Osmanlı devletine mondros ateşkes antlaşması imzalatılırken neden barış antlaşması imzalatılmadı ?

13 Kasım 1918'de İtilaf donanmalarına mensup bir filo, ateşkesin 1. maddesi uyarınca Çanakkale ve İstanbul boğazlarındaki askeri bölgesine girmesini kendi çıkarlarına yönelik bir tehdit sayarak protesto etti. 22 Mart 1919'da anlaşmanın 7. maddesini gerekçe göstererek tek taraflı olarak Antalya'yı işgal etti. Bu olay Paris'teki barış konferansında diplomatik bir krize yol açtı. Nisan ayında İtalya bir ay süreyle barış konferansını terk etti.
Bu olaylar dışında anlaşmanın ilk altı ayı önemli gerilimler olmadan geçti. İstanbul'daki İtilaf temsilcileri ile Türk hükûmeti arasındaki en ciddi sorunlar, eski İttihat ve Terakki yöneticilerinin savaş ve tehcir suçları nedeniyle yargılanması ve tutuklanması konusundan doğdu.
Anlaşmanın nisbi sessizlik dönemi Mayıs 1919 başlarında sona erdi. Bu tarihte Paris Barış Konferansı, Mondros'ta verilmiş sözlere aykırı olarak, İzmir'in Yunanlılarca işgali kararını aldı. Aynı günlerde Osmanlı İmparatorluğu'nun birçok köşesi İtilaf devletlerince işgal edildi; Kars ve Batum milli şura hükûmetleri İngilizler tarafından dağıtıldı. Aynı günlerde ilan edilmesi beklenen barış anlaşması belirsiz bir geleceğe ertelendi.

Rutin Hayat


Senden sonra hiçbir gelişe alışamadım ben ve 'Senin canın yanmasın diye, soluma yatmadığım geceler var benim' bilesin. Her kadın gidebilir ve her erkek unutabilir. Lakin şöyle düşün; sen bir devrim yapıyorsun ve ben buna hiç hazır değilim. Bizler ne kadar da şair olabiliyoruz bazen, sizler de bir o kadar şiir. Her kadın mutluluğu hak ediyor, her erkek mutlu etmeli. Rutin bir yaşam sanırım bu, ne dersin?.. Seni seveni sen sevmiyorsun, senin adına şiirler yazılıyor. Sen bir başkasına aşıksın, aşık olduğun insan başkasına, şair oluyorsun. Tanrım bu Dünya'da işler çok karışık, bir el atsan diyorum?

-Rıdvan Keskin

Rıdvan Keskin

Sen şimdi bir başkasına ömür, bana sadece yabancı. Rıdvan Keskin
Senin önerdiğin ve beraber dinlediğimiz şarkıları şimdi yalnız dinliyorum. Problem bu, anlıyor musun?

Rıdvan Keskin

Rıdvan Keskin


Kafiyeli aşk örgüsü, çoğu acı bir öncekinin çizdiği yoldan ilerliyor ve içimiz kuş bakışı bir kağıt parçası. Aşkımız çok büyük, acılarımız iki kat, her şarkı biraz sen ve söylenen onca 'seni seviyorum'lara denk. Gel gelelim kadın ile şarkı daha çok duyulacak şu yüz yılda. Çünkü; Şarkılar hatırlatır, kadın hatırlanandır.

Bilmediğim kim bilir kaç şarkı var seveceğim, görmediğim kaç kadın.

Rıdvan Keskin