O Türk Bir Dış İlişkiler Dehası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
O Türk Bir Dış İlişkiler Dehası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

El Gamal: O Türk Bir Dış İlişkiler Dehası!



TASAM Afrika Enstitüsü ile Mısır Dış İlişkiler Konseyi işbirliğiyle İstanbul Üniversitesi Avrasya Enstitüsü binasında düzenlenen Türkiye- Mısır Yuvarlak Masa Toplantı’sında, “Ortadoğu'da nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, bölgenin barış sürecindeki mevcut konumu ve gelecekteki görünüm, Türkiye-Mısır ilişkileri ile Afrika'nın genel durumu ve Sudan” konuları ele alındı.

Afrika Toplantıları’nın 10. Çalıştayı olarak gerçekleştirilen toplantıya, TASAM Başkanı Süleyman Şensoy, Başkan Yardımcısı emekli Büyükelçi Murat Bilhan, TASAM Ankara Temsilcisi emekli Büyükelçi Ali Engin Oba, TASAM Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Vural Altın ve Dr. Necmi Dayday, TASAM Direktörü Dr. Engin Selçuk, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türkiye-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield, Başbakanlık E-Devlet Danışma Grubu Başkanı Dr. Ramazan Altınok ile Mısır’ın Ankara Büyükelçisi Abderahman Salaheldin, Mısır Dış İlişkiler Konseyinden Büyükelçi Mohamed Shaker, Büyükelçi Abdel Raouf El Ridy, Büyükelçi Amin Shalaby, Büyükelçi Mohamed Fathy El Shazly ve eski Mısır Adalet Bakanı Dr. Yehia El Gamal’dan oluşan Mısır heyeti katıldı.

Açılış konuşmasını yapan TASAM Başkanı Şensoy, Mısır ve Türkiye’nin, günümüz ilişkilerine nüfuz eden birtakım zihniyet problemlerini aşarak, modern ve eşit iki ulus devlet olarak geleceği birlikte inşa etmeleri gerektiğini söyledi.

Şensoy, 11 Eylül 2001’in bir milat olduğunu, bu tarihten sonra dünya üzerinde çok kutuplu bir güç sistematiğinin oluştuğunu kaydederek, şöyle devam etti:

“İkinci Dünya Savaşı’ndan 11 Eylül tarihine kadar algımız, hep ABD’nin tek süper güç olduğuydu. Türkiye de dahil olmak üzere bazı ülkeler bu dönemi yanlış değerlendirdi. 2001’de görüldü ki, dünya çok kutuplu bir sürece doğru gidiyor. Türkiye bu durumu geç fark etmekle birlikte aradaki açığı hızla kapattı ve dünyadaki bu çok boyutlu sistemde bölgesel güç parametreleriyle kendi yerini almaya çalıştı. Çok kutuplu sistemin 2020’ye kadar olan süreçte ganimet olarak tarif edilebilir hale geleceğini görüyoruz. Bu anlamda da hem AB ile olan üyelik müzakerelerini hızlandırdık hem de Afrika ve Asya ile olan ilişkileri çok boyutlu olarak şekillendirmeye çalıştık.''

Son 10 yılda kamu diplomasisi kavramının ön plana çıktığını vurgulayan Şensoy, devlet politikalarının başarılı olmasının, kamu diplomasisi kurumlarının performansına bağlı olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE'NİN YAPTIĞI REFORM, GELİŞMİŞ BİR REFORM OLDU”

Eski Mısır Adalet Bakanı Elgamal da Türkiye’nin son yıllarda ekonomik ve siyasal gelişmeler gösterdiğini belirterek, Türkiye’nin 1923’ten bu yana gerçek demokrasiyi sağlayabilmek adına yaptıklarından ders çıkarmaları gerektiğini söyledi.

Elgamal, “12 Eylüldeki anayasa reformundan benim de çekincelerim, endişelerim vardı. Ama reform, gelişmiş bir reform oldu. Halkımdan, bu gelişmeyi yakından takip etmelerini ve Türkiye’nin demokratikleşme yolunda attığı adımlardan bir şeyler çıkarmalarını istiyorum. Yapılan anayasa reformunda yer alan maddeler demokrasi adına atılmış gerçek adımlardır. Anayasa reformlarında önemli olan insan hakları ve bilimsel yaklaşımdır. Türkiye, bu reformla her ikisini de başardı. Umuyorum ki Mısır bu gelişmeyi yakından takip eder” diye konuştu.

Büyükelçi Mohamed Fathy El Shazly de Türkiye’nin Mısır’da nasıl algılandığını tarihsel bir süreç içerisinde ele alarak, 2000’li yıllara kadar Türkiye’nin sadece Batıya odaklandığını, AK Parti’nin iktidar olmasıyla ülkenin kendi jeopolitiklerini yeniden keşfettiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bir “dış ilişkiler dehası” olduğunu ifade eden Shazly, Mısır’ın, AK Parti’nin tek başına iktidara gelişiyle Türkiye’nin yüzünü tekrar Ortadoğu’ya çevirmesini memnuniyetle karşıladığını, Türkiye’nin ikili ilişkilerde limitsiz bir krediye sahip olduğunu kaydetti.

Büyükelçi Abdel Raouf El Ridy de Türkiye’nin yıllar sonra bölgeye bir güç olarak girmesiyle bölgede barış adına en önemli adımların atıldığını belirterek, “Barış için umudunuz varsa şiddet bir şekilde bölgeyi terk eder. Türkiye, nükleer silahların engellenmesini sağlayacak önemli bir devlettir” dedi.

Büyükelçi Mohamed Shaker ise Ortadoğu’daki ülkelerin nükleer silahlanmasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, 2012’nin ikinci yarısında yapılacak uluslararası konferansta Türkiye’nin önemli bir rol oynayacağına inandığını söyledi.