Fıkıh ilminin fert ve toplum hayatı için önemi nedir?

 Fıkıh ilminin fert ve toplum hayatı için önemi nedir? Açıklayınız.


Kıyamete kadar hükmü baki kalacak son ilahî dinîn hayata bakan penceresi konumundaki fıkıh ilmi, her asırda insanlara yol gösterici olma durumundadır. Bunun sağlanabilmesi için fıkhın hayattan kopmaması ve her an canlılığını devam ettirmesi gerekmektedir.


Fıkıh, Müslümanın hayatına şekil veren, bireysel ve toplumsal faaliyetlerin Allahü Teâlâ’nın muradına uygun olmasına katkı sağlayan bir ilim dalı olduğu için her zaman inananların hayatının bir parçası durumundadır.

Diğer yandan daha önce bahsedilmeyen birçok fıkhî meselenin çağımızda gündeme geldiğini
görüyoruz. Bu durumun birçok sebebi bulunmaktadır.

Namaz vakitleri hakkında kısaca bilgi

 Namaz vakitleri hakkında bilgi veriniz.


Kur’an’da namaz vakitlerine işaret eden birçok ayet vardır. Her bir namaz vaktinin başlangıç ve sonu açıkça belirtilmemiştir. Yerkürenin şekline göre namaz vakitleri her yerde farklılık arzetmektedir. Namaz vakitlerinin başlangıç ve sonu Peygamberimiz’in uygulamalarından öğrenilmiştir. Peygamberimiz bu vakitleri, kendisine Kabe’de iki gün imamlık yapan Cebrail (as)’den öğrenmiştir.

1. Sabah namazının vakti, ikinci fecrin meydana gelmesiyle, yani tan yerinin ağarmasıyla başlar, güneşin doğmasıyla son bulur. Fecir, sabaha karşı doğu ufkuna yayılmaya başlayan bir aydınlıktan ibarettir.
Bununla sabah namazının vakti girmiş olur. Güneşin doğmaya başlamasıyla sabah namazının vakti biter.

2. Öğle namazının vakti, güneşin gökyüzünde çıktığı en yüksek noktadan batıya doğru meyletmesiyle başlar. Bu vaktin sonu ile ilgili iki görüş vardır. Ebu Yusuf, İmam Muhammed, Şafii, Malik ve Ahmed b. Hanbel’e göre öğle vakti, cisimlerin gölgesi bir misli uzayıncaya kadar devam eder. Cisimlerin, güneş tepe noktasında iken yere düşen gölgesine fey-i zeval denir.
Öğlen namazının son vakti hesap edilirken fey-i zeval dikkate alınmaz. Böylece, fey-i zeval hariç, cisimlerin gölgesi kendilerinin bir misli olunca öğle vakti çıkmış, ikindi vakti girmiş olur.
Buna “asr-ı evvel” (birinci ikindi) denir. Ebu Hanife’ye göre ise öğle vakti, fey-i zeval dışında, cisimlerin gölgesi iki katına uzayıncaya kadar devam eder. Buna da “asr-ı sani” (ikinci ikindi)
denir. Bu görüş farklılığı dikkate alınarak, öğle namazı “asr-ı evvel”den önce, ikindi namazı ise “asr-ı sani”den sonra kılınmalıdır.

3. İkindi namazının vakti, öğle vaktinin çıktığı andan itibaren başlar ve güneşin batması
ile son bulur. Ülkemizdeki namaz vakitleri çizelgelerinde ve takvimlerde asr-ı evvel esas alınmaktadır.
Bu namazın, kerahet vakti olarak bilinen güneşin sararıp gözleri kamaştırmayacağı vakte kadar geciktirilmemesine dikkat edilmelidir. Ancak ikindi namazının farzı kılınmamış ise güneş batıncaya kadar kılınmalıdır.

4. Akşam namazının vakti, güneşin batmasıyla başlar, batı ufkunda meydana gelen “şafak”ın kaybolmasıyla sona erer. Ebu Hanife’ye göre, “şafak” akşam batı ufkundaki kızıllıktan sonra meydana gelen aydınlıktır. Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve diğer üç mezhebe göre, “şafak” ufukta meydana gelen kızıllıktır. Bu kızıllık gidince akşam namazının vakti çıkmış, yatsı vakti girmiş olur. tercih edilen görüş de budur.

5. Yatsı namazının vakti, batı ufkunda beliren şafağın kaybolmasından itibaren başlar, ikinci fecrin oluşumuna kadar devam eder.

Vitir namazının vakti, yatsı namazının kılınmasından sonradır. Yatsıyı ilk vaktinde kılanların kalkacaklarından emin olurlarsa vitri, gece vaktine ertelemeleri müstehaptır.

Başlıca nafile namazları hangileridir? Kısaca bilgi

 Başlıca nafile namazları hangileridir? Kısaca bilgi veriniz.


Teravih Namazı
 Teravih namazı ramazan ayına mahsus bir namazdır. Yatsı namazının vaktinde, vitirden önce ve yirmi rekât olarak kılınır.

Tahiyyyetü’l-mescid
“Tahiyyetü’l-mescid”, mescidin Rabb’ine selam vermek, ona tazimde bulunmak demektir.
Ziyaret, eğitim, öğretim gibi bir maksatla bir mescide giren Müslüman’ın, mescidde Rabb’ine tazimde bulunmak üzere iki rekât nafile namaz kılması müstehaptır.

Evvabin Namazı
Evvab, işlediği bir günahtan hemen tövbe ve istiğfar eden demektir. ‘evvabin namazı” ise tövbe edip Allah’a sığınanların namazı anlamına gelir. Altı rekatlık bir namaz olan evvabin namazı, tek selamla kılınabileceği gibi üç selamla da kılınabilir.

