9.Sınıf Edebiyat Kitabı 2.Ünite:Şiir İnceleme Yöntemi (Sayfa 51,52,53,54,55,56,57)


9.Sınıf Edebiyat Kitabı 2.Ünite:Şiir İnceleme Yöntemi (Sayfa 51,52,53,54,55,56,57)

11. metin
MUNZUR DAĞLARI

12. metin

13. metin
MÜSEMMEN

4. a Sınıfınızda üç gruba ayrılınız. 11., 12, 13.  metinlerin birimlerinin hangi tema etrafında bütünleştiğini gruplarınızla tespit ediniz. Bulunan bu temaların soyut bir kavram veya düşünce olarak eser dışında (müzikte, resim sanatında vb.) da var olup olmadığını inceleyiniz. Varılan sonuçları grup sözcüsü aracılığıyla sınıfa açıklayınız.
a. Birinci şiirde Munzur dağları , ikinci şiirde aşkı,  üçüncü şiirde ise Allah’a yapılan yakarışı dile getiriyor. Bu kavramlar edebiyatın dışındaki diğer sanat dallarında da vardır.

b.            Ben bir seyyah Arap olsam
Giysem karayı karayı
Yitirdim nazlı yârimi
Bulsam arayı arayı
Yukarıdaki dörtlükte her bir birimin ne anlattığını belirtiniz. Dörtlüğün anlamının hangi dizede tamamlandığını bulunuz. Dörtlükten bu dizeyi çıkardığınızı düşünürseniz dörtlüğün vermek istediği temaya ulaşabilir misiniz? Neden? Bu dörtlükte ahengi sağlayan kelime ve ekler hangileridir? Şiirdeki ilk üç dize son dizeyle anlam yönünden ilişkilendirilmiş midir? Sorulara verdiğiniz cevaplardan yola çıkarak şiirlerde temayı bulurken nelere dikkat edilmesi gerektiğini aşağıdaki şemayı tamamlayarak gösteriniz.

b. Dörtlüğün anlamı son iki dizede dile getirilmiştir. Burayı çıkarırsak anlam kaybolur ve temaya ulaşamayız. İlk üç dize ile son dize anlam bakımından ilişkilidir. Temayı oluşturan unsurlar: başlık, konu, kelimeler, ekler…

14. metin
SOHBET
Sevgili seninle ben pergel gibiyiz:
İki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevremde:
Er geç baş başa verecek değil miyiz?
Hayyam
c. 12. metin olarak verilen Erzurumlu Emrah’ın şiirinde kaybolan sevgiliyi bulma, onunla beraber dolaşma isteği, aşk konusu olarak şiirde somutlaşmıştır. “Sohbet” adlı metnin konusu da aşktır. Her iki şiirde de aşk teması aynı yönden mi ele alınmış ve işlenmiştir? Düşüncenizi şiirlerden örneklerle açıklayınız.
c. Her ikisinin teması aşk ama aynı şekilde ele alınmamış. 4. Metinde pergel benzetmesi yapılmış.
ç. “Müsemmen” adlı şiirde şair, dünya nimetlerinden uzak imanlı, sabırlı ve kanaatkâr bir yaşam dilerken neden demokrasi ve başbakanlık değil de saltanat ve halifelik istemediğini söylüyor? Niçin Süleyman ve Asaf olmak istemiyor? Şiirin yazıldığı dönemin sosyal, siyasi yaşamı temanın oluşmasında ne ölçüde etkili olmuştur?
Ç. Şiirin yazıldığı dönem Osmanlı toplumu ve kanaatkarlık vurgulandı dönemdir. İnsanlara kanaatkar olmak ve bu dünyanın geçici olduğu anlatılmıştır. Bu da içinde yaşanılan sosyal ve siyasi temayı önemli ölçüde belirler.

15. metin
ÖLDÜKTEN SONRA
Diyecekler ki arkamdan
Ben öldükten sonra
O, yalnız şiir yazardı
Ve yağmurlu gecelerde
Elleri cebinde gezerdi
Yazık diyecek
Hatıra defterimi okuyan
Ne talihsiz adammış
İmanı gevremiş parasızlıktan
Muzaffer Tayyip USLU
d. “Öldükten Sonra” şiirinin şairi M.Tayyip Uslu zor bir çocukluk geçirmiş, parasızlık yüzünden öğrenimini tamamlayamamış, otuz dört yaşında veremden ölmüştür. Şairin şiirindeki tema ile yaşamı arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Her şiirin teması şairinden izler taşır mı? Tartışınız. Tartışmanın sonucu oluşan ortak görüşü tahtaya yazınız.
d. Şairin hayatı ile eserinde ele aldığı konu arasında sıkı bir bağlantı vardır. Her şiiri belirgin bir iz taşımasa da yazar ister istemez bunu eserine aktarır.

 5. a. Aşağıdaki paragrafı ve şiiri okuyunuz. Bu paragraf ve şiirlerde kullanılan dil, birbirinin aynı mıdır? Karşılaştırınız. Bulduğunuz ortak sonuçları maddeleyerek bir poster oluşturunuz. Bu posteri sınıfınıza asınız.

