Türkiye ve Çin'den Tarihi Adım




Türkiye ile Çin arasındaki ticaret artık Türk Lirası ve Yuan ile yapılacak. İki ülke arasında 8 ayrı anlaşmaya imza atıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Ven Ciabao'yla bir araya geldi. Başbakan Erdoğan ve Ciabao daha sonra ortak bir basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Türkiye ile Çin arasındaki ticaretin TL ve Yuan ile yapılacağını açıkladı.

İki ülke arasında 8 anlaşma imzalandığına dikkat çeken Erdoğan, bu ortak anlaşmalarla birlikte Türkiye-Çin arasındaki geleceğe yönelik ilişkilerin çok daha farklılık kazanmış olduğunu belirtti.

Özellikle ulaştırmada şu anda Eskişehir-İstanbul hızlı tren hattının birlikte yapıldığını hatırlatan Erdoğan, Ankara-Sivas hızlı tren hattının da iki ülke işbirliğiyle yürüdüğünü kaydetti.

DEMİRYOLU YAPIMINDA ÇİN İLE İŞBİRLİĞİ

Bundan sonraki süreçte 4 bin 500-5 bin kilometre demiryolu ağını da Çin Halk Cumhuriyeti ile yapmayı hedeflediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Temenni ederiz ki, uygun şartlarda bir finansmanın temini ile bu çalışmaları birlikte yürütürüz. Bu konudaki görüşmeleri de ayrıca yapmış bulunuyoruz" dedi.

Gerek nükleer enerji alanında, gerek termik santrallerde gerek hidroelektrik santrallerde müşterek çalışmalar yapılabileceği konusunu da görüştüklerini bildiren Başbakan Erdoğan, bu konuda süreci süratle başlatmak için ilgili bakanlara gerekli talimatları verdiklerini söyledi. Ekim ayında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Çin'e gideceğini ve bu konuları ele alarak süreci hızlandırmanın gayreti içinde olacaklarını belirten Erdoğan, "Uzun bir geçmişe dayanan dostluğumuzun ve ilişkilerimizin daha kapsamlı ve derinlemesine bir sürece girmesi bizi mutlu ediyor" diye konuştu.

TÜRK LİRASI VE YUAN İLE TİCARET BAŞLIYOR

İki ülke arasındaki ticaret hacminin 17 milyar dolar olduğunu belirten Erdoğan, bu konuda bir takvim belirlediklerini ve 2015'e kadar bu hacmi 50 milyar dolara çıkarmayı, ikinci etap olarak da 2020 yılında bu rakamı 100 milyar dolara çıkarma konusunda mevkidaşı ile mutabakata vardıklarını söyledi. İlişkileri stratejik işbirliğine yükseltme konusunda da bir mutabakata vardıklarını bildiren Erdoğan, "Bu rakamlara ulaşırken bir adım daha atalım. Bu adım da ne olsun? Bütün ilişkilerimizi Türk Lirası ve Yuan bazında yürütelim. Böyle bir adımı da atalım dedik ve mutabık kaldık. Öyle zannediyorum ki, Rusya ve İran'la attığımız bu alandaki adımlardan sonra en önemli adım olacak" dedi.

MODERN İPEK YOLU HEDEFİ

İki ülkenin uluslararası kuruluşlarda da örnek bir işbirliği içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, bunun artarak devam etmesini arzu ettiklerini vurguladı. Erdoğan, kültürel noktada attıkları adımların önemine de değinerek, turizm noktasında atacakları adımları da değerlendirdiklerini söyledi. Erdoğan, havayolu ulaşımını da artırmak istediklerini belirterek, Bir diğer noktanın da Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Hattı olduğunu söyledi. İstanbul'u Pekin'e bağlayan bir demiryolu hedeflediklerini de anlatan
Erdoğan, şunları kaydetti:

"Marmaray'ın bitişiyle birlikte şu anda Edirne-Kars, bu aradaki zaten belli bir bölgesi bitecek olan hızlı tren hattının bunlarla tamamlanması suretiyle Modern İpek Yolu'nu yeniden tesis etme imkanına kavuşmuş olacağız. Bununla ilgili de Ulaştırma Bakanlarımıza gerekli talimatları vermiş bulunuyoruz."

TERÖRLE MÜCADELEDE İŞBİRBİRLİĞİ

Çin Başbakanı Jiabao ise, karşılıklı olarak stratejik ilişkisi kurulmasına karar verdiklerini belirterek, bunun önemli bir kilometre taşı olacağını söyledi. Başbakan Erdoğan'ı karşılıklı güven artırıcı ve stratejik ilişkiler için görüşme Çin'e davet ettiğini de bildirdi. Jiabao, "İki ülke terörizmle mücadelede ve aşırılıkla mücadelede karşılıklı mekanizmalar kurarak ortak çalışma yapma kararı almıştır" ifadelerini kullandı.

