Minerallere örnek verir misiniz?

Besin Grupları - Mineraller
Mineraller

İnsan vücudunun önemli bir bölümünün su olduğu ancak birçok madensel maddenin de vücudun yapısında yer aldığı belirtildi. Uzmanlar, su dengesi ile madensel madde dengesinin bozulmaması için çok dikkatli olunması gerektiğini, bu dengenin bozulması durumunda ise vücutta istenmeyen rahatsızlıkların ortaya çıkabileceğini ifade ediyor. İnsan vücudunun en önemli kısmının su olduğunu, canlılığın olabilmesi için suyun vazgeçilmez bir madde olduğunu kaydeden uzmanlar, suyun görev yapabilmesi için tuza gerek olduğunu belirtiyor.
Minarellerden oluşan bir yapı
Sofra tuzu olarak adlandırılan tuzun sodyum ve klor elementlerinden oluştuğunu, bu iki elementin vücutta önemli yer tuttuğunu kaydedildi. İnsan vücudundaki elementlerin hemen hepsinin önemli görevler yaptığını ancak fazlalığında ise toksik etkiye neden olduğunu belirten uzmanlar, gerek eksikliği ve gerekse fazla birikmeyi önlemenin tek yolunun hemen her türlü gıdanın yer aldığı karışık bir beslenme uygulamak ve vitaminler de dahil olmak üzere hiçbir ilacı konunun uzmanı bir hekime danışmadan kullanmamak olduğunu söylüyor. Uzmanlar, vücuttaki madensel maddeleri ve eksikliklerinde yaşanacak gelişmeleri ise şu şekilde özetliyor:
Sodyum
Gıdalarla alınan sodyum ile böbrek tarafından atılan sodyum miktarına bağlı olarak kanda ve tüm vücutta belirli bir denge içinde bulunur. Böbrekler, atılan sodyum miktarını değiştirerek belirli bir oranda bu dengeyi korumaya çalışır. Aşırı terleme ve kusma ile tuz alınmadan aşırı miktarda su içilmesi kandaki sodyum oranını düşürür, bol tuz yenilmesi ve az sıvı alınması da bu miktarı normalin üzerine çıkarır. Bunların dışında, öncelikle böbrek ve böbrek üstü bezi olmak üzere bazı organların hastalıklarında da bu denge bozulabilir. Vücuttan tuz ve su eksildiğinde, ağız kuruluğu, halsizlik, tansiyon düşüklüğü, çarpıntı ve şok görülebilir. Tuz alınmaksızın bol su alınması halinde de, su zehirlenmesi olarak adlandırılan, adale kasılmaları, çırpınmalar, şuur kaybı ve koma ile ölüme kadar varabilen bir tablo görülebilir. Potasyum : Hücrelerin içinde bol miktarda bulunup, kanda ve doku arası sıvılarda daha az miktardadır. Böbrek ve böbrek üstü bezi hastalıklarının dışında, kanda potasyum azalması aşırı ishal ve kusma ile idrar söktürücü ilaçların uzun süre kullanılması halinde görülür. İlk belirtisi kas güçsüzlüğüdür. İleri derecelere vardığında bağırsaklara ve solunum kasları dahil olmak üzere tüm kaslarda hareket kısıtlılığı olacak ve bu da hayati tehlikeye neden olacaktır. Potasyumun kanda yüksek düzeylerde bulunması, böbrek hastalığı, ciddi yanıklar, kanamalar gibi etkenlere bağlı olarak idrar miktarının azalması hallerinde görülebilir. Genellikle fazla bir belirti vermeden kalp üzerinde toksik etkiler gösterebilir. Bu etki de bazen hayati tehlikelere yol açabilir.
Kalsiyum
