Siz Üniversite Adaylarına
Siz Üniversite Adaylarına
Öncelikle üniversite öğrencisi olduğunuz zaman, herkesce kabul edilen, kendi ayakları üzerinde durabilir, güçlü bireyler durumuna geçersiniz. Muhtemelen ailenizden ayrılır, başka bir şehirde kendi kendinize yaşamaya başlarsınız.Şehre alışmanız başta zor olabilir ama alışırsınız. Büyük şehir olsa da mutlaka alışırsınız. Yeni yollar, sokaklar, trafik lambaları, herşeyiyle yeni bir şehir sizi beklemektedir. Öğrenirsiniz. Bir çok şeyin artık belli olduğunu görürsünüz. Mesleğiniz konusundaki belirsizlikler ortadan kalkmıştır. Hayatınızın geri kalanı büyük ölçüde belli olmuştur. Hayatınızdan eksilenler de olur tabi eklenenler de. Çözmeniz gereken öss kitapları, dersaneler, çalış çalış diyen insanlar geride kalmıştır. Burdan sonrası sizin içindir. Yazılılar yoktur, vizeler finaller vardır. Sözlüler yoktur.Genelde Hocalar isminizi cisminizi bile bilmez. Bazı üniversitelerde devam zorunluluğu bile yoktur. Sadece sınavlara girmeniz gerekir. Sınav dönemleri okula gitmeniz gerekmez. Sadece sınav saati gidersiniz. Diğer zamanlar ders çalışırsınız. İzin almanız gereken saatler ortadan kalkmıştır. Akşamları arkadaşlarınızla buluşabilirsiniz. Burs vs. de ayarlayabilirseniz üniversite hayatınız mükemmel olur Ayrı eve çıkabilirsiniz. Yemek pişirmeyi, yanmış yemeğe katlanmayı, yaptığınızı beğenmeyi beğenmemeyi öğrenirsiniz. (yemek üniversite öğrencisi için en büyük problemlerden biridir ama bir çaresine bakılır. Mesela domatesli biberli yumurta ile biberli domatesli yumurtayı birbirinden farklı yemekler görüp, bugün başka bir şey yaptım diyebilirsiniz. En çok makarna tüketilen yıllardır. Annenizin yemekleri hayatınızdan eksilmiştir. Bunu çok ararsınız:) Ekonomik hayatınız değişir. Aileniz ve burslarınız vardır. Belki bir işe girebilirsiniz parttime. Yurtkurdan kredi burs vs. alırsanız; hayatınızın ilk senedini imzalarsınız. Artık 18 yaşınızı geçtiğiniz için devlete borcunuz olur, okul bittikten iki sene sonra ödemek üzere. Ulaşım masraflarınız da olacaktır.( zaten yemek ve ulaşım masrafları ortaktır) Okul üniformanız hayatınızdan eksilir.Kıyafet zorunluluğu yoktur, sivil gidersiniz. Kimse ne giydiğinize çok önem vermez, önem verenlere zaten siz önem vermezsiniz. Kısacası büyürsünüz, içiniz çocuk kalsa da başkalarınca da büyük kabul edilirsiniz. Bazılarınız için bu büyük bir hayal olabilir. Alanınıza göre bilimsel konulara dalarsınız, araştırmalar yapar, çalışırsınız. Gocunmazsınız çalışmaktan. Mesleğiniz içindir. Çalışmayı seversiniz.Arkadaşlıklarınız, dostluklarınız değişir. Zaman zaman lise dostluklarını çok özlersiniz. Memlekete gittiğinizde uzun uzun buluşmalar ayarlarsınız, o buluşmalar da hep eski günler yad edilir. Şu yazılı da nasıl kopya çekmiştik, o gün ne gülmüştük gibi. Herşey hatırlanır.Zaten genelde içinizde liseye ait hiç kötü bir şey bulunmaz. hep iyi anıları hatırlarsınız. Tatillerde aileniz tarafından kahraman gibi karşılanma şansınız da olur ilk yıl. Sonraları onlar da alışıyor gelip gitmelerinizi