Konuk Başbakan iki ülkenin de ticaretin sürdürülebilir ve fazla açık olmadan, dengeli geliştirilmesi için çalışma yapacağını belirterek, Çin tarafının demiryolu, köprü ve enerji konularında Türk tarafıyla yoğun işbirliği yapacağını söyledi.

Çin'in Türkiye'nin bölgesel gücünü teslim etmekte olduğunu belirten Jiabao, Türkiye'nin İran konusunda yaptığı çalışmaları da takdirle karşıladıklarını dile getirdi. Daha sonra iki başbakan tokalaşarak poz verdi.

ÇHC İLE İMZALANAN ANLAŞMALAR


Basın toplantısı öncesinde iki ülke arasında imzalanan anlaşmalar ise şöyle:

"- İkili Ticari ve Ekonomik İşbirliğinin Geliştirilmesi ve Derinleştirilmesine İlişkin Çerçeve Anlaşması

- İkili Ticari ve Ekonomik İşbirliğine İlişkin Orta ve Uzun Dönem Gelişim Planı İçin Ortak Çalışma Başlatılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası

- Üçüncü Ülkelerde Altyapı İnşası ve Teknik Danışmanlık Hizmetlerinde İşbirliğini Artırmaya İlişkin Mutabakat Muhtırası

- 2010-2013 Yılları İçin Kültürel Değişim ve İşbirliği Uygulama Planı

- Demiryolu İşbirliği Anlaşması

- Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Çin Ticaret Bakanlığı arasında, Yeni İpek Yolu Bağlantısı Hakkında Ortak Çalışma Grubu Oluşturulmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası

- Ulaştırma Bakanlığı ile Çin Sanayi ve Bilgi Teknolojisi Bakanlığı arasında, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Muhtırası

- Ulaştırma Bakanlığı ve eşkilerimizi Türk Lirası ve YÇin Ulaştırma Bakanlığı arasında, Ulaşım Altyapısı ve Denizcilik Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Muhtırası."

Hasta Asker GATA'da Şehit Oldu



Edinilen bilgiye göre, Edirne’de vatani görevini yapan ve 8 gündür İstanbul Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesinde tedavi gören Çağlayan Polat yoğun bakımdan çıkamadı.

7 aylık asker olduğu öğrenilen ve bir haftayı aşkın süredir gördüğü tedaviye cevap vermeyen Çağlayan Polat’ın babası Borusan ilköğretim Okulu Müdürü Ahmet Turan Polat ve çok sayıda öğretmen arkadaşı cenazeyi almak için İstanbul iline hareket ettiler.

Çağlayan Polat’ın cenazesi yarın ikindi namazını müteakip Gemlik çarşı camiinde düzenlenecek olan Askeri törenin ardından ilçe askeri şehitliğinde toprağa verilecek.

Türkiye'den Önce Ayranımız AB'ye Giriyor



Kodeks Avrupa Bölgesi Koordinasyon Komitesi'nin (CCEURO) 5-8 Ekim günlerinde Polonya'nın başkenti Varşova'da yapılan toplantısında, ayranın Türkçe adıyla standartta yer alması konusunda toplantıya katılan üyelerin desteği alındı ve bu konuda çalışmalar başlatıldı.

Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği'nden (ASÜD) yapılan açıklamaya göre, Kodeks Avrupa Bölgesi Koordinasyon Komitesi'nin (CCEURO) toplantısı, 5-8 Ekim günlerinde Varşova'da gerçekleştirildi. Toplantıda Türkiye'yi temsilen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü delegasyonu başkanlığında, ilgili kurumlardan 6 temsilci katıldı. Temsilciler arasında IDF Türkiye Ulusal Komite Sekreteri ve ASÜD Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık da yer aldı.

Toplantının gündemini, Türkiye'ye özgü bir fermente süt ürünü olan ''ayran''a ilişkin standardın hazırlanması oluşturdu. Ayran standardının daha önce de 1-5 Şubat 2010 tarihlerinde Yeni Zelanda'da yapılan toplantıda gündeme getirildiği ve bu toplantıda ''ayranın Avrupa bölgesinde uygulanacak bir bölgesel standartta yer almasının daha uygun olacağı ve bu konunun CCEURO toplantısında değerlendirilmesinin teklif edildiği'' hatırlatılan açıklamada, şu bilgiye ver verildi:

''Söz konusu süt ürününün Türkçe adı olan 'ayran' ile standartlarda yer alması için Türk delegasyonu yoğun bir tanıtım ve lobi çalışması gerçekleştirdi. Tüm ülkelerin delegasyonuna ayran ikram edildi ve tanıtımı yapıldı. Çalışmalar sonrası CCEURO delegasyonu olumlu görüş belirtti. Ayrıca ülkemizin önde gelen ayran üretici firmalarının ayran ambalajları ve etiketleri gösterilerek, açıklamalar yapıldı.

