Yanma ve oksitlenme olayını açıklayan bilim insanı kimdir?

Antoine-Laurent de Lavoisier


Flogiston Teorem

Lavoisier bilim dünyasında en başta yanma olayına ilişkin geliştirdiği yeni kuramıyla ün kazanır. Ne ki, simya devrimini oluşturmada başka önemli çalışmaları da vardır. Ayrıca, deneylerinde, özellikle ölçme işleminde gösterdiği olağanüstü duyarlılık, kendisini izleyen yeni kuşak araştırmacılar için özenilen bir örnek olmuştur. Kimya dili; mantıksal düzen ve kuramsal açıklama yönlerinden bilimsel kimliğini Lavoisier'e borçludur. Tüm bu çalışmalarında ona büyük desteği eşi sağlar: deney şekillerini çizer, yabancı dillerden kaynak çeviriler yapar, makale ve kitaplarını yayıma hazırlar.
Lavoisier araştırmalarına başladığında, kimyada Antik Yunanlıların maddeye ilişkin dört element (toprak, su, ateş ve hava) öğretisinin yanı sıra yanmaya ilişkin flogiston kuramı geçerliydi. Bilindiği gibi, bir tahta ya da bez parçası yandığında duman ve alev çıkar, yanan nesne bir miktar kül bırakarak yok olur.

That,than,these kelimelerininin cümle içinde kullanımı,That,than,these ile örnek cümleler

THIS, THAT, THESE, THOSE


1.İşlev
İşaret zamirleri this bu, that şu, these bunlar, thoseşunlar , konuşmacının nesne veya insanla olan münasebetini bildirirler.
This (singular) and these (plural) nesne veya insanın konuşmacıya yakın olduğunu bildirir. That (singular tekil) and those (plural çoğul) nesne veya insanın konuşmacıya uzak olduğunu bildirir. Bu fiziksel yakınlık ya da uzaklık olabilir. Örneğin:
Who owns that house? (uzak) Şu evin sahibi kim?
Is
 this John's house? (yakın) Bu John'un evi mi?
Ya da bu psikolojik bir uzaklık da olabilir. Örneğin:
That's nothing to do with me.. (uzak) Benimle hiçbir alakası yokThis is a nice surprise! (yakın) Bu ne güzel bir sürpriz!
2.Kullanım
a) Before the noun. (İsimden önce)
b) Before the word 'one'. ('one' kelimesinden önce)
c) Before an adjective + noun. (Sıfat + isimden önce)
d) Alone when the noun is 'understood'. (İsim önceden biliniyor ve anlaşılıyorsa tek başına kullanılabilir.)
Örnekler:
a)This car looks cleaner than that one.b) This old world keeps turning round
c) Do you remember 
that wonderful day in June?
d) I'll never forget 
this.


That,than,these kelimelerininin cümle içinde kullanımı,That,than,these ile örnek cümleler,That,than,these içeren cümleler

Yerleşimi etkileyen faktörler nelerdir?Yerleşimi etkileyen faktörler

Yerleşme kavramı geniş anlamıyla yerleşilebilir ve yerleşilen alanların tamamını kapsamaktadır.Bu alanlara ÖKÜMEN denir.
Bu alanlardan kutuplara gidildikçe yerleşim alanlarına rastlanmamaktadır.Ökümen alanların dikey sınırı ise Tropikal kuşakta 3500-4000 metredir.Bu değer kutuplara gidildikçe azalmaktadır.
Yeryüzünde yerleşmeyi etkileyen faktörleri doğal ve beşeri olarak iki grupta inceleyebiliriz.

A.DOĞAL FAKTÖRLER

1.Kara ve denizlerin dağılımı
2.İklim
3.Yeryüzü şekilleri
4.Verimli tarım alanları
5.Akarsu havzaları
6.Maden havzaları

1.Kara ve denizlerin dağılımı
Yeryüzünde kara yüzeylerinin 13,5 milyon km2 sini Antarktika buz kıtası oluşturur.
Bu alanda sadece bilimsel ve askeri amaçlı üsler bulunur.Bunun dışında kalan 136 milyon km2 lik kara yüzeyleri yerleşim alanı olarak kabul edilir.Yeryüzünde yerleşim alanını sınırlandıran en büyük engel denizlerdir.Su yüzeyleri Dünya alanının %71'ini kaplar.Bu alanlar yerleşim alanlarını en fazla daraltan alanlardır.

Dünyada yerleşmelerin Kuzey Yarımkürede daha fazla olmasında karaların daha fazla yer kaplaması iklim şartlarının iyi olması etkili olmuştur.
Güney yarımkürenin orta kuşağı karaların en az olduğu kuşaktır.Bu yüzden Güney Yarımkürede yerleşmeler azdır 

2.İklim Şartları


İklim şartlarının elverişli olduğu,dört mevsimin belirgin olarak yaşandığı orta kuşakta yerleşmeler daha fazladır.

Tropikal kuşakta alçak kesimler çok sıcak ve nemliliğin fazla olmasından dolayı yerleşmeye uygun değildir.
Bu kuşakta yüksek kesimlerde iklim şartları daha elverişli olduğundan yerleşmeye daha uygundur.

Sıcaklığın çok düşük olduğu alanlarda oluşan buzullar yerleşim alanlarını sınırlandırır.
Sıcaklığın yüksek olduğu çöl alanlarında da yerleşme yok denecek kadar azdır.

3.Yeryüzü şekilleri
Yerşekillerinin engebeli ve dağlık olduğu alanlarda yerleşmeler azdır.