“Atatürk’ün belli bir sanat anlayışı olduğunu zannetmiyorum. Fakat pek ince ve duygulu bir sanat âşığıydı. Hatta diyebilirim ki bir edebî eseri en iyi, en doğru bir şekilde eleştirmesini bilirdi. Çevresindeki yazarlara ancak bu eleştirmeleri sonunda bir değer verirdi.”
Yavuz Bülent BAKİLER

Sana bağlandı gönüller o gün,
Baş kodu yoluna başı olan.
Sana eklendi sevgiler saygılar,
Yüceydin daha da yüceldin o zaman…
Atatürk bir destan oldu koskoca.
Selahattin BATU

16. metin
MÂNİ
Seherdi seçemedim
Dünyayı geçemedim
Gönül bir top ibrişim
Dolaştı açamadım
Anonim

17. metin
KAR
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgâr gibi ta eski Anadolu’dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!
Ahmet Muhip DIRANAS

b. Mânide kaç cümle vardır? Bu cümleler kaç dizeye yayılmıştır?
b. 3 tane cümle vardır ve anlatılar 4 dizeye yayılmıştır.
c. “Kar” adlı metnin ilk bendini bir cümle olarak aşağıya yazınız. Yazdığınız bu cümlede şiirin duyarlılığı var mıdır? Niçin?
c. Şiiri düzyazıya çevirirseniz şiirde verilmek duyarlılık gider.
ç. Mâni mi “Kar” şiiri mi doğal dile daha yakındır? Neden? Belirlediğiniz metinde doğal dilin imkânlarından nasıl yararlanılmıştır?
ç. Mani,  halk edebiyatıyla ve halk söyleyişine daha yakındır. Doğal dilin olanaklarından faydalanmıştır. Diğer şiirde ise sembolizm ve imge kullanılmıştır.

6. a. “Kar” şiirinde “düşünce ve mavilik” hangi sıfatlarla nitelendirilmiştir? Siz düşünce ve maviliği hangi sıfatla anlatırdınız? Şair niçin sizinle aynı kelimeleri kullanarak şiir yazmamıştır? Her insanın hayali ve düşüncesi neden birbirine benzemez? Açıklayınız.
a. Her insan başka bir alem olduğu için kendi dünyasında farklılıklar gösterir. Bizim anlatmış olduğumuz ifadelere bir başkası aynı şekilde değerlendirmeyebilir.
b. “Kar” şiirinde şairin sesini sorduğu, kimdir ya da nedir? Şair, “Kar” şiirinde hayallerini kelimelerle anlatabilmiş midir? Niçin? İnsanın hayal ve düşüncelerinin kelimelerle anlatılması mümkün müdür? Neden? Şairlerin, sınırlı olan anlatım gücüyle sınırsız olan hayal ve düşünceleri anlatırken neye başvurduğunu “Kar” adlı şiir ve mâniden örneklerle açıklayınız.
b. Şairin sesini sorduğu kişi ya da nesne yoruma açıktır. Anlatabilmiştir.  Bazı insanlar bazen hayallerini ve duygularını anlatacak kelimeler bulamayabilirler. Çünkü bu durum kişinin kendisiyle alakalıdır. Ya kelime hazine yetersizdir ya da hayalleri anlatılamayacak ölçüdedir.

18. metin
DAĞLAR
Başım dağ, saçlarım kardır,
Deli rüzgârlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır.
Şehirler bana bir tuzak;
İnsan sohbetleri yasak;
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim dağlardır.
Yârimi ellere verin;
Sevdamı yellere verin,
Yelleri bana gönderin;
Benim meskenim dağlardır.
Sabahattin Âli
7. a. “Dağlar” adlı metnin ilk dörtlüğünde şair, dağların kendisi için önemini anlatırken hangi kelimeleri kullanmıştır? “Dağ” kelimesi şaire niçin “baş, saç, kar, deli rüzgâr” kelimelerini çağrıştırmış olabilir? Düz yazılarda da şiirlerdeki gibi imgeler kullanılabilir mi? “Yâri ellere vermek, yârini eller almak” kelime grubu çok sık kullanılan bir anlatım tarzıdır. Bu tür durumların anlatıldığı kelime ya da kelime gruplarına “imge” denilebilir mi? Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.
a. Denilebilir çünkü imge soyut kavramları somutlaştırmak olarak ifade edebiliriz. Bu kelimelerle şair içinde durumu somut hale getirmiş oluyor.

