Darkorbit oyununda kasma yöntemleri nedir?

oyuna yeni baslayanlar için tavsiye EIC ıcın 2-2 VRU için 3-1 e MMO için 1-2 ye gidin ve orada kutu toplayıp lordikian kesin.bunu hergün yapın.6-7 level olunca o zamana kaadar 250.000C. falan biriktirmişşsinizdir. hemen bir bigboy alın ve cephane alın.sonra x3 veya x4 haritasına gidin ve orada mordon kesın.300.000 C. olana kadar kasılın.sonra silahları ful yapın.x3 haritasına gidin ve orada devolorium kesın.devo keserek baya para biriktirin ve jeneratörleri doldurun.eger istila varsa hemen istilaya gidin ve orda kasılın en az 5 milyon C. kasarsanız.hemen bir roket fırlatıcısı alın. sonra jeneratörleri ful 256.000 C. lik kalkanlarla fulleyın.bir dahaki istilaya da gidin.o zmn bi 10 milyon C. kasarsınız.o C. ile droit alın.kanfirigasyon 1 de droitleri ful silah yapın, konfirigasyon 2 de de ful kalkan yapın. merak etmeyın böyle yaparsanız sizi kimse yatıramaz...

  • darkorbit lvl kasma
  • darkorbit nasil uridium kasilir
  • darkorbit uridium kasma yollari
  • darkorbit uridium nasil kasilir
  • darkorbitte nasil uridium kasilir

  • Lise 1-2-3-4 Sınıflar İçin 2014-2015 Yılı Geçerli Olan Yönetmelikler ve Sistemler

    Liselerde Geçerli Olan Yönetmelikler ve Sistemler 


    Hazırlık Sınıfı 

    • "Baraj dersi" ne demek ?
    "Baraj dersi", öğretim yılı sonunda veya Seviye Belirleme Sınavı (Hazırlık sınıfında başarısız olunan derslerden girilen sınav) sonrasında mutlaka başarılı olunması gereken derslerdir. Baraj derslerinin herhangi birinden başarısız olunduğunda sınıf tekrarı yapılır.(Hazırlık sınıfı ile 9-10-11-12. sınıftaki baraj dersi karıştırılmamalıdır.Onlarda baraj ders zayıf ise sınıf geçme hakkımız yinede var.)

    • Hazırlık’ta baraj dersi var mı ?
    Evet. Hazırlık’ta 2 baraj dersi var: Türkçe ve Almanca/Fransızca/İngilizce veya başka bir dil dersidir(2. dil okula göre değişir.)Öğrenci bir üst sınıfa geçebilmek için her ikisinden de başarılı olmalıdır.



    • Hazırlık’ta kaç kez sınıf tekrarı yapılabilir ?
    Hazırlık’ta 1 kez sınıf tekrarı yapılabilir.

    • Hazırlık sınıfında yapılan sınıf tekrarı "Lise öğrenimi boyunca yalnızca bir defa sınıf tekrarı yapılır" esasına dahil midir değil midir ?
    Hayır. Öğrenci hazırlık sınıfında sınıf tekrarı yaparsa, lise yıllarında bir kere daha sınıf tekrarı yapabilir.(9-10-10 veya 12. sınıfta bir defa kaldığınızda örgün eğitim dışına çıkarılmazsınız,ikinci kez o seneyi okuyabilirsiniz)

    • Hazırlık sınıfında bir dersten başarılı olmak için kaç almak gerekir ?
    Hazırlık sınıfında bir dersten başarılı olabilmek için o dersten birinci dönem notu geçer (-2-) ve üstü ise ikinci dönem notunun en az (-2-) geçer not olması gerekir. Birinci dönem notu başarısız (-1-) ise en az (-2-) geçer not alması, (-0-) etkisiz ise en az (-3-) orta alması gerekir.