farketmeyebiliyorlar. Zaman zaman özlersiniz.Size dur, otur diyen yoktur. Özgürlük bazen güzel olsa da bazen canınızı sıkar. Ama gene de güzeldir. Üniversite yılları çalışmaya başlamadan önce genç olduğunuz son yıllardır. Güzel değerlendirmeye bakarsınız. Her türden her cinsten insan görür tanışırsınız, tecrübeleriniz artar. Güvenmeyi ve güvenmemeyi de iyice öğrendiğiniz yıllardır. Aslına bakarsak üniversite yılları en çok öğrenci olduğumuz yıllardır. Çok şey öğrenirsiniz. Dahası kendinizi en çok geliştirme fırsatınızın olduğu ve gerektiği yıllardır üniversite. Bulabildiğiniz kültürel- sosyal konuşmalara dahil olmak istersiniz, kitap okursunuz dilediğinizce. Konuşur tartışır düşünürsünüz. Güzel zamanlardır. Bazen güzel söylenmiş bir sözün, iyi yazılmış bir şiirin, makalenin sarmadan mantıdan daha doyurucu olduğunu hissedersiniz. Daha yazabilirim ama gerisini kendiniz yaşamalısınız.Umarım hayallerinize yardımcı olabilmiştir bu yazı, şimdi derse. Az kaldı sıkın dişinizi.Umarım hakettiğiniz sıralarda olacaksınız 2008 eylülünde. Başarılar diliyorum.İyi çalışmalar.Dr.Yasemin.
Öncelikle üniversite öğrencisi olduğunuz zaman, herkesce kabul edilen, kendi ayakları üzerinde durabilir, güçlü bireyler durumuna geçersiniz. Muhtemelen ailenizden ayrılır, başka bir şehirde kendi kendinize yaşamaya başlarsınız.Şehre alışmanız başta zor olabilir ama alışırsınız. Büyük şehir olsa da mutlaka alışırsınız. Yeni yollar, sokaklar, trafik lambaları, herşeyiyle yeni bir şehir sizi beklemektedir. Öğrenirsiniz. Bir çok şeyin artık belli olduğunu görürsünüz. Mesleğiniz konusundaki belirsizlikler ortadan kalkmıştır. Hayatınızın geri kalanı büyük ölçüde belli olmuştur. Hayatınızdan eksilenler de olur tabi eklenenler de. Çözmeniz gereken öss kitapları, dersaneler, çalış çalış diyen insanlar geride kalmıştır. Burdan sonrası sizin içindir. Yazılılar yoktur, vizeler finaller vardır. Sözlüler yoktur.Genelde Hocalar isminizi cisminizi bile bilmez. Bazı üniversitelerde devam zorunluluğu bile yoktur. Sadece sınavlara girmeniz gerekir. Sınav dönemleri okula gitmeniz gerekmez. Sadece sınav saati gidersiniz. Diğer zamanlar ders çalışırsınız. İzin almanız gereken saatler ortadan kalkmıştır. Akşamları arkadaşlarınızla buluşabilirsiniz. Burs vs. de ayarlayabilirseniz üniversite hayatınız mükemmel olur Ayrı eve çıkabilirsiniz. Yemek pişirmeyi, yanmış yemeğe katlanmayı, yaptığınızı beğenmeyi beğenmemeyi öğrenirsiniz. (yemek üniversite öğrencisi için en büyük problemlerden biridir ama bir çaresine bakılır. Mesela domatesli biberli yumurta ile biberli domatesli yumurtayı birbirinden farklı yemekler görüp, bugün başka bir şey yaptım diyebilirsiniz. En çok makarna tüketilen yıllardır. Annenizin yemekleri hayatınızdan eksilmiştir. Bunu çok ararsınız:) Ekonomik hayatınız değişir. Aileniz ve burslarınız vardır. Belki bir işe girebilirsiniz parttime. Yurtkurdan kredi burs vs. alırsanız; hayatınızın ilk senedini imzalarsınız. Artık 18 yaşınızı geçtiğiniz için devlete borcunuz olur, okul bittikten iki sene sonra ödemek üzere. Ulaşım masraflarınız da olacaktır.