Kuşluk (Duhâ) Namazı
Güneş doğup kerahet vakti çıktıktan sonra güneş tepe noktasına gelinceye kadar iki, dört, sekiz veya on iki rekât namaz kılmak müstehaptır. Bu, Peygamberimiz’in fiili ile sabittir. Kuşluk namazının sekiz rekât kılınması daha faziletlidir.

Teheccüd Namazı
Yatsı namazının ardından bir süre uyuduktan sonra kalkılıp kılınan namaza, “teheccüd namazı” denir. Teheccüd namazının en azı iki, en çoğu sekiz rekâttır. Her iki rekâtta bir selam verilmesi faziletlidir.

Hacet Namazı
Ahirete veya dünyaya ait bir ihtiyacı bulunan kişi, yatsı namazından sonra iki veya dört rekât namaz kılar, ardından da bir dua yaparak ihtiyaç duyduğu işin meydana gelmesi için Allah’tan niyazda bulunur. Hacet namazının ilk rekâtında Fatiha’dan sonra üç defa “Ayete’l-kürsi”, diğer rekâtlarda Fatiha’dan sonra birer defa İhlas ve Muavvizeteyn Felak ve Nas sûreleri okunur.

Yağmur Duası
Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre, cuma namazını kıldıran imamın, cuma namazı gibi açıktan iki rekât namaz kıldırması menduptur. Namazın ardından bir hutbe okur. Üç gün yağmur duasına çıkılması müstehaptır. İmamın üzerindeki ceket veya hırkasını ters çevirip giymesi de sünnettir.

İstihare Namazı
Istihare, bir şeyin hayırlısını istemek demektir. Bu, hakkında nasıl hareket etmenin doğru olduğu bilinemeyen mubah işlerde, manevi bir işarete nail olmak için kılınan iki rekâtlık bir namazdır. İlk rekâtta “Kâfirun” suresi, ikinci rekâtta ise “İhlas” suresi okunur. Ardından istihare duası yapılır. Abdestli olarak ve kıbleye yönelerek yatılır. Kalbin ilk meylettiği karar esas alınabilir. İstihâre yaptıktan sonra mesele aydınlanmazsa istihare namazı üç veya yedi gece tekrarlanabilir.

Güneş ve Ay Tutulması (Küsûf ve Husûf) Namazı
Güneş tutulmasına “küsûf”, ay tutulmasına ise “husûf” denir. Güneş tutulduğu zaman cuma namazını kıldıran imam, ezansız ve kâmetsiz iki rekât namaz kıldırır.

nafile namazlar ile ilgili aramalar 
nafile namazlar ve kılınışları nafile namazlar nasıl kılınır nafile namazlar nasıl niyet edilir nafile namazlar hangileridir nasıl kılınır teheccüd namazı nasıl kılınır nafile namazlar hangileridir nafile namazlar nelerdir nafile namazlar nedir

Hangi namazlar hangi durumlarda cem edilebilir?

 Hangi namazlar hangi durumlarda cem edilebilir? Açıklayınız.


Hanefiler iki namazın gerçekten birleştirilerek kılınmasını hac esnasında Arafat ve Müzdelife’de caiz görürler. Şafiilere göre gerek hacda gerekse belirli şartlar dâhilinde yolculuk, korku, aşırı yağmur ve benzeri mazeretler sebebiyle namazlar birleştirilebilir. İhtiyaca binaen ve belirli şartlar altında cevaz
verilen cem etme ruhsatını amacı doğrultusunda kullanmak gerekir. Bunun için, namazın beş vakit olarak farz kılınmasındaki hikmetlerden uzaklaştıran ve namaz vakitlerini üçe indirme izlenimi verecek davranışlardan kaçınmak gerekir. Yani namaz ibadetinin vakitli bir ibadet olması nedeni ile cem etmenin bir mazerete dayanması gerekir. 

Meselâ yola çıkmadan öğle namazının vakti girmiş ise önce öğle, hemen ardından ikindinin farzları kılınır ve yola çıkılır.

Aynı şekilde ameliyata giren doktor ve benzeri mazereti olan kişilerin normal vakitler içerisinde namaz kılması mümkün olmayacaksa namazlarını birleştirerek kılabilir.

Kefaret, fidye, nisap, öşür, ihram kavramlarının anlamları

 Kefaret, fidye, nisap, öşür, ihram kavramlarının anlamlarını öğreniniz.


Kefaret: Bir günahı Allah’a bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç.

Fidye: Yaşlılık ve iyileşme ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutacak gücü olmayanların her günün orucuna karşılık verdikleri bedeldir.

Nisap: Zengin olmanın asgari sınırı veya asgari zenginlik ölçüsü. Zekât, sadaka-i fıtır ve kurban gibi mali yönü bulunan ödevlerle yükümlülük, dinîmizde belli bir asgari zenginlik ölçüsüne bağlanmıştır. Dinen asgari zenginlik ölçüsü olarak belirlenen bu miktara nisab denir. Zekâtın vücubuna alamet ve ölçü olmak üzere tesbit edilen bu belirli bir miktar, kişinin borçları ve asli ihtiyaçları dışında 20 miskal (85 gr.) altına, ya da buna denk bir paraya veya mala sahip olmasıdır.

Öşür: Toprak mahsullerinden alınan zekate öşür denir. Az olsun, çok olsun; yağmur suları veya akar suyla sulanan ekin ve meyvelerden öşür, yani onda bir nisbetinde zekât alınır.

İhram: Hacıların örtündükleri dikişsiz bürgü.