Gelecekle ilgili Plan ve Hayallerim,Gelecekle ilgili Kompozisyon,Hayaller ile ilgili kompozisyon

       Gelecekte ne olacak, ne değişecek? Bunu hiç kimse bilmiyor. Biz sadece tahmin ediyoruz. Allah gerçekleştiriyor. Her insanın kendine ait geleceği olur.
          Ben de gelecek hakkında düşünüyorum ve plan yapıyorum. Ben 5 yıl sonra üniversiteden mezun olacağım. Şimdi ben hazırlık bölümünde okuyorum, bir yıl sonra fakültemi değiştireceğim. Ben yıllarca diplomat olmayı çok istedim hâlâ da istiyorum. Diplomat olmak benim hayallerimden biri.
          Ben gelecekte eğitimli, gururlu bir insan olmak istiyorum, kendi ülkeme faydalı bir şey yapmak istiyorum.
          Bence her genç kız için bu hayatta en önemli şey ailedir. Mesela benim için aile çok kıymetli, bu yüzden ben gelecekte çocuklarım için özenli ve ilgili bir insan olmak istiyorum.
Üniversiteden mezun olduktn sonra ben farklı ülkeleri gezeceğim. Bu dünyada nasıl güzel ülkeler var? Benim için bu çok ilginç. İlkin ben Türkiye'yi gezmek istiyorum, çünkü orada çok güzel ve eski tarihi yerler var.
          Hayallerimden biri de gelecekte güzellik salonu açmak. Bence güzellik de hayatımızda çok önemli rol oynuyor. Çünkü güzellik dünyayı koruyor. Bunlar sadece benim gelecekle ilgili amaçlarım, hayallerim.
          Hayat her zaman harika olmaz, bazen iyi, bazen kötü şeyler oluyor. Ama bizim çeşitli sınavlardan geçmemiz lazım. Bu sınavlardan, kan ve ateş sınavından geçmek gerek.
          Ben amacıma ulaşmak için gayret edeceğim ve bu arzumun yerinegeleceğine inanıyorum.

Yazan: Gülvira Maylibekova
Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Hazırlık Sınıfı Öğrencisi
Okutman: Zehra Öztürk

Edebiyat-Tarih İlişkisi,Edebiyat ve Tarihin arasındaki ilişki nedir?,Edebiyat ve Tarih


Edebiyat tarihi, medeniyet tarihinin en önemli kısmıdır. Bir milletin uzun asırlar esnasında geçirdiği fikrî ve hissî gelişmeyi belirten bütün kalem ürünlerini inceleme ile onun manevi hayatını, gerçekte olduğu gibi tasvire çalışır.
Bir milletin edebiyatı, millî ruhu ve millî hayatı göstermek için en samimi bir ayna sayılabilir. "Bir millet, hayatı nasıl görüyor? Nasıl düşünüyor? Nasıl hissediyor?" Biz, bunu en doğru ve en canlı olarak o milletin fikir ve kalem ürünlerinde bulabiliriz.
Edebiyat, toplumun bir kurumu olmasından dolayı, kendisini meydana getiren toplumun diğer kurumlarıyla bağlı ve onlarla ahenklidir. Hakikaten, bir milletin coğrafi çevresiyle, sonra iktisadi, dinî, hukuki, ahlâkî, bedii, siyasi hayatıyla edebiyatı arasındaki bağlantılar çok açıktır.
Geçmiş zamanlara ait bir edebî eseri layıkıyla ve tarihî manâsıyla anlamak için, önce o devrin genel hayatını, yaşayış ve düşünüş tarzlarını, o devir insanlarının hayat ve evren hakkında neler bildiklerini öğrenmemiz gerekir. Demek oluyor ki edebiyat tarihi, bir milletin coğrafi çevresini, din, hukuk, ahlak, iktisat, güzel sanatlar gibi kurumlarını ve siyasi hayatını genel yapısıyla gösteren medeniyet tarihinin ya da genel ve yaygın anlamıyla "tarih"in çerçevesi içinde incelenmelidir. Filoloji yani "Lisaniyat" ve tarih üzerine dayanmadan edebiyat tarihi meydana getirilemez.
Bir "şaheser"i incelemedeki amacımız, o milletin edebî gelişmesini gereği gibi ve doğru olarak anlamak içindir. Çünkü bir "şaheser", neticede mutlaka "toplumsal bir ülkünün ifadesidir."
Dâhiler, mensup oldukları toplumun bugünkü veya gelecekteki bir ülküsünü başarıyla temsil eden insanlar olmak bakımındandır ki edebiyat tarihinde başlıca hedef olurlar.