CCEURO;nun 6 Ekim'de yapılan toplantısında Türkiye tarafından sunulan ayran projesinin, ülkelerin tümünün desteği ile 2011 yılında İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılacak Kodeks toplantısında yeni çalışma konusu olarak sunulması kararlaştırıldı. Bu toplantıda konunun onaylanmasından sonra olası bir CCEURO çalışma toplantısı İstanbul'da gerçekleştirilecek. Standart konusunda görüş birliği oluşturulması durumunda, tüm çalışmaların 2013 yılı sonuna kadar tamamlanması ve standardın uygulanması hedefleniyor.''

Açıklamada, 'ayran' adı ile bir standardın oluşturulmasının, Türkiye'nin uluslararası arenada söz sahibi olması bakımından sevindirici bir gelişme olduğu, bu aktif çalışmanın tüm ürünlerde ve tüm Kodeks çalışmalarında sergilenmesi ve devamlılığının sağlanması gerektiği belirtildi. Türk gıda ve süt sektörünün AB'ye entegrasyonu ve rekabeti açısından bu gelişmelerin önemli olduğu da vurgulandı.

Bahçeli'den Teşkilatlara 'Çatışma' Uyarısı



Bahçeli, parti teşkilatına gönderdiği genelgede, geride kalan 10 yılın 8'inde AK Parti'nin siyasi sorumluluk üstlendiğini ifade ederek, ''AKP, kötü, aciz ve aynı zamanda art niyetli bir yönetimin tüm özelliklerini sergilemiştir. Küresel güç merkezlerinin himmetine sığınan, desteğinden medet uman ve bunların istedikleri tavizleri sırf ayakta durmak adına vermekten kaçınmayan ikiyüzlü bir iktidar anlayışıyla bugünlere gelinmiştir'' iddiasında bulundu.

Türk milletiyle asırlık hesabı olan bütün çevrelerin ''AK Parti'nin yaktığı teslimiyetçi ışığın etrafında toplandığını ve kökü geçmişe uzanan kapanmamış hesaplarını adım adım görmeye başladıklarını'' savunan Bahçeli, genelgesinde şunları kaydetti:

''Bu zamana kadar, Başbakan Erdoğan'ın söz ve uygulamalarından Ermeniler memnun kalmış, peşmerge umutlanmış, bölücüler heyecanlanmış, İmralı'daki hain cesaretlenmiştir. Açılım denen yıkım projesi, Türk milletinin kardeşlik duygularını köreltmeye, ortak hayat alanlarını ayırmaya ve dağılmayla son bulacak çok tehlikeli bir sürecin hızla mesafe almasına neden olmuştur. Anadilde eğitim talepleri, etnik kimlik inşasındaki ısrarlar, demokratik özerklik gibi kabul edilemez ve üniter yapıyı parçalayıcı niyetler, iktidarın sessiz ve onaylayıcı tutumundan dolayı azmış ve kontrolü zor bir aşamaya gelmiştir.

Demokrasi, özgürlük ve barış gibi hayati önemdeki kavramlar, AKP'nin elinde eğilmiş, bükülmüş ve içi boşaltılarak her melanetin gerekçesi haline getirilmiştir. Şiddetin hak arama, vahşetin barışı sağlama, sokaklardaki meydan okumanın demokratik mücadele olarak algılandığı ve kavramsallaştırıldığı marazi bir ortam, bu iktidarın aciz, pısırık ve tükenmiş siyasetiyle zirve yapmıştır. Bölücü talepler ve girişimler, yıkım projesinden aldıkları olumlu mesajlarla şımarmışlar, zihinlerindeki kirli hedeflere ve son aşamadaki bağımsız bir devlet yapısına ulaşacaklarına hiç olmadığı kadar inanmışlardır.''

AK Parti iktidarında milli konuların sıradan ve önemsiz konuma geriletildiğini, özenle sahiplenilmesi ve savunulması gerekenlerin tahrip edilmekten çekinilmediğini iddia eden Bahçeli, ''Uluslararası ilişkilerde içine düşülen batak ve verilen tek taraflı ödünler milletimizin geleceğini, haysiyetini ve onurunu zedelemiştir. Ekonomide yaşanılan kriz ve çalkantılar, milletimizi yoksullaştırmış ve işsizliğin dar alanına hapsetmiştir. Hayat pahalılığı artmış, toplumun her kesiminden feryat ve şikayetler yükselmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi ile geçen 8 yılın özü ve özeti bunlardan ibarettir'' görüşünü savundu.