Sağlıklı insanların kanının 100 mililitresinde 8.8 ile 10.4 mg. arasında kalsiyum bulunur. İnsan vücudunda kalsiyum dengesi, paratiroid bezleri ve D vitamini tarafından düzenlenir. Öncelikle kemik metabolizması ve kaslar için gerekli bir madensel maddedir. Eksikliği halinde, dilde, dudaklarda, parmaklarda duyu değişiklikleri, kaslarda ağrı ve kramplar görülür. Kalp de bir kas olduğu için kalsiyum metabolizmasından çok etkilenir. Uzun süreli kalsiyumdan fakir beslenme, kemiklerin zayıflaması gibi bir sonuç yaratır. Kalsiyumun kandaki düzeyinin gerektiğinden fazla olması hali, genellikle, paratiroid bezinin hastalıklarında görülmektedir. Hafif dereceli yükselmeler, fazla bir belirti vermez. Bu hastalarda sık böbrek taşları görülür. Kalsiyum yükseldikçe kas güçsüzlüğü, böbrek kireçlenmesi, kemiklerde gereğinden fazla kireç toplanması gibi durumlar belirir.
Fosfor
Kalsiyumla birlikte hareket eden bir elemandır. Böbrek, paratiroid bezi ve hormon düzensizliklerinde, vücuttaki fosfor dengesinde de bozulmalar olur. Kronik açlıklar, bağırsaklardaki emilim bozuklukları, alkolizm, devamlı idrar söktürücü kullanılması gibi hallerde kandaki düzeyi düşer. Tıp dilinde hipofosfatemi olarak adlandırılan fosfor eksikliklerinde, sinir ve kas ilişkisinde aksaklıklar, kas güçsüzlüğü, kas hücresi yıkımı, beyin fonksiyonlarında bozulma, koma ve hatta ölüm bile görülebilir.
Magnezyum
Magnezyum da vücudun önemli elementlerindendir. Kanın bir litresinde 1.6 ile 2.1 miliekivalan magnezyum bulunur. Eksikliğinde, iştahsızlık, bulantı, kusma, uyuklama, güçsüzlük, titreme, kas seyirmeleri ve kasılmaları gibi belirtiler görülür. Yüksekliği, böbrek yetersizliği olan hastalarda, sindirim sistemi tedavisi amacıyla magnezyumlu ilaçlar verilmesi halinde görülür. Kas refleksleri kaybolur, kalp elektrosunda bozukluklar görülür, solunum ve dolaşım aksar, şok ve hatta ölüm bile görülebilir.
Demir
Toplam olarak erkeklerde 3.45, kadınlarda ise 2.45 gr kadar demir, tüm vücuda dağılmış olarak bulunur. Bunun yüzde 60-70 kadarı kan hücrelerinde hemoglobin içinde, yüzde 10-12 kadarı kaslarda miyoglobin içinde ve enzimlerde, yüzde 15-30 kadarı da, karaciğer, dalak ve kemik iliğinde depolanmış olarak bulunur. Gıdalarla alınır. Kadınlar her ay adet kanamalarıyla kan kaybettikleri için, gıdalarında daha fazla demir bulunmalıdır. En önemli demir kaynağı, et, karaciğer ve dalak gibi gıdalardır. Gıdalarla az alınması, sindirim sisteminde demir emilimiyle ilgili sorun olması, kan kaybı gibi hallerle vücutta demir azalması, kendini demir eksiklği kansızlığı şeklinde gösterir. Bazı hastalıklarda ya da ilaç şeklinde gereğinden fazla demir alınmasında vücutta aşırı demir birikir. Zamanında tedavi edilmezse, karaciğer sirozu, şeker hastalığı, ciltte bronz rengi, kalpte büyüme ve tahribat gibi hayati önemi olan sorunlar yaratabilir.
İyot
Vücuttaki iyodun yüzde 80 kadarı tiroid bezinde bulunur. En önemli kaynağı, deniz ürünleridir. Denizden uzak, deniz ürünlerinin yenmediği ortamlarda, eğer içme sularında da yeterli iyot yoksa, iyot eklenmiş sofra tuzları kullanarak gereken miktarı almalıdır. Yeterli iyot alınmadığı taktirde, iyot eksikliği guatrı denilen bir tür guatr görülür. Eksikliğin ciddi olduğu hallerde, tiroid yetersizlğine bağlı ciddi sorunlar görülebilir. İyot fazlalığının sorun oluşturabileceği için, alınması gereken dozun 20-30 kat fazla çok uzun süreler için alınmalıdır. Bu da, ters bir etki yaratarak tiroid bezinin çalışmasını durdurabilir.