Kısa sürede zayıflama nasıl gerçekleştirilir?

Belirttiğiniz zaman aralığnda vermek istediğinzi kilo sağlık açısından büyük risk taşıyor.Sağlıklı bir şekilde kilo nasıl verilir?Günü 6 parçaya bölerek, vücudun ihtiyaç duyduğu kadar besin tüketilmeli, küçük ve masum görünen fakat yağ ve şeker içeriği yüksek; yükte hafif pahada ağır ikramları geri çevirin.Vücudun yağ ve kas dengesini sağlamada doğru beslenmenin yanı sıra fiziksel aktivite de önemlidir. Beraberinde bir egzersiz programına başlamak ve mümkünse bunu hayat boyu bir alışkanlık haline getirmek gerekmektedir. Bu mümkün değil ise, gün boyu hareket halinde olunmalıdır. Gün içerisinde hareketliliği sağlayacak kısa yürüyüşler, merdiven çıkma gibi fırsatları değerlendirin. Örneğin masanızda sürekli su bulundurmaktansa, arada bir kalkıp mutfağa gidin ve su için. Dikkat edin; eğer bunu yapmaya bile üşeniyor ve başkalarından rica ediyorsanız; hareketsizliğe alışkın olabilirsiniz.Yiyerek nasıl zayıflanır?Kişiden kişiye ve yenilen besinlerin içeriğine göre değişmesine rağmen yemek yedikten 3-4 saat sonra kan şekeri düşer ve karnımız acıkır, bir şeyler yeme isteği duyulur. Biz diyetisyenlerin "az miktarda ve sık sık yemek yiyin" önerimizin temelinde bu yatar. Çünkü iş yoğunluğu veya başka meşguliyetler sebebiyle 6-7 saate varan açlıklar sonucunda dayanılmaz bir açlık duygusu ve hızlı yemek yeme bir araya gelir. Kısa bir süre içinde, o an için vücudun ihtiyacından çok daha fazla besin tüketilir. Metabolik faaliyetler sonucunda alınan kalorinin bir kısmı kullanılır. Ancak fazlası elbette ki, depolanır. Bu durum sık sık tekrarlanırsa, kilo alma kaçınılmazdır. Bu nedenle 2-3saatte bir besin tüketmek günlük besin alımının frenlenmesine yardımcı olur.Diyetlerde su tüketimi artırılır bunun nedeni nedir?Su, yetişkinlerde vücudun toplamda yüzde 55-60'ını oluşturur. Hayati sıvı denilen kanın yüzde 90' ı, kasların yüzde 75' i, kemiklerin yüzde 25' i ve hatta yağlarınenerji için depolandığı dokunun dahi yüzde10 ila 30' u sudan oluşmaktadır. Bu nedenle vücudun ihtiyacı olan besin ve besin öğelerini alırken, yeterli miktarda suyun da alınması gerekir. Kilo verme esnasında metabolik artıkların uzaklaştırılması için, kilo alma esnasında da hücre yapımı için yeterli miktarda su alınması şarttır.Kısa sürede kilo vermenin zararları nelerdir?Yapılan araştırmalar, kısa sürede kilo vermek için günlük alınan kalorinin aşırı derecede kısılması sonucunda, yağ kaybının yanı sıra kas kaybının da fazla olduğunu göstermektedir. Vücudun iskelet kasları dışında kalbin de yapısı kastır. Dolayısıyla tüm bu dokuların kas kitlelerinde azalmalar olmaktadır. Uzun vadede ise, iç organların zarar görmesi mümkündür. Kaldı ki, hayat boyu kalorisi çok fazla kısıtlanmış bir diyete uyulması imkansızdır. Kilo verdikten sonra düşük kalorili diyetler bırakılır ve sofralar tabir yerindeyse donatılır. Egzersizler azaltılır. Verilen kilolar da aynen ve bazen daha fazlasıyla geri alınır. Geriye gözle görülmeyen ve uzun vadede anlaşılacak tahribatlarkalır.



en kisa surede nasil zayiflanir en kisa zamanda nasil zayiflanir kisa surede nasil zayiflanir kisa surede nasil zayiflarim kisa surede zayiflama kisa zamanda nasil zayiflanir

Kitle iletişimi nedir?