( zaten yemek ve ulaşım masrafları ortaktır) Okul üniformanız hayatınızdan eksilir.Kıyafet zorunluluğu yoktur, sivil gidersiniz. Kimse ne giydiğinize çok önem vermez, önem verenlere zaten siz önem vermezsiniz. Kısacası büyürsünüz, içiniz çocuk kalsa da başkalarınca da büyük kabul edilirsiniz. Bazılarınız için bu büyük bir hayal olabilir. Alanınıza göre bilimsel konulara dalarsınız, araştırmalar yapar, çalışırsınız. Gocunmazsınız çalışmaktan. Mesleğiniz içindir. Çalışmayı seversiniz.Arkadaşlıklarınız, dostluklarınız değişir. Zaman zaman lise dostluklarını çok özlersiniz. Memlekete gittiğinizde uzun uzun buluşmalar ayarlarsınız, o buluşmalar da hep eski günler yad edilir. Şu yazılı da nasıl kopya çekmiştik, o gün ne gülmüştük gibi. Herşey hatırlanır.Zaten genelde içinizde liseye ait hiç kötü bir şey bulunmaz. hep iyi anıları hatırlarsınız. Tatillerde aileniz tarafından kahraman gibi karşılanma şansınız da olur ilk yıl. Sonraları onlar da alışıyor gelip gitmelerinizi farketmeyebiliyorlar. Zaman zaman özlersiniz.Size dur, otur diyen yoktur. Özgürlük bazen güzel olsa da bazen canınızı sıkar. Ama gene de güzeldir. Üniversite yılları çalışmaya başlamadan önce genç olduğunuz son yıllardır. Güzel değerlendirmeye bakarsınız. Her türden her cinsten insan görür tanışırsınız, tecrübeleriniz artar. Güvenmeyi ve güvenmemeyi de iyice öğrendiğiniz yıllardır. Aslına bakarsak üniversite yılları en çok öğrenci olduğumuz yıllardır. Çok şey öğrenirsiniz. Dahası kendinizi en çok geliştirme fırsatınızın olduğu ve gerektiği yıllardır üniversite. Bulabildiğiniz kültürel- sosyal konuşmalara dahil olmak istersiniz, kitap okursunuz dilediğinizce. Konuşur tartışır düşünürsünüz. Güzel zamanlardır. Bazen güzel söylenmiş bir sözün, iyi yazılmış bir şiirin, makalenin sarmadan mantıdan daha doyurucu olduğunu hissedersiniz. Daha yazabilirim ama gerisini kendiniz yaşamalısınız.Umarım hayallerinize yardımcı olabilmiştir bu yazı, şimdi derse. Az kaldı sıkın dişinizi.Umarım hakettiğiniz sıralarda olacaksınız 2008 eylülünde. Başarılar diliyorum.İyi çalışmalar.Dr.Yasemin.
Ders programlarında dikkat edilmesi gereken noktalar
Programların etkisiyle sihirli değnekle dokunulup birden zengin, mutlu, başarılı insanlara dönüşmeyi bekleyenler lütfen en baştan sayfayı terk etsinler. Böyle bir şey olmayacak.
Kalanlarla konuya devam edebiliriz.
- Konumuz: Çalışma metotları: Çoğunuzun kendi kendine ya da bilen birine yaptırdığı programları vardır, olmuştur. Önerim yapabiliyorsanız kendi programınızı kendiniz yapmanız yönünde olacaktır. Sizden başka hiç kimse sizi ve hayatınızı daha iyi bilemez. Buna uygun saatleri ve o saatlerde neye, ne kadar, nasıl çalışacağınızı en iyi siz belirlersiniz. Burdaki çıkabilecek muhtemel sorun kendinize uymamak olabilir. Buna çözüm için yaptırımlar getirebilirsiniz. Eğer bugün şu kadar çalışmazsam yarın dışarı çıkmak yok sana! gibi.vs. Bu konuda sizi tutacak en önemli etken hayalleriniz olacaktır.Onları asla bırakmayın.
