Yunus Emre ve mevlananın hoşgörü ile ilgili yazı ve sözleri

Yunus emre ve mevlananın hoşgörü ile ilgili yazı ve sözleri

mevlananın hoşgörü sözleri
mevlananın hoşgörü sözleri
Gel, gel, ne olursan ol yine gel İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel"

"Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol"

"Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok"

"Her gün bir yerden bir yere göçmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım"

"Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir"

Hz Mevlana der: Beni benden alan gözlerin nerde Yurdumu saran çiçeklerin nerde Onca memleketler gezdim Beni ahirete götüren yolun nerde Hz Mevlana söyler herkes onu dinler İşte derler: Gözlerimizi açan çiçek burda

Aslında bu güzel eserleri her gün kapıdan cıkmadan önce okumak lazım ki dünyada artık iyi şeyler olsun kötülükler çirkinlikler kalksındua edelim hepberaber İnşaAllah

Dört mevsimde Türkiye

Dört Mevsim Türkiye

Türkiye İklimi

Türkiye'de İklim Elemanları

A-Sıcaklık

B-Basınç ve Rüzgarlar

C-Nem ve Yağış

Türkiye'de İklim Çeşitleri

Türkiye'nin Doğal Bitki Örtüsü

İklimin Etkileri

TÜRKİYE İKLİMİ

İklim: Bir bölgeyi tanımlamada kullanılan, mevsimsel hava olayları ve günlük ortalamaların tanımları ve tarihi kayıtları. 50 - 60 yılı içeren istatistikler. Meteorolojideki kullanımıyla iklim; dünya üzerindeki bir bölge veya yerin, o yerin özelliklerini belirtir şekilde, uzun bir dönemde, atmosferik koşulların ve meteorolojik elemanların ekstrem ve ortalamalarının tamamıdır, toplamıdır. Bu elemanlar: radyasyonu da içeren sıcaklık, yağış ile bulutluluğu da içeren nem, fırtınaları da içeren rüzgâr, basınç, buharlaşma ve atmosferde gerçekleşen kimyasal, optik ve elektriksel olaylardır. Bu elemanların her birisine de iklim elemanı adı verilir.
Ayrıca ülkemiz üç tarafının denizlerle kaplı olmasından dolayı iklim çok sert değildir, deniz etkisi fazla hissedilir ve iklim çok çeşitlidir.


TÜRKİYE İKLİMİ

Türkiye'de çok çeşitli iklimler görülür. İklim çeşitliliğine sebep olan faktörler şunlardır:

Türkiye, genelde Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Çünkü, ülkemiz genelinde yazlar kurak, kışlar yağışlı geçer. Ancak bununla beraber, birbirlerinden belirgin farklarla ayrılabilen karasal ve Karadeniz iklimleri de etkili olmaktadır.


TÜRKİYE'DE İKLİM ELEMANLARI

A. SICAKLIK


Türkiye'de sıcaklık, kıyılarda enlem farkına, iç kesimlerde ise denizden uzaklık, yükselti, yer şekilleri gibi faktörlere bağlı olarak değişir.

• Üç tarafı denizlerle çevrili olması
• Yükseltinin fazla olması
• Ilıman iklim kuşağının bulunması
• Yer şekillerinin çeşitlilik göstermesi
• Kuzeyinde ve güneyinde dağların denize paralel uzanması

1. Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı

• En düşük ortalama sıcaklıklar, Kuzeydoğu Anadolu'da görülür.
• En yüksek ortalama sıcaklıklar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin güneyi ile Akdeniz kıyılarında görülür.
• En düşük sıcaklık ile en yüksek sıcaklık arasındaki fark 8°C den fazladır.
• Sıcaklık genelde güneyden kuzeye gidildikçe azalmaktadır.

2. Temmuz Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı

Temmuz ayında en düşük sıcaklık, Kuzeydoğu Anadolu, Karadeniz kıyıları ve Marmara'nın kuzeyinde görülür.Bu ayda en yüksek sıcaklıklar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görülür.
Temmuz ayında bugüne kadar ölçülmüş en yüksek sıcaklık değeri 46,5°C ile Ş. Urfa iline aittir.


3. Ocak Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı


• Ocak ayında, bölgeler arasındaki sıcaklık farkı, Temmuz ayına oranla daha fazladır
• .En düşük sıcaklıklar, Kuzeydoğu Anadolu'da görülür. En yüksek sıcaklıklar Akdeniz kıyı kesiminde görülür.
• Ocak ayında bugüne kadar ölçülmüş en düşük sıcaklık değeri -43,2 °C ile Ağrı iline aittir.

Türkiye'de günlük ve yıllık sıcaklık farkları kıyı bölgelerimizde az, iç bölgelerimizde fazladır. En az yıllık fark Doğu Karadeniz kıyılarında görülür. (15- 16°C). En çok yıllık fark ise, Kuzeydoğu Anadolu'dadır. (Erzurum'da 27°C, Kars'ta 29°C, Ağrı'da 31 °C)


B. BASINÇ VE RÜZGÂRLAR BASINÇ

Türkiye'de mevsimlere, deniz ve karalara ve yerel ısınma farklarına bağlı olarak oluşan basınç merkezlerinin yanı sıra, Türkiye'nin dışında oluşan ve Türkiye'yi etkisine alan gezici basınç merkezleri de bulunmaktadır.

