10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 23

10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) cevaplarını ridkes.blogspot.com aracılığıyla kolayca temin edebilirsiniz. 10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) aynı şekilde çözümünü bulamadığınız etkinliklerin çözüm yollarını bu sayfamızdan takip edebilirsiniz. 10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100 ve diğer Ders kitabı sayfalarına ve diğer birçok kitabın etkinlik çözümlerine sayfamızdan göz atabilirsiniz. 

10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 23

sayfa 23
2. Aşağıda destan dönemine ait mitolojik resimler verilmiştir. Ergenekon Destanı’ndan ve bu resimlerden hareketle mitolojik ögelerin sözlü edebiyat döneminin sanatını ve dilini nasıl etkilediğini tartışınız. Sonuçları defterinize yazınız.
Dönemin sanatının ve dilinin gelişmesinde büyük katkısı vardır. Sanatın ilgi çekici hale gelmesini sağlamıştır.

Mitolojik ögelerle ilgili araştırma sonuçlarına göre;
a. Mitolojiyi, mitolojik ögeleri ve ögelerin oluşma nedenlerini sözlü olarak ifade ediniz.
b. Türklerdeki mitolojik unsurlarla İran, Cin ve Yunanlıların mitolojik unsurlarını karşılaştırınız.
sonuçları tahtaya maddeler halinde yazınız.

  Türk mitolojik öğeleri 

Bozkurt, Ay, Yıldız, Su, Işık, Ateş , Ağaç
 Yunan mitolojik öğeleri nelerdir?
Zeus, Tartaros, Pkometheus, Psikhe, Poseidon, Herakles, Hera, Hephaistos, Hades, Hermes
 İran mitolojik öğeleri 
Kuş (Simurg ve Huma); İyiliğin sembolü
Yılan (Peri Pairika); Kötülüğün sembolü
 Çin mitolojik öğeleri 
Ejderha; İyiyi temsil eder
Fei Lian; Rüzgarların hükümdarı (Boğa kafasına sahip yılan kuyruklu)

Her toplumun kendi kültürüne coğrafyasına ve inanışlarına göre farklı mitolojik unsurları vardır.

MİT NEDİR?MİTLERİN DOĞUŞ NEDENLERİ...TÜRK DESTANLARINDAKİ MİTOLOJİK ÖGELER,MOTİFLER,MİTLER...

MİT: Çok eski zamanlarda gelmiş ve yaşamış olan ulusların  inandıkları Tanrı’ların,  kahramanların, devlerin ve  perilerin hayatından bahseden hikâyelerdir. Her toplumun kendine özgü bir mit macerası vardır. Ve temsil ettiği topluluğun aynası gibidir. Mit toplumdan topluma farklılık gösterdiği gibi ortak yanlarda çok bulunmaktadır. Destanlarda bu mitolojik ögelere çok sık rastlanır.  Mitleri inceleyen bilim dalına ise mitoloji denir.
   MİTLERİN DOĞUŞ NEDENLERİ:

 Mitoloji, toplumu derinden etkileyen olayların halk arasında anlatılmasıyla ortaya çıkmaktadır. İnsanlar çözemedikleri, anlayamadıkları ya da bilmedikleri özelliklere olağanüstü bir özellik katma eğilimi içindedir. Bu durum toplumların yaşamlarında bir alışkanlık haline gelmiştir. Mitoloji oluştuğu dönemlerde de insanlar çevreyi anlayacak bilgi birikimine sahip değildir. Burada da düş ve hayaller devreye girer.
SÖZLÜ EDEBİYATLA MİTOLOJİ ARASINDAKİ İLİŞKİ:
Destan, sözlü edebiyatın ilk ürünlerinden biri olduğu için destanlardaki mitolojik öğeler sözlü edebiyatta sık sık görülmektedir. Mitoloji, toplumu derinden etkileyen olayların halk arasında anlatılmasıyla ortaya çıkmaktadır. Sözlü edebiyatın halk arasında meydana geldiği göz önüne alındığında mitoloji ve sözlü edebiyat arasında yakın bir ilişki vardır. Kadın, at, bozkurt, ışık, ağaç gibi mitolojik öğeler sözlü edebiyatta da yer almaktadır. Destan döneminde mitolojik hikâyeler sözlü edebiyatın özellikle de destanların oluşumunu hızlandırmıştır.Bu açıklamalardan sonra SÖZLÜ EDEBİYAT MİTOLOJİK DÖNEMDE OLUMUŞTUR diyebiliriz...
·         DAHA GENİŞ BİLGİ:

