10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 35

10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) cevaplarını ridkes.blogspot.com aracılığıyla kolayca temin edebilirsiniz. 10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) aynı şekilde çözümünü bulamadığınız etkinliklerin çözüm yollarını bu sayfamızdan takip edebilirsiniz. 10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100 ve diğer Ders kitabı sayfalarına ve diğer birçok kitabın etkinlik çözümlerine sayfamızdan göz atabilirsiniz. 

10. Sınıf Edebiyat Kitabı Cevapları (Nova Yayınları) Sayfa 35

SAYFA 35
1. Atasözleri, bir milleti oluşturan fertlerin ortak tecrübelerinin ürünüdür. Atasözlerinde yaşanmış hayatın izleri vardır. Okuduğunuz savlar ve Oğuz Kağan Destanı’nda mitolojik yaşama biçimi ile ilgili hangi ögelere rastlanmaktadır? Bu savların, dönemin zihniyeti ile ilişkisini açıklayınız.

            Oğuz Kağan’ın doğumu çocukluğu büyümesi gökten inen bir ışıkla kızın ortaya çıkması bunlar mitolojik öğelerdir.
            Zihniyeti oluşturan şey ise toplumların yaşayışları ve kültürleridir. Bütün edebi ürünler  üretildiği dönemin zihniyetini yansıtır.Şüphesiz savlar da öyledir. Savlar İslam öncesi döneme aittir. Dönemin zihniyeti bir çok yönden yansıtır. Örneğin  Avcı ifadesi dönemde avcılıkla geçinilmesini yansıtır. Tarla ekmek ifadesi yine dönemin yaşayışını anlatır vs.vs.


2. Sizce mitlerin oluşmasında insanlığın ilk dönemlerinde kişilerin tabiatla, üstün güçlerle ve düşmanla mücadelesinde düş yoluyla ortaya koyduğu eser, söylediği söz, takındığı tavırların da katkısı var mıdır? Mitolojik ögelerin o dönemdeki sanatı ve dili nasıl zenginleştirdiğini Oğuz Kağan Destanı’ndan örnekler vererek belirtiniz.
Elbette vardır.Destanlar, eski çağlarda ezgiye eşlik etmeye en uygun biçimde, çoğunlukla nazımla düzenlenmiştir. Epik şiirin en güzel örnekleri olan destanlarda olağanüstü olayla­rın, doğaüstü kahramanların, Tanrı’ların savaşlarının yanı sıra; eski çağ insanlarının inanışları, yaratılış ve varoluş konusundaki düşünceleri; ulusların özlemleri ve düş­leri de dile getirilir. Destanlar insanların olayları dinleme ve anlatma gereksinimin­den dolayı kuşaktan kuşağa yayılmıştır. Yüzyıllar boyunca Türklerin duyuş, düşünüş, inanış ve hayallerini; güzel sanatları­nı; aşk, aile, vatan, ulus ve devlet anlayışlarını Türk destanlarında görebiliriz. Destanlar her zaman tarihî gerçekleri doğru biçimde nakletmezler. Destanlarda tarihî olay ve kahramanlar milletin ortak bilinçaltının, vicdanının istek, beklenti, doğruları ve değerleri ile idealleştirilir. Eski hatıralarla birleştirilerek tarihi gerçekmiş gibi anlatılırlar. Her milletin millî kimlik ve nitelikleri, ortak dünya görüşü, hatıra ve beklentileri yanında kusurları ve yanlışları da destanlarına yansır.
       
                                                Bu paragraf  en iyi örnek olacaktır.
Bu çocuk anasının göğsünden ilk sütü emdi ve bir daha emmedi. Çiğ et, çorba ve kımız istedi. Dile gelmeye başladı. Kırk gün sonra büyüdü, yürüdü ve oynadı. Ayakları öküz ayağı gibi, beli kurt beli gibi, omuzları samur omuzu gibi, göğsü ayı göğsü gibiydi. Vücudu tamamen tüylü idi. At sürüleri güder, at biner ve avlanırdı. Günlerden ve gecelerden sonra bir yiğit oldu...
ANLAMA-YORUMLAMA
1. Destan Dönemi ve bilgi çağını düşünce dünyası açısından karşılaştırınız. Farklı olan yönlerini
belirleyiniz.
            Bilgi çağını düşünce dünyası pozitivist düşünce temellidir. Olay ve durumları bilgi, akıl yolu ile açıklamaya çalışır. Belgelere dayandırarak bu bilgileri kanıtlama yoluna gider. Destan Dönemi düşüncesi ise mitolojiktir. Açıklamalar mitlere başvurularak yapılır.