Dağlık engebeli alanlarda ulaşım imkanları da gelişmediğinden az nüfusludur.
Amerika kıtasında Kayalık ve And Dağları,Avrupa'da Alp Dağları,ülkemizde Toros lar ve Kuzey Anadolu Dağları,Asya'da Himalaya Dağları yerleşme alanı sınırlandıran önemli yükseltilerdirçYerşekilleri,iklim şartlarını ve tarım alanlarının dağılımını da belirlediğinden yerşekillerinin sade,iklim şartlarının elverişli olduğu alanlarda yerleşmeler daha fazladır.Örneğin,Doğu Anadolu Bölgesinde yükseltinin fazla olması,yerşekillerinin engebeli olması,tarım alanlarının az olmasından dolayı yerleşmeler azdır.

4.Verimli Tarım Alanları
Dünya üzerinde yerleşmelerin en fazla toplandığı alanlar verimli tarım alanlarıdır.Alüvyonların biriktirildiği ovalar ve delta ovalarının bulunduğu,suyun kolay temin edilebildiği alanlar önemli yerleşim alanlarını oluşturur.Volkanik arazilerde toprak mineral bakımından zengin ve verim fazla olduğundn volkanik tehlikeler olsa da yerleşmelerin fazla olduğu alanlardır.

Akarsu hazvalarında verimli tarım alanlarının olması,tarımın gelişmesini etkileyerek yerleşmelerin bu alanlarda artmasına sebep olmuştur.Bu genellemeye Ekvatoral kuşak akarsuları(Amazon,Kongo)ve Kutup kuşağı akarsuları uymaz.
Ekvatoral bölgede yüksek nem ve sıcaklıktan,kutuplarda ise düşük sıcaklıktan dolayı yerleşmeler azdır.
Yerleşmelerin çok olduğu akarsu havzalarına;Avrupa'da Ren,Afrika'da Nil,Asya'da İndus,Ganj,Asya'da Fırat-Dicle,Amerikada Misisipi nehirleri örnek olarak verilebilir.

Konuşma metninde olması gereken özellikler nelerdir?


-Konuşma, konuya yeni ve özgün bir yaklaşım getirmelidir. Panel, açık oturum gibi çok konuşmacının yer aldığı bir toplantıda konuşuluyorsa, bir öncekinin söylediklerini aynen tekrar etmemeye dikkat edilmeli, paylaşılan görüşlerde ayrıntılara dikkat çekilmelidir.
- Konu belirli bir ana düşünce çevresinde toplanmalıdır.
- Neden-sonuç, soru-yanıt, sav(iddia)-kanıt ilişkisi gözetilmelidir.
- İnandırıcılık esas alınmalıdır. Bunun için sav, kanıtlara, tanıklara, belgelere dayandırılmalıdır.
- Tekrarlardan, konuyu dağıtacak sapmalardan kaçınılmalı; konuşma süresince odak nokta gözden kaçırılmamalıdır.
- Konuşmacı konusuna hakim, alanında bilgili bir kişi olduğunu dinleyicisine hissettirmelidir.
- Konuşmaya yapıcı, güveni bir hava hakim olmalıdır.
- Uzun cümlelerden kaçınılmalı; anlaşılır, kısa cümleler kurulmalıdır.
- Soyut ifadeler, aşırı teknik terimler kullanılmamalıdır.
- Kitap ifadelerinden, yapmacıklıktan, “edebiyat parçalamaktan” uzak durulmalıdır.
- Topluluğu galeyana getirecek, çatışma ve kargaşa yaratacak üsluptan sakınılmalıdır.
Doğal, rahat, sakin bir tavırla konuşulmalıdır.
- Konunun ilgi çekiciözgün yanları vurgulanmalıdır.
- Tekdüzelikten kaçınılmalı, konu ilginç örneklerle renklendirilmelidir.
- Konuşma sırasında görsel, işitsel, yazılı araçlar etkin ve işlevsel bir şekilde kullanılmalı, dinleyicinin dikkati uyanık tutulmalıdır.
- Ne tür bir konuşma yapılacağına bağlı olarak konuşma süresi 15 dakika ile 60 dakika arasında tutulmalı, süre aşılmamalıdır. Süre iyi ve doğru kullanılmalıdır.
- Dinleyicilere soru sorma şansı ve zamanı tanınmalıdır.
- Jest ve mimiklere dikkat edilmelidir.
- Vurgu ve tonlama hatalarından kaçınılmalıdır.
- Diksiyon ve telaffuz hataları yapılmamalıdır.
- Açık, düzgün, sağlam bir Türkçeyle topluluğa hitap edilmelidir.
- Yazım ve noktalama kurallarına uygun bir konuşma metni hazırlanmalıdır. Böylelikle konuşmadaki vurgu ve duraklar belirlenmelidir.

Evrende oluşan fiziksel yasalar nelerdir?


Fiziksel yasalara örnekler:

Suyun kaldırma kuvveti, suyun buharlaşması, hava basıncı, yerçekimi vb. konular fiziksel yasalarla ilgilidir. Örneğin; “Su deniz seviyesinde ve belli bir basınç altında 100 C derecede kaynar”,”Isıtılan metaller genleşir”, Serbest bırakılan cisimleri düşme hızı, ağırlıkları ile doğru orantılıdır.” gibi yasalar fiziksel yasalardır.

Evrende meydana gelen hangi olaylar fiziksel yasaların sonucudur?

Yağmurun yağması, gecenin ve gündüzün, mevsim ve yılların oluşması, ısınan suyun buharlaşması gibi olaylar Allah'ın koyduğu fiziksel yasaların bir sonucudur.