Hz. Peygamber (asm)’in torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın büyük oğlu (H.3-49/M.625-669) olan Hz. Hasan, Cemel Vak’ası ve Sıffin Savaşı’nda babasının yanında bulundu. Babasının 661 yılında şehit edilmesinden sonra, Kufeliler ona biat ederek halife olarak tanıdılar. Bunu haber alan Hz. Muaviye kendisine karşı bir ordu hazırlattı. Hz. Hasan, Müslüman kanının akmaması ve kendi safında yer alanların savaşa karşı isteksizliğinin de etkisiyle, bazı şartlar mukabilinde hilâfeti Hz. Muaviye’ye teslim etti. (Bahaüddin Varol, Ehl-i Beyt Gerçeği, Şamil Yayıncılık, İstanbul t.y., s. 250-251)
İslâm tarihinde H. 41/661 yılına bu antlaşmadan dolayı "birlik yılı" anlamına gelen “Amü’l Cemaa” denilmiştir. Böylece kendi taraftarları içinde yer alan Haricilerin görüşlerini benimseyen bir grup ile kardeşi Hz. Hüseyin’in muhalefetine rağmen, Hz. Muaviye ile anlaşarak, Hz. Peygamber (asm)'in işaret ettiği gibi Müslümanlar arasında kan dökülmesini önlemiş ve insanların kısa bir süre için de olsa barış ve huzur içinde yaşamalarına vesile olmuştur.
Hz. Hasan daha sonra ailesiyle birlikte Medine’ye gitti. Hayatının geri kalan kısmını orada siyasetten uzak bir şekilde geçirdi. H. 49/M.669 tarihinde vefat etti. (Ethem Ruhi Fığlalı, “Hasan” , TDV İslâm Ansiklopedisi, c. 16, İstanbul 1997, s. 283)
Hz. Hasan’ın halim, selim, cömert, sakin, vakarlı, barış yanlısı, siyasî beklenti ve menfaatlerden uzak kalabilmiş farklı bir kişilik sergilediği kaynaklarda yer almaktadır.6 Hz. Hüseyin ile birlikte Hz. Peygamber (asm)'in neslini günümüze kadar devam ettiren iki şahsiyetten biridir.
0 Yorum var "Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'in kısaca bilgi, Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin'in hayatları hakkında bilgi"
Yorum Gönder