    Lise 1

    • Lise 1. Sınıf "Sınıf Geçme Yönetmeliği" Esasları nedir ?
    -Her dersten (-2-) geçer not almak.
    -
    Yıl sonu ortalaması 3.00 ise Dil ve Anlatım dersi hariç (Dil ve Anlatım Dersi baraj derstir) öğrenci borçsuz olarak ve direk bir üst sınıfa geçebilir.[Okul türüne göre 3.00 değişebilir.

    1. a) Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinde 3.50, 
    2. b) Anadolu türü liseler ile önünde yabancı dil hazırlık sınıfı bulunan liselerde 3.00,
    3. c) Genel lise, spor lisesi ile meslekî ve teknik liselerde 2.50 ]

    -Birinci dönem notu (-2-) geçer ve üstü olsa da 2. dönem notu en az geçer (-2-) olmalıdır.

    -Birinci dönem notu (-0-) Etkisiz ise o dersten başarılı olabilmek için en az (-3-) almak gerekir.

    -Birinci dönem notu (-2- , -3- , -4- , -5- ) olsa da o dersten başarılı olabilmek için öğrencinin ikinci dönem kanaat notunun en az -2- geçer not olması şarttır.

    -Öğrencinin ders yılı sonunda başarısız olduğu ders veya dersleri varsa Haziran Ortalama Yükseltme sınavlarında en fazla 4 dersten sınava girebilir. Sınava gireceği derslerin seçimi Haziran ayında sınav döneminden hemen önce, okul idaresi tarafından duyurulacak tarihlerde ilgili sınıf öğretmeni veli ve öğrencinin mevcudiyetinde birlikte seçilerek dilekçe ile belirlenir. Öğrenci dilekçesinde belirttiği derslerin dışında derslerden sınava giremez.

    -Ortalama Yükseltme sınavları sonunda en fazla 3 dersten borçlu olarak bir üst sınıfa geçebilir.Bunun adı bir üst sınıfa öğrenci sorumlu geçti olarak adlandırılır.

    • Lise 1’de "Baraj dersi" veya zorunlu ders olarak adlandırılan ders var mı ?
    Baraj dersi veya zorunlu ders olarak adlandırılan ders Dil ve Anlatım dersidir. Öğrenci bu dersten ( 3.00) yıl sonu ortalaması ile başarılı sayılamaz.(Yukarıda 3.00 olduğu içinde burdada onu kullandım,okul türüne göre buradada not değişir)Yıl sonunda bu dersten başarısız olursa bir üst sınıfa geçebilir. Ancak bu dersten sorumluluğu bir sonraki dönem yapılacak sorumluluk sınavlarında başarılı olması halinde kalkar. Yönetmelik gereği’’ öğrenci bir üst sınıfa en fazla 3 dersten borçlu olarak geçebilir’’ şartına göre bu 3 dersten biri Dil ve Anlatım olabilir.

    • Öğrenci Dil ve Anlatım dersinden başarısız olursa Lise 2’ye devam edebilir mi ?
    Evet, Dil ve Anlatım dersinden başarısız olunduğunda sorumlu (borçlu) olarak bir üst sınıfa geçebilir.

    • Ortalama Yükseltme sınavlarında en fazla kaç dersten sınava girilebilir ?
    Öğrencinin başarısız olduğu ders adedi kaç olursa olsun en fazla 4 ders seçme hakkı vardır.

    • Lise 1 sonunda 1 - 2 veya 3 dersten başarısız olunduğunda karnede Sorumlu geçti yazar. Bu durumda öğrenci sorumluluk sınavına mı Ortalama yükseltme sınavına mı girer ?
    Öğrenci Ortalama Yükseltme sınavına girer. Sorumluluk sınavı alt sınıflardan gelen borçlu dersleri ifade eder. Sorumluluk sınavı ortalama yükseltme sınavı demek değildir. Ortalama Yükseltme sınavı yılda bir defa Haziran ayı sonunda yapılır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından o yıla mahsus olarak yönetmelik değişikliği yapılırsa bu değişiklik verilen hükümler doğrultusunda uygulanır. Lise 2 - 3 ve 4. sınıflar sorumlu olduğu derslerden sınavı ders yılı boyunca yapılan tüm sorumluluk sınavları dönemlerinde katılabilirler.