- Çalışma Saatleri:Çalışma saatlerinizi ayarlarken çalışacağınız dersle paralel olmasına dikkat etmenizi öneririm. Örneğin; sayılsal öğrencisisiniz, fizik dersinde sorun yaşıyorsunuz. Fizik çalışmak için akşam 9-10unu beklemeyin. Fizik için kendinizi en iyi hissettiğiniz zamanları ayırın. Günün erken saatleri idealdir. Daha verimli çalışmak için bu tür şeylere dikkat etmelisiniz.
- Tekrarlar : Çalıştığınız, öğrendiğiniz her konuya, çözdüğünüz-çözemediğiniz her soruya sınavda ihtiyaç duyacaksınız. Bu nedenle tahmin edersiniz ki sınava kadar unutmamak zorundasınız. Unutmamak için çalıştığınız konunun tüm testlerini aynı gün içerisinde bitirmeyin. Konunun üzerinden birkaç gün geçtikten sonra onunla ilgili birkaç test çözmek, çıkardığınız ders notlarına bir göz atmak büyük ölçüde iyi olacaktır. Aynı şekilde 15-20günlük aralıklarla genel tekrarlar yapmak size unutacağınız yerlerin tespiti şansını verir. Bu şekilde unuttuğunuz yerleri tekrar çalışabilirsiniz. Klasik laflardandır; ezberlemeyin, öğrenin diye.
İsterseniz ezberleyin ama mutlaka tekrar edin.
- Test çözümleri-denemeler: Yaptığınız her yanlış sizin için büyük bir şanstır. O yanlışı iyi değerlendirebilirseniz sınavda çıkması muhtemel soruları tespit etme ve doğru çözümlerini öğrenme şansını yakalarsınız. Bu nedenledir ki yaptığınız her yanlışı iyice irdeleyip, anladıktan sonra geçin. Yanlışlarınızı önemseyin ki tekrarlanmasınlar. Bol soru çözmek yanlış sayınızı artıracağı için size çok şey katar. Denemeler de sınav tecrübelerinizi artırmanız açısından önemlidir. Hayatınıza ve size uygun aralıklarla deneme çözmeyi ihmal etmeyin. Dahası onun sadece bir deneme olduğunun bilincinde olun ki hemen moralinizi bozup çalışmayı bırakmayın. Durum tespinizde ( denemelerinizde) çıkan yanlış sayıları sizi üzmeden önce onlardan nasıl yararlanabilirim diye düşünürseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.Yanlışlarınızı mutlaka öğretmenlerinizle ya da arkadaşlarınızla tartışarak öğrenin. Cevaptan emin olana kadar emin olmuş gibi yapmayın.
-Moral-Motivasyon: Sizin için hepsinden önemli etken bu seçenek. Moralinizin bozulmasına asla izin vermeyin. Motivasyonunuzu kaybettiyseniz zaten verimli çalışamazsınız ki eminim hepiniz yaşıyorsunuzdur. Çok sık olmamak şartıyla; hiç çalışma isteğinizin olmadığı bir günü boş geçirmek daha iyi olabilir. Ertesi günlerde yaşayacağınız vicdan azabı yeterince çalıştıracaktır sizi. Moralinizi yüksek tutmak için öss yi ya da sınavda neler olacağını değil de sadece bugün çalışmanız gerektiğini düşünün, kısa yürüyüşler yapın. Mutlu olun. Mutlu etmeye gayret edin. Hedeflerinize sahip çıkın.