19. metin
NE FAYDA!
Sen benimsin,
Ciğerparem, sevdiğim
Gülden ağır
Söylemem sana!
Saçlarına
Kızıl güller takayım.
Salın da gel,
Bir o yana
Bir bu yana!
Enver GÖKÇE

b. “Ne Fayda!” adlı metinde şair sevdiğine nasıl sesleniyor? Ona niçin “gülden ağır söyleyemeyeceğini” belirtiyor? “Gülden ağır söylemek” sözünü hangi anlamda kullanmış olabilir? Şair “ciğerpare” ve “gül” kelimeleriyle hangi soyut durumu somutlaştırmaya çalışmaktadır?
b. Ciğerparem diye sesleniyor. Gülden ağır söylemek deyimi de incitmemek anlamında kullanılmıştır. Ciğerpare ve gül kavramlarıyla da sevgisini somutlaştırmış oluyor.
8. a. “Kar”, “Dağlar” ve “Ne Fayda!” adlı şiirleri yeniden okuyunuz. Bu şiirlerde soyut düşünceyi somutlaştırmak için hangi imgeler kullanılmıştır? Belirleyiniz. Söz sanatlarının imgelerin oluşmasında nasıl bir işlevi olduğunu belirtiniz.
8.a. Bazı imgeler söz sanatlarıyla oluşturulur. Teşbih, mecaz, istiare gibi sanatlarda imge söz konusudur.

20. metin
Gül hasretünle yollara tutsun kulağını
Nergis gibi kıyâmete dek çeksün intizâr
Bakî

b. Yukarıdaki beyitte hangi varlıktan işiten bir insan davranışı bekleniyor? Hangi varlıktan intizar etmesi (devamlı gözlemek) isteniyor? İnsan olmayan varlıkların (bu beyitte olduğu gibi) insana ait özelliklerle (duyan, düşünen, hareket eden vb.) anlatıldığı sanata ne ad verilir?
b. Gülden insan davranışı bekleniyor. Nergis’in de intizar etmesi bekleniyor. Buradaki söz sanatı da kişileştirme (teşhis) dir.

c. Bakî’nin beytinde, hasreti çekildiği söylenen kim olabilir? Hasreti çeken varlığın adı niçin “gül” olarak adlandırılmıştır? Nergis çiçeğinin mitolojik hikâyesi hakkında neler biliyorsunuz? Beyitteki benzetilen, benzeyen, benzetme yönü ve benzetme edatını bularak aşağıya yazınız. Beyitte sözü daha etkili bir duruma getirmek için aralarında türlü yönlerle ilgi bulunan iki şeyden, benzerlik bakımından güçsüz durumda olan varlığın adı nedir? Nitelikçe daha üstün olan varlığın adı nedir? Bu sanata ne ad verilir?
c. Benzetme de zayıf olan “Benzeyen” , güçlü olan “Kendisine Benzetilen”dir. Bu iki unsurun olduğu sanata  benzetme (teşbih) adı verilir.

9. a. Sınıfınızda iki gruba ayrılınız. Aşağıda verilen beyitlerle “Dağlar” ve “Ne Fayda” adlı metinleri söz sanatı kullanılması açısından karşılaştırınız. Bu şiirlerin aralarındaki farkı belirleyiniz.
a. Kısa olması rağmen Ne Fayda şiirindeki söz sanatları daha yoğundur. Diğer şiirde de var ama o kadar değil.

Ah eylediğim serv-i hırâmânın içindir
Kan ağladığım gonce-i handanın içindir
Fuzulî
(serv- i hırâmân: servi boy, gonce-i handan: gonca gülüş)
Bakî çemende hayli perîşân imiş varak
Benzer ki bir şikâyeti var rûzgârdan
Bakî
(rûzgâr: 1. zaman, 2. yel; çemen: çimenlik, mec. dünya; varak: yaprak)

b. “Serv-i hırâmân, gonce-i handan” benzetmeleri bir imge midir? İmge ile söz sanatlarının oluşturulma amacı ortak olabilir mi? Açıklayınız.
b. Evet  buradakiler imgedir. Ortaktır. Anlatılan soyut ifadeleri daha çarpıcı ve somutlaştırmak için kullanılmıştır.

21. metin
GEÇEN DAKİKALARIM
Kim bilir nerdesiniz,
Geçen dakikalarım
Kim bilir nerdesiniz?
Yıldızların, korkarım,
Düştüğü yerdesiniz,
Geçen dakikalarım.
Gün geldi, saat çaldı,
Aranızda verin yer;
Sararmış biri kaldı!..
Necip Fazıl KISAKÜREK

10. a. “Geçen Dakikalarım” adlı metinde “dakika” kelimesi sadece bir zaman birimi anlamı mı taşımaktadır? Bu kelimenin çağrıştırdığı kavramlar nelerdir? Bu kelime, şiirde başka hangi anlamları kazanmaktadır? Şiirdeki söyleyiş özelliği ve “nerdesiniz, yerdesiniz”, “dakikalarım, korkarım”; “çaldı, kaldı” kelimelerindeki ses benzerlikleri, şiirin sezdirmek istediği anlama ne ölçüde yardımcı oluyor?
a. Hayır sadece dakika olarak kullanılmamıştır.  Yaptığı çağrışımlar; sararmış yaprak olabilir, yaşlanmış bir kişi olabilir. Ses benzerlikleri de anlama elbette katkısı olacaktır.

b. “Gün geldi, saat çaldı” dizesindeki gün ve saat hangi anlamlarda kullanılmıştır? Şiirde mecaz anlamın, gerçek anlamın önüne çıkmasının nedenini verilen diğer metinlerden örneklerle açıklayınız.
b. Gün geldi, saat çaldı hayatın son bulması anlamında kullanılmış olabilir. Şiirde şairin asıl vurgulamak istediği temel anlam değil mecaz anlamdır. Şiirde önemli olan mecazların yoğunluğudur.