·         Mit kutsal bir öyküyü anlatır; en eski zamanda, “başlangıçtaki” masallara özgü zamanda olup bitmiş bir olayı anlatır. Başlangıç; evrenin ve alemin yaratılışıdır.
·          Mitin sınırları: Olay, mekan ve zamandır.
·         Mekan, kozmik alem; zaman ise kozmik zamandır. Kozmik ise; İslâm’a göre ruhların yaratıldığı andır.
·         · Tanrılar ve yarı tanrılar mitin ana kahramanlarıdır.
·         · Mit, doğaüstü varlıkların eylemlerinin öyküsünü oluşturur.
·         · Bu öykü kesinlikle gerçek ve kutsal olarak kabul edilir.
·         · Mit her zaman için yaratılışla ilgilidir.
·         1. Mit, kutsal bir anlatıdır.
·         2. Simgesel ve kutsal bir ağırlığı vardır.
·         3. İlk insanın dünyayı yaratanlara kendisini anlamlandırmak için sorduğu neden ve nasıllara, o dönemin şartları içerisinde cevap vermişlerdir.
·         4. Mitlerin kahramanları ilahlar, ilaheler ve yarı-tanrılardır.
·         5. Mitlerde zaman ve mekan kozmiktir. Haritada ve bildiğimiz bir zaman diliminde açıklanamaz, gösterilemez.
·         6. Mit, her zaman bir yaratılışla ilgilidir. Bir şeyin hayata nasıl geçtiğini ya da bir davranışın, bir kurumun, bir çalışma biçiminin nasıl yaratıldığını, oluştuğunu anlatır.
·         7. İnsanlar miti bilmekle, onu çözmekle nesnelerin kökenini de bilir. Burada dıştan soyut bir bilgi söz konusu değil, yaşanılan bir bilgi söz konusudur.
·         8. Mitler, gerçek anlamlarını ancak içinden çıktıkları topluluk içinde bulurlar. İçerdikleri sembollerin ancak yaşadıkları toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik yapısında birebir karşılıkları vardır. Sadece o toplum içinde anlaşılırlar. Diğer toplumlarda sembollerin dili çözülemediğinden dolayı mitin anlamı verdiği mesaj anlaşılamaz ve mit gerçekdışı bir görünüm verir. Kısacası mit, doğduğu toplumda yaşar ve mesajları algılanır.
·         9. Mitin ihtiyar toplumlarda vazgeçilemez bir yeri vardır; inanışları dile getirir. Ahlak ilkelerini savunur, onları kabul ettirir. Demek ki mit, yaşadığı toplumda sürekli olarak başvurulacak olan, yaşanılan bir gerçektir. Soyut bir kuram ve imgeler göstergesi değil, ilkel bir dinin ve pratik bilginin gerçek anlamda düzenlenmesidir.
·         10.20. asır tarihçileri ve dilbilimcileri mitolojiler ve dinler arasında güçlü benzerliklerin var olduğuna dikkat çekmektedir.
·         Mitler üç gruba ayrılır:
·         1. Tabiat olaylarını, hayvanların kökenini, töreleri, örf ve adetleri anlatan mitler.
·         2. Tarihi olayları açıklayıcı nitelikte olan mitler.
·         3. Sadece maceraları anlatan, eğlendirici nitelikte olan mitler.
·         Mitlerin kategorileri
·         Eskatoloji: İnsanın ve dünyanın geleceğini konu edinen mitlerdir. Örneğin: Tufan, kıyamet mitleri.
·         Kozmogoni: Evrenin nasıl oluştuğunu anlatan mitlerdir.
·         Teogoni: Tanrıların nereden geldiklerini anlatan mitlerdir.
·         Antropogomi: İnsanların nereden geldiklerini ya da nasıl oluştuklarını anlatan mitlerdir.
TÜRK DESTANLARINDAKİ MİTLER, MOTİFLER:
1-Kök-Böri: Totem devri yaşayan Türklerin totemi bozkurt, destanlarda hayat ve savaş gücünü temsil eder. Bozkurt, destanlarda Tanrı kurt ,anne kurt, ordular önünde yürüyen kumandan olarak geçer.Türkler bozkurta önce Tanrı diye tapmışlar, sonra kendilerinin bozkurt soyundan geldiklerine, böylelikle birer bozkurt olduklarına inanmışlardır.
2-Işık: Bu motif destanların kuruluşunda kutsiyetten kaynaklanan hayat verici bir özelliğe sahiptir.Destanların büyük kahramanları; bu kahramanlara kadınlık ve mukaddes Türk çocuklarına annelik yapan kadınlar ilahî bir ışıktan doğarlar.Şamanist inanca göre yerden on yedi kat göğe doğru gittikçe aydınlanan bir nur âlemi vardır ki bunun on yedinci katında bütün göz kamaştırıcı ışığıyla Türk Tanrısı oturur.Yeryüzünde iyilik yapan ruhlar da bir kuş şeklinde bu nur âlemine uçarlar.
