Peynir soframıza gelene kadar hangi aşamalardan geçer?

Peynirin Soframıza Gelene Kadar Geçtiği Aşamalar

1. Çiğ Süt Alımı

Beyaz peynir inek, koyun, keçi ve manda sütlerinden yapılabildiği gibi, bu sütlerin karışımından da yapılmaktadır. Peynire işlenecek süt taze olmalı ve içinde yabancı madde bulunmamalıdır. Çünkü;

  • Sütte bulunan antibiyotik ve koruyucu maddeler sütün pıhtılaşmasını önlerler
  • Sütün mastitisli olması. ve bakteri içeriği yüksek olması peynir yapımının değişik aşamalarında kusurlara neden olur.
  • Önceden ısıtılmış sütler yavaş ve zayıf pıhtı oluşturacağı için peynirde kaliteyi etkiler.
Bunların yanında peynire işlenecek sütün bileşim yönünden zengin olması, kuru madde miktarının yüksek olması kalite yönünden olduğu kadar, randıman bakımından da önemlidir.

2. Standardizasyon

Peynire işlenecek süt uygun yağ oranına indirilir. Sütün yağ oranının yüksek oluşu, peynir randımanı ve kalitesini aynı oranda artırmaz. Çünkü kazan sütünde yağ oranı arttıkça peynir altı suyu ile kayıplar artmaktadır. Bu nedenle peynir sütünde yağ oranı standardizasyon işlemi ile belli bir düzeyde tutulmalıdır.

3. Pastörizasyon

Türkiye'de peynir sütünde pastörize mevzuatlarda belirtildiği üzere 63-65 °C de 30 dakika veya 72-75 °C de 15-20 saniyedir. Sütün pastörize edilmesinin başlıca iki amacı bulunmaktadır.

  1. Hijyenik amaç: Zararlı mikroorganizmaların ortadan kaldırılması
  2. Teknik amaç: Diğer mikroorganizmaların sayısının azaltılması
Ayrıca pastörizasyon ile % 1-10 oranında randıman artışı da sağlanmaktadır.
Oysa çiğ sütten yapılan peynirlerde patojen mikroorganizmalar uzun süre canlı kalabilmektedir. Bu nedenle üretimden hemen sonra tüketime sunulacak peynirler için sütün pastörize edilmesi tüketici sağlığı açısından önemlidir. Çiğ sütten imal edilen beyaz peynirlerin 90 gün olgunlaştırıldıktan sonra tüketilmesi, taze tüketilmemesi gerekmektedir. Sütün pastörize edilmesiyle brusella ve tüberküloz gibi hastalık etmenleri yok edilmektedir.

Pastörizasyon ile ayrıca arzu edilmeyen tad ve gaz oluşturan mikroorganizmalarda imha edilerek peynir kalitesine olumlu etki sağlanır. Ancak ısı arttıkça sütün maya ile pıhtılaşma yeteneği azalmaktadır. Böylece elde edilen pıhtı daha az sıkı olmakta ve peynir suyunun ayrılması zorlaşmaktadır. 75 °C'nin üzerindeki sıcaklıklarda bu sakıncaları gidermek için mayalama ısısındaki 10 kg. süte 20 g CaCl2 katılabilir.

4. Soğutma

Pastörizasyondan sonra sütün ısısı mayalama sıcaklığı 28-32 °C ye soğutulur.

5. Mayalama 

28-32 °C'ye soğutulan sütlere mayanın kuvvetine göre 1,5-2,5 saatte pıhtılaşma olacak şekilde maya ilave edilir.

6. Sütün Pıhtılaşması

Mayalanan süt pıhtılaşmaya başlar. Pıhtı kesim olgunluğu geleneksel yöntemlerle parmak daldırılarak veya bıçak gibi keskin bir şeyle pıhtı sıkılığı kontrol edilerek yapılır.
Genel olarak yumuşak peynir yapım yöntemlerinde 1,5-2,5 saat uygun düşmektedir.

7. Pıhtının İşlenmesi

Pıhtı kesim olgunluğuna geldiğinde 3 veya 2 cm³'lük parçalar halinde kesilir. Parçalama işleminde pıhtının fazla hırpalanmamasına dikkat edilmelidir.
İşlenmiş pıhtı baskı teknelerinde veya bulgar usulüyle yapılıyorsa mayalanmanın yapıldığı teknede pıhtı yarım saat doğal süzmeye bırakılır.

8. Presleme 

Pıhtı kendi halinde süzüldükten sonra 2-3,5 saat baskılı süzme işlemine tabi tutulur.