11. Ne Fayda!” adlı şiiri, Bakî’den alınan beyit ile şiir dilleri açısından karşılaştırarak bulduğunuz benzerlik ve farklılıkları aşağıya yazınız.
Benzerlikler  
Farklılıklar
Benzetmeler   var.
Ne fayda   sade diğeri Arapça ve Farsça kelime var.
İmgeler   var.
Biri halk   söyleyişine diğeri değil.

Hangi şiirin dili daha sanatlı ve anlam yönünden daha kapalıdır? Neden?
Baki’den alınan şiir daha sanatlı ve anlam yönünden daha kapalıdır. Çünkü bu şiiri anlamak için hem yabancı kelimeleri gerekir hem de Divan şiir geleneğini bilmek gerekir.
22. metin
MİLLET ŞARKISI
Çiğnendi yeter, varlığımız cehl ile kahre
Doğrandı mübârek vatanın bağrı sebebsiz.
Birlikte bugün bulmalıyız derdine çâre;
Can kardeşi, kan kardeşi, şan kardeşiyiz biz.
Millet yoludur, hak yoludur, tuttuğumuz yol;
Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa … Var ol!
Tevfik FİKRET
12. a. Sınıfınızdan iki arkadaşınızı seçiniz. Bu arkadaşlarınızdan biri “Millet Şarkısı” adlı şiiri düz yazı gibi diğeri ise şiir gibi okusun. Metni şiir ve düz yazı gibi okuyan arkadaşlarınızın çıkardıkları seslerin aynı olup olmadığını tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan ortak görüşü tahtaya yazınız.
a.Şiiri etkili kılan okunuşu ve anlamındaki duygunun verilmesidir. Çıkan sesler aynı olabilir ama etki aynı olmaz.

23. metin
TÜRKÜ
Pınar başından bulanır                                (Pı nar ba şın dan bu la nır : 8’li hece ölçüsü, duraksız)
İner ovayı dolanır
Sende çok mallar talanır

Dağlar duman oldu                       (Dağ lar du man ol du : 2 + 2 + 2 = 6’lı hece ölçüsü)
Çayır çemen oldu
Ben yâri görmedim                        (Ben yâ ri gör me dim : 3 + 3 = 6’lı hece ölçüsü)
Hâlim yaman oldu
Anonim
b. “Millet Şarkısı” ve “Türkü” adlı metinlerde ahengi sağlayan ses, hece, kelime ve dizeler var mıdır? İnceleyiniz. Bu iki şiirin söyleyişleri (coşkulu, hüzünlü, sevinçli vb.) aynı mıdır? Belirleyiniz.
b. Her iki metinde ahenk unsurlar vardır ama her iki şiirinde okunuşları birbirinden faklıdır. 1. Şiir coşkulu 2. Şiir ise hüzünlü okunuşa sahiptir.
c. Türkü’nün birinci bölümü (bend) ve ikinci bölümündeki (kavuştak) dizelerin ses özellikleri, ölçüsü ve durakları niçin farklı oluşturulmuştur? Açıklayınız.
c. Türküler müzik eşliğinde söylenir . Kavuştak ve bend olmak üzere iki bölümden oluşurlar. Bu iki bölümünde ezgi ve söylenişleri birbirinden faklıdır.

24. metin
GAZEL
I. Bu gamze değil / belâdır ey dost

Bu hande değil / cefâdır ey dost
II. Ben yâd— mıyım ki cân seninle
Halk olmadan âşinâdır ey dost

Ölçü: Mef’ûlü mefâ’ilün fa’ûlün
Ahmet Paşa
13. Ahmet Paşa’ya ait gazelin ilk beytini sesinize robot sesi tonu vererek okuyunuz. Daha sonra da sesinize duygu tonu katarak okuyunuz. Bu iki okuma arasındaki farklılığın nedenini belirtiniz.
13. Ritim, ahenk ve ses özelliklerini kaybeder.