    • Lise 2’ye en fazla kaç dersten sorumlu geçilebilir ?
    Ortalama Yükseltme Sınavlarından sonra en fazla 3 dersten sorumlu geçilebilir.


    • Lise 2’ye 1-2 veya 3 dersten sorumlu geçebilmek için not ortalamasının kaç olması gerekir ?
    Lise 2’ye 1 – 2 veya 3 dersten sorumlu geçebilmek için gereken bir not ortalaması yoktur. Öğrencinin Ortalaması kaç olursa olsun en fazla 3 dersten sorumlu olarak bir üst sınıfa geçilebilir. (Yıl sonu Ortalaması 3.00 veya üzerindeyse - Dil ve Anlatım dersi hariç - herhangi bir sorumlu ders olmadan bir üst sınıfa geçilebilir.3.00 burdada okuluna göre değişir.)
    Lise 2

    • Lise 2’de "Baraj dersi" var mı ?
    Baraj dersi veya zorunlu ders olarak adlandırılan ders Dil ve Anlatım dersidir. Öğrenci bu dersten 3.00 yıl sonu ortalaması ile başarılı sayılamaz.(Okul türüne göre 3.00 değişebilir) Yıl sonunda bu dersten başarısız olursa bir üst sınıfa geçebilir. Ancak bu dersten sorumluluğu bir sonraki dönem yapılacak sorumluluk sınavlarında başarılı olması halinde kalkar. Yönetmelik gereği’’ öğrenci bir üst sınıfa en fazla 2 dersten borçlu olarak geçebilir’’ şartına göre bu iki dersten biri Dil ve Anlatım olabilir.


    • Lise 3’e en fazla kaç dersten sorumlu geçilebilir ?
    Ortalama Yükseltme Sınavlarından sonra, Lise 2’den Lise 3’e en fazla 2 dersten sorumlu olarak geçilebilir. Lise 2’den Lise 3’e geçerken varsa Lise 1’den Lise 2’ye borçlu olarak geçilen en fazla 3 sorumlu derste bu 2 dersin üzerine ilave edilebilir. Dolayısıyla öğrenci alt sınıflardan gelen zayıf derslerinin toplamda 5 sorumlu ders ile (3 sorumlu Lise 1’den, 2 sorumlu Lise 2’den) bir üst sınıfa geçebilir.


    • Lise 3’e sorumlu geçebilmek için not ortalaması şartı aranır mı ?
    Lise 3’e sorumlu geçebilmek için not ortalaması şartı aranmaz. Öğrencinin not ortalaması kaç olursa olsun sorumlu geçilebilir.(Ortalama 3.00 veya üzerindeyse – zorunlu-baraj Dil ve Anlatım dersinden başarılı olmak koşuluyla - herhangi bir dersten sorumlu olmadan sınıf geçilebilir.Not ortalaması olan 3.00 burdada okul türüne göre değişebilir.)

    • Lise1’den veya Lise2’den borçlu olarak bir üst sınıfa geçilen sorumlu derslerden bir üst sınıf sonunda başarılı olunduğunda bu borç silinir mi ?
    Hayır. Sorumluluk ancak o dersin sorumluluk sınavında başarılı olunduğunda kalkar.


    • Sorumluluk Sınavları hangi dönemlerde yapılır, alt sınıflardan sorumlu dersi olan tüm öğrenciler girebilir mi ?
    Sorumluluk Sınavları ders yılı boyunca Şubat döneminde, Haziran döneminde, Eylül döneminde olmak üzere üç defa yapılır. Alt sınıflarda sorumlu (borçlu) dersi olan öğrenciler bu derslerden sınava girebilirler.


    • Lise 2’de alan ortalaması hesaplanır mı ?
    Hayır. Sadece genel ortalama hesaplanır.


