Samiha İkbal - Bekleyiş

Bir bebek gülüşünün sadeliğine
Hasrettir sabahlar
Ve yüzyıla yakındır
Doğmadı sabahlar

İpek kanatlı kuşlar uçmadı
Derviş çare bulamadı
ki,
Aşk mumunu onlar yakar
Aşık olup onlar yanar
Onlardı göğe çevrili dudaklar
Ve yüzyıla yakındır
Doğmadı sabahlar
Samiha İkbal

Samiha İkbal - Aşk

Aşk...
Öncelerde aşk;

En unutulmadık çağda
Bir utangaçlık yüzde al al
Yürekte bir anlamsızlıktı.

Öncelerde aşk;

Okul sıralarından
Kütüphane merdivenlerine taşınırdı.
Akar sulardaki berraklık, ışıltı
Bitimsiz, samimi, sınırlı...

Öncelerde aşk;

Ateşten bir deniz, küstah
Mevsimsiz solmalar, gurur
Uçurum başlarında fırtınalı
Ayrılıklarla bezenmiş, dilsiz
Sarı bir keder, gri bir hüzün
Öfke...

Şimdilerde aşk;

Bildiğim bütün duyguların
En bereketlisi, en sadakatlisi
En dürüstü
Görkeminde yaradılışın
En helali...

Şimdilerde aşk;

Avuç kadar yüzde
Bukle bukle saçlar
İki vucutta carpan tek kalp

Hep aşk;
Ölümsüzlüğünde nefesin
Yaradana sığınmaktır.
 
Samiha İkbal

Samiha İkbal - 1. Yağmuru sevme denemeleri

Tarihi icerken yudum yudum
Kayıpları sayıyor yağmur damlaları...

Şemsiyesiz gözlerde camurlar yıkanıyor
Ve coğalıyorsun damla damla
Deneyleri icerek...

Sızıyor bir yerlerden ihanet
Taşı bile deliyor yağmur

Hangi tarih tualine resmedilmemiş
Acıdan başka nedir ki savaş.

Hangi yana aktığını bilmeden
Düşüyorsa yağmur toprağa
Tut yağmuru kollarından gözyaşına bağla.

Kırmızı intiharı var yüreğin
Bir gizemli tahtın umut eşiğinde.

Yankılanıyor sessiz ve derinden
Birazdan yağmur dinecek
İntiharı tarihte kalanlara bırakarak.
 
Samiha İkbal

Samiha İkbal - Beklerim

Bazen görünmez karanlıkta güzellikler
Güneş doğsun diye beklerim

Kurur dudaklarım bir kelam edemem
Yağmur yağsın diye beklerim

Kulaklarım bir tatlı nağmeyi özler
Sesin gelsin diye beklerim

Etrafımı sarar bembeyaz bir sis
Rüzgar essin diye beklerim

Dayanmaz bu hasrete yüreğim
Seni,bana dönsün diye beklerim.
 
Samiha İkbal

Rıfat Ilgaz