Türkiye'yi en çok etkileyen basınç merkezleri şunlardır:

a) Sibirya Antisiklonu: Sibirya üzerinde oluşur. Türkiye'yi kışın etkiler. Soğuk ve kar getirir. 60° enlemleri çevresinde oluşmasına rağmen, soğumadan dolayı termik kökenlidir.

b) Asor Antisiklonu: Atlas Okyanusu üzerindeki Asor Adaları çevresinde, 30° DYB alanına bağlı olarak oluşur. Kış mevsiminde Sibirya antisiklonu ile birleşerek Türkiye üzerinde etkili olduğunda İzlanda siklonu Türkiye'ye sokulamaz. Bunun sonucunda da ülkemizde kışlar soğuk, sert ve kar yassı, geçer.

c) Basra Siklonu: Basra Körfezi çevresinin aşırı ısınmasıyla oluşur. Samyeli rüzgârları vasıtasıyla Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde etkili olur. Havadaki nemi kurutarak sıcaklık ve buharlaşmayı arttırır 30° Kuzey enlemi çevresinde oluşmasına rağmen, ısınmadan dolayı termik kökenlidir. Türkiye'de yaz mevsiminde etkilidir.

d) İzlanda Siklonu: İzlanda üzerinde oluşur. Türkiye’de kışın ve ilkbaharda etkili olur. Etkili olduğunda Türkiye'de kışlar ılık, kısa ve yağmurlu geçer. 60° enlemleri çevresinde oluştuğu için dinamik kökenlidir.

RÜZGÂRLAR

Türkiye'ye, kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğudan esen rüzgârlar enlemin etkisiyle, hava sıcaklığını düşürürler. Güneybatı, güney ve güneydoğudan esen rüzgârlar ise hava sıcaklığını yükseltirler.

1-) Soğuk Yerel Rüzgârlar:

Karayel: Balkanlar'daki yüksek basınç ve Basra Körfezi'ndeki alçak basınç sonucu oluşur. Kuzeybatıdan soğuk ve kuru olarak eser. Kış mevsiminde Marmara Bölgesi ile Batı Karadeniz'de sıcaklıkları azaltarak kar yağışına neden olur.

Yıldız: Kuzeyden eser. Karadeniz üzerinden geldiği için soğuk ve nemlidir. Karadeniz Dağları'nda yağış bırakır.

Poyraz: Marmara, Karadeniz ve İç bölgelerimize kuzeydoğudan esen soğuk, kuru bir rüzgârdır. Doğu Avrupa'daki yüksek basıncın etkisi sonucunda oluşur. Kışın sıcaklıkları azaltarak kar yağışına neden olur. Yaz poyrazı ise serin ve kuru olarak eser.

Ege Denizi'nde, yazın poyraz benzeri rüzgârlar tam kuzeyden eserler. Eski Yunanlılar bu rüzgârlara, ticaret rüzgârı anlamında Etesia demişlerdir. Bugün de, Dünya Literatürün de Ege Denizi'nde yazın kuzeyden esen rüzgârlara etezyen denilmektedir.

2-) Sıcak Yerel Rüzgârlar:

Lodos: Kuzey Afrika'daki yüksek basınç ve Hazar Denizi'ndeki alçak basınç sonucu oluşur. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde etkilidir. Akdeniz'den geldiği için nemli ve sıcaktır. İç kesimlere sokulurken yükseltinin etkisiyle soğuyarak yağışa neden olur. Kış mevsiminde etkili olduğu bölgelerde, sıcaklığı arttırarak kar erimelerine neden olur.

Kıble: Güneyden eser. İç kesimlerimizde etkili olur. Akdeniz Bölgesi'nde nemli ve sıcak, iç kesimlerde ise, kuru ve sıcak olarak eser.

Keşişleme (Samyeli): 30° enlemi çevresindeki dinamik yüksek basıncın etkisi sonucu oluşur. Suriye Çölü'nden Güneydoğu Anadolu'ya doğru eser. Sıcak ve kurudur. Bitkiler üzerinde kurutucu etkisi vardır.




C. NEM VE YAĞIŞLAR
Türkiye'de, yıllık ortalama yağış bakımından, bölgeler arasında büyük farklılıklar vardır. Bazı bölgelerde ortalama yağış 2500 mm'yi bulurken, bazı bölgelerde 250 mm'nin altına inmektedir.

Türkiye'de yağışın dağılışını incelediğimizde şu özellikler görülür:

• Türkiye'de yağış dağılışı haritası ile yer şekilleri haritası karşılaştırıldığında, aralarında yakın ilgi bulunduğu tespit edilmektedir.
• Türkiye'de fazla yağış alan yerler (1000 mm. den fazla), Doğu ve Batı Karadeniz bölümleri ile bazı Batı ve Doğu Anadolu dağlarıdır. En fazla yağış alan yer Rize çevresidir. (2400 mm. den fazla)
• Türkiye'de orta derecede yağış alan yerler (500 mm -1000 mm arası), Akdeniz, Ege, Marmara, Orta Karadeniz, Doğu Anadolu ve İç Anadolu'nun kuzey kesimleridir.
• Türkiye'de az yağış alan yerler (500 mm’nin altında), İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve yer yer Doğu Anadolu'nun çukur yerleridir. En az yağış alan yer, Tuz Gölü çevresi ile Iğdır Ovası civarıdır. (250 mm nin altında)


Yağışın mevsimlere dağılımı (yağış rejimi) bakımından bölgeler arasında önemli farklılıklar görülür. Karadeniz Bölgesi her mevsim yağışlıdır. Bunun dışında kalan bölgelerde kurak ve yağışlı dönemlere rastlanır. Kurak dönem genellikle yaza rastlarken, yağışlı dönem kışa rastlar.




TÜRKİYE'DE İKLİM ÇEŞİTLERİ

Türkiye'de genel olarak üç ana iklim tipi görülür. Bunlar, Karadeniz ve Akdeniz iklimleri ile karasal iklimdir.