3-Rüya: Destanın bütününü etkileyen ve destan kahramanlarının hareket alanını belirleyen bir motiftir. Bir mücadele üzerine kurulu destanlarda kazanılacak başarı veya yaşanacak bir felaket düş yoluyla önceden öğrenilir. Kadercilik anlayışı düş motifiyle destanlarda işlenir.
4-Ağaç: Destanlarda ağaç motifi üç yönüyle yer alır: Sığınak (Oba), Ana ya da Ata, varlığı, devleti temsil eden sembol. İnsanlığın yaratılışı hakkındaki Türk düşüncesine göre Tanrı, yeryüzündeki dokuz insan cinsini, bu insanlardan önce yarattığı dokuz dallı ağacın gölgesinde barındırmıştır.
5-Kırklar:Bu motif, kahramanlar etrafındaki gücü temsil eder.Kırk sayısı bazı eşya ve davranışları sınırlar.Oğuz Kağan’ın kırk günde yürümesi, konuşması gibi.Kırk sayısı görünmez aleminden gelen koruyucu, güç verici kutsiyete erişmiş şahısları da simgeler.
6-At: At destanlarda önemli bir konuma sahiptir. Bunun temelinde göçebe kültürün yarattığı zorlayıcı koşullar vardır.Ata bir tür dinsel totem özelliği kazandıran Şamanist inançtır. At, kahramanın başarıya ulaşmasında en etkin güçtür.Sahibini korur, ona yol gösterir, tehlikelere karşı uyarır.
7-Ok-Yay: Destanlarda maden isimlerinin sıkça geçmesi Türklerin savaşçı bir ulus oldukları kadar savaş aracı üretmede de usta olduklarını gösterir.Destanlardaki maden isimleri tamamıyla Türkçedir.Bu da Türklerin çok eskiden beri madencilikle uğraştıklarının delilidir. Ok - yay motifi destanlarda sadece savaş aracı olarak geçmemiş,Türk üstünlüğünü ifade etmiş, hukuki bir sembol haline gelmiştir.
8-Mağara: Bu motif destanlarda sığınak ve ana karnını temsil eder.Bazen de ilahî buyruğun tebliğ edildiği yer olarak karşımıza çıkar.
9-Ak Sakallı İhtiyar: Destanlarda hakanların akıl danışıp öğüt diledikleri gün görmüş yaşlılar vardır. Derin tecrübeli bu kimseler, geç hakanlara yol ve iz gösterirler. Bu, Türklerin alimlere mukaddes insan gözüyle bakıp ilme değer verdiklerini gösterir.
10-Yada Taşı: Bu taş destanlarda millî birlik ve bütünlüğü, halkın mutluluğunu ve devletin idealini temsil eder. Bu taş ülkeden çıkarıldığında birlik ve bütünlük bozulur ve kıtlık baş gösterir.
11)Hızır Motifi
Türk halk kültürünün önemli bir ögesi olan Hızır motifi, destanlarımızda destan
kahramanına yol gösterip yardım eder. Hızır inancı halen halk arasında Hızır efsaneleri olarak anlatılıp varlığını ve yaygınlığını korumaktadır.
12) Geyik Motifi
Türk kültüründe kutsal olarak bilinen hayvanlardan biri de geyiktir.
Kimi Türk destanlarında rastlanan geyik motifi kutsal özelliğini korumaktadır. Bu
nedenle Anadolu'nun çeşitli yerlerinde geyik avlamanın uğursuzluk, hatta felaket getireceğine
inanılır.Geyiğin kutsallığı nedeniyle geyik boynuzunun kimi evlerde uğur için duvara asıldığı
bilinmektedir.
13)Sihir Motifi
Türk destanlarında sihir motifi de önemli yer tutmaktadır. Uygur Destanı'nda yurt
bütünlüğünün ve halk saadetinin simgesi olarak bilinen bir yada taşı rivayeti bulunmaktadır.
İslâmiyetten sonraki Türk destanlarında bu sihir unsuruna fazlaca yer verilmiştir. Örneğin;
Battal Gazi destanında Battal Gazi ile kâfirler savaşırken meydana bir cadı girer ve karşısına
çıkan müslümana karşı efsun okuyunca müslümanların elleri bağlanır, etrafı sularla kaplanır.
Aynı destanın bir başka yerinde de yine bir cadı ağzından ateşler saçan yanındakilerle
Battal Gazi'ye karşı gelir, efsun okuduğu bir tasın içindekini Battal Gazi'ye atınca Battal
Gazi’nin etrafını alevler kaplar. Ateşin içinden çıkan bir ejderhayı da Battal Gazi okuduğu bir
dua ile etkisiz kılar ve sihir bozulur.
14) Aslan Motifi
Türk kültüründe aslan güç ve kuvvetin sembolü olarak önemli bir yer tutar. Bu
nedenle aslan başı bayrak ve sancaklarda sembol olarak kullanılmış, Orhun kitabelerinin
bulunduğu alanda heykelleri yapılmıştır.
Bazı destanlarda destan kahramanının yardımcısı olarak yer aldığı da bilinmektedir.