    • Aynı dersten 2 yıl üst üste başarısız olursam bir üst sınıfa devam edebilir miyim ? Sınıfta kalır mıyım ?
    Lise 2’den Lise3’e geçerken en fazla iki dersten sorumlu olunabilir, ancak buna varsa Lise1’den kalan en fazla üç sorumlu derste ilave edilebilir. Yani en fazla 3 + 2 = 5 dersten sorumlu olarak Lise 3’üncü sınıfa geçilebilir. Ancak başarısız olunan ders ya da derslerin aynı ders olması bir sorun teşkil etmez.

    Lise 3

    • Lise 3’te "Baraj dersi"veya zorunlu ders var mı ?
    Lise 3’te baraj dersi veya zorunlu ders olarak adlandırılan ders Dil ve Anlatım dersidir. Bu dersten genel başarı ortalamasıyla bir üst sınıfa geçilmez. Bu dersten başarısız olunduğunda borçlu olarak bir üst sınıfa geçilebilir.

    • Lise 3’den Lise 4’e en fazla kaç dersten borçlu olarak geçebilirim ?
    Lise 3’den Lise 4’e geçerken alt sınıflardan toplam 5 dersten sorumlu geçebilir.(Alt sınıflardan hiç dersim yok 5 tane ile geçermiyim diyenler için ; en fazla 2 zayıf sınırı var Lise 3'ün kendi senesi içinde.)

    • Sorumlu olunan derslerden hangi dönemlerde sorumluluk sınavına girebilirim?
    Sorumlu olunan derslerden ders yılı boyunca 3 defa yapılan Sorumluluk Sınavları dönemlerinde sınava girilebilir.

    • Alt sınıflardan borçlu olarak geçilen ders ya da derslerden bir üst sınıfta başarılı olunursa bu ders silinir mi ?
    Hayır. Sorumluluk ancak o dersin sorumluluk sınavında başarılı olunduğunda kalkar.

    • Lise 3’te alan ortalaması hesaplanır mı ?
    Hayır. En son sınıf geçme ve sınav yönetmeliği esaslarına göre sadece genel ortalama hesaplanır.
    Lise 4

    • Lise 4’te "Baraj dersi" var mı ? 
    Evet, Lise 4’te baraj dersi veya zorunlu ders olarak adlandırılan ders Dil ve Anlatım dersidir. Bu dersten genel başarı ortalamasıyla bir üst sınıfa geçilmez. Bu dersten başarısız olunduğunda borçlu olarak bir üst sınıfa geçilebilir.

    • Ders yılı boyunca üç defa yapılan sorumluluk sınavı dönemlerinde Lise 4 öğrencileri sınava girebilir mi ?
    Ders yılı boyunca üç defa yapılan sorumluluk sınavı dönemlerinde Lise 4 öğrencileri sınava girebilir.

    Beklemeli Öğrenciler

    • Beklemeli öğrenciler Sorumluluk Sınavlarına girme hakkına sahipler mi ?
    Evet .

    • Beklemeli öğrencinin kaç sınav hakkı var ?
    Lise süresince sınıf tekrarı yaptıysa yalnızca bir ders yılı süresince sorumluluk sınavlarına girme hakkı var. Sınıf tekrarı yapmamış bir öğrencinin ise iki ders yılı süresince sorumluluk sınavlarına girme hakkı var.

