Ekranların en değişik ailesi Kuzu’ların evine misafirliğe gittik. Türk Malı’nın nev-i şahsına münhasır çifti Abiye ve Erman’ı sorularımızla hem güldürdük hem de sinirlendirdik. Sonunda Kuzu Ailesi bizi kapının önüne koydu.
Son günlerde adını çok sık duyduğum Kuzu’lara ziyarete gitmek için telefon ettim. Ahizeyi Erman Kuzu kaldırdı, “Müsaitseniz bu akşam size hem çay içmeye hem de söyleşi yapmaya gelmek istiyorum” dedim. Abiye Kuzu oradan lafa atıldı; “Gelin, size annemden kalan fincanlarımla çay ikram edeceğim.” Heyecandan tir tir titreyerek kapıyı çaldım. Zira Kuzu’ların sağı solu belli olmaz, olmayacak yerde sinirlenebiliyorlar. Beni kapıda Abiye Hanım karşıladı ve söz verdiği gibi çay ikram etti. Erman Kuzu benimle fazla ilgilenince de kıskandı. Dedim ya bu çiftin sağı solu belli olmaz. Erman Kuzu da sorularıma sinirlenip “Yiter yaaa, ömrümü yedin” dedi ve röportaja son verdi.
• İlk sorum Abiye Kuzu’ya. Efendim adınızı kim koymuş, ilginç bir hikâyesi var mı?
Abiye Kuzu: Oya hanfendi, benim adımı ananem koymuş. Çünkü kendisi o zamanlar benim doğduğum mahallenin ilk kadın terzisi oluyormuş. Özellikle düğünler için diktiği abiye kıyafetler çok meşhurmuş. Kendisine “Abiye Münevver” derlermiş. Annemgiller de bana ananemin adı yerine lakabını isim olarak koymayı uygun görmüşler.
• Erman Bey, heyecanlandığınızda kilitleniyorsunuz. Bunu geçmişte de yaşıyor muydunuz yoksa Abiye Hanım’la evlendikten sonra mı oldu?
Erman Kuzu: İvet, çok heycanlandığım zamanlarda bana inme iniyor. Eskiden daha azdı, Abiye’yle evlendikten sonra inmelerin sayısı sıklaştı. Çünkü Abiye normal bir kadın değil ve beni delirtmediği, şok etmediği gün pek olmuyor. Abiye bana “Yiter yaa, yiter yaaa...” dedirtiyor çoğu zaman.
AY’A GİTMEYİ İSTERDİM
• Abiye Hanım siz profesyonel bir ev hanımısınız, peki iş hayatına atılsaydınız hangi mesleği yapardınız?
Abiye Kuzu: İrman ben ne iş yapardım?
Erman Kuzu: Ne bilim Abiye, Oya hanfendi soruyu bana değil, sana sordu.
Abiye Kuzu: Ben küçükkene doktor olmayı çok istiyordum. Bir ara da astranot olmayı çok istedim. Mesela ben Ay’a gitmeyi çok isterdim biliyonuz musunuz?
Erman Kuzu: Vallaha ben de çok isterdim Ay’a gitmeni Abiye. (Kıs kıs gülüyor) Abiye Kuzu: Ay İrman ne kadan ayıp... Röportaj teknisyeni bayanın önünde bu kadan odunsal ve çağdışı hareketler sergilediğin için sana sürmanşetlik bir tebrik koyuyorum.
• Erman Bey siz postacılık yapıyorsunuz ama düğün salonlarında da sahne alıyorsunuz. İleride albüm yapmayı düşünür müsünüz?
Erman Kuzu: Ben müzikle amatör olarak ilgileniyorum. Geceleri düğün salonlarında çalma nedenim; sırf eve bir ek geliri olması. Bir de haftada birkaç gece evden ve Abiye’den uzak olmak hiç fena gelmiyor. Bu arada benim kayınço Yarcan’ın solo klarnet albümü çıkarma planları var, haberiniz olsun. Çok isterse ona kendi bestelerimden birkaçını cüzi bir ödeme karşılığında hediye edebilirim. Ne yani bi de bedava mı vericem şarkılari? Adam hem durmadan evimi cunub ediyor, benim tüm asablarımı bozuyor, hem de üstüne ‘Giremi Ödülü’ne layık bestelerimi ona hediye mi edecem? Kusura bakmayın hanfendi yok öyle yağma.
Abiye Kuzu: ‘Gremi Ödülleri’ degil o İrman, ‘Gremlin Ödülleri.’