1. Karadeniz İklimi: Bu iklim, asıl olarak Kuzey Anadolu Dağları'nın Karadeniz'e bakan yamaçlarında görülür. ,

Genel özellikleri şöyledir:
• Her mevsim yağışlıdır.
• Doğu Karadeniz Bölümü'nde maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Yıllık yağış miktarı 2000 - 2500 mm dir.
• Batı Karadeniz Bölümü'nde de maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Yıllık yağış miktarı 1000 -1500 mm dir.
• Orta Karadeniz Bölümü'nde ise maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın olmaktadır. Yıllık yağış miktarı 700 -1000 mm dir.
• Karadeniz ikliminin görüldüğü alanlarda kar yağışlı günlerin ortalaması 18 gündür.
• Yıllık ortalama sıcaklık 13-15°C’dir.
• Ocak ayı ortalama sıcaklığı 6 - 7°C’dir.
• Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 21 - 23°C’dir.
• Yıllık sıcaklık farkı 13 -15°C’dir.
• Tabii bitki örtüsü ormandır.
• Yüksek yerlerde Alp’in çayır görülür.
• Kuzey Anadolu Dağları'nın güneye bakan kesimlerinde, deniz etkisinin azalması nedeni ile yağışlar azalır ve sıcaklıklar düşer.
• Karasal etki görülmeye başlar. (Kastamonu, Bayburt, Gümüşhane gibi)


2. Akdeniz İklimi: Bu iklim tipi, ülkemizde en belirgin olarak Akdeniz kıyılarında görülmekle birlikte, Ege ve Marmara bölgelerinde de etkili olmaktadır.

Genel özellikleri şöyledir:
• Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır.
• Maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşer.
• Yaz ve kış yağışları arasındaki fark oldukça fazladır.
• Yıllık yağış ortalaması 600 - 1000 mm arasında değişir.
• Yıllık sıcaklık ortalaması 18 - 20°C’dir.
• Ocak ayı ortalaması 8 -10°C, Temmuz ayı ortalaması ise 28- 30°C’dir.
• Yıllık sıcaklık farkı 15- 18°C arasında değişir.
• Ege Bölgesi'nde dağların kıyıya dik uzanması, Akdeniz ikliminin iç kesimlere sokulmasını sağlamıştır.
• Marmara'da görülen Akdeniz ikliminde, yazlar Akdeniz kıyılarına göre daha serindir. Kışlar ise soğuk ve karlı geçer.
• Akdeniz ikliminin karakteristik bitki örtüsü zeytin, zakkum, mersin, kocayemiş, defne, kekik, vb. bitkilerden oluşan makilerdir.


3. Karasal İklim: Ülkemizde karasal iklim, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile İç batı Anadolu Bölümü'nde görülür. Ancak karasal iklim, bu bölgelerde bazı farklılıklar gösterir.

Ülkemizdeki orasal iklimin özellikleri hakkında şunları söyleyebiliriz:

• Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
• İç Anadolu Bölgesi'nde maksimum yağış İlkbaharda, minimum yağış yazın düşer.
• İç Anadolu'da ortalama yağış 300 - 400 mm'dir. (Yüksek yerlerde 500 - 600 mm'yi bulur)
• İç Anadolu'nun kış sıcaklık ortalaması 1 - 2°C, yaz sıcaklık ortalaması 22 - 23°C, yıllık sıcaklık ortalaması ise 10 - 12°C’dir.
• Ege Bölgesi'nin İç batı Anadolu Bölümü'nde yağışlar kıyıya nâzaran çok azdır.
• Doğu Anadolu'nun kuzeydoğu kesiminde yıllık sıcaklık ortalaması 4 - 6°C’dir.
• Kuzeydoğu Anadolu'da kış sıcaklık ortalaması -7, -10°C, yaz sıcaklık ortalaması 17 - 19°C’dir.
• Yıllık yağış miktarı 500 - 600 mm'dir.
• Kuzeydoğu Anadolu'da maksimum yağış ilkbaharda ve yazın, minimum yağış kışın görülür.
• Güneydoğu Anadolu'da ise ortalama yağış 400 - 700 mm’dir.
• Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kış mevsimi pek donlu geçmemekle beraber, yaz mevsiminde şiddetli kuru sıcaklar egemendir.
• Güneydoğu Anadolu'da yıllık ortalama sıcaklık 15 - 16°C, kış sıcaklığı 3 - 4°C, yaz sıcaklığı ise 30 - 35°C dir.
• Güneydoğu Anadolu'da maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşmektedir.




TÜRKİYE'NİN DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜ

Türkiye ana çizgileri ile iklim özelliklerine bağlı olmak üzere çevresine nazaran çok değişik bir doğal bitki örtüsüne sahiptir. Toprak ve reliyef(rölyef) şartları yanında insan faktörünün de etkisiyle ülkemiz doğal bitki örtüsü farklı coğrafi bölgelerimizde farklı özellikler içinde farklı biçimde karşımıza çıkar. Ülkemizdeki doğal bitki örtüsünün bugünkü görünümü alması dördüncü zamanda nemli ve kurak devrelerin birbirini takip ettiği süre içinde olmuştur. Ancak yeryüzünün en eski yerleşim alanlarından biri olan Anadolu yarımadasında doğal bitki örtüsü özellikle ormanlar yakacak, kereste, tarım alanı açma, otlak olarak kullanılma gibi nedenler ile yüzyıllar içinde tahrip edilmiş ve de yer yer ortadan kaldırılmıştır. Buna göre kuzey kıyılarımız boyunca her mevsimi yağışlı Karadeniz ikliminin etkisi altında bulunan yerlerde nemcil, gür bir doğal bitki örtüsüyle karşılaşılır. Ayrıca İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin alçak alanlarında farklı iklim, toprak ve reliyef koşulları altında
genelde step formasyonu dikkati çekerken yüksek kesimlerde orman sınırının üzerinde kalan sahalarda bu defa Alpin çayırlar görülür. İşte bütün bunlardan sonra ülkemizdeki doğal bitki örtüsünü
• Orman formasyonu
• Maki
• Garik formasyonu
• Step formasyonu
• Alpin çayırlar tuzcul kıyı bitkileri olmak üzere beş grupta inceleyebiliriz.
Orman Alanları

