaya maruz kalan Katie Jacqures, BBC’ye, “Bu bir nevi işkence... Bazen gerçekten çığlık atmak istiyorsunuz” yorumunda bulundu.
Jacques, “Geceleri çok daha kötüleşiyor... Uyumak zorlaşıyor çünkü arka planda sürekli bu sesi duyuyorsunuz. Sürekli dönüp duruyor ve kafanızı daha fazla bu sese takıyorsunuz” dedi.
Duyma sorunu bulunmayan mağdurlardan birçoğu, şikayetleri dikkate alınmadığı zaman daha da sinirleniyor. Madurlar, baş ağrısı, mide bulantısı, halsizlik, burun kanaması ve uyku bozukluğu gibi rahatsızlıklar çekiyor. BBC’ye göre, İngiltere’de bugüne kadar en az 1 kişi ‘Hum’ yüzünden intihar etti.
‘HUM’ BÖLGELERİ
LiveScience sitesinin haberine göre, gizemli uğultuların ilk belirdiği yerlerden biri İngiltere’nin Bristol kenti. Kıyı şeridindeki kentte 1970’lerde bildirilen şikayetlerin sorumlusu olarak araç trafiği ve 24 saat çalışan fabrikalar gösterilmiş.
ABD’nin uğultusuyla meşhur olan yeri ise Taos kasabası. İlk olarak 1991 yılında yerel halk düşük frekanslı, gümbürtü benzeri bir sesten şikayetçi olmuş. New Mexico eyaletinde yer alan Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’ndan araştırmacıların yanı sıra, yerel uzmanların yaptığı inceleme bir sonuç getirmemiş.
Araştırmacıların bugün uğultuların kaynağını belirmeye çalıştığı diğer yerleşim birimleri arasında Ontorio eyaltinin Windsor ve Avustralya’nın Sydney kenti sınırlarında yer alan Bondi bölgesi bulunuyor.
Telegraph gazetesine konuşan Avustralyalılar, çaresizlikten ya fanlarını ya da müzik setlerini açık tutmaktan başka bir çözüm üretemediklerini belirtiyor.
Bu çaresizliğin en büyük kurbanı ise ABD’nin Indiana kentinde bulunan Kokomo kasabası. Bir zamanlar 47 bin kişinin yaşadığı kasaba, ‘Hum’ nedeniyle 2003 yılında boşaltıldı. Adı Kokomo Hum’a çıkan kasabada yapılan araştırmalar, iki sanayi bölgesinin düşük frekanslı uğultuların kaynağı olabileceğini gösterdi.
Ancak yerleşimciler geri döndükten sonra bazı kasaba sakinleri uğultu şikayetlerine devam etti.
SEBEP NE?
Hakkında birçok komplo teorisi üretilen ve bazıları tarafından gizli bir psikolojik silah olduğu iddia edilen ‘Hum’, inanması güç teorilerin doğmasına bile yol açmış durumda.
Ancak araştırmacılar, gizemli olayın gerçek olduğunu ve uzaylıların Dünya’ya yolladığı ve sadece bazı insanlar tarafından algılanan sinyaller olmadığı konusunda emin.
Kokomo Hum’da yapılan araştırmaların ardından, bilim insanları ana sorumluların sanayi bölgelerindeki ısıtıcı üniteleri, elektrik akım hatları, iletişim cihazları veya yüksek basınçlı gaz hatları gibi sanayi bögeleriyle bağlantılı kaynaklar olduğunu düşünüyor.
Bir diğer teori, uğultunun sadece bazı insanlar tarafından algılanan, düşükfrekanslı elektromanyetik radyasyondan kaynaklandığı. Hatta, bazı insanlardan çok daha yüksek frekansları duyan insanların uğultuya maruz kaldığı vakalar da mevcut.
Ortaya sürülen diğer teoriler ise okyanus dalgaları ve tektonik plakaların oluşturduğu sismik faaliyetlerden, askeri deney ve denizaltıların iletişimlerine kadar uzanıyor. Ancakhiçbiri kesin bir bulgu sunabilmiş değil.
İngiliz araştırmacı Leventhall, gizemli olayın yakın zamanda çözülebileceğinden şüpheli. Leventhall, “Bu 40 yıldır süren bir gizem. Daha uzun bir süre de böyle kalacağa benziyor” dedi.
İngiltere’nin Bristol kenti; ABD’nin New Mexico eyaletindeki Taos ve İskoçya’nın Largs kasabası, ‘Hum’ eziyeti çeken yerleşim birimlerinden sadece birkaçı.
Bilim insanlarının yıllardır süren araştırmalarıan rağmen, gizemli uğultunun neden sadece belli bölgelerde, populasyonun belli bir kısmını etkilediği hala sırrını koruyor.
İlk olarak 1950’li yıllarda ihbarları gelmeyen başlayan gizemli uğultu, ilerleyen yıllarda daha fazla bölgede düşük frekanslı, bir ‘zonklama ve gümbürdeme’ tarzı bir gürültü olarak daha fazla yerleşim biriminde duyulmaya başlandı.
