Başkalaşım geçiren hayvanlar hangileridir?

  • Kabuklular :Yengeç, karides.
  • Örümcekler :Örümcek, akrep.
  • Çok Ayaklılar :Çıyan, kırkayak.
  • Süngerler 
  • Mercanlar 
  • Yumuşakçalar : Salyangoz, midye, istiridye, mürekkep balığı, sümüklü böcek, ahtapot.
  • Derisi Dikenliler : Deniz yıldızı, denizkestanesi.
  • İpek böcekleri
  • Uğur böcekleri 


  • baskalasim geciren canlilar,baskalasim geciren hayvanlar,degisim geciren hayvanlar,evrim geciren hayvanlar,hangi hayvanlar baskalasim gecirir,

    Kanda mikrop olması nedir, nasıl tedavi edilir?

    Sepsis nedir?

    Sepsis bir mikrobun kanda, vücut sıvılarında veya dokularda çoğalması sonucunda vücutta oluşan hastalık ve hasar halidir. Sepsis, bakteri, virus ve mantar gibi farklı mikrop türleri ile gelişebilir. Mikrop kan veya komşuluk yoluyla birden fazla organa yayılarak organların normal fonksiyonlarınıbozar, hastalık zamanında ve uygun şekilde tedavi edilmezse şok ve ölümle sonuçlanır.
    Çocukluk yaş grubunda özellikle zamanından önce doğan veya doğum kilosu düşük bebeklerde, hastanede uzun süredir tedavi görmekte olanlarda, bağışıklık sistemini zayıflatan bir hastalığı olan bebek ve çocuklarda sepsis gelişmesi daha kolaydır. 

    Etkenleri ve bulaşma yolları nedir? 

    Sepsise neden olabilen mikroplar hasta bir insanın öksürük veya aksırık ile havaya yaydığı mikrop içeren damlacıkların sağlıklı kişinin solunum yolundan girmesiyle, temiz olmayan yiyeceklerin yenilmesi veya kirli suların içilmesiyle, kirli eller veya kan yoluyla bulaşabilir. Mikroplar bütünlüğü bozulmuş deriden de vücuda girebilir. Bazı tanı ve tedavi işlemleri (damara kateter takılması, solunum cihazı kullanımı, damardan beslenme gibi) de sepsise zemin hazırlayabilir. 

    Hastalığın belirtileri nelerdir? 

    Sepsisin belirtileri hastanın yaşına ve etkilenen organlara göre değişebilir. 
    • Küçük bebeklerde ateş, vücut sıcaklığında düşüklük, iyi emmeme, huzursuzluk, uykuya meyil, konvülsiyon (havale geçirme), solunum güçlüğü, inleme, sarılık, karışişliği, karaciğer ve dalakta büyüme, kusma, şok ve kanamalar görülebilir. 
    • Daha büyük çocuklarda da benzer şekilde kalp, akciğerler, böbrekler, karaciğer, beyin fonksiyonlarının bozulması ile ilişkili belirtiler, elektrolit ve hormon dengelerinde bozulma, kanamalar görülebilir. Hastanın kan basıncı şer, şok ve koma tablosu gelişir. 

    Sepsis tanısı nasıl konulur? 

    Sepsis acil tanı ve tedavi gerektirir. Kan, beyin-omurilik sıvısı, idrar gibi vücut sıvılarında mikrobun üretilmesi kesin sepsis tanısı koydurabilir. Ancak çoğu kez mikrop kanda ve diğer vücut sıvılarında üretilemez. Bu durumlarda mikrobun vücutta çoğaldığını dolaylı olarak gösteren kan testleri ve vücuttaki enfeksiyonun şiddetini gösteren kan tetkikleri kısmen yararlı olur. Ancak enfeksiyon ve sepsisin varlığını destekleyen bu tetkikler mikrobun cinsini gösteremez. Röntgen filmleri, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi gibi tetkikler ile de iltihap odağı saptanmaya çalışılır. 

    Tedavide neler yapılır? 

    Sepsis düşünülen hastaların hemen hastaneye yatırılmaları gerekir. Hastalığa yol açma olasılığı olan mikroplara karşı antibiyotikler veya diğer antimikrobiyal ilaçlarla hemen tedaviye başlanmalıdır. Hastanın sıvı-elektrolit ihtiyacının karşılanması, bilinç durumuna göre uygun beslenme yönteminin belirlenerek beslenmesinin devam ettirilmesi, solunumu yeterli değilse oksijen verilmesi veya solunum cihazına bağlanması gerekir. Şok durumunun erken saptanması ve gerektiğinde kalbi güçlendirici ilaçların kullanılması çok önemlidir. Konvülsiyonlar için antikonvülsif tedavi gerekir. Hastada kanamaya meyil veya kanama varsa kanamayı durdurmak veya kanda eksilen maddeleri yerine koymak için kan ve kan ürünleri kullanılmalıdır. 

    Hastalık nasıl sonuçlanabilir? 

    Sepsis etkenine ve hastanın bağışıklık sisteminin normal olup olmamasına bağlı olarak hastalık çok ciddi seyredebilir. Normal görevini yapamayan organ sayısı ikiden beşe çıktığında ölüm olasılığı %50’den %100’e çıkmaktadır.
    Araştırmamda topladığım bilgiler ve kendi bilgilerim bu kadar..