-Öss yaşantısı: Öss dönemi öğrencinin kendisi için çok zamanı olmayan bir dönemdir. Bundan şikayet etmek en doğal hakkınız ancak şikayet etmeniz bir şeyleri değiştirmeyecek aksine sizin zararınıza olacak, moralinizi bozacaktır. Bunun yerine kendinize zamanlar yaratın. Sevdiğiniz bir kitabı okuyun. Sevdiğiniz bir yönetmenin sinemasına gidin. Arkadaşlarınızla yürüyün, sohbet edin. Bunlar için kısa kısa zamanlar ayırmak size çok daha iyi gelecek. Bu söylediğimi sakın ola abartmayın ama. Kısa kısa demiştim:) Össyi kendinize ve hayatınıza mal etmeyin. Herşeyden önce önemli olan sizsiniz. Bu önemi lütfen kendinize verin.
Kalanlarla konuya devam edebiliriz.
- Konumuz: Çalışma metotları: Çoğunuzun kendi kendine ya da bilen birine yaptırdığı programları vardır, olmuştur. Önerim yapabiliyorsanız kendi programınızı kendiniz yapmanız yönünde olacaktır. Sizden başka hiç kimse sizi ve hayatınızı daha iyi bilemez. Buna uygun saatleri ve o saatlerde neye, ne kadar, nasıl çalışacağınızı en iyi siz belirlersiniz. Burdaki çıkabilecek muhtemel sorun kendinize uymamak olabilir. Buna çözüm için yaptırımlar getirebilirsiniz. Eğer bugün şu kadar çalışmazsam yarın dışarı çıkmak yok sana! gibi.vs. Bu konuda sizi tutacak en önemli etken hayalleriniz olacaktır.Onları asla bırakmayın.
- Çalışma Saatleri:Çalışma saatlerinizi ayarlarken çalışacağınız dersle paralel olmasına dikkat etmenizi öneririm. Örneğin; sayılsal öğrencisisiniz, fizik dersinde sorun yaşıyorsunuz. Fizik çalışmak için akşam 9-10unu beklemeyin. Fizik için kendinizi en iyi hissettiğiniz zamanları ayırın. Günün erken saatleri idealdir. Daha verimli çalışmak için bu tür şeylere dikkat etmelisiniz.
- Tekrarlar : Çalıştığınız, öğrendiğiniz her konuya, çözdüğünüz-çözemediğiniz her soruya sınavda ihtiyaç duyacaksınız. Bu nedenle tahmin edersiniz ki sınava kadar unutmamak zorundasınız. Unutmamak için çalıştığınız konunun tüm testlerini aynı gün içerisinde bitirmeyin. Konunun üzerinden birkaç gün geçtikten sonra onunla ilgili birkaç test çözmek, çıkardığınız ders notlarına bir göz atmak büyük ölçüde iyi olacaktır. Aynı şekilde 15-20günlük aralıklarla genel tekrarlar yapmak size unutacağınız yerlerin tespiti şansını verir. Bu şekilde unuttuğunuz yerleri tekrar çalışabilirsiniz. Klasik laflardandır; ezberlemeyin, öğrenin diye.
İsterseniz ezberleyin ama mutlaka tekrar edin.
- Test çözümleri-denemeler: Yaptığınız her yanlış sizin için büyük bir şanstır. O yanlışı iyi değerlendirebilirseniz sınavda çıkması muhtemel soruları tespit etme ve doğru çözümlerini öğrenme şansını yakalarsınız. Bu nedenledir ki yaptığınız her yanlışı iyice irdeleyip, anladıktan sonra geçin. Yanlışlarınızı önemseyin ki tekrarlanmasınlar. Bol soru çözmek yanlış sayınızı artıracağı için size çok şey katar. Denemeler de sınav tecrübelerinizi artırmanız açısından önemlidir. Hayatınıza ve size uygun aralıklarla deneme çözmeyi ihmal etmeyin. Dahası onun sadece bir deneme olduğunun bilincinde olun ki hemen moralinizi bozup çalışmayı bırakmayın. Durum tespinizde ( denemelerinizde) çıkan yanlış sayıları sizi üzmeden önce onlardan nasıl yararlanabilirim diye düşünürseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.Yanlışlarınızı mutlaka öğretmenlerinizle ya da arkadaşlarınızla tartışarak öğrenin. Cevaptan emin olana kadar emin olmuş gibi yapmayın.