2. Destan Döneminin mitolojik unsurları bugünün sanatçılarına ne gibi katkı sağlayabilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Sinema günümüzde en önemli modern mitolojik hikaye üretme ve anlatma iletişim araçlarından biridir.  “Yıldız Savaşları”, “Yüzüklerin Efendisi”, “Matrix”, “Forrest Gump”, “Oyuncak Hikayesi”, “Kaplan ve Ejderha”, “Ruhların Kaçışı” gibi filmler,  her yaştan, her ırktan, ulustan insan üzerinde derin ve güçlü etkisi vardır.Mitolojik unsurlar sanatçıları besler,geliştirir ve buradan aldıkları ilhamla kendi hayal derinliklerinde yolculuk yaparak kendi hikayelerini yazarlar...     

3. Yaptığınız araştırmadan yararlanarak mitlerin etkisinde yazılmış eserlere örnekler veriniz. Bunlarda hangi mitlerin (mitolojik ögelerin) kullanıldığını belirtiniz.




      Bereketin, cinselliğin, özgürlüğün, Mezopotamya'nın Aşk Tanrıçası İnanna'nın romanı.
Kızım İnanna'ya tanrısal bilgelik sırlarını hediye ediyorum. Yeraltı dünyasına nasıl inileceğinin... ve tekrar nasıl çıkılacağının tekrar nasıl çıkılacağının sırrını. Her şeyi duyan kulaklar, konsantrasyon yeteneği, korku, dehşet, yorgunluk, moral bozukluğu... Aşk sanatını hediye ediyorum... Her kadının bilmesi gereken mezar taşını diriltme sanatını!
Bir hançer ve bir kılıç, savaş için kara, aşk için cıvıl cıvıl giysiler hediye ediyorum. Sana uzun saçını baştan çıkartıcı bir şekilde bağlama ve çıplak vücudunu üzerinde bir pelerin gibi taşıma sanatını hediye ediyorum."
"Hediyeni kabul ediyorum!"...
"İnanna gitmek istiyor! Uruk'a...
Uruk'a gidecek..."      





Kutsal Olimpos Dağının Efendisi, Tanrıların En büyüğü, 

Yüce Kronos'un Oğlu, Bulutlar Devşiren Zeus.
Zeus bakışlarını Hermes'e çevirdi. Sana ne demiştim?
İki iyi insan bulursak insanlığı yok etmeyecektin!
Zeus buz gibi bakışlarla oğlunu süzdü.
Artık yeryüzünde iki iyi insan yok!
Hermes itiraz etmeye hazırlanıyordu ki Philemon'un başının göğsüne düşmüş olduğunu gördü. Yaşlı adam oturduğu yerde son nefesini vermişti. Karısı Baucis'in başı da onun omzuna düşmüştü. Zeus onların dileğini kabul etmiş, aynı anda ölmelerine izin vermişti.
İnsanlık yok olacak! diye bağırdı Zeus. 
Tufan olsun!

OĞUZ KAĞAN DESTANI ÖZETİ,OLAY ÖRGÜSÜ,YER VE ZAMAN,KİŞİLER İNCELEMESİ

ÖZET:
Günlerden bir gün Ay Kağan bir erkek çocuk doğurur.Doğan çocuğa Oğuz adı verilir. Bu çocuk çok kısa bir sürede büyür, yiğit olur.

O çağda, halka zarar veren bir canavar vardı. Oğuz bu canavarı avlamak istedi.
Günlerden bir gün kargı, yay, ok, kılıç ve kalkanla ava gitti. Ormanda bir geyik ele geçirdi, onu söğüt dalı ile bir ağaca bağladı ve oradan uzaklaştı. Tan ağarırken gelip gördü ki canavar geyiği yemiş.Sonra Oğuz Kağan bir ayı tuttu, onu altın kuşağı ile ağaca bağladı gitti.Tan ağarırken geldiği zaman canavarın ayıyı da yiyip gittiğini anladı. Bu kez o ağacın dibinde kendisi durdu. Canavar geldi ve başı ile Oğuz'un kalkanına vurdu. Oğuz kargı ile canavarı öldürdü. Kılıcı ile başını kesti, alıp gitti. 


Yine günlerden bir gün Oğuz Kağan bir yerde Tanrıya yalvarmakta idi. Karanlık bastı göktenbir ışık indi. Güneşten ve aydan daha parlaktı. Oğuz Kağan oraya yürüdü ve gördü ki o ışığın içinde yalnız oturan bir kız vardı. Oğuz Kağan onu görünce aklı gitti; sevdi ve aldı. Günlerden ve gecelerden sonra kız, üç erkek çocuk doğurdu. Birincisine Gün, ikincisine Ay, üçüncüsüne Yıldız adını koydular.

Yine bir gün Oğuz Kağan ava gitti. Göl ortasında ağacın kabuğunda yalnız başına oturan çok güzel bir kız gördü. Oğuz Kağan onu görünce aklı başından gitti; sevdi ve aldı. Günlerden ve gecelerden sonra kız, üç erkek çocuk doğurdu. Birincisine Gök, ikincisine Dağ, üçüncüsüne Deniz adını koydular.
Bundan sonra Oğuz Kağan büyük bir şölen verdi. Oğuz Kağan kırk masa ve kırk sıra yaptırdı. Türlü yemekler, türlü şaraplar, tatlılar ve kımızlar yediler içtiler. Ondan sonra Oğuz Kağan dört yana buyruklar yolladı, bildiriler yazdı ve elçilere verip gönderdi.
Bu bildirilerde şöyle yazılıydı:"Ben Uygurlar'ın kağanıyım ve yeryüzünün dört köşesinin kağanı olsam gerektir. Sizden itaat dilerim".