Kitle İletişim Nedir?

İnsanlar güncel olayları, kitle iletişim araçları sayesinde öğrenir ve takip ederler. Bu yüzden günümüzde kitle iletişim araçları, yasama, yürütme ve yargı organları yanında dördüncü bir güç olarak kabul edilmektedir. 
İnsanlar aslında iletişimi, haberleşmeyi yüz yüze yaparlar. Ancak zaman geçip toplum her gün biraz daha karmaşık nitelik kazanınca mesajlar yöneltilecek gruplar büyük genişlik kazanır ve yüz yüze haberleşme, iletişim yetersiz hale gelir; kişinin artık bildiği, tanıdığı komşusuna değil, tanımadığı, ilk ilişkiler içinde bulunmadığı diğer insanlara mesajlar yöneltmesi gerekir. Bu olgudan doğan iletişime tali, ikinci türden iletişim, haberleşme denir. işte bu nitelikteki haberleşmenin bazı tekniklerle, belirli bir teknoloji uygulanarak çoğaltılıp güçlendirilerek, çok sayıda kişiyi etkileyecek biçime getirilmesine kitle haberleşmesi (mass communication) adı verilir ve kullanılan araçlara da kitle haberleşme araçları (mass-media) denilir.

kitle iletisim kitle iletisim araclari nedir kitle iletisim nedir kitle iletisim nedir vikipedi kitle iletisimi kitle iletisimi nedir 


Nasrettin Hoca kimdir, hayatı hakkında bilgi verir misiniz?