Ağaç topluluklarının geniş sahalar halinde yayıldığı alanlar orman formasyonunu meydana getirir. Ağaç toplulukları diğer bir değişle ormanlarımız Kuzey Anadolu dağlarının Kuzeye bakan yamaçlarında deniz seviyesinden 1200 m. kadar olan kesimde yapraklı ağaçlardan (kayın, gürgen, ıhlamur, akça ağaç, meşe, kestane, kızılağaç, karaağaç) meydana gelmiş nemli ormanlar yanında ülkemizin diğer bölgelerinde dikkati çeken kuru ormanlar olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkar. Ayrıca ülkemizdeki ormanlarımızı koru, bozuk koru, baltalık, bozuk baltalık olmak üzere de ayırabiliriz.

İKLİMİN ETKİLERİ

Akarsular Üzerindeki Etkisi
Akarsuların yatağındaki su miktarı, büyük ölçüde geçtikleri bölgelerin yağış miktarı ve şekline bağlıdır. Örneğin; nehirlerde yağışın arttığı dönemlerde yükselme, azaldığı dönemlerde ise çekilme görülür. Kış yağışlarının kar şeklinde düştüğü bölgelerde nehirlerin akımı azalırken, kar ve buz erimelerinin görüldüğü dönemlerde akım yükselir. Örneğin; Doğu Anadolu Bölgesi. Yıllık yağışın tüm aylara dağıldığı bölgelerde; akarsular tüm aylarda bol su taşıdığından, rejimleri düzenlidir. Örneğin; Karadeniz ve Ekvatoral Bölge. Göl suları ile yer altı sularının seviyesi de yağış ile kar ve buz erimelerine bağlı olarak yıl içinde değişiklik gösterir.


Doğal Bitki Örtüsüne Etkisi
Bir yörenin sıcaklık ve yağış değerleri buharlaşma durumu , o yöredeki bitki örtüsünün türü, sıklığı ve dağılışı üzerinde belirleyicidir. Bu nedenle her iklim tipinin doğal bitki örtüsü farklıdır. Örneğin; Ekvatoral iklimin doğal bitki örtüsü Tropikal yağmur ormanı, Akdeniz ikliminin maki, okyanus ikliminin ise karışık ormandır.


Ekonomik Faaliyet Türüne Etkisi
Sıcaklık ve yağış koşulları, doğal bitki örtüsü, tarım ürünleri, hayvan türleri ve akarsu rejimleri üzerinde belirleyicidir. Bu nedenle ekonomik faaliyetler de iklime bağlı bir dağılış gösterir. Örneğin; Yağış azlığı ve yaz kuraklığına bağlı olarak oluşan bozkırların yaygın olduğu bölgelerde küçükbaş, yaz mevsiminin serin ve yağışlı geçmesine bağlı olarak oluşan çayırların yaygın olduğu bölgelerde büyükbaş hayvancılık yaygındır. Çiçekli bitkilerin yaygın olduğu bölgelerde arıcılık, kışların ılık ve güneşli geçtiği bölgelerde seracılık, yazların sıcak ve kurak geçtiği kıyılarda ise kıyı turizmi gibi ekonomik etkinlikler gelişir.


Erozyon ve Heyelana Etkisi
Yıllık yağış miktarının az, doğal bitki örtüsünün cılız olduğu bölgelerde erozyon (İç Anadolu Bölgesi), yıllık yağış miktarının fazla olduğu engebeli bölgelerde ise heyelan olayları (Karadeniz Bölgesi) görülür.


Giyim Tipine Etkisi
Kutuplara yakın soğuk bölgelerde deri, kürk ve yünlü giysiler yaygın olarak kullanılırken, Arap Yarımadası gibi sıcak bölgelerde açık renk (beyaz) giysiler yaygındır. Orta kuşak ülkeleri gibi, dört mevsimin belirgin olarak yaşandığı yerlerde ise yıl içinde sık giysi değiştirilir.


Konut Tipine Etkisi Konu ile ilgili resmi görmek için tıklayın.
Yıllık yağış miktarının bol olduğu ormanlık bölgelerin kırsal kesimlerinde ahşap evler yaygınken (Karadeniz Bölgesi), yıllık yağış miktarının az olduğu kurak ve yarı kurak bölgelerin kırsal kesimlerinde ise kerpiç evler (İç Anadolu ile Güneydoğu Anadolu Bölgeleri) yaygındır.


Nüfus ve Yerleşmeye Etkisi
Ekvatoral bölge dışında bol yağış alan yerler genelde yoğun nüfuslu iken, az yağış alan kurak bölgeler seyrek nüfusludur. İklim koşulları elverişsiz olan çöl ve kutup bölgeleri de seyrek nüfusludur. Ilıman iklimin görüldüğü orta kuşak bölgeleri ile iklim koşullarının elverişli olduğu deniz kıyıları ile muson iklimi bölgelerinde genelde nüfus yoğundur.