25. metin
SALKIM SÖĞÜT
Akıyordu su
gösterip aynasında söğüt ağaçlarını.
Salkım söğütler yıkıyordu suda saçlarını
Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere
koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere!
Atlılar atlılar kızıl atlılar,
atları rüzgâr kanatlılar!
Atları rüzgâr kanat …
Atları rüzgâr …
Atları …
At …
Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!
Nâzım HİKMET
14. a. Sınıfınızda üç gruba ayrılınız. Grubun ilkiyle 23. metin olarak verilen türküyü, ikincisiyle 24. metin olarak verilen Ahmet Paşa’nın şiirini, üçüncüsüyle “Salkım Söğüt” adlı metni; dizelerindeki ses özellikleri, duraklarının düzenli verilmesi ve şiir vezinlerinden dolayı bir ritim farklılığı olup olmadığı ölçütleriyle inceleyiniz. Bulduğunuz sonucu sınıfınıza açıklayınız.
a.            Türkü: Hece ölçüsü kullanılmış
Ahmet Paşanın şiiri: Aruz ölçüsü kullanılmış
Salkım Söğüt: Serbest tarzda yazılmıştır.
Her şiirin ölçüsü ne olursa olsun farklı bir okunuşa ve ses özelliğine sahiptir.

b. “Millet Şarkısı”, “Türkü”, “Salkım Söğüt” adlı metinlerin ve Ahmet Paşa’ya ait şiirin hangi şiir ölçüleri kullanılarak oluşturulduğunu belirtiniz. “Millet Şarkısı” adlı şiirin ölçüsü diğer metinlerden hangisine benziyor? Bulunuz.
b. Türkü ve Ahmet Paşa’nın şiirleri ölçülü tarzda yazılmıştır. Salkım Söğüt şiiri diğerlerinden faklıdır. Millet Şarkısı aruzla yazıldığı Ahmet Paşa’nın şiirine benziyor şekil olarak.

15. a. Türkünün ilk bendinin kafiye düzeni aşağıda verilmiştir. Siz de kavuştak bölümünün kafiye düzenini bulunuz.
a.            Dağlar duman oldu         
Çayır çemen oldu
Ben yâri görmedim
Hâlim yaman oldu
Oldu sözcükleri redif,   -n sesi ise yarım kafiyedir.

b. “Bu gamzdeğil belâdır ey dost
Bu handdeğil cefâdır ey dost” beytinde ve
Atlılar atlılar kızıl atlılar,
Atları rüzgâr kanatlılar!
Atları rüzgâr kanat
Atları rüzgâr…
Atları…
At
Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!”
bendinde söyleyiş farklılığı var mıdır? Her iki şiirde de kafiye ve redif bulunuyor mu? Bu şiirlerden hangisini dize ortasından bölerseniz bir dörtlük kafiyesi bulursunuz? Bu şiirlerin hangisinde sesli (asonans) ve sessiz (aliterasyon) harflerin tekrarından doğan bir ahenk kullanılmıştır?
Beyitteki koyu yazılan kelime ve ekler ile bentte ve beyitte altı çizili seslerin özellikleri nedir? Açıklayınız.
b. Söyleyiş farklılığı vardır. Bu şiir serbest nazımla yazıldığı için diğerlerinden farklıdır.

16. a. “Millet Şarkısı” adlı metin Serveti fünun Edebiyatı, Ahmet Paşa’ya ait “Gazel” Divan Edebiyatı, “Salkım Söğüt” adlı şiir Cumhuriyet Dönemi Edebiyatına ait edebî ürünlerdir. Türkü anonim olduğu için hangi edebî dönemde oluşturulduğu kesin olarak söylenemez. Bu dört şiirin hepsinde de kendine ve dönemlerine özgü bir ses ve ritim anlayışı mevcuttur. İncelenen bu şiirlerde hangi ses ve ritim unsurları vardır? Aşağıya maddeleyerek yazınız (Soruyu cevaplandırırken farklı edebî dönemlerde oluşan ses ve ritim özellikleri hakkında yaptığınız araştırmadan edindiğiniz bilgileri de kullanınız.).
a. Kısaca söylemek gerekirse  birinci  ve üçüncü şiir aruzla yazılmıştır. Aruz ölçüsü ile müzik iç içe geçmiştir. Burda kafiye ve rediflerin kullanılması ahenk sağlamıştır. Diğer şiirde serbest nazım yazılmıştır fakat burda da ses özellikleriyle şekil özelliklerinin iç içe kullanılması şiiri etkili kılmıştır. (Şiirin şekline bakıldığında her dizede sözcük sayısı azalmaktadır. Şair atlıların yanından ayrılması ile çıkardıkları sesin ufukta kaybolmasını vermeye çalışmışlardır.)

b.“Millet Şarkısı”, “Türkü”, “Gazel” ve “Salkım Söğüt” adlı şiirler, ses ve ritim açısından bir­birleriyle ne tür benzerlikler gösteriyor? Aşağıya yazınız.
b. Aruzla yazılan şiirler aruzun yapısı gereği bir ahenk vardır çünkü aruz seslerin uzunluğu ve kısalığına dayanır. Yani Millet Şarkısı ve Gazel bu türe girer. Türkü de hem söylenişinde sazın olması hem de hecenin ölçü ve duraklarının olması onu ahenkli kılar. Özellikle hece ölçüsünde durakların olması bunun içindir. Salkım Söğüt ise serbest yazılmasına rağmen onda da ahenk vardır çünkü kelimeler ses değerlerinin belli sistem içinde kullanılması da ahengi sağlar.