Nasreddin Hoca (1208-1284)
Türk halk bilgesi. Halk dilinde, duygu ve inceliği içeren, gülmece türünün öncüsü olmuştur. 
Sivrihisar'ın Hortu yöresinde doğdu, Akşehir'de öldü. Babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi, annesi aynı köyden Sıdıka Hatun'dur. Önce Sivrihisar'da medrese öğrenimi gördü, babasının ölümü üzerine Hortu'ya dönerek köy imamı oldu. 1237'de Akşehir'e yerleşerek, Seyyid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim'in derslerini dinledi, İslam diniyle ilgili çalışmalarını sürdürdü. Bir söylentiye göre medresede ders okuttu, kadılık görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, sonradan bu ad Nasreddin Hoca biçimini almıştır. Onun yaşamıyla ilgili bilgiler, halkın kendisine olan aşırı sevgisi yüzünden, söylentilerle karışmış, yer yer olağanüstü nitelikler kazanmıştır. Bu söylentiler arasında, onun Selçuklu sultanlarıyla tanıştığı, Mevlânâ Celâleddin ile yakınlık kurduğu, kendisinden en az yetmiş yıl sonra yaşayan Timur'la konuştuğu, birkaç yerde birden göründüğü bile vardır.
Nasreddin Hoca'nın değeri, yaşadığı olaylarla değil, gerek kendisinin, gerek halkın onun ağzından söylediği gülmecelerdeki anlam, yergi ve alay öğelerinin inceliğiyle ölçülür. Onun olduğu ileri sürülen gülmecelerin incelenmesinden, bunlarda geçen sözcüklerin açıklanışından anlaşıldığına göre o, belli bir dönemin değil Anadolu halkının yaşama biçimini, güldürü öğesini, alay ve eğlenme türünü, övgü ve yergi becerisini dile getirmiştir. Onunla ilgili gülmeceleri oluşturan öğelerin odağı sevgi, yergi, övgü, alaya alma. Gülünç duruma düşürme, kendi kendiyle çelişkiye sürükleme, Katı kurallar karşısında çok ince ve iğneli bir söyleyişle yumuşaklığı yeğlemedir. O, bunları söylerken bilgin, bilgisiz, açıkgöz, uysal, vurdumduymaz, utangaç, atak, şaşkın, kurnaz, korkak, atılgan gibi çelişik niteliklere bürünür. Özellikle karşısındakinin durumuyla çelişki içinde bulunma, gülmecelerinin egemen öğesidir. Bu öğeler Anadolu insanının, belli olaylar karşısındaki tutumun yansıtan, düşünce ürünlerini oluşturur. Nasreddin Hoca, halkın duygularını yansıtan, bir gülmece odağı olarak ortaya çıkarılır.
Söyletilen kişi, söyletenin ağzını kullanır, böylece halk Nasreddin Hoca'nın diliyle kendi sesini duyurur. Nasreddin Hoca, bütün gülmecelerinde, soyut bir varlık olarak değil, yaşanmış, yaşanan bir olayla, bir olguyla bağlantılı bir biçimde ortaya çıkar. Olay karşısında duyulan tepkiyi ya da onayı gülmece türlerinden biriyle dile getirir. Tanık olduğu olaylar, genellikle, halk arasında geçer. Hoca soyluların, yüksek saray çevresinde bulunanların aralarına ya çok seyrek girer ya da hiç girmez. Sözgelişi onun tanıştığı söylenen Selçuklu sultanlarıyla ilgili gülmecesi yoktur. Timur'la ilgili "hamam, Timur ve peştemal" gülmecesi de, Timur'dan çok önce yaşadığı için, sonradan üretilmiştir. Halk beğenisi Hoca'yı Timur gibi çevresine korku salan bir imparatorun karşısına hamamda çıkarak, "kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit" türünden bir yergi yaratmıştır. 
Burada yerilen, dolaylı olarak, kendi toplumun, halkın üstünde gören saray insanlarıdır. Nasreddin Hoca gülmecelerinde dile gelen, onun kişiliğinde, halkın duygularını yansıtan başka bir özellik de eşeğin yeridir. Hoca eşeğinden ayrı düşünülemez, onun taşıtı, bineği olan eşek gerçekte bir yergi ve alay öğesidir. Anadolu insanının yarattığı gülmece ürünlerinde atın yeri yoktur denilebilir. Eşek, acıya, sıkıntıya, dayağa, açlığa katlanışın en yaygın simgesidir. Soyluların, sarayların çevresinde üretilmiş gülmecelerde eşek bulunmaz, oysa at geniş bir yer tutar. Bu konuda, başka bir çelişki sergilenir, gülmecede güldürücü öğe ile yerici öğe yanyana getirilir. Bunun örneği de kendisinden eşeği isteyen köylüye, "eşek evde yok" deyince ahırda onun anırmasını duyan köylünün "işte eşek ahırda" diye diretmesi karşısında, Hocanın "eşeğin sözüne mi inanacaksın benimkine mi" demesidir. Onun gülmecelerinde, kaba sofuların "ahret" le ilgili inançları da önemli bir yer tutar. "Fincancı Katırları", "Ben Sağlığımda Hep Burdan Geçerdim" başlıklı gülmeceler katı bir inanç karşısındaki duyguyu açığa vurur. Toplumda neye önem verildiğini anlatan "Ye Kürküm Ye" gülmecesi, Hoca'nın dilinde, halkın tepkisini gösterir. Nasreddin Hoca'nın etkisi bütün toplum kesimlerine yayılmış, "İncili Çavuş", "Bekri Mustafa", "Bektaşi" gibi çok değişik yörelerin duygularını yansıtan gülmece türlerinin doğmasına olanak sağlamıştır. Bunlardan ilk ikisi saray çevresinin oldukça kaba beğenisini, üçüncüsü de gene halkın Yönetim hatalarına karşı duyduğu tepkiyi dile getirir.




Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/221356-nasrettin-hoca-kimdir-hayati-hakkinda-bilgi-verir-misiniz.html#ixzz27NsFm9ih


nasreddin hoca ile ilgili bilgi nasretin hoca hakkinda bilgi nasretin hoca kim nasrettin hoca hakkinda genel bilgi nasrettin hoca kimdir kisaca bilgi nasrettin ile ilgili bilgiler