Tarım Faaliyetlerine Etkisi
İklimin tarım faaliyetleri üzerinde ki etkisi oldukça belirgindir. Bir bölgedeki sıcaklık ve yağış koşulları, yağış düzeni ile buharlaşma tarım ürünlerinin verimlerini , tür çeşitliliklerini , olgunlaşma sürelerini ve dağılışlarını etkiler.İklim ayrıca; bir bölgedeki tarım devresinin uzunluğunu, uygulanan tarım yöntemini de etkiler. Örneğin; yaz devresinin erken başladığı bölgelerde tarım ürünleri erken olgunlaşır. Yetişme devresinin uzun olduğu bölgelerde ise aynı tarladan yılda birkaç kez ürün alınabilir. Yazların kurak geçtiği bölgelerde topraklar nadasa bırakılır. Çay, pirinç, mısır bol yağış, kahve, kakao, muz, hurma yüksek sıcaklık isteyen ürünlerdir. Yani her ürünün yetişme koşulları iklim açısından farklıdır. Bu nedenle, iklim çeşitliliği fazla olan bölgelerin tarımsal ürün çeşitliliği de fazladır. Örneğin; Marmara Bölgesi.


Toprak Oluşumuna Etkisi

Sıcaklık ve yağış koşulları; hem fiziksel ve kimyasal çözülmeyi, hem de bitki örtüsü türünü belirleyerek, toprak oluşumunu etkiler. Bu nedenle her iklim tipinin toprak çeşidi farklıdır. Örneğin; Akdeniz ikliminin toprağı terra rossa, Ekvatoral iklimin toprağı laterit, sert karasal iklimin toprağı ise çernozyomdur. Ayrıca çok yağış alan bölgelerin topraklarında aşırı yıkanma gözlenirken ( Ekvatoral Bölge, Doğu Karadeniz ) az yağış alan bölgelerin topraklarında az yıkanmadan dolayı tuz ve kireç birikimi ( İç Anadolu ) gözlenir.


Ulaşım Üzerindeki Etkisi
Aşırı yağış, sis, fırtına, kar yağışı, donma gibi iklim olayları ulaşımı olumsuz etkilediği gibi ulaşım maliyetlerini de arttırır. Sisli havalarda hava, deniz ve kara ulaşımı aksar, aşırı yağış ve donma nedeniyle yollar bozulur, fırtına ve tipi ulaşımı aksatır. Çığ ve heyelan yol yapımını zorlaştırır, ulaşım maliyetlerini artırır. Kışların soğuk geçtiği bölgeler de yollar kapanabilir. Örneğin; Doğu Anadolu Bölgesi, Bolu Dağı

Atatürk'ün iletişime verdiği önem

ATATÜRK’ÜN İLETİŞİME VERDİĞİ ÖNEM
1. Atatürk’ün iletişime verdiği önemi, inkılaplarını da düşünerek tartışınız.
2. Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşmasında kitle iletişim araçlarının katkılarını araştırınız.
İletişimle ilgili olarak Atatürk’ün aşağıda yer alan sözünü inceleyelim.
Atatürk 31.01.1930 Cuma günü el yazısı ile iletişim araçları konusunda “Tiyatro, sine ma, gramofon, radyo, telgraf da fikirlerin ya yımı ve duyurulması için çok önemli ve etkili vasıtalardır. Bir insanın, herhangi bir yerde söylediği sözleri sadece orada bulunanlar işi tebilir, etkisi anî ve sınırlıdır. Fakat bu sözler radyo ile söylenirse bütün dünya işitebilir. Telgraf da fikirlerin yayımlanmasında en seri araçtır.
Çeşitli araçlarla kayıt edilen ve seri şekil de yayımlanan fikirler, bütün insanlığın ilerle mesine ve tarihe büyük hizmetler yapar.” di ye görüşlerini belirtmiştir.
Atatürkçülük, Birinci kitap, s. 189.
9 Atatürk’ün yukarıdaki sözünden yola çıkarak kitle iletişim araçlarındaki değişim ve gelişmeleri açıklayınız.
Atatürk iletişimde kitle iletişim araçlarını kullanmanın öneminin bilincinde bir liderdi. Gerek Millî Mücadele’nin zor günlerinde gerekse Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilerlemesi, gelişmesi ve çağdaşlaştırılmasında kitle iletişim araçlarından büyük ölçüde faydalanmıştır.
Eylül 1919 Sivas Kongresi’nde haftada iki kez yayınlanacak İrade-yi Milliyeadlı gazete nin çıkarılmasına karar verildi. Gazetenin ilk sayısı 14 Eylül 1919′da çıktı ve üç yıl yayın yaptı.
• 10 Ocak 1920′de Hâkimiyet-i Millîye adlı gazete Mustafa Kemal’in önderliğinde çıkarılmış tır. Gazete Ankara’da yayımlanmıştır. Mustafa Kemal bu gazetede yazılarını imzasız veya başka bir isimle yayımlamıştır.
• 6 Nisan 1920′de Atatürk Anadolu Ajansını kurdu. Millî Mücadele’nin ve Kurtuluş Savaşı‘nın her aşamasına ve cumhuriyet devrimlerine tanıklık eden bu kurum, Atatürk adı ile âdeta özleşmiştir.
Atatürk iletişime oldukça önem veriyordu. O, insanlar arasındaki iletişim dillerini kullanma konusunda bir uzman kadar bilgili ve yetenekliydi. 1 Kasım 1928 tarihinde Arap alfabesininyeri ne Latin alfabesini getirmekle yazılı iletişimde yenilik yapmıştır.
Böylelikle halk okuma yazmayı çok daha kolay öğrendi. Toplumda okuma yazma oranı yük seldi. Dünya devletleri ile iletişim bağlantıları gelişti. Sonuçta da toplumsal iletişim sağlanmış oldu.
Anıttepe kitabından alıntı