10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 21

10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) cevaplarını ridkes.blogspot.com aracılığıyla kolayca temin edebilirsiniz. 10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) aynı şekilde çözümünü bulamadığınız etkinliklerin çözüm yollarını bu sayfamızdan takip edebilirsiniz. 10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100 ve diğer Ders kitabı sayfalarına ve diğer birçok kitabın etkinlik çözümlerine sayfamızdan göz atabilirsiniz. 

10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 21

10. SINIF EDEBİYAT KİTABI NOVA YAYINLARI  SAYFA 21



2. a) İslamiyet Öncesi, İslami Dönem ve Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Dönemlerine ait
üç metin okudunuz. Orhun Abideleri, Gazel ve Promete isimli bu metinleri içerik ve yapı yönünden değerlendiriniz.
Farklılıkları aşağıdaki tabloya yazınız.






b) Bu metinler arasındaki farklılıkların sebepleri nelerdir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

 Çünkü bu metinler farklı dönemlerde oluşmuştur. Bu farklı dönemlerin kendine özgü zihniyeti vardır. Sanat anlayışı, estetik anlayışı farklıdır.

3. a) Tevfik Fikret’in yaşadığı dönemin siyasi, sosyal ve kültürel özellikleri hakkında edindiğiniz
bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
  Tevfik Fiktet Servet-i Fünun edebiyatçılarındandır. Meşrutiyet döneminde yaşamıştır. Dönem, 2. Abdülhamit’in istibdat dönemidir. Dönemin bu özelliği sebebiyle edebiyatçılar
içe dönük davranmış, kişisel konuları, içliliği, aşkı, karamsarlığı, hayal kırıklığını, tabiat
güzelliklerini, melânkoliyi ve üzüntüyü işlemişler; toplumsal sorunlara değinmemişlerdir.

b) Bakî’nin gazeline hâkim olan “kadere teslimiyet” inancıyla bilgi birikiminizden hareketle Fikret’in
şiirindeki “insan aklının yüceltilmesi” anlayışının hangi nedenlerden kaynaklandığını sözlü olarak
ifade ediniz. Bunların, ait oldukları dönemlerdeki toplumsal ve kültürel olaylarla ilişkisini açıklayınız.
            İki şairinde yaşadığı dönemler farklıdır. Dönemin zihniyetinin etkisiyle farklı anlayışlara yönelmişlerdir. Kişi toplumun bir parçasıdır. Toplumun genel kültürel eğilimi ne olursa bireyler de o yönde kültürlerini kazanır ve geliştirirler. Bu yüzden  sanatçıların yaşadıkları dönemde toplumsal ve kültürel olayların etkisi sanatçıların sanat anlayışlarına ve dünya görüşlerine yansır.

c) Tevfik Fikret’in şiirinden hareketle, her olayın ve nesnenin bir tarihi olduğu gibi edebî metinlerin
de edebî ilişkilerin de bir tarihi olduğu söylenebilir mi? Tartışınız. Ulaştığınız sonucu sözlü olarak ifade ediniz.