Artık AK Parti ile gidilecek yolun, ulaşılacak hedefin kalmadığını iddia eden Bahçeli, bu çerçevede partilerinin sorumluluğunun daha da arttığını, partisinin iktidar hazırlığı için çalışmalarını başlattığını belirtti.

-''YAPILACAK SEÇİMLER TÜRKİYE'NİN SON ŞANSIDIR''-

Devlet Bahçeli, partilerinin tek başına iktidar hedefine ulaştırması için tüm teşkilat yöneticileri ile mensuplarının uyacağı konuları şöyle sıraladı:

''MHP, Türkiye'ye hizmet edecek nitelikli, inanmış siyasi ve teknik kadrolarıyla iktidar sorumluluğunu tek başına üstlenmeye hazırdır. Milliyetçi-ülkücü camianın mensupları, gönül verdikleri ve kalpten bağlandıkları Üç Hilal'i tek başına iktidara taşımak için ellerinden geleni yapmak durumundadır. Bu hedef, hepimize kutlu geçmişimizin, acılarımızın, sevinçlerimizin ve Türk tarihinin yüklediği bir görevdir. Bu itibarla gelecek yılki tarihi randevuya tam bir inanmışlıkla hazırlanılacak, hiçbir partiyle koalisyon, pazarlık ve dayanışma gibi konular dillendirilmeyecek ve konusu dahi gündeme getirilmeyecektir. Hedef mutlaka tek başına iktidar olmaktır ve yapılacak olan genel seçimler Türkiye'nin son şansıdır.

Tıpkı referandum öncesinde olduğu gibi, bundan sonra da AKP iktidarının milliyetçi-ülkücüler üzerinden siyaset yapması, oyunlar tezgahlaması kuvvetli ihtimaldir. Önümüzdeki süreçte, yine acılarımızın hatırlatılması, geçmişimizin ve inançlarımızın istismar edilerek partimize gönül veren milyonlar arasına nifak tohumları saçılmasının gündemde olduğu ortadadır. Ancak bunlara karşı şimdiden hazırlıklı olunacaktır. Mahalli düzeyde ve her platformda, dava arkadaşlarımızın AKP'nin yalanlarına ve aldatma taktiklerine itibar etmemesi için tüm önlemler alınacaktır.

İktidar hedefimize ancak milletimizin vereceği izin, sağlayacağı destekle ulaşılacağı açıktır. Vatandaşlarımızın daha huzurlu, daha güvenli ve mutlaka ekonomik olarak daha iyi şartlara sahip olması bizim için vazgeçilmez hedeftir. Her insanımızın başının dik, karnının tok ve geleceğinin onurlu olması tartışmasız amacımızdır. Bunların hayata geçirilmesinden tüm teşkilat yöneticileri ve mensuplarımız sorumludurlar.''

Tüm teşkilat yöneticileri ve mensuplarının, milletvekilliği adaylığı konusunda yaşanabilecek huzursuzluk ve anlaşmazlıklara müsaade etmeyeceğini belirten Bahçeli, seçim stratejisi, seçim beyannamesi ve propaganda yöntemleri üzerinde yürütülen çalışmalar tamamlandıktan sonra, tüm teşkilatın bunları tatbik edeceğini ve bütünlüğü sağlamak açısından uygulamalarında dikkat edeceklerini bildirdi.

-''TUZAK VE TAHRİKLERE KARŞI MUTLAKA UYANIK OLUNACAK''-

Türkiye'nin her alanda tahribatın yoğunlaştığı, bunalımın yaygınlaştığı ve çatışma riskinin arttığı bir ortamda seçim sürecine girdiğini öne süren Bahçeli, şunları kaydetti:

''Özellikle, hükümetle süren pazarlıklardan sonuç almaması halinde, terör örgütünün eylemlerini artıracağı bir dönem önümüzde durmaktadır. Seçim kampanyası esnasında, bölücülüğün, taraftarlarını ayrıştırmak ve saflarını sıkılaştırmak amacıyla şiddet eylemlerine başvurması güçlü bir ihtimaldir. Her ne sebeple olursa olsun, hiçbir tartışmanın, çatışmanın, kavganın tarafı olunmayacak, herhangi bir kanunsuz eylem karşısında da güvenlik birimlerinin harekete geçmesi için azami özen ve sabır gösterilecektir. Tuzaklara ve tahriklere karşı mutlaka uyanık olunacaktır.''

Bahçeli, 31 Ekimde Ankara Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirecekleri ''Millet ve Devlet Bekası İçin Güç Birliği'' toplantısına milletvekilleri, MYK üyeleri, tüm teşkilatları ve ülküdaşlarının en üst düzeyde katılımı sağlayacağını ve tam bir kucaklaşma içinde bir araya gelmek için bugünden çalışmalara başlayacaklarını ifade etti.