Kan vücutta nerede ve nasıl temizlenir?

Kan damarları vücudun her noktasını dolaşır. Hatta damarlarımız o kadar uzundurlar ki düz bir alana yayılacak olsalar toplam uzunlukları yaklaşık 100 bin kilometre olur. Kan damarlarının vücudunuzun her yerini kapladığını anlamak aslında hiç zor değildir. Vücudun uzun herhangi bir yerinde ufak bir çizik bile olsa hemen kanamaya başlar. Bu, kan damarlarının her yerinizi sardığını gösterir. Kan damarlarının vücudun her noktasında olması çok önemlidir. Çünkü önceki bölümde de bahsedildiği gibi, kan damarları sayesinde hücrelerin ihtiyacı olan besinler taşınır. Hücrelerin çalışması için gerekli olan oksijen de damarlardan akan kan sayesinde hücrelere ulaşır.
Kan damarlarında besinlerin taşınmasını deniz taşımacılığına benzetebiliriz. Gemilerle yük taşınacağı zaman öncelikli olarak limanda yükleme yapılır. Bunun için uygun paketleme ve yerleştirme yapılması şarttır. Yükleme bittikten sonra gemi denize açılır ve yükü bırakacağı limana doğru hareket eder. Limana vardığında paketler boşaltılır ve ilgili merkeze gider. Kan damarlarında da dev bir okyanusta gemilerin yük taşıması gibi hücrelerin ihtiyacı olan besinler taşınır. Oksijen, yağ, amino asitler paketler halinde kanda ilerler ve ilgili hücreye geldiklerinde boşaltılırlar. Bu taşıma sisteminde hiçbir zaman hata olmaz. Her madde ilgili hücreye doğru zamanda ve doğru miktarda ulaşır. Aksi olsaydı ve bir hücreye oksijen yerine yağ gitseydi, bu o hücrenin ölmesine sebep olurdu. Dikkat edilirse bu sistemdeki en ufak bir hata çok büyük zararlara neden olabilirdi.
Kan vücutta;

· Oksijen alışverişi 
· Enerji sağlayan karbonhidratların dokulara dağılması
· Proteinlerin dokular arasında dağılımı 
· Hormonların ilgili dokulara giderek burada fonksiyonlarını yerine getirmesi
· Atık ve toksik maddelerin vücuttan atılması için ilgili organlara taşınması 
· Mikroplarla savaşta bağışıklık sisteminin yaptığı antikorların hastalık bölgelerine taşınması için hayati öneme sahip bir dokudur. Fonksiyonlarını içinde taşıdığı çeşitli hücreler ve plazma adı verilen sıvı sayesinde yapar. Görevlerini yerine getirirken akışkan, fakat bir yaralanma anında korunması için pıhtılaşabilir özellikte olması gerekir. Pıhtılaşma işlemi kanın plazma adı verilen sıvı kısmındaki çeşitli proteinler tarafından sağlanır.
Kanın hücresel elemanları kemik iliğinde yapılır. Başlıca 3 grupta incelenebilir.

Sesim çok ince çıkıyor, ne yapmalıyım?

İnce ya da kalın sesli olmanız yaşınız 20'nin altındaysa değişme ihtimali yüksek olduğu için önemli değildir. Ayrıca tıpkı fiziksel görünüşümüz gibi sesimiz de genetik faktörlerle belirleneceği için mevcut durumumuzla mutlu olmayı denemeliyiz. Çok soğuk ya da sıcak içecekler, sigara, alkol ve sesin bazı durumlarda bilinçsizce kullanılması (bağırmak gibi), sesin bozulmasına neden olabilir. Böyle bir durum söz konusu ise Kulak Burun Boğaz uzmanına görünmelisiniz.

Kompozisyon yazarken nelere dikkat edilmelidir?

Kompozisyon Nasıl Yazılır

Giriş Bölümü :

Giriş Bölümünün Özellikleri : Giriş bölümünde konu ve konuya bakış açısı belirtilir. 
Giriş Cümlesi:
Kısa ve ilgi çekici bir cümledir.
Bağlayıcı öğelerle başlanmaz. (Çünkü, Mesela gibi...)
Yazıda ele alınacak konuyu tanıtır; yazarın konuya nasıl bir yaklaşım getireceğini sezdirir.
Genelden özele (tümden gelim) yazılmış paragraflarda, paragrafın giriş cümlesi aynı zamanda paragrafın ana düşüncesidir.
Tanımlama, açıklama, soru cümlesi biçiminde kurulabilir.