ABİYE’Yİ KIVANÇ’A YAR ETMEM
• Evdeyiz isimli yarışmayla Türkiye’de tanındınız. Erman Bey, eşinizin Kenan İmirzalıoğlu ve Kıvanç Tatlıtuğ gibi genç kızların idolüyle bir dizide başrol oynamasına izin verir misiniz?
Erman Kuzu: Ağızlarını yırtarım hepsinin... Hatta lafı bile var; ağzınızı yırtarım hepinizin. Abiye’yi onlara yar etmem.
• Peki bir gün çok ünlü olsanız ve reklam aşkı yaşamanız gerekse ne yaparsınız? Abiye Hanım, Erman Bey’in kiminle sansasyonel bir reklam aşkı yaşamasına göz yumarsınız?
Abiye Kuzu: Hanfendi hanfendi... Az önce İrman’ın söylediği atasözümüzü şimdi de size hitaf etmek istiyorum... Ağzınızı yırtarım sizin; saçınızı başınızı yolarım... Kendinize gelin... Bana kocamla ilgili böyle sorular sorduğunuz için size basın tarihine geçecek bir tebrik koyuyorum.
KIZIM TELEVİZYONA ÇIKAMAZ
• Tamam sinirlenmeyin. Sizi kırdıysam özür dilerim. Öyleyse konuyu değiştirelim. Erman Bey Abiye Hanım’ın evlilik programları izlemesine kızıyorsunuz. Peki kızınız bu programlara katılsa ne yaparsınız?
Abiye Kuzu: Ama hanfendi, insanın bu kadan sabrı zorlanmaz ki...
Erman Kuzu: Odun manyağı yaparım kendisini. Ben yüzde yüz Türk malı bir babayım. Demokrat ve muhafazakar bir aileden geliyorum. Benim kızımın televizyonda ne işi var? Delirtmeyin beni kendinize gelin yiter yaaa, yiter yaaaa... (Burada inme iniyor, bir süre kendine gelmesini bekledikten sonra bizi böyle sorular sormamamız konusunda tehdit ediyor)
MİLLİ TAKIMLIYIZ
• Öyleyse biraz da futbol konuşalım. Dünya Kupası başladı. Sizler hangi takımı destekliyorsunuz?
Erman Kuzu: Biz ailenecek milli takımı tutuyoruz. İçinde yabancı futbolcu olan takımlara şahsen ben karşıyım. Çünkü biz Türk’üz.
• Hangi dizileri izliyorsunuz?
Erman Kuzu: ‘Türk Malı’ diye bi dizi var, onu hiç kaçırmıyoruz! Hep izliyoz.
Kuzu Ailesi Adam’s Family gibi berbat!
Hazır Kuzu Ailesi’ni ziyaret etmişken bu karakterlere can veren ‘Türk Malı’nın hem senaristi hem de yönetmeni Tayfun Güneyer ile ailenin nasıl doğduğunu da konuşalım istedik. Dizinin önümüzdeki sezon daha komik olacağını müjdeleyen Güneyer onları, Adam’s Family gibi berbat! “Kuzu Ailesi Adam’s family gibi berbat bir aile” diye özetliyor...
Huzurlarınızda Kuzu Ailesi
Dört ay önce ekranların en ortadirek ailesinin anlatıldığı ‘Türk Malı’ dizisi başladı. Tayfun Güneyer'in kaleme aldığı, Binnur Kaya ve Şafak Sezer'in başrollerini oynadığı dizide, 20 yıllık evli ve artık birbirlerinden çok sıkılmış olan Abiye ve Erman Kuzu çifti anlatılıyor. Abiye ve Erman'ın Melodi ve Arda adında ayrı yumurta ikizleri olan birbirinden sorunlu çocukları da bu ailenin çatışmasını artırıyor. Herkesten sorunlu kayınbirader Yarcan'ın da Kuzu Ailesi’yle birlikte yaşaması Erman ve Abiye'ye adeta ekstra eziyet oluyor. Kuzu Ailesi'nin oturdukları, Abiye'nin babasından kalma, üç katlı, eski ve küçük evin bitişiğindeki eve, sadece yirmi günlük evli Seval ve Gökhan çifti taşınınca Kuzu Ailesi'nin de tüm hayatı değişiyor. Çünkü, artık ellerinde kendi hayatlarını karşılaştırabilecekleri bir ‘denek grubu’ oluyor. Her macerada, ilk başta, komşu çiftin saygı ve modernlik dolu hayatlarına özenseler de, sonunda yine de kendi hayat tarzlarının en doğrusu olduğunu görüp, hallerine şükrediyorlar.