9. Tuzlama 

Baskı işlemi tamamlanan teleme, kalıplar halinde kesilerek % 14- 20 bomeli salamuraya atılır. Salamura öncesi teleminin asitliğinin 15-20 SH olacak şekilde dinlendirilmesiyle daha iyi sonuçlar alındığı belirtilmektedir. Telemenin 10-15 °C lik salamurada kalış süresi 2 saat ile 12 saat arasında değişmektedir. Tuzlama işleminin bir çok etkileri bulunmaktadır.
  1. İstenmeyen mikroorganizmalara karşı koruyucu bir rol oynamaktadır. Su oranı yüksek olan peynirlerde daha çok gerek duyulmaktadır. Peynirlerin yüzeyinde görülen bozulmalara karşı da çok yarar sağlamaktadır. Tuz aynı zamanda gaz çıkaran ve kokuşma yapan bakterilerin gelişmesini de engeller.
  2. Tuzun higroskopik niteliğinden ötürü serumun akması ve tam bir süzülme sağlanır. Tuz, özellikle dışı tuzla ovulan peynirlerde kabuk oluşumuna neden olur.
  3. Peynirin tadı üzerinde olumlu etkisi bulunur.
  4. Tuzun aşırılığı olgunlaşmayı yavaşlatmakta, pıhtı sert bir yapı kazanmaktadır.
  5. Taze peynirlerin proteinlerinin suda erimesini az bir oranda arttırmaktadır.
Tuzlama biçimi peynirlerin niteliği ve görünümü üzerine de etkili olmaktadır.
Salamuradan çıkarılan peynir kalıpları açıkta veya teneke içinde imalat yöntemine ve mevsimine göre 12 saat-4 gün arasında dinlendirilir.

10. Ambalajlama Beyaz peynir genellikle teneke kutular ile ambalajlanır. Ancak istenildiğinde pratik kutulara 1000 gr yada 500 gr olarak kesilip paketlenebilirler.

11. Depolama 

Ambalajlama işlemi biten peynir olgunlaşmanın sağlanması amacıyla 5-6 °C lık soğuk hava depolarında depolanmalıdır.





peynir hangi asamalardan, peynir hangi asamalardan gecer, peynir hangi asamalardan geciyor, peynir hangi asamalardan gecmistir, peynirin hangi asamalardan gectigi,


Devre elemanlarının görevleri nelerdir?

1.Ampul: Pilden enerji alarak ışık verir.

2.Pil: Ampule enerji vererek ışık vermesini sağlar.

3.Bağlantı Kabloları: Pilden gelen enerjiyi ileterek ampulün ışık vermesini sağlar.

4.Anahtar: Kapatılıp açılarak ampulün ışık verip vermemesini sağlar.



evre elemanlari gorevleri, devre elemanlari ve gorevleri, devre elemanlarinin gorevi, devre elemanlarinin gorevleri, elektrik elemanlarinin gorevleri,

Hangi gazlar iletken değildir?

Hava belirli şartlar altında iletken olur.Mesela kış günlerinde, nemli günlerde, yani elektriği iletebilecek etmenler gözlendiğinde hava iletken olur.Bu tür günlerde büyük elektrik santrallerine yaklaşmak yasaktır...rnrnCevaplayan: karadelikrnsıcak ve kuru günlerde yalıtkandır. bir düşünsenize siz lambayı açıyorsunuz ve elektrik akımı lambadan hava yoluyla iletilerek size kadar gelip sizi çarpıyor . bu niye olmuyor. çünkü azot bunu engelliyor. ama havdaki nem miktarı yüksek olursa işler değişiyor.



gaz iletkenlere ornek, gaz iletkenlere ornekler, gazlara ornek, hangi gazlar iletkendir, iletken gaz maddeler

Türkiye'nin ilk başkenti neresidir?

Türkiye'nin ilk başkenti: Ankara --- Osmanlının ilk başkenti:sügüt 




ankaradan once baskent neresiydi, turkiyenin ilk baskenti, turkiyenin ilk baskenti neresi, turkiyenin ilk baskenti neresidir, turkiyenin ilk baskenti neresiydi,


Elektrik yükü nedir?

ELEKTRİK YÜKÜ
Atomların içinde üç tür parçacık bulunur. Proton elektron ve nötron. Bunlardan sadece proton ve elektron birbirine büyük bir kuvvet uygular. Bu kuvvet kütleçekim kuvveti değildir çünkü kütle çekimden çok büyüktür. Fakat nötron protonlarla elektronlar arasındaki bu etkileşime katılmaz. Yani nötron ne protonu iter veya çekerne de elektronu. Bu olayı aşağıdaki gibi gösterebiliriz.

Atomun yapısını oluşturan parçacıklardan protonlar birbirini iter. Elektronlar da birbirini iter. Ama bir protonla bir elektron birbirini çeker. Nötronlar ise birbirine veya diğer parçacıklara herhangi bir kuvvet uygulamaz. Bu yüzden proton ve elektronlara yüklü parçacıklar nötrona ise tüksüz parçacık denir.

Bu sebepten proton ve elektrona yüklü parçacık nötrona ise yüksüz parçacık denir. Hatta protona artı yüklü elektrona eksi yüklü parçacık denilmiştir. Elektrik yükü dendiği zaman bu yüklü parçacıklar anlaşılmalıdır.


Yüklü bir cisim içindeki atomların toplam proton sayıları elektron sayılarına eşit değildir. Eğer cisimde proton fazlalığı varsa cisim (+) yüklü elektron fazlalığı varsa (-) yüklüdür. cisimdeki proton ve elektron sayıları eşitse cisim yüksüzdür (nötrdür).

Bir cisimdeki yük miktarını belirlemek için cismin kaç tane fazlalık proton veya elektrona sahip olduğu söylenebilir. Fakat bu sayılar çok büyük sayılar olacağından yük miktarını ölçmek için şöyle bir yöntem geliştirilmiştir.



elektirik yuku nedir, elektrik yukleri nelerdir, elektrik yuku, elektrik yuku nedir, yuk nedir