Kompozisyon giriş cümlelerine örnek:
Herhangi bir halk şiiri antolojisini başından sonuna okumayı hiç denediniz mi?...
Şiir, ne söylediğinden çok, nasıl söylendiği ile çekiciliğe ulaşır...
Softalık, bir düşünce, bir bilgi kanseri diye anlatılabilir...

Gelişme Bölümü :
Gelişme Bölümünün Özellikleri : 
Gelişme bölümü; konuyu açıklayan, ana düşüncenin ortaya çıkmasına katkıda bulunan yardımcı düşünceleri içerir.
Konu, bu bölümde açılır. Bunun için de örneklerden benzerliklerden, karşıtlıklardan, tanık göstermelerden yararlanılır.
Ayrıntılar, gelişme cümlelerinde birbirini tamamlayarak, birbirine, bağlayıcı öğelerle bağlanarak sıralanır.
Gelişme bölümündeki paragraflardan her biri, dil ve düşünce yönünden kendisinden önceki ve sonraki paragrafa bağlıdır.
Tüme varım yöntemiyle yazılan yazılarda ana düşünce, gelişme cümlelerinden biri olabilir.

Kompozisyon gelişme bölümlerine örnek 1:
Yazarken, kitapları bir yana bırakır, aklımdan çıkarırım; kendi gidişimi aksatır diye. (giriş cümlesi)
Gerçekten de iyi yazarlar üstüme fena abanır, yüreksiz ederler beni. Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri yapar ve uşaklarına, dükkana hiç canlı horoz sokmamalarını sıkı sıkı tembih edermiş, ben de öyle... Hatta çalgıcı Antigenides'in bulduğu çare benim daha çok işime gelirdi Antigenides bir şey çalacağı zaman, kendinden önce ve sonra halka uzun süre kötü şarkılar dinletirmiş... (gelişme bölümü) 

Kompozisyon gelişme bölümlerine örnek 2:
Tiyatronun görevi yeni kelimeleri tanıtmak ve dile yerleştirmek değildir... (giriş bölümü)
Bu görev televizyon gibi yayın araçlarına düşer. Özellikle gerçekçi oyunlarda yeni türetilen ve halkın henüz kullanmadığı kelimelerin kullanılmasına karşıyım. Şinasi : Tiyatroda kişilerin, kişiliklerine göre konuşması gerektiğini söylerken en doğru ilkeyi göstermişti. Alışılmamış kelimeler sahnede kullanıldığında halkta tepki yaratıyor. Bugün Türkçe'yi çok iyi kullanan yazarların yanı sıra, aşırı ve öz Türkçe kelimelerle dolu eserlerle de karşılaşıyoruz. Tiyatro eserlerinde bunu yapamazsınız. Tiyatroda rol alan her oyuncu, kahramanın mensup olduğu toplum kesimine uygun biçimde konuşur... (gelişme bölümü)

Sonuç Bölümü : Sonuç bölümü, belli bir bakış açısı doğrultusunda geliştirilen konunun açıklandığı, amaçlanan sonuca ulaştırıldığı, konunun bir yargıya bağlandığı bölümdür.
Sonuç Bölümünün Özellikleri : 
Dil ve düşünce yönünden kendinden önceki paragrafa bağlıdır. 
Kısa bir biçimde kurulan bu bölüm, toparlayıcı ve özet niteliğinde olan bağlayıcı öğelerle (kısaca, özetle, denilebilir ki) başlayabilir.
Tüme varım yöntemiyle yazılmış yazılarda, ana düşünce bu bölümdedir.
Öykü, roman, anı gibi türlerde anlatılan olayın bitiş durumunu içerir.

Sonuç bölümü için örnek :
Bir Kurban bayramı daha... 1930'lar çok çok gerilerde kaldı. O günlerin çocuğu da öldü gitti.
Sanılır ki, kişi bir kez ölür. Öyle değil oysa! Kişi, yaşam boyunca pek çok kez ölür. Bakarım zaman zaman eski resimlere: İşte Phobus Fotoğrafhanesi'nde çekilmiş resimler. Golf pantolonlu, ya da kısa pantolonlu bir çocuk... Ne oldu ona? Öldü gitti. Daha sonra ilkokul, ortaokul, lise sıralarındaki çocuklar, gençler... Hepsi yok oldular. Yok olmak değil mi ölmek? Öyle ise boyuna ölüyoruz, biçimden biçime giriyoruz, bambaşka bir insan oluyoruz zamanla. Altmışındaki kişiyle sekiz, on, on beş yaşların kişisi nasıl olur da aynı insan olur, olabilir? Zamanın bir oyunu bu bize. 
Hep ölüyoruz, öle öle büyüyor, değişiyoruz, son ölüme doğru gidiyoruz.