39 yaşındaki senarist ve yönetmen Tayfun Güneyer, bugüne kadar ‘Yılan Hikâyesi’, ‘Beşik Kertmesi’, ‘Çarli İş Başında’, ‘Aşkım Aşkım’, ‘Adanalı’ gibi kendi alanında reyting rekorları kıran dizileri yazıp yönetti. Bu sezon da bizi korkunç bir Türk ailesi olan Kuzu’larla tanıştırdı. İzmirli kitapçı Nevzat Güneyer’in oğlu olan ve 4 yaşından itibaren çizgi romanlar okumaya başlayan Güneyer’le ‘Türk Malı’ dizisinin doğum sürecini konuştuk.
• ‘Türk Malı’ dizisi nasıl doğdu?
‘Adanalı’ dizisinin setinde patlamış mısır yerken paketin üzerinde bir Türk malı logosu gördüm ve “Bu süper bir dizi adı olur” dedim. Sonra da içeriğini buldum.
• Dizi için “Evli ve Çocuklu’ya benziyor” yorumları yapılıyor...
Biz herkesin sandığı gibi o dizinin birebir kopyasını yapmıyoruz. Ama ben o dizinin hayranı olarak bir belgeselini izledim. Orada iyi aile dizilerine karşı çıkan formata “Anti-Cosby” dendiğini öğrendim. Ben de anti-Canım Ailem, anti-Çocuklar Duymasın, anti-Süper Baba gibi bir dizi yapmak istedim. Sımsıcak aile dizilerinin karşısında rezil, iğrenç bir Türk ailesini dizi yaptım. Türkiye’de böyle aileler olduğunu da iddia ederek dizinin çatısını kurdum.
• Bunu da fazlasıyla başardınız...
Ben bunu bir ortaoyunu gibi görüyorum. Çünkü içinde az oyuncu var. Dizinin çıkış noktası; çok komik bir dizi yapalım, herkes yarıla yarıla gülsündü. O nedenle hem Türk toplumunun ahlakını bozduğumuz hem de dilimize zarar verdiğimiz eleştirilerini saçma buluyorum. Çünkü ben Türk dilinin ne kadar zengin bir dil olduğunu gösteriyorum. Mizah kelimelerin yerleriyle oynayarak da yapılır. Nejat Uygur, Ferhan Şensoy, Levent Kırca gibi isimler yıllarca bunu yaptı. Ben de bu diziyle Türk dilini bozmak yerine hizmet ettiğimi düşünüyorum.
HER KARAKTER DİZİ OLUR
• Oyuncuları siz mi seçtiniz? Ortak yapımcılarımız ve kanalla beş oyuncuyu da role göre seçtik. Şafak Sezer, Binnur Kaya, Bekir Aksoy, Devin Özgür Çınar ve Sinan Çalışkanoğlu... Süper kast oldu. Bugün bu dizi bitse her karaktere tek başına dizi yapabilirim. Aslında hepsinden birer film de olur ama vaktim yok.
• Peki siz bu beş ana karakterden hangisine çok gülüyorsunuz?
Ben Kuzu Ailesi’ni tek başına bir karakter olarak görüyorum. Onlar “Eyvah Kuzu’lar”. Yani onlar kapıda göründükleri anda bir belalar. Kuzu Ailesi Adam’s family gibi berbat. Bence kimse onlara misafirliğe gitmemeli. Mesela sizin için üzüldüm. Onlara misafirliğe gitme isteğiniz bile ürkütücüydü. Bence bunu ucuz atlattınız!
• Aynı anda nasıl iki dizi yazıp, birini yönetebiliyorsunuz?
Bunu dünyada yapan tek insanım. Her hafta 200 sayfa yazıyorum ve sete gönderiyorum. İkisi de iyi reyting alıyor. Zaten ben yazma meselesinde demokrasiye inanmıyorum. Yani iyi bir iş yapacaksanız bu tek kalemden çıkmalı birkaç kişi ile yazılmaz senaryo...
Yarcan’a beste veririm
Erman Kuzu, kayınbiraderi Yarcan’ın klarnet solo albümüne cüzi bir para karşılığında bestelerimi veririm” diyor.
Cinnet Geçirdi
Sorulara sinirlenen Erman Kuzu’ya onun tabiriyle inme indi. Kayınçosu Yarcan, kızı Melodi ve oğlu Arda babalarına masaj yaparak kendisine getirmeye çalıştılar.