-Moral-Motivasyon: Sizin için hepsinden önemli etken bu seçenek. Moralinizin bozulmasına asla izin vermeyin. Motivasyonunuzu kaybettiyseniz zaten verimli çalışamazsınız ki eminim hepiniz yaşıyorsunuzdur. Çok sık olmamak şartıyla; hiç çalışma isteğinizin olmadığı bir günü boş geçirmek daha iyi olabilir. Ertesi günlerde yaşayacağınız vicdan azabı yeterince çalıştıracaktır sizi. Moralinizi yüksek tutmak için öss yi ya da sınavda neler olacağını değil de sadece bugün çalışmanız gerektiğini düşünün, kısa yürüyüşler yapın. Mutlu olun. Mutlu etmeye gayret edin. Hedeflerinize sahip çıkın.
-Öss yaşantısı: Öss dönemi öğrencinin kendisi için çok zamanı olmayan bir dönemdir. Bundan şikayet etmek en doğal hakkınız ancak şikayet etmeniz bir şeyleri değiştirmeyecek aksine sizin zararınıza olacak, moralinizi bozacaktır. Bunun yerine kendinize zamanlar yaratın. Sevdiğiniz bir kitabı okuyun. Sevdiğiniz bir yönetmenin sinemasına gidin. Arkadaşlarınızla yürüyün, sohbet edin. Bunlar için kısa kısa zamanlar ayırmak size çok daha iyi gelecek. Bu söylediğimi sakın ola abartmayın ama. Kısa kısa demiştim:) Össyi kendinize ve hayatınıza mal etmeyin. Herşeyden önce önemli olan sizsiniz. Bu önemi lütfen kendinize verin.
"Ben Yapamıyorumcuların Dikkatine!"
Siz yapamıyorsunuz, yapamadığınızı biliyorsunuz, kabul ediyorsunuz. Çoğunlukla neden yapamadığınızın da bal gibi farkındasınız. İtiraf edin. Dizileriniz var. Pc oyunlarınız var. Arkadaşlarla dışarı çıkmak lazım. Evde bir kaç sorun var.Hocalar da iyi anlatmaz. Zaten dersler de çoook zor ve daha çoookk sıkıcı.Değil mi?
Değil!
Güzel ve milyonlarca mantıklı bahane üretebiliriz kendimize. Hepimiz yaparız. Ama ne kadar mantıklı üretirsek üretelim onlar "bahane" olmaktan çıkmayacaktır. Bahaneler gerçek nedenler değildir. Uydurma nedenlerdir.(biliyoruz) Yapamıyorumcuların gerçek nedenleri yoktur aslında. Bahaneleri vardır. Fark edin. Yapmamak daha kötüsü yapamamak için neden olarak gösterdiğiniz, bir neden olduklarına inandığınız şeyleri bir düşünün.Ben başarısızım, yapamam, zor demeye biraz ara verin.(Bu kadar yazdım, lütfen ara verin.:)
Başarısızlığı kabul ediyor olmak apayrı bir başarısızlıktır. Başarısızlığın nedenini bilip de o nedeni ortadan kaldırmaya kendinde mecal bulamamak ise ayrı bir sorun. Felsefede yöntem genelde önce sorunun tespiti üzerine kuruludur. Sorununuzu tespit edin.Matematik ya da başka bir ders ( ya da hayat olsun geniş düşünelim) önce sorununuzu tespit edin. Doktor tabiriyle teşhis edin onu- sizi engelleyen her neyse. Sorunu bulduktan sonra çözüm aşikardır ve bunu en iyi siz kendiniz bilebilirsiniz. Bütün rehberlik öğretmenlerinden, psikologlardan, aile büyüklerinden, arkadaşlarından daha iyi sen bilirsin.Eee neden uygulamıyorsunuz? Hakikaten neden yapmıyorsun?