……………

4. Divan edebiyatı, halk edebiyatı ve tekke edebiyatı hakkında yaptığınız araştırmalara
yönelik sunumlarınızı arkadaşlarınıza aktarınız. Sunumlar tamamlandıktan sonra, Türk edebiyatının dönemlere
ayrılmasının ve bu dönemlerin farklı isimlerle anılmasının nedenlerini söyleyiniz.


Divan edebiyatı, halk edebiyatı ve tekke edebiyatı hakkında ki sunumlarımız özel olarak yüklenmiştir.

5. Okuduğunuz metinlerden ve yaptığınız araştırmalardan hareketle farklı uygarlıkların ve tarihî dönemlerin
Türk edebiyatı üzerindeki etkilerini karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.


    Toplumlar yaşadıkları coğrafyalara göre , dini inançlarına göre, kültürel seviyelerine ve gelecek düşüncelerine göre farklı toplum ve uygarlıklardan etkilenirler. Türkler İslam öncesiinde  kendi kültürel kimliklerini büyük oranda korumuşlardır.  İslamın kabulü ile islam uygarlıklarının etkisi altında kalmışlardır. Örneğin Türk Edebiyatının ikinci büyük döneminin ismi dahi şöyledir: İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı . bu edebiyatta Arap ve Fars kültürü etkili olmuştur. Sonraları Avrupa uygarlığına yönelen toplumumuz  bu uygarlığın etkisiyle farklı edebiyat ürünlerini  bizim edebiyatımıza kazandırmıştır ve bu yönde ürünler ortaya  koymuştur.

10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 18

10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) cevaplarını ridkes.blogspot.com aracılığıyla kolayca temin edebilirsiniz. 10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) aynı şekilde çözümünü bulamadığınız etkinliklerin çözüm yollarını bu sayfamızdan takip edebilirsiniz. 10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100 ve diğer Ders kitabı sayfalarına ve diğer birçok kitabın etkinlik çözümlerine sayfamızdan göz atabilirsiniz. 

10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 18

10. Sınıf Türk Edebiyatı Nova Cevapları Sayfa 18

3.Aşağıdaki cümlelerde boşbırakılan yerlere uygun kelimeleri yazınız.
•Edebî metinler yazıldıkları dönemleri yansıtan  tarihi  belge niteliğindedir.
•Uygarlık tarihi KÜLTÜR TARİHİNE  tarihine malzeme verir.
•.EDEBİYAT TARİHİ şair ya da yazarın yaşadığı dönem, bu dönemin tarihî şartları, ailesi çevresi, eserleriyle ilgilenir.
•Edebiyat tarihinin UYGARLIK tarihiyle ilgisi vardır.
4.  Edebiyat tarihi hangi konularla ilgilenir? Maddeler hâlinde aşağıya yazınız.
a. Edebiyat tarihi yazarın/şairin hayatı ile ilgilenir
b.Şair ve yazarların edebi kişilikleriyle ilgilenir.
c..Edebiyatı etkileyen tarihi olayları inceler.
Ç.Edebi türlerin gelişimini inceler.
d.Dönemin sosyal ve siyasi olaylarını inceler.
5.  Şu boğaz harbi nedir, var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya.
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Mehmet Âkif Ersoy
Mehmet Âkif Ersoy'un Çanakkale Şehitleri'ne isimli şiirinden bir bölüm okudunuz. Okuduğunuz bu şiirden hareketle edebî eser ile tarih arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız. Edebî eserlerin yazıldıkları dönemi yansıtan tarihî belge oldukları söylenebilir mi? Nedenini sözlü olarak ifade ediniz.
Her edebi eser dönemin zihniyetinden az çok  izler taşır, edebi eserler de yazıldığı dönemin siyasi sosyal ekonomik vb…özelliklerinden etkiler taşıdığı için tarihin verilerinden yararlanabilir.Tarih bilimi de edebiyattan yararlanır, örneğin bir yazarın anıları yazıldığı döneme ışık tuttuğu için tarihsel bir kaynaktır, ama bunlar tarihi belge değeri taşımaz.(Örneğin Yakup Kadri'nin Halide Edip'in anı kitapları...) O anılardan tarihçiler yararlanabilir ve tarihi olaylara ışık tutarlar…Edebi eserler bu yüzden  pek çok bakımdan tarihe kaynaklık eder.
LÜTFEN DİKKAT EDEBİ ESERLER TARİHE KAYNAKLIK EDEBİLİR, AMA TARİHİ BELGE DEĞERİ TAŞIMAZ, ÇÜNKÜ EDEBİ METİNLER KURMACA GERÇEKLİĞİ OLAN METİNLERDİR VE SANATÇILARIN ÖZNEL DUYGULARINI, DÜŞÜNCELERİNİ TAŞIR...