minarellere ornek, minarellere ornekler, minerale ornekler, minerallerden ornekler, minerallere ornekler

Dünya üzerinde kaç kıta yer alır, isimleri nedir?

Dünyada 7 kıta vardır.Dünyanın yedi kıtası şunlardır:

* Afrika
* Antarktika
* Asya
* Avrupa
* Kuzey Amerika
* Güney Amerika
* Okyanusya (Avustralya ve Yeni Zelanda)



dunya, dunya uzerindeki kitalar, dunyanin kitalari, kita adlari, kitalarin isimleri,

Güneş enerjisinden nasıl yararlanılır?

GÜNEŞ ENERJİSİNİN KULLANIM ALANLARI Trafik İşaret Lambalarında
Trafik işaret lambalarının enerji ihtiyaçlarını karşılamak için güneş enerjisinden yararlanılmaktadır.
Trafikteki tüm lambalar güneş enerjisiyle çalışmaz. Güneş enerjili trafik lambaları genellikle şebekeden uzak alanlarda kullanılır. Lambanın üzerinde bulunan güneş pili hem lambaya ışık verir hem de fazla enerjiyi gece kullanılmak üzere bataryaya depo eder. Evlerin Elektrik İhtiyacının Karşılamasında
Evlerin çatısına yerleştirilen güneş panelleri (güneş pilleri) büyüklükleri oranında elektrik üretirler. Üretilen elektrik çevreye hiç zarar vermez ve paneller neredeyse hiç bakıma gerek duymadan yıllarca çalışır.
Cep Telefonlarının Şarj Edilmesinde
Cep telefonu gibi taşınabilir cihazları şarj etmek için küçük güneş pilleri kullanılmaktadır.
Bahçe Aydınlatmasında
Üst bölgesinde güneş pili barındırın lambalar gece boyunca ışık yayarak masrafsız aydınlanma sağlayarak
Sıcak Su Üretilmesinde
Çatılara yerleştirilen kollektörler sayesinde güneşin ısıtma etkisinden yararlanarak su ısıtılmaktadır. Isıtılan su evin sıcak su ihtiyacının tamamını karşılayabilir.
Sokak Aydınlatmasında
Taşıt yollarını veya sokakları aydınlatmak ciddi maliyetler oluşturur. Henüz yaygınlık kazanmasa da sokak aydıtlada güneş pillerinden yararlanılmaktadır.
Güneş Arabalarında
Güneş enerjisiyle çalışan otomobiller prototip aşamasını geçebilmiş değil. Bununla birlikte teknolojideki gelişmeler ilerde güneş enerjisiyle çalışan otomobillerde seyehati mümkün kılacak.
Uçaklarda
Güneş enerjisinin uçaklarda kullanımı da henüz deneysek aşamada. Günümüzde havada uzun süre kalması gereken bazı casus uçak modellerinde ve yanda resmini gördüğünüz NASA'nın deneme uçağında güneş pilleriyle yakıtsız uçuş gerçekleşmektedir.
Hesap Makinelerinde
Hesap makineleri minik güneş hücreleri taşırlar. böyle bir hesap makinesi pil değiştirme derdi olmadan yıllarca çalışabilmektedir.
Saatlerde
Tıpkı hesap makinelerinde olduğu gibi bazı sayısal saatler de güneş enerjisiyle çalışırlar.
Yapay Uydularda
Yıllarca uzayda duran uyduların elektronik aletleri gerekli enerjiyi güneş panellerinden alır. Her uyduda elektrik üreten güneş paneli bulunur.
Güneş Kulelerinde
Birçok aynanın aynı noktaya odaklanmasıyla sıcak su üretilir. Bu su daha sonra elektrik üretmekte kullanılır.
Yemek Pişirilmesinde
Güneş ocağı denilen yoğunlaştırıcı sistemler sayesinde güneş ığınların kabın üzerinde toplanarak yemek pişirilir.
Soğutma Sistemlerinde
Güneş enerjisiyel üretilen sıcak su bazı ek düzeneklerle soğuk su üretilmesinde de kullanılır.
Giysi veya Çantalarda
Mp3 çalar gibi mobil cihazları sürekli çalışır kılmak için çanta, giysi gibi eşyalara küçük güneş pilleri takılmaktadır.


gunes enerjisi nasil yararlaniriz, gunes isigindan nasil yararlaniriz, gunesten nasil faydalaniriz, gunesten nasil yararlaniriz, gunesten nasil yararlaniyoruz,

Bağıl atom ağırlığı nedir, kim tarafından keşfedilmiş ve hangi aşamalardan geçmiştir?

Bağıl Atom Kütlesi
Bağıl atom kütlesi,bir atomun kütlesinin ,standart bir atomun kütlesinin kaç katı olduğunun hesaplanması şeklinde oluşur.Kısaca bağıl atom kütlesi ,bir elementin atomik kütle birimi(a.k.b) cinsinden ortalama kütlesini veriyordur.önceleri hidrojen elementinin yoğunluğu az olduğundan,kütlesi 1 olarak kabul edilmiş ve diğer elementler buna göre kütle değerlerini almışlardır(Hidrojenle karşılaştırılarak) Karşılaştırmalar;atom kütlesi hesaplanacak elementle hidrojenin hangi oranda bileşik yaptığı baz alınarak yapılmıştır.Sonraları yeni elementler bulundukça bu oranlarda sapmalar oluşmuştur ve bilim adamları neredeyse tüm elementler ile bileşik oluşturabilme özelliğinden dolayı oksijen atomunu, kontrol atomu olarak seçmiş ve atom kütlesini de 16 olarak belirlemişlerdir.Çünkü O=16 alındığında hiç bir elementin değerinin 1 den küçük çıkmadığı ve elementlerin atom kütlelerinin tam sayı olduğu görülmüştür Fakat oksijenin daha sonraları keşfedilen izotopları nedeniyle, 1961 yılında Uluslar Arası Kimyacılar Birliği toplantısında Komisyon tarafından tabiatta izotoplarının bulunma ihtimali en fazla olan C=12 standart element olarak seçilmiştir. Buna göre 1 tane 12 C'un atom kütlesi tam olarak 12.00 olarak kabul edilmiştir. Bu rakamın 12 de birine ''Atomik Kütle Birimi'' (akb) denilmiştir.




atom agirligi, atom agirligi nedir, bagil atom, bagil atom agirligi nedir, bagil atom kutlesi nedir,