Bu şiirlerin, döneminin ses ve ritim özelliklerini yansıtıp yansıtmadığını nedeniyle söyleyiniz.
Yansıtır.

c. Bu şiirlerde ele alınan temaları belirtiniz.
ç. Bu şiirlerin temaları ve şairlerinin, şiirin ahenginin oluşmasındaki etkisi nedir? Belirtiniz.
d. Şiirlerde size hitap eden kişi şair midir söyleyici midir? Belirleyiniz.
e. Şiirlerdeki söyleyicinin kullandığı ses ve söyleyiş özelliğinin size nasıl ve neyle yansıtıldığını açıklayınız.

9.SINIF EDEBİYAT 46-75.SAYFA CEVAPLARI,ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

9.Sınıf Edebiyat Kitabı 2.Ünite:Şiir İnceleme Yöntemi (Sayfa 46,47,48,49,50,51)


ÇÖZÜMLEME / İNCELEME
1. metin
ÇAĞIRAYIM MEVLÂ’M SENİ
ÇAĞIRAYIM MEVLÂ’M SENİ
Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlâ’m seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlâ’m seni
Su dibinde mâhi ile
Sahralarda âhû ile
Abdal olup “Yâ hû” ile
Çağırayım Mevlâ’m seni
Gökyüzünde İsa ile
Tûr Dağı’nda Mûsa ile
Elindeki âsâ ile
Çağırayım Mevlâ’m seni
Yunus Emre

1. a. Yunus Emre, şiirini oluştururken aşağıdaki hangi özelliklerden yararlanmıştır? İşaretleyiniz.
Dönemindeki sosyal, siyasi, idari, adli, askerî,   dinî güçlerin etkinliklerinden
xxx
Sivil toplum örgütlerinin etkinliklerinden

Ticari hayat ve eğitim etkinliklerinden



b. İşaretlediğiniz etkinliklerin birlikte oluşturdukları duygu, anlayış ve zevkin bütünü; şiirdeki hangi unsurun belirlenmesi için ölçüttür? Bu etkinliklerden sadece birine indirgenerek şiirin oluşmasına imkân sağlayan zihniyetin belirlenmesi mümkün müdür? Düşüncelerinizi nedenleriyle belirtiniz.
b. Bütün şiirlerin oluşturdukları anlamları tek bir nedene bağlamak doğru olmaz. Çünkü şiirleri doğru anlamak için dönemin siyasi, askeri, ekonomik , dini yapıları da göz önüne alınmadır. Şiirler şairleri içinde bulunduğu her ortamdan etkilenerek yazılır.

c. XIII. yüzyılın ortasıyla XIV. yüzyılın ilk yarısında yaşayan Yunus Emre bu dönemlere ait dinî ve sosyal görüşü şiirine nasıl yansımıştır? Yunus Emre bu görüşleri hangi kelime, kavram ve söyleyişlerle vermiştir? Aşağıya yazınız.
ç. Yunus Emre’nin şiirinde tasavvuf izleri görülmektedir. Tasavvufta amaç kişinin Allah’a ulaşmak için çaba sarf edip gerekli ibadetleri yapması beklenilir. Abdal, mevlam, hu, İsa , Musa… gibi kavram ve isimler o dönem toplumunda İslamiyet’in ve tasavvufun etkisi olduğu görülür.

2. metin
KASİDE
I. Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten
II. Ne mümkün zulm ile bî dad ile imhâ-ı hürriyyet
Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten
III. Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
Uyân ey yâreli şîr-i jiyân bu hâb-ı gafletten
Namık Kemal

Günümüz Türkçesiyle
I. Çağın değer yargılarını doğruluktan ve samimiyetten sapmış görerek kendi arzumuz ve saygınlığımızla devlet kapısından ayrıldık.
II. Zulüm ile işkence ile hürriyeti ortadan kaldırmak ne mümkün; eğer kendinde bir güç görüyorsan insanoğlundan anlama yeteneğini kaldırmaya çalış.
III. Ey yaralı kükreyen aslan, senin gezdiğin güzel sahralar, zulmün köpeklerine kaldı, artık gaflet uykusundan uyan!

ç. Tanzimat Dönemi sanatçılarının niçin hak, adalet, hürriyet, insanlık, düşünce gibi kavramları işlediklerini, “Kaside” adlı şiirden yola çıkarak açıklayınız. Bu konuda yaptığınız araştırma çalışmasından edindiğiniz bilgileri de kullanınız. Tanzimat Döneminde hangi sanat anlayışları etkili olmuştur? Aşağıya yazınız.
ç. Tanzimat  döneminde Batılılaşmanın etkisinde toplumun birçok tabakasında değişim başlamıştır. Bunun sonucunda insanlarda hak , adalet, özgürlük kavramları ortaya çıkmıştır.
Birinci dönemdeki sanat anlayışı : Sanat toplum için anlayışı hakimdir.
İkinci dönemdeki sanat anlayışı : Abdülhamit’in baskılarından dolayı sanat için sanat anlayışı hakimdir.

Okuduğunuz şiirde bu sanat anlayışlarından hangisinin etkisi vardır?
Okuduğumuz metinde birinci dönem sanat anlayışının hakim olduğu görüyoruz.