Yazıda Başlık : Bir yazıya verilen ada başlık denir. 
Başlık, bir yazının neyi anlattığını, ya da bu yazının yazılma gerekçesini sezdirecek bir özellik gösterir. Kısaca konuyu tanıtan, ana düşünceyi birkaç sözcükle yansıtan sözdür. Başka bir deyişle başlık; konu - ana düşünce uyumunu yansıtan bir özellik gösterir.
"Bu yazıya en uygun başlık hangisi olabilir?" Şeklindeki sorularda, bu açıklamalar dikkate alınarak başlık saptanmalıdır.


Alkolün içinde bulunan maddeler nelerdir?Alkolün içinde bulunan zararlı maddeler nelerdir?

Alkolün içinde bulunan maddeler

İçki (Alkol)


Alkollü içecek, ya da kısaca içki, etanol içeren bir içecektir. Etanol ilaç ya da sakinleştirici olarak da kullanılmakta olup, kullanımı ve satışı pek çok ülkede kanunlarla kontrol altına alınmıştır.

Kimyası

Etanol (CH3CH2OH), alkollü içeceklerin etkin katkı maddesidir. Çoğunlukla fermantasyon (bazı maya çeşitlerinin etkisi ile karbonhidratların oksijensiz ortamda alkole dönüşmesi) yöntemi ile elde edilir. Alkol üretmek amacıyla mayanın kültürlendirilmesi işlemine mayalama denir.

%55'ten fazla etanol içeren alkollü içecekler yanıcı sıvılar olarak anılır ve kolay alev alırlar. Flaming Dr. Pepper ya da Fiery Blue Mustang gibi bazı egzotik içkiler farklı tadlarını yanma işlemine borçludurlar.

Kimya biliminde alkol, içinde bir karbon atomuna bağlı bulunan bir hidroksil grubu (-OH) ve devamında diğer karbon atomları ile hidrojenlere bağlı bulunan herhangi bir organik bileşiği ifade eden genel bir terimdir. Propilen glikol ya da şeker alkolü gibi yiyecek ve içeceklerde bulunabilen diğer alkoller, alkollü kapsamına girmezler. 

Alkolün günümüzde birçok çeşidi bulunmaktadır. Kendi içerisinde çeşitli kategorilere ve isimlere ayrılan alkol özellikle kimya sanayisinde en çok kullanılan kimyasal maddelerden birisidir.

İçecek olarak kullanılan alkollerin büyük bölümün içerisinde etil alkol olup çok eski medeniyetler tarafından kullanılmış bir maddedir. Bu içkiler mayalanma olarak bilinen bir işlem sonunda elde edilirler. Bu işlem sırasında ferment denilen organik maddeler kullanılır. Bu organizmalar, tahıl ve ya meyve içinde bulunan şeker ile tepkimeye girerek etil alkol ve karbondioksit gazı oluştururlar.

Alkol, parfüm, içki ve ya antiseptik madde yapımında da kullanılır. Az ölçüde alkollü içecekler zararlı değildir fakat çok alındığında ölüme yol açarlar. Alkoller, bütünüyle karbon, hidrojen ve oksijenden oluşurlar. Alkollerin yapısında daima, hidroksil ve ya OH grubu adı verilen bir atom grubu vardır. Bu nedenle çeşitli alkol türleri birbirine çok benzer.

Alkol maddesi içki sanayisinin bu denli büyümesini sağlayan bir kimyasal maddedir. Her şeyin fazlası zarar olduğu gibi alkolünde fazlası zarardır. Alkolün vermiş olduğu zararların en büyüğü kişinin kör olmasına sebep olmasıdır. Gözlerinizi seviyorsanız alkolden uzak durmalısınız.

2013 2014 11. Sınıf Dil ve Anlatım EVRENSEL İLETİŞİM Sayfa 33-34


SAYFA 27:
ÖN HAZIRLIK:
 İnsanların geçmişten bugüne kadar kullandıkları iletişim araçları hakkında bir araştırma yapınız.
Günümüze kadar kullanılan iletişim araçlarının neler olduğunu yaptığınız araştırmalardan da yararlanarak söyleyiniz. Bu iletişim araçlarından hangilerinin hâlen kullanıldığını belirtiniz
 Geçmişte insanlar, duman, ateş, güvercin gibi çeşitli yollarla iletişim kurmaya çalışmışlardır. İlk Çağ'da insanlar, mağara duvarlarına çizdikleri resimlerle iletişim kurmuşlardır. Yazının icadıyla insanlar yazıyla daha kolay bir şekilde iletişimi sağlamışlardır. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle iletişim çok daha kolay hale gelmiştir. (telefon, televizyon, internet)
 2. Cemal Süreya ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hayatları ve edebi kişilikleri hakkında bir araştırma yapınız.
***Ahmet Hamdi Tanpınar kısaca maddeler halinde...
 3. Özel mektup türünde yazılmış metinler bulunuz. Beğendiğiniz bir metni sınıfınıza getiriniz.
 HAZIRLANALIM
 