‘Hum’ hakkındaki genel görüşler ise uğultunun genelde kapalı alanlarda duyulduğu ve geceleri gündüzlerden çok daha fazla hissedildiği. Ayrıca, kşehirlerdeki gürültüyü içermeyen kırsal bölgelerde yaygın olduğu.
İngiltere’nin Surrey kentinde yaşayan akustik mühendisi Geoff Leventhall’ın 2003 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, ‘Hum’ bulunan bölgelerdeki nüfusun sadece yüzde 2’si uğultuyu duyuyor. Bu gürültüye maruz kalanlar ise genelde 55-70 yaş arası insanlar oluyor.
‘Hum’ mağduru insanlar, gürültüyü ‘rölantide çalışan bir dizel motoru’ gibi tanımlıyor. İngiltere’nin Leeds kentinde uğuldamaya maruz kalan Katie Jacqures, BBC’ye, “Bu bir nevi işkence... Bazen gerçekten çığlık atmak istiyorsunuz” yorumunda bulundu.
Jacques, “Geceleri çok daha kötüleşiyor... Uyumak zorlaşıyor çünkü arka planda sürekli bu sesi duyuyorsunuz. Sürekli dönüp duruyor ve kafanızı daha fazla bu sese takıyorsunuz” dedi.
Duyma sorunu bulunmayan mağdurlardan birçoğu, şikayetleri dikkate alınmadığı zaman daha da sinirleniyor. Madurlar, baş ağrısı, mide bulantısı, halsizlik, burun kanaması ve uyku bozukluğu gibi rahatsızlıklar çekiyor. BBC’ye göre, İngiltere’de bugüne kadar en az 1 kişi ‘Hum’ yüzünden intihar etti.
‘HUM’ BÖLGELERİ
LiveScience sitesinin haberine göre, gizemli uğultuların ilk belirdiği yerlerden biri İngiltere’nin Bristol kenti. Kıyı şeridindeki kentte 1970’lerde bildirilen şikayetlerin sorumlusu olarak araç trafiği ve 24 saat çalışan fabrikalar gösterilmiş.
ABD’nin uğultusuyla meşhur olan yeri ise Taos kasabası. İlk olarak 1991 yılında yerel halk düşük frekanslı, gümbürtü benzeri bir sesten şikayetçi olmuş. New Mexico eyaletinde yer alan Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’ndan araştırmacıların yanı sıra, yerel uzmanların yaptığı inceleme bir sonuç getirmemiş.
Araştırmacıların bugün uğultuların kaynağını belirmeye çalıştığı diğer yerleşim birimleri arasında Ontorio eyaltinin Windsor ve Avustralya’nın Sydney kenti sınırlarında yer alan Bondi bölgesi bulunuyor.
Telegraph gazetesine konuşan Avustralyalılar, çaresizlikten ya fanlarını ya da müzik setlerini açık tutmaktan başka bir çözüm üretemediklerini belirtiyor.
Bu çaresizliğin en büyük kurbanı ise ABD’nin Indiana kentinde bulunan Kokomo kasabası. Bir zamanlar 47 bin kişinin yaşadığı kasaba, ‘Hum’ nedeniyle 2003 yılında boşaltıldı. Adı Kokomo Hum’a çıkan kasabada yapılan araştırmalar, iki sanayi bölgesinin düşük frekanslı uğultuların kaynağı olabileceğini gösterdi.
Ancak yerleşimciler geri döndükten sonra bazı kasaba sakinleri uğultu şikayetlerine devam etti.
SEBEP NE?
Hakkında birçok komplo teorisi üretilen ve bazıları tarafından gizli bir psikolojik silah olduğu iddia edilen ‘Hum’, inanması güç teorilerin doğmasına bile yol açmış durumda.
Ancak araştırmacılar, gizemli olayın gerçek olduğunu ve uzaylıların Dünya’ya yolladığı ve sadece bazı insanlar tarafından algılanan sinyaller olmadığı konusunda emin.
Kokomo Hum’da yapılan araştırmaların ardından, bilim insanları ana sorumluların sanayi bölgelerindeki ısıtıcı üniteleri, elektrik akım hatları, iletişim cihazları veya yüksek basınçlı gaz hatları gibi sanayi bögeleriyle bağlantılı kaynaklar olduğunu düşünüyor.
Bir diğer teori, uğultunun sadece bazı insanlar tarafından algılanan, düşükfrekanslı elektromanyetik radyasyondan kaynaklandığı. Hatta, bazı insanlardan çok daha yüksek frekansları duyan insanların uğultuya maruz kaldığı vakalar da mevcut.
Ortaya sürülen diğer teoriler ise okyanus dalgaları ve tektonik plakaların oluşturduğu sismik faaliyetlerden, askeri deney ve denizaltıların iletişimlerine kadar uzanıyor. Ancakhiçbiri kesin bir bulgu sunabilmiş değil.
İngiliz araştırmacı Leventhall, gizemli olayın yakın zamanda çözülebileceğinden şüpheli. Leventhall, “Bu 40 yıldır süren bir gizem. Daha uzun bir süre de böyle kalacağa benziyor” dedi.