Oğuz Kağan dünyanın dört bir tarafına ordularıyla gider, karşılaştığı yerlerdeki Türk boylarına isimler verir ve birçok ülkeyi pek çok çarpışmadan sonra ve kendi yurduna katar.

Oğuz Kağan ihtiyarlayınca yurdunu "Boz Oklar" ve "Üç Oklar" diye anılan oğulları arasında paylaştırdı.

OLAY ÖRGÜSÜ:
·         
Oğuz Kağan’ın doğumu

·         Oğuz Kağan’ın büyümesi

·         Oğuz Kağan’ın gergedanı öldürmesi

·         Oğuz Kağan’ın evlenmesi

·         Oğuz Kağan’ın çocuklarının olması

·         Oğuz Kağan’ın beyleri bir araya toplaması

·         Oğuz Kağan’ın rüya görmesi

·         Oğuz Kağan’ın çocuklarını doğuya ve batıya göndermesi

·         Oğuz Kağan’ın ülkeyi çocuklarına paylaştırması

TEMA:
Oğuz Kağan Destanı’nın teması: Kahramanlık
Tarihle İlişkisi: İslamiyet öncesi Türkler savaşçı bir millet oldukları için işlenin tema ile tarih arasında bir ilişki vardır.
İnsanlıkla İlişkisi: Oğuz Kağan’ın Türk beylerini bir araya toplayarak onlara fikir danışması, oğullarını eğitmesi destanın gerçekle olan ilişkileridir. Oğuz Kağanın bu davranışı insani olan davranışlardır.  Tema kahramanlık olduğu için insani ilişkilerin iyi olması savaşların kazanılmasında önemli bir unsurdur.
Mitoloji ile ilişkisi: Oğuz Kağan destanında kadın, ağaç, ışık, rüya, ok-yay, uluğtürk gibi birçok mitojik öge vardır. Bu yönden destan mitoloji ile yakından ilişkisi vardır.
Hayatla ilişkisi: Oğuz Kağan destanı hayatın içinde olan bir destandır. Bir aile yaşamı vardır. Bu yönüyle hayatla ilişki içindedir.
MEKANLAR VE ÖZELLİKLERİ

Mekan olarak Orman ismi geçmektedir.
Metinde belli mekân tasviri yapılmamış. Orman ismi zikredilmiştir. Gün doğusu ve gün Batısı isimleri yer ismi olarak kullanılmıştır.
Muz Dağı:Oğuz Kağan'ın ordusunun kırk günde aştığı bir dağ.
İdil nehri ve kıyıları:Oğuz Kağan'ın ve ordusunun sallarla geçtiği,Uluğ Ordu Bey'in ''Kıpçak'' adını almasına sebep olan nehirdir.
Dağ:Oğuz Kağan'ın atının kaçtığı dağ.
Ev:Tasvirlerle anlatılmıştır.Tömürdü Kağul'un ''Kalaç'' adını almasına sebep olan ev.
Çürçed İli:Tasvirlerle anlatılmıştır.
MEKAN ANLATIMINA METİNDEN ÖRNEKLER:
Bu çağda! Bu yerde!

Bir büyük orman vardı, Oğuz yurdundan içre,

Ne nehir, ne ırmaklar akardı bu orman içre.

Ne çok av hayvanları, ormanda yaşar idi,

Ne çok av kuşları da üstünde uçar idi!

Ormanda yaşar idi, çok büyük bir gergedan,.

Sabah olunca gördü, kendinden büyükleri,

Çağırtarak getirtti, kendinden küçükleri.

 "Gün, Ay ve Yıldız sizler, gidin gün doğusuna,

Gök, Dağ ve Deniz siz de gidin gün batısına!

Mekânlar destanın içeriğine uygun olarak seçilmiştir.

ZAMAN VE ÖZELLİKLERİ

Zaman olarak “bu çağ” kavramı geçmektedir. Belli bir tarih ve dönem adı geçmemektedir. Sadece zamanı ifade eden sabah olunca, sabah, biraz sonra gibi zaman ifade eden kavramlar geçmektedir.

 Zaman ne şekilde anlatılmıştır?

Metindeki olaylar ve zaman çok hızlı geçmektedir. Zamanın hızlı geçmesi destanların önemli özelliklerinden biridir.


İstemedi bir daha, içmek kendi sütünü

Pişmemiş etler ister, aş, yemek ister oldu!

Ansızın dile geldi, söyler, konuşur oldu!

Kırk gün geçtikten sonra, yürür oynaşır oldu!