EŞ ANLAMLI ANLAMDAŞ KELİMELER SÖZLÜĞÜ

Alfabe-abece

Abide-anıt

Acayip-garip

Acıma-merhamet

Açıkgöz-kurnaz

Ad-isim

Adale-kas

Adet-tane

Adıl-zamir

Adi-bayağı

Aferin-bravo

Affetmek-bağışlamak

Ahenk-uyum

Akıl-us

Aksi-ters

Al –kırmızı

Alaka –ilgi

Alaz-alev

Alelade-sıradan

Allah-Tanrı

Ama-fakat

Ama-kör

Amaç-erek

Amade-hazır

Amale-işçi

Amel-iş

Ana-anne

Anı-hatıra

Anıt-abide

Aniden-birden

Aniden-ansızın

Anlam-mana

Anlatım-ifade

Ant-yemin

Apse-iltihap

Araç-vasıta

Arıza-bozukluk

Arka-geri

Armağan-hediye

Art-arka

Arzu-istek

Asır-yüzyıl

Asil-soylu

Aş-yemek

Aşırmak-çalmak

Ata-cet

Atak-girişken

Atamak-tayin etmek

Atölye-işlik

Avare-serseri(aylak)

Ayakyolu-hela(WC)

Aylak-serseri

Ayraç-parantez

Ayrıcalık-imtiyaz

Aza-üye

Acemi-toy

Adalet-hak

Aka-büyük

Aleni-açık

Ara-fasıla

Ayakkabı-pabuç

Bağışlamak –affetmek

Bağnaz-yobaz

Bakış-nazar

Barış-sulh

Basımevi-matbaa

Basit-yalın

Başkaldırı-isyan

Başkan-reis

Başkent-başşehir

Başvuru-müracaat

Batı-garp

Bayağı-adi

Bayındır-mamur

Bayındırlık-imar

Baytar-veteriner

Bazen-kimi

Bedava-parasız

Beden-gövde

Beğeni-zevk

Belde-şehir

Belge-vesika

Bellek-hafıza

Bencil-egoist

Benlik-kişilik

Beraber-birlikte

Bereket-bolluk

Berrak-duru

Besin-gıda

Beyanat-demeç

Beyaz-ak

Beygir-at

Beyhude-boşuna

Biçare-zavallı

Biçim-şekil

Bilakis-tersine

Bilgin-alim

Bilgisiz-cahil

Bilhassa-özellikle

Bilim-ilim

Bilgisiz-cahil

Bilinç-şuur

Bina-yapı

Birden-ani

Birdenbire-aniden

Birey-fert

Biricik-tek

Bitki-nebat

Boylam-meridyen

Bozkır-step

Bucak-nahiye

Buğu-buhar

Buhran-bunalım

Buyruk-emir

Büro-ofis (yazıhane)