6.  Aşağıdaki nazım türlerinden hangisi İslam Uygarlığı Çevresinde Gelişen Türk EdebiyatıDönemine ait değildir?
A) Gazel             B) Mesnevi             C) Koşuk            D) Murabba             E) Şarkı
Araştırma

1.     İslam Uygarlığı Çevresinde Gelişen Türk Edebiyatının kollarından olan divan edebiyatı, halk edebiyatı ve tekke edebiyatının özelliklerini araştırınız. Araştırma sonuçlarını bir sunumla arkadaşlarınıza aktarınız.
2.     Tevfik Fikret'in yaşadığı dönemin, siyasi, sosyal ve kültürel özellikleri hakkında bilgi edininiz.
TEVFİK FİKRET MADDELER HALİNDE BİLGİLER...TIKLAYINIZ
Alp Er Tunga Sagusu, anonim bir eser olan Ziya Ağıdı ve Recaîzâde Mahmud Ekrem'e ait Ah Nijad adlı metinleri sınıfa getiriniz. Kitabınızın 12 ve 13. sayfasındaki Şehzade Mustafa Mersiyesi'yle bu metinleri aşağıdaki ölçütleri kullanarak değerlendiriniz.
4. Türk edebiyatının dönemlere ayrılmasında esas alınan ölçütler hakkında araştırma yapınız. Bu ölçütleri göz önünde bulundurarak "Türk Edebiyatının Dönemleri" adlı bir şema hazırlayınız.

TEVFİK FİKRET EDEBİ KİŞİLİĞİ MADDELER HALİNDE

TEVFİK FİKRET (1861— 1915) 
  • Servet-i Fünun edebiyatının en önemli şairidir.
  • —Önceleri sanat için sanat, sonraları toplum için sanat anlayışını savunmuş ve buna uygun eserler vermiştir.
  •  Servet-i Fünun topluluğunun dağılmasından sonra yazdığı şiirlerde toplumsal konulara yönelir. Bu şiirlerinin ana teması "hürriyet" ve "medeniyet"tir.1901'den sonraysa yöneldiği toplumsalcı nitelikteki şiirlerini topladı.
  •  Toplumsal ve siyasal ortamı Han-ı Yağma, 95’e Doğru, Balıkçılar, Haluk’un Bayramı, Tarih-i Kadim, Promete, Sis gibi şiirleriyle eleştirmiştir. 
  • SİS şiirinde İstanbul'a nefretini dile getirmiştir.
  • Karamsarlığı ve iç dünyasındaki çalkantıları şiirlerinde öne çıkmıştır. 
  •  Serbest müstezatı şiirlerinde başarıyla kullanmıştır. 
  •  Aruzla Türkçeyi, şiirle düz yazıyı başarıyla kaynaştırmayı bilmiştir 
  • Beyit ve mısra bütünlüğünü kırmış, anlamı birkaç dizeye yaymıştır.
  • Nazmı nesre başarıyla yaklaştırmış, manzum hikayeler yazmıştır. 
  • Şiirlerinde noktalama işaretlerine, biçimsel mükemmelliğe, tasvire önem vermiştir. 
  • “Yağmur” şiirinde olduğu gibi şiirin içeriğine uygun aruz kalıplarını seçmiş ve kullanmıştır. 
  • Şiirlerinde parnasizmden etkilenmiştir.
ESERLERİ
Rübab-ı Şikeste (1900-1984) 
Haluk'un Defteri (1911-1984) 
Rübabın Cevabı (1911-1945) 
Şermin (1914-1983) 
Tarih-i Kadim (1905) 
Son Şiirler (1952. Yay. Haz. Cevdet Kudret)