Herşey senin elinde unutma. Hayatının iplerini tutmaktasın. Ona sımsıkıya tutun ve artık bir sabah uyan! "Ben yaparım yahu" de. "Ne var ki bunda, yaparım ben!"
Tüm önyargılarını yıkmak, yapamıyorum cümlesini çöp kutusuyla buluşturup, emeklerinin karşılığını aldığındaki hazzı yaşamak senin elinde. Bir sabah uyanın artık.
Matematik hayat gibidir. <Çalıştığının karşılığını, hakettiğini mutlaka alırsın>. Matematik başkadır. Hele bir kez kök2 nin irrasyonel olduğunun ispatından heyecanlanmayagör. Bak bir daha matematiğe "zor yapamam" diyecek misin?
Aynı bunun gibi bir kez gerçekten geleceğin için heyecanlan.
Sınavlarından sonra bulunmak istediğin üniversite sıralarını düşün ya da ilerideki işindeki masanı...Bak bir daha yapamam diyebilecek misin?
Matematik hayat gibidir.
Ha bir de kader, şans vs. var. Her ne hikmetse doğuştan yapamama(!) bahanesi sayılır bunlar. Olasılık soruları çözdüyseniz bilirsiniz. Şans ancak özdeş bilyeler arasında geçerlidir. Hayatta da böyle bu. Başkasından üstünseniz, ondan daha çok çalışmış en önemlisi daha çok "hak etmişseniz"; rüzgar sizden tarafa esecektir merak etmeyin. Önce hak edin ve öne geçin.
Bundan gayrısı size emanet. Allah yardımcınız olsun.
İyi çalışmalar, başarılar ve tüm iyi dileklerimle :)
Kolay gelsin.
Değil!
Güzel ve milyonlarca mantıklı bahane üretebiliriz kendimize. Hepimiz yaparız. Ama ne kadar mantıklı üretirsek üretelim onlar "bahane" olmaktan çıkmayacaktır. Bahaneler gerçek nedenler değildir. Uydurma nedenlerdir.(biliyoruz) Yapamıyorumcuların gerçek nedenleri yoktur aslında. Bahaneleri vardır. Fark edin. Yapmamak daha kötüsü yapamamak için neden olarak gösterdiğiniz, bir neden olduklarına inandığınız şeyleri bir düşünün.Ben başarısızım, yapamam, zor demeye biraz ara verin.(Bu kadar yazdım, lütfen ara verin.:)
Başarısızlığı kabul ediyor olmak apayrı bir başarısızlıktır. Başarısızlığın nedenini bilip de o nedeni ortadan kaldırmaya kendinde mecal bulamamak ise ayrı bir sorun. Felsefede yöntem genelde önce sorunun tespiti üzerine kuruludur. Sorununuzu tespit edin.Matematik ya da başka bir ders ( ya da hayat olsun geniş düşünelim) önce sorununuzu tespit edin. Doktor tabiriyle teşhis edin onu- sizi engelleyen her neyse. Sorunu bulduktan sonra çözüm aşikardır ve bunu en iyi siz kendiniz bilebilirsiniz. Bütün rehberlik öğretmenlerinden, psikologlardan, aile büyüklerinden, arkadaşlarından daha iyi sen bilirsin.Eee neden uygulamıyorsunuz? Hakikaten neden yapmıyorsun?
Herşey senin elinde unutma. Hayatının iplerini tutmaktasın. Ona sımsıkıya tutun ve artık bir sabah uyan! "Ben yaparım yahu" de. "Ne var ki bunda, yaparım ben!"
Tüm önyargılarını yıkmak, yapamıyorum cümlesini çöp kutusuyla buluşturup, emeklerinin karşılığını aldığındaki hazzı yaşamak senin elinde. Bir sabah uyanın artık.
Matematik hayat gibidir. <Çalıştığının karşılığını, hakettiğini mutlaka alırsın>. Matematik başkadır. Hele bir kez kök2 nin irrasyonel olduğunun ispatından heyecanlanmayagör. Bak bir daha matematiğe "zor yapamam" diyecek misin?