Bacı-kız kardeş

Baş-kafa

Cahil-bilgisiz

Caka-gösteriş

Camekan-vitrin


Canlı-diri

Cazibe-çekim

Cehalet-bilgisizlik

Celse-oturum

Cenk-savaş

Cenup-güney

Cerahat-irin

Cerrah-operatör

Cesur-yürekli

Cet-ata

Cevap-yanıt

Ceviz-koz

Cılız-sıska

Ciddi-ağırbaşlı

Cihaz-aygıt

Cihet-yön

Cilt-ten

Cimri-pinti

Cimri-hasis

Cin-tür

Civar-yöre

Cömert-eli açık

Cümle-tümce

Cılız-sıska

Ciddi-ağırbaşlı

Cihaz-aygıt

Cihet-yön

Cilt-ten

Cimri-pinti

Cimri-hasis

Cins-tür

Civar-yöre

Cömert-eli açık

Cümle-tümce

Çabuk-acele

Çağ-devir

Çağdaş-modern-uygar

Çağrı-davet

Çayır-davet

Çehre-yüz

Çeşit-tür

Çeviri-tercüme

Çığlık-feryat

Çılgın-deli

Çizelge-cetvel

Çoğunluk-ekseriyet

Çok-fazla

Çamur-balçık

Çare-deva

D

Dahil-iç

Daimi-sürekli

Darbe-vuruş

Dargın-küs

Darılmak-küsmek

Davet-çağrı

Defa-kez

Değer-kıymet

Değerli-kıymetli

Değnek-sopa

Deli-çılgın

Delil-kanıt

Deneme-tecrübe

Denetim-kontrol

Deney-tecrübe

Deprem-zerzele

Dergi-mecmua

Derhal-hemen

Deri-ten

Derslik-sınıf

Devamlı-sürekli

Devinim-hareket

Devir-çağ

Devir-tur

Devre-dönem

Dışalım-ithalat

Dışsatım-ihracat

Diğer-başka

Dil-lisan

Dilbilgisi-gramer

Diri-canlı

Dize-mısra

Doğa-tabiat

Doğal-tabii

Doğu-şark

Doktor-hekim

Donuk-mat

Doruk-zirve

Dönemeç:viraj

Döşek:yatak

Duru:berrak

Durum:vaziyet

Duygu:his

Düş:rüya

Düşünce:fikir

Düzen:seviye

Düzmece:sahte

Düzyazı:nesir

Dilek:istek

Dizi:sıra

Dost:arkadaş

E

Ebat: boyut

Ebedi: sonsuz

Ebeveyn. Ana-baba

Edat: ilgeç

Efe: zeybek

Egoist:bencil

Ehemmiyet:önem

Ek. İlave

Eklem: mafsal

Ekonomi : iktisat

Elbise: giysi

Emir: buyruk

Emniyet: güvenlik

Ender: nadir

Endişe :kaygı

Endüstri:sanayi

Enkaz: yıkıntı

Enlem: paralel

Entari: giysi

Enteresan: ilginç

Erek: amaç

Esas: temel

Eser: yapıt

Esir: tutsak

Etki: tesir

Etraf: çevre

Evvel: önce

Eylem: fiil

Eylemsi: fiilimsi

Ev: konut

Edebiyat: yazın

Eda: verme

F

Faaliyet: etkinlik

Fakat: ama-lakin

Fakir: yoksul-fukara

Faktör-unsur

Fare-sıçan

Fark-ayrım

Fasıla-ara

Fayda-yarar

Fazla-çok

Fena-kötü

Fert-birey

Feza-uzay

Fiil- eylem

Fikir-düşünce

File-ağ

Füze-roket

Felç-nüzul

Fer-ışık

Faiz-nema

G

Garip-acayip

Garp-batı

Gaye-amaç

Gayret-çaba

Gebe-hamile

Gelecek-istikbal-ati

Gelenek-anane

Gene-yine

Genel-umumi

Geri-art

Gıda-besin

Giysi-elbise

Giz-sır

Gizli-saklı

Görev-vazife

Gövde-beden

Gramer-dilbilgisi

Güç-kuvvet-zor

Güçlü-kuvvetli

Güldürü-komedi

Gülünç-komik

Güney-cenup

Güven-itimat

Güz-sonbahar

Gözlem-rasat

Gökyüzü-sema

Gezmek-dolaşmak

H

Hal-durum

Halbuki-oysa

Ham-olmamış

Hane-ev

Hareket-devinim

Hariç-dış

Harp-savaş

Hasis-cimri-pinti

Hasret-özlem

Hassas-duygulu

Hatıra-anı

Hayal-düş

Hayat-yaşam

Haysiyet-onur

Hediye-armağan

Hekim-doktor

Hela-tuvalet-wc

Hemen-derhal

Hiddet-öfke

Hikaye-öykü

Hisse-pay

Hudut-sınır

Hususi-özel

Hür-özgür

Hısım-akraba

Hasım-düşman

Hareket-devinim

Hadise-olay

I

Ilıca-kaplıca

Irak-uzak

Irgat-rençber

Irk-soy

Ira- karakter

Irmak-nehir

İ

İcat-buluş

İç-dahil

İçten-samimi

İdare-yönetim

İhracat-dışsatım

İhtiyar-yaşlı

İhtiyaç-gereksinim

İkaz-uyarı

İktisat-ekonomi

İlave-ek

İlgeç-edat

İlgi-alaka

İlginç-enteresan

İlim-bilim

İmar-bayındır

İmkan-olanak

İsim-ad

İskemle-sandalye

İthalat-dışalım

İtibar-saygınlık

İtimat-güven

İtina-özen

İzah-açıklama

İdadi-lise

İlan-duyuru

İlişki-münasebet-temas

İmtihan-sınav

J

Jeoloji-yer bilimi

K

Kabiliyet-yetenek

Kabus-karabasan

Kafa-baş

Kafi-yeter

Kafiye-uyak

Kalite-nitelik

Kalp-yürek

Kamu-halk

Kanıt-delil

Kapital-anamal-sermaye

Kanun-yasa

Kara-siyah

Karşın-rağmen

Karşıt-zıt

Kas-adale

Katı-sert

Kati-kesin

Kayıp-yitik

Keder-acı

Kelime –sözcük

Kenar-kıyı

Kent-şehir

Kere-defa-kez

Kesin- kati

Kırmızı-al

Kıyı-sahil

Kir-pislik

Kirli-pis

Kişi-şahıs

Kocaman-iri

Komedi-güldürü

Komik-gülünç

Kontrol-denetim

Konuk-misafir

Konut-ev

Koşul-şart

Kural-kaide

Kuruluş-müessese-kurum

Kuşku-şüphe

Kutsal-mukaddes

Kuvvet-güç

Kuzey-şimal

Küme-grup

Küs-dargın

Kılavuz-rehber

Kolay-basit

L

Laf-söz

Lahza-an

Lider-önder

Lisan-dil

Lüzumlu-gerekli

Lüzumsuz-gereksiz

Lal-dilsiz

Lama-deve

Lafazan-geveze

M

Mabet-tapınak

Macera-serüven

Mafsal-eklem