    Böbrek, üreter, üretra ve idrar kesesinin görevleri nedir?

    Böbrekler 

    Ana makale: Böbrek
    Böbrekler, omurgalılarda bulunan fasulye biçiminde 2 tane boşaltım organlarıdır. 10 cm kadar olabilen böbrekler, boşaltım sisteminin bir bölümünü oluştururlar. Bu organlar, başta üre olmak üzere atıkları kandan süzer ve onları su ile birlikte idrar olarak boşaltırlar. Böbrekleri ve böbreklere etki eden hastalıkları inceleyen tıbbi dal nefrolojidir. Nefroloji, adını Yunanca "böbrek" anlamına gelen nephros sözcüğünden alır. Böbrek(ler) ile ilgili anlamında kullanılan renal sözcüğü ise Latince renalis sözcüğünden gelir. Böbreklerin içindeki süzme birimlerine nefron denir. Her böbrekte yaklaşık 1 milyon nefron bulunur.

    Üreterler 

    Üreterler, böbrek ile idrar torbası arasında bulunurlar. 25-30 cm uzunluğunda, 4-7 mm çapında, kas liflerinden oluşmuş boru şeklinde yapılardır. Böbreklerde oluşan idrar bu ince borucuklar vasıtasıyla idrar kesesine ulaşır. Ureter pars abdominalis ve pars pelvica olmak üzere iki kısımda incelenir. Üreterin üç yerde darlığı vardır. Birinci darlık başlangıç yerinde, ikinci darlık linea terminalis’i çaprazladığı yerde, üçüncü darlık da sidik kesesine girdiği yerdedir (en dar yeri burasıdır).

    İdrar kesesi 

    Ana makale: İdrar kesesi
    İdrar kesesi yoğun kas liflerinden oluşmuş, idrarın depolandığı, genişleme özelliği bulunan torba biçiminde bir yapıdır. İdrar torbası dolduğunda kesenin duvarını oluşturan kas lifleri gerilerek idrara çıkma hissi uyandırır ve duvarındaki kasların kasılması ile idrar kesesi boşalır. Kadınlarda pelvis boşluğunun tabanında, erkeklerde rektumun önünde ve prostatın üzerindedir.

    Üretra

    İdrarın idrar torbasından alınarak, vücut dışına atıldığı son kanaldır. Kadınlarda 3-4 cm, erkeklerde yaklaşık 10 cm uzunluğundadır.

    Hz. Muhammed'in çocukluğu hakkında bilgi verir misiniz?

    571 yılında Mekke'de doğdu. Babası Abdullah bin Abdulmuttalib, annesi Medine'nin Hazreç kabilesinden Nennaceler'den Muhammed’i ondan önce Veheb bin Abdumenaf'ın kızı Amine'dir. Muhammed daha doğmadan babası öldü. Yetiştirilmesini dedesi Abdülmuttalib üzerine aldı ve torununa o zamana kadar kimseye verilmemiş olan "Muhammed" adını verdi. Muhammed o sıralarda Mekke'de bulunan Beni Sa’d kabilesinden Halime adlı bir kadına emanet edildi. Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe emzirdi. Muhammed üç yaşına kadar annesi Amine’nin de gözetimiyle süt annesi Halime-i Sadiyye’nin yanında kaldı, daha sonra Mekke şehrine giderek kendi annesinin yanına döndü.

    Muhammed altı yaşında iken annesi Amine ve bakıcısı Ümm-ü Eymen’le birlikte akrabalarını görmek için Medine’ye gittiler. Bir ay Medine’de kaldıktan sonra Mekke’ye dönüşte Ebva’ya (Cuhfe’den 37 km. uzak) ulaştıklarında annesi vefat edip orada defnedildi. Cariyeleri Ümmü Eymen onu Mekke’ye getirip dedesi Abdulmuttalib’e teslim etti.


    Dedesi, yetiştirmesi için onu, oğlu Ebu Talip’e bıraktı. Ebu Talip ona çok iyi baktı. Yengesi de kendisine çok iyi davrandı; çocukları aç olsalar bile önce onu doyurdu. Muhammed “O, benim annem gibiydi” der.

    Sağlık meslek lisesi bitirildiğinde olunan meslekler nelerdir?

    Acil Tıp Teknisyenliği; 

    Acil Tıp Teknisyenliği bölümünde; bireyi, aileyi, toplumu kazalardan koruyarak toplumun her kesimindeki kişilerin bedenen ruhen ve sosyal yönden kazaya uğraması halinde tıbbın gerektirdiği bilgi ve becerilerle onlara ilk yardım bakımı planlanması, uygulanması konularında teorik ve uygulamalı eğitim verilmektedir. 
    Bu bölüm mezunları; özel ve resmi sağlık kurum ve kuruluşlarında "Acil Tıp Teknisyeni" ünvanı ile çalışırlar. Çalıştıkları alanlar; Yataklı Tedavi Kurumlarının Acil Servisleri, 112 Hızır Acil İstasyonu, 112 Komuta Kontrol Merkezleri, Özel Ambulans Hizmetleri vb. birimlerde görev alabilirler.