3. metin
CENGE GİDERKEN
Bu topraklar ecdadımın ocağı,
Evim, köyüm hep bu yerin bucağı,
İşte vatan! İşte Tanrı kucağı!
Ata yurdun evlât bulmaz, giderim.
Tanrı’m şahit, duracağım sözümde,
Milletimin sevgileri özümde,
Vatanımdan başka şey yok gözümde.
Yâr yatağın düşman almaz, giderim.
Mehmet Emin YURDAKUL

d. “Kaside” ve “Cenge Giderken” adlı metinlerden öğrendiğiniz kadarıyla bu şiirlerin yazıldığı dönemlerde ülkemizin içinde bulunduğu sosyal, siyasi ve kültürel hayatın özelliklerini aşağıya yazınız.
d. Tanzimat ve Milli Edebiyat dönemlerinde Osmanlının kabuk değiştirdiği dönemler olarak göze çarpmaktadır. Tanzimat’ta Batılılaşma, Milli Edebiyat  döneminde ise Türkçülük düşüncelerinin hakim olduğunu görürüz. Bu iki toplumsal hayatta başlıca değişiklikleri ortaya çıkarmıştır. Siyasi hayatta meclis ve seçme hürriyeti getirmiştir. 

e. Yunus Emre şiirinde “Çağırayım Mevlâ’m seni” derken döneminde etkili olan tasavvuf ve edebiyat anlayışını ne ölçüde yansıtmıştır? Açıklayınız.
e. Yunus Emre Anadolu’da tasavvuf edebiyatını kuran kişilerin başında gelir ve bunu da sonuna kadar eserlerine ve topluma yansıtmıştır.

f. Kaside, XV. yüzyıldan sonra gelişen divan şiirinde pek çok örneği verilen bir şiir türüdür. Kasideler din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla belirli kurallarla oluşturulur. İkinci metin olarak verilen Namık Kemal’in şiiri, şekil bakımından bir kasidedir. Bu şiirin verilen beyitlerini inceleyerek konusunu bulunuz. Namık Kemal’in kasidesinde divan şiirinde yazılan kasidelerin etkisi olup olmadığı ve Namık Kemal’in divan şiiri geleneğinin etkisinde kalıp kalmadığı hakkındaki düşüncelerinizi nedenleriyle belirtiniz (Bu soruyu cevaplandırırken araştırma çalışması olarak okuduğunuz kasidelerin özellikleri hakkındaki düşüncelerinizi de belirtiniz.).
f. Namık Kemal’in yazmış olduğu kaside şekil bakımında Divan edebiyatındaki kaside ile aynı özelliklere sahiptir. Tek farkı Namık Kemal kasideyi bir devlet büyüğüne değil de soyut olan hürriyet kavramına yazmıştır. Bunda da geleneği etkisi elbette vardır ama Namık Kemal burada geleneği biraz değiştirip geliştirip bir sonraki kuşağa aktarmıştır.

4. metin
BİR’LER
Mavidir renklerin en çok doğup en çok boğanı

Okyanus, belki uyanmaz diye asla uyumaz.

İster ki deniz, tek yunus olsun, onu sevsin

Bir biçim bulsa bulut kendine ağlar mıydı?

Talât Sait HALMAN

5. metin
Günümüz Türkçesiyle
Sitem hep âşinâlardan gelür bîgâneden gelmez.              Sitem hep tanıdıklardan gelir, yabancıdan gelmez.
Nâbî

Günümüz Türkçesiyle
O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler.                     O balıklar ki denizin içindedir denizi bilmezler.
Hayalî

Ney gibi delindi ciğerüm ışkun elinden
Ahmed Paşa

2. a. Dördüncü metin olarak verilen “Bir’ler” birer dizelik şiirlerdir. Beşinci metin olarak verilen dizeler ise farklı şairlerin şiirlerinden alınmış mısra-ı berceste (seçkin dize)lerdir. Divan şairlerinin çoğu, gelişigüzel şiirler yazmaktansa derin anlamlar içeren tek bir dize söylemeyi sanat yeteneği olarak kabul ederler. Bu dizelerin her birinde bir tema, anlam ve ses bütünlüğü olup olmadığını tartışınız. En küçük şiir biriminin adı nedir? Belirtiniz.
2. Divan şiirindeki dizelerin her birinde bir anlam ve ses bütünlüğü vardır. Şiirde yapının en küçük birimi mısradır.

6. metin
GAZEL
I. Akıbet gönlüm esîr itdün o gîsularla sen
Hey ne câdûsun ki âteş bağladın mûlarla sen
II. Gamze-i fettânunı koydun ki yıkdı âlemi
Bahse talmışken çeh-i Bâbil’de câdûlarla sen
Nedim
Günümüz Türkçesiyle
I. Sonunda o saçlarla gönlümü esir ettin, hey sen nasıl bir büyücüsün ki kıllarla ateşi bağladın.
II. Sen Babil kuyusunda büyücülerle bahse dalmışken bıraktığın fitneci gamzen (yan bakışın) dünyayı yıktı.