Mağlup-yenik

Mahalli-yerel

Mahcup-utangaç

Mahluk- yaratık

Mahpushane-hapishane

Mahsul-ürün

Mana-anlam

Manzara-görünüm

Matbaa-basımevi

Matem-yas

Mebus-milletvekili

Mecbur-zorunlu

Mecmua-dergi

Medeni-uygar

Medeniyet-uygarlık

Mektep-okul

Melodi-ezgi

Menfaat-çıkar

Menfi-olumsuz

Menkul-taşınır

Meridyen-boylam

Mesafe-ara

Mesela-örneğin

Mesele-sorun

Mesken-konuk

Meslek-iş

Mesul-sorumlu

Mesut-mutlu

Meşhur-ünlü

Meşrubat-içecek

Mevcut-var

Meydan-alan

Millet-ulus

Milletvekili-mebus

Milli-ulusal

Misafir-konuk

Misal-örnek

Misli-katı

Muavin-yardımcı

Muharebe-savaş

Muhtelif-çeşitli

Muştu-müjde

Müessese-kurum-kuruluş

Mühim-önemli

Mükafat-ödül

Müsabaka-yarışma

Müsait-uygun

Müspet-olumlu

Müstahsil-üretici

Müstakil-bağımsız

Müşteri-alıcı

Merkep-eşek

Mani-engel

Mübarek-kutsal

Muallim-öğretmen

Mektup-name

Merasim-tören

N

Nadir-ender

Nakil-atama-taşıma

Nasihat-öğüt

Nebat-bitki

Neden-sebep

Nefes-soluk

Nehir-ırmak

Nem-rutubet

Nesil-kuşak

Nesir-düzyazı

Neşe-sevinç

Netice-sonuç

Nispet-oran

Nitelik-kalite

Noksan-eksik

Numune-örnek

Nutuk-söylev

Nakit-para-akça

Nakliyeci-taşımacı

Namzet-aday

O

Okul-mektep

Olanak-imkan

Olası-mümkün

Olay-vaka

Olumlu-müspet

Olumsuz-menfi

Onarım-tamir

Onay-tasdik

Onur-şeref

Oran-nispet

Otlak-mera

Oy-rey

Ozan-şair

Ö

Öbek-grup

Öbür-diğer

Ödenti-aidat

Ödlek-korkak

Ödül-mükafat

Ödün-taviz

Öfke-hiddet

Öğe-unsur

Öğrenci-talebe

Öğrenim-tahsil

Öğüt-nasihat

Ömür-hayat-yaşam

Önce-evvel

Önder-lider

Önemli-mühim

Öneri-teklif

Önlem-tedbir

Örgüt-teşkilat

Örneğin-mesele

Örnek-misal

Öteki-diğeri

Ötürü-dolayı

Öykü-hikaye

Özel-hususi

Özen-itina

Özgün-orijinal

Özgür-hür

Özlem-hasret

P

Pabuç-ayakkabı

Pasif-edilgen

Pinti-cimri

Pis-kirli

Politika-siyaset

Rağmen-karşın

Rastlantı-tesadüf

Rey-oy

Rutubet-nem

Rüya-düş

Rüzgar-yel

Problem-sorun

Rüştiye-ortaokul

S

Sade-yalın

Sağlık-sıhhat

Saha-alan

Sahil-kıyı-yalı

Saldırı-hücum

Samimi-içten

Sanayi-endüstri

Sandalye-iskemle

Savaş-harp

Saz-çalgı

Sebep-neden

Sene-yıl

Sermaye-kapital

Serüven-macera

Sıçan-fare

Sıhhat-sağlık

Sır-giz

Sima-yüz

Siyah-kara

Siyaset-politika

Son-nihayet

Sonuç-netice

Sorun mesele

Soylu-asil

Sömestri-yarıyıl

Söylev-nutuk

Sözcük-kelime

Sulh-barış

Suni-yapay

Surat-yüz

Sürat-hız

Sürekli-devamlı

Sevinç-mutluluk

Sınıf-derslik

Sonbahar-güz

Sorumluluk-mesuliyet

Sözlük-lügat

Sınav-imtihan

Ş

Şafak-tan

Şahıs-kişi

Şahit-tanık

Şair-ozan

Şans-talih

Şark-doğu

Şart-koşul

Şayet-eğer

Şef-lider-önder

Şehir-kent

Şekil-biçim

Şen-neşeli

Şeref-onur

Şöhret-ün

Şuur-bilinç

Şüphe-kuşku

Şaka-latife

T

Tabiat-doğa

Tabii-doğal

Tabip-hekim-doktor

Talebe-öğrenci

Talih-şans

Tamir-onarım

Tane-adet

Tanık-şahit

Tanım-tarif

Tapınak-mabet

Taraf-yan

Tarım-ziraat

Tarif-tanım

Tasdik-onay

Tebrik-kutlama

Tecrübe-deney

Tedbir-önlem

Teklif-öneri

Tekrar-yine

Temel-esas

Tercüme-çeviri

Tertip-düzen

Tesadüf-rastlantı

Tesir-etki

Toplum- cemiyet

Tören –merasim

Tuhaf-garip

Tutsak-esir

Tuvalet-hela-wc

Tüm-bütün

Tümör-ur

Tümce-cümle

Tren-şimendifer-katar

Tartışma-münakaşa

U

Uçurum-yar

Ufak-küçük

Uğraş-iş

Ulu-yüce

Ulus-millet

Umumi-genel

Umut-ümit

Unsur-öğe

Us-akıl

Uyarı-ikaz

Uygar-medeni

Uyum-ahenk

Uzak-ırak

Uzay-feza

Uçak-tayyare

Usta-ehil

Ü

Ümit-umut

Ünlü-meşhur

Ürün-mahsul

Üye-aza

Ülke-diyar-memleket

Ülkü-ideal

Üleş-pay

Ürem-faiz

V

Vaka-olay

Vakit-zaman

Varlıklı-zengin

Vasıta-araç

Vatan-yurt

Vazife-görev

Vaziyet-durum

Vesika-belge

Viraj-dönemeç

Vücut-gövde

Vilayet-il

Veteriner-baytar

Y

Yalın-sade

Yan-taraf

Yanıt-cevap

Yapay-suni

Yapıt-eser

Yar-uçurum

Yaratık-mahluk

Yardımcı-muavin

Yargıç-hakim

Yarıyıl-sömestri

Yas-matem

Yasa-kanun

Yaş-ıslak

Yaşam-hayat-ömür

Yaşlı-ihtiyar

Yazı-ova

Yazım-imla

Yekün-toplam

Yel-rüzgar

Yerel-mahalli

Yetenek-kabiliyet

Yıl-sene

Yine-tekrar

Yitik-kayıp

Yoksul-fakir-fukara

Yöntem-metot

Yurt-vatan

Yüce-ulu

Yürek-kalp

Yüz-surat-sima-çehre

Yüzyıl-asır

Yemek-aş

Z

Zaman-vakit

Zarar-ziyan

Zengin-varlıklı

Zeybek-efe

Zıt-karşıt

Ziraat-tarım

Ziyan-zarar

Zor-güç

Zorunlu-mecburi

Zırnık-metelik

Zehir-agu

Zabit-subay

Hazırlayan: Yavuz KEKÜL