Atatürk Lisesi Müdürlüğüne,
ANKARA
Okulunuzun Hazırlık B sınıfı 368 numaralı öğrencisiyim. Babamın iş yerinden okulunuz öğrencisi olduğuma dair “Öğrenci Belgesi” istenmektedir. Bu belgenin tarafıma verilmesi için gereğini yapılmasını saygılarımla arz ederim.
 
Adres:
Emre sok. Birlik apt.                                                                                      22.01.2006No:12/17                                                                                                      İMZA:
ANKARA                                                                                                                           Yelda KIZILDAĞ
 
SAYFA 32

1.ETKİNLİK
Cemal Süreya, Azra Erhat, Ahmet Hamdi Tanpınar’a ait mektupları ve sınıfa getirdiğiniz
özel mektuplardan birkaç tanesini okuyunuz. Getirdiğiniz metinlerin yazılış amaçları,
dil, anlatım ve şekil özellikleri hakkında tartışarak bu tür metinlerin ortak özelliklerini belirleyiniz.
Belirlediğiniz özellikleri tahtaya yazınız.
 
 
Cemal Süreyya’nın Mektubu
Azra Erhat’ın Mektubu
Tanpınar’ın Mektubu
Yazılış
Amaçlan
Eşine duyduğu özlem
Azra Erhat, çok sevdiği arkada­şına uğrayamadığı için bu   mek­tubu yazmıştır.
Tanpınar yazar arkadaşın­dan yardım istemek için mektubu yazmıştır.
Dil ve Anlatım Özellikleri
Sanatlı, şairane bir dil vardır. Şiirsel anlatım, duygular ve imgeler yer alır.
Mektup, günlük konuşma diliyle yazılmıştır. Edebiyatla ilgili konu ve kavramlar dikkat çeker.
Mektupta günlük konuşma dili kullanılmıştır. Edebi ve sanatsal bir konu ele alın­mıştır.
Şekil
Özellikleri
Düz yazı biçiminde yazılmıştır. Mek­tupların başlığı sol üst köşede, tarih sağ üst köşede, mektubu yazanın adı soyadı sonunda sağ alt köşededir.
Mektubun şekil özellikleri mek­tup türünün kurallarına uygun­dur.
Mektubun şekil özellikleri mektup türünün kurallarına uygundur.
 
2. ETKİNLİK
Cemal Süreya'nın mektubunda tarih sağ üstte, imza sağ alttadır. (sağa yakın)
( 3. ETKİNLİK )
Cemal Süreya’nın mektubunda kağıt düzeni kurallara uygundur. Kağıdın sağ - sol, alt - üst boşlukları uygundur.
Cemal Süreya, Azra Erhat ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektuplardaki hitap cümlelerini
inceleyiniz. Gönderici ve alıcı arasındaki yakınlığın hitap biçimini nasıl etkilediğini belirtiniz.
 
 
Cemal
Süreyya’nın
Mektubu
Azra Erhat’ın Mektubu
Tanpınar’ın
Mektubu
İki eş arasındaki sevgi ve yakın­lığa bağlı olarak “hayatım” şeklin­de hitap ve sa­mimi bir anlatım vardır.
Yakın bir arkada­şı olan Halikarnas Balıkçısı'na yazdığı bu mek­tupta
“Canım Balık­çım” hitabını kul­lanmıştır.
Yakın arkadaşı Bedri Rahmi Eyüboğlu’na yazmış olduğu mektupta “Kar­deşim, aziz kardeşim” gibi hitaplara yer vermiştir.
 
Cemal Süreya, Azra Erhat ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektuplarını dil ve cümle yapısı
bakımından inceleyiniz. Gönderici ile alıcı arasındaki ilişki metnin üslubunu etkiliyor mu? Metinlerden örnekler vererek düşüncelerinizi açıklayınız.
 
Metinlerin üçünde de açıklayıcı anlatım kullanılmış.  Yazarlar ve edebiyatçılar arasında yazılmış bu mektuplarda edebi ve özenti bir dil vardır. Duygu ve düşünceler bir sanatçı üslubuyla aktarılmıştır.