7. metin
VATAN MERSİYESİ’nden
Âh, yaktık şu mübarek vatanın her yerini
Saçtık eflâke kadar dûdunu âteşlerini
Kapadı gözde olanlar çıkacak gözlerini
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini
Serilip hâk-i hakarette vatan can veriyor
Yetişin son nefesimdir, gelin imdâda diyor
Sevgili vâlidemiz âkibet elden gidiyor
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini
Bu vatandır dağıtan âleme ilm ü edebi
Bundadır Beyt-i Harem Mescid-i Aksâ-yı Nebi
Ne belâ çektik ise hep bu vatandır sebebi
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini
Namık KEMAL

8. metin
Karanfil deste gider
Kokusu dosta gider
Sevip de alamayan
Gurbete hasta gider
Anonim
hzl.: Muammer SUN

b. Nedim’in gazeli, “Vatan Mersiyesi” ve 8. metin olarak verilen mâni aynı sayıda dizeden mi oluşmuştur? Bu şiirlerdeki dize sayısının farklı oluşunun nedeni ne olabilir?
b. Aynı dize sayısından oluşmaz. Mani dört dizeden oluşur gazel ise kitaptaki şekli ile 4 dize oluşur ama normalde 10 dize ile 30 dize arasında değişir. Bu farklılığı oluşmasında en büyük neden gelenektir. Gelenekte gazel 5-15 beyitten mani ise tek dörtlükten oluşur.

3. a. Şiir birimleri dize, beyit, bent, kıta ve şiir cümleleri olarak gruplandırılıp adlandırılırken hangi özellikler göz önünde bulundurulmuştur? Açıklayınız. Şiir birimlerinin anlam ve ses kaynaşmasıyla bütünleşerek nazmın hangi özelliğini oluşturabileceğini belirtiniz.
3.a. Bu gruplandırmalarda dize sayıları belirleyici olmuştur. İki dize varsa buna beyit dört dize varsa buna kıta denmiştir.

9. metin
KARA SEVDA
ak bir yaban güvercini
gibiydin aşk
vişnelere
bulaştın kirlendi beyazın.
takılmayan
telli duvak
verilmeyen mendil
düşlerde
kaldın.
…..

b. “Kara Sevda”adlı şiirde kaç şiir cümlesi vardır?  Bu şiir cümlelerindeki anlam hangi tema etrafında bütünleşmiştir? Bu şiirin nazım şekli incelenen diğer metinlerden farklı mıdır? Bu farklılığın nedenini tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan ortak görüşü tahtaya yazınız.
b. 9 tane cümleden oluşmuş. Başlıktan anlaşılacağı gibi tema Kara Sevda’dır.  Farklıdır. Nedeni diğerleri gibi dizelerdeki ölçüye dikkate edilmemiş ve serbest nazım şekli ile yazılmıştır.  Aruz ya da hece ile aynı şekil ortaya çıkmazdı. Dizelerdeki hece  ya da ses değerleri eşit olurdu.

10. metin
UZLETTE

c. “Kara Sevda” ve “Uzlette” adlı metinlerde ahenk nasıl sağlanmıştır? Bulunuz. Bu iki metinde kullanılan ahenk unsurları, seçilen kelimeler, anlamı tamamlayan birimler niçin aynı değildir? “Kara Sevda” adlı şiir günümüz şiirlerinden, Uzlette adlı şiir ise Fecriati Topluluğu şiirlerinden bir örnektir. Bu açıklamalardan da yararlanarak şiirlerin  yazıldığı edebî dönemler ve şairlerin sanat anlayışlarının bu farklılıkta ne kadar etkili olduğunu belirtiniz.
c. Kara Sevda serbest nazımla yazılmıştır. Buradaki ahenk unsurları için içses özellikleri, aliterasyon  ve asonanslara önem verilmelidir. Uzlette ise aruz kullanılmış ve buna göre kafiye redif uyak düzeni kullanılarak ahenk sağlanmıştır. Şairler  yaşadıkları dönemde kullanılan yapıları kendi şiirlerine uygularlar.

ç. “Uzlette” adlı metindeki şiirin birimini bulunuz. Bu metnin günümüz diline çevrilmiş hâli mi, orijinal hâli mi daha ahenkli ve anlam yönünden bütünlük içindedir? Görüşlerinizi nedenleriyle belirtiniz.
ç. Nazım birimi baştaki iki bölüm dörtlük diğerleri üç ve tek dize olduğu buna bend demek durumundayız. Tabi şiirin orijinal hali daha ahenklidir.

 d. “Gazel”, “Kara Sevda”, “Uzlette” adlı metinleri ölçü, kafiye, seçilen kelimeler, şiir birimleri, anlamın hangi temalar etrafında bütünleştiği yönlerinden inceleyerek karşılaştırınız. Şiirlerde bulduğunuz ortak ve farklı yönleri listeleyerek arkadaşlarınıza sununuz.