Aynı bunun gibi bir kez gerçekten geleceğin için heyecanlan.
Sınavlarından sonra bulunmak istediğin üniversite sıralarını düşün ya da ilerideki işindeki masanı...Bak bir daha yapamam diyebilecek misin?
Matematik hayat gibidir.
Ha bir de kader, şans vs. var. Her ne hikmetse doğuştan yapamama(!) bahanesi sayılır bunlar. Olasılık soruları çözdüyseniz bilirsiniz. Şans ancak özdeş bilyeler arasında geçerlidir. Hayatta da böyle bu. Başkasından üstünseniz, ondan daha çok çalışmış en önemlisi daha çok "hak etmişseniz"; rüzgar sizden tarafa esecektir merak etmeyin. Önce hak edin ve öne geçin.
Bundan gayrısı size emanet. Allah yardımcınız olsun.
İyi çalışmalar, başarılar ve tüm iyi dileklerimle :)
Kolay gelsin.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
DENEME SINAVLARI
- 8. Sınıf İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük 1. Dönem 2. Yazılı Soruları
- 8. Sınıf İnkılap Tarihi Türk İnkılabı Genel Nitelikleri Ve Siyasi Alandaki İnkılaplar Etkinliği
- 8. Sınıf Fen Bilimleri Dönem Sonu Değerlendirme Sınavı Soruları
- 8. Sınıf Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi 1. Dönem 2. Yazılı Soruları
- 7. Sınıf Temel Dini Bilgiler 1. Dönem 2. Yazılı Sınavı Soruları
- 6. Sınıf Temel Dini Bilgiler 1. Dönem 2. Yazılı Soruları
- 6. Sınıf Kuran-ı Kerim 1. Dönem 2. Yazılı Soruları
- 6. Sınıf Arapça 1. Dönem 2. Yazılı Sınav Soruları
- 5. Sınıf Türkçe Genel Değerlendirme Testi Soruları
- 5. Sınıf Bilişim Teknolojileri Ve Yazılım 1. Dönem 2. Yazılı
- 4. Sınıf Türkçe Genel Değerlendirme Sınavı Soruları
- 4. Sınıf Trafik Güvenliği 1. Dönem 2. Yazılı Sınavı Soruları
- 4. Sınıf Matematik Çevre-Açı-Alan Genel Değerlendirme-Deneme Sınavı
- 4. Sınıf İnsan Hakları Ve Demokrasi 1. Dönem 2. Yazılı Soruları
- 4. Sınıf Din Kültürü 1. Dönem 2. Yazılı Soruları 2016/2017
- 3. Sınıf Türkçe 1. Dönem Genel Tekrar - Deneme Sınavı
- 2. Sınıf Türkçe-Matematik-Hayat Bilgisi Deneme Sınavı
Popüler Yayınlar
-
Ders kitabı cevapları: 7.Sınıf İngilizce Ders Kitabı (Bilgetürk Eğitim Yayınları) Cevapları Sayfa 12 7.Sınıf İngilizce Ders Kitabı (Bi...
-
6.Sınıf Sosyal Çalışma Kitabı Sayfa 1 Cevabı (İMYAY Yayınları) 6.Sınıf Sosyal Çalışma Kitabı Sayfa 2 Cevabı (İMYAY Yayınları) 6.Sınıf S...
-
11. Sınıf İngilizce A.2.2 Çalışma Kitabı Cevapları (MEB Yayınları) Sayfa 1 11. Sınıf İngilizce A.2.2 Çalışma Kitabı Cevapları (MEB Yayınlar...
-
5.Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 1 Cevabı (ADA Yayınları ) 5.Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 2 Cevabı (ADA Yayınları ) 5.Sın...
-
8.Sınıf Matematik Ders Kitabı sayfa 1 Cevabı (Can Yayınları) 8.Sınıf Matematik Ders Kitabı sayfa 2 Cevabı (Can Yayınları) 8.Sınıf Matemati...