    Lise 1'de hangi dersler var? lise 2'de hangi dersler var? Lise 3'de hangi dersler var?Lise 4'de hangi dersler var?Lise 1-2-3-4 Sınıfta, 2012-2013 Yılı Geçerli Olan Yönetmelikler ve Sistemler,"Baraj dersi" ne demek,Hazırlık’ta baraj dersi var mı ?,Hazırlık’ta kaç kez sınıf tekrarı yapılabilir ?,Hazırlık sınıfında bir dersten başarılı olmak için kaç almak gerekir ,Lise 1. Sınıf "Sınıf Geçme Yönetmeliği" Esasları nedir ?,Lise 1’de "Baraj dersi" veya zorunlu ders olarak adlandırılan ders var mı ?,Öğrenci Dil ve Anlatım dersinden başarısız olursa Lise 2’ye devam edebilir mi ?,Ortalama Yükseltme sınavlarında en fazla kaç dersten sınava girilebilir ?Lise 2’ye en fazla kaç dersten sorumlu geçilebilir ?,Lise 2’ye 1-2 veya 3 dersten sorumlu geçebilmek için not ortalamasının kaç olması gerekir ?,Lise 2’de "Baraj dersi" var mı ?,Lise 3’e en fazla kaç dersten sorumlu geçilebilir ?,Lise 3’e sorumlu geçebilmek için not ortalaması şartı aranır mı ?,Lise 3’te "Baraj dersi"veya zorunlu ders var mı ?

    Açıköğretim çocuk gelişimi bölümünde hangi dersler vardır?

    MAtematik(2)
    edebiyat(3)
    dil ve anlatım(2)
    din kiltürü(1)
    coğrafya(2)
    ingilizce(2)
    tarih(2)
    gelişim alanları(4)
    anne veçocuk sağlığı(2)
    erken çocukluk eğitimi(2)
    müzik(2)
    çocuk ruh sağlığı(2)
    beden eğitimi(2)
    beslenme(2)
    mesleki gelişim(2)


    • acik ogretim cocuk gelisim bolumu
    • acik ogretim cocuk gelisimi bolumu
    • acik ogretim lisesi saglik bolumu
    • acikogretim cocuk gelisimi dersleri
    • aof cocuk gelisimi bolumu dersleri

    7. sınıfta hangi dersler vardır?

    Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfredatında 7. Sınıfta Okutulan Dersler
    • Sosyal Bilgiler
    • Türkçe
    • Matematik
    • Fen ve Teknoloji
    • İngilizce
    • Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
    • Bilgisayar
    • Turizm
    • Güzel Konuşma ve Yazma
    • Vatandaşlık ve İnsan Hakları

    Uzaylılar gerçek hayatta var mı?

    UFO ZiYARETLERiNiN TARiHi


    ilk Ziyaretler: Birçok yorumcu modern UFO çaginin 1947'ler de basladigini
    iddia etmektedirler ama, asil çagin baslama tarihi 1880'de, sanayi
    devriminin doruguna ulasilirken baslamistir.

    Aslinda olayin özüne inecek olursak, UFOlar çok daha uzun süredir
    etrafimizda dönüp durmaktadirlar. Günümüzde bazi Kutsal Kitap alintilari,
    kimi satirlar dogaüstü varliklarin uçurdugu cisimlere atiflarla doludur.
    1880'den Birinci Dünya Savasina kadar olan bölüm ise, bu olgunun en açik
    seçik örneklerini gözler önüne sermektedir.

    16 Mart 1880 aksami, çok büyük bir pervaneye sahip, puro biçiminde bir hava
    tasiti New Mexico'da üç kisi tarafindan gözlemlenir. Bu üç tanik, hava
    tasitindaki insanlarin bilmedikleri bir dili konustuklarini, gülerek
    kendilerine seslendiklerini ve on kisi olduklarini belirtmislerdir. Hatta bu
    kisiler gemideki kisilerin davranislarini sarhos davranislarina benzetmisler
    ve gemiden asagi onlara, birinin üzerinde uzak dogu yazisina benzer bir yazi
    olan ipek ya da saten benzeri bir kagit, birine güzel bir çiçek ve digerine
    de acayip bir isçilik ürünü olan fincan atmislar. Hava tasitindan atilan bu
    nesneler hemen o üç kisi tarafindan alinmis ve bir depoda diger insanlara
    teshir edilmis. Aradan birkaç saat geçmeden depoya gelen bir yabanci
    esyalari incelemis ve onlarin Asya kökenli mallar oldugunu, kendisinin de bu
    tip seylerin koleksiyoncusu oldugunu belirterek bayagi yüksek sayilabilecek
    bir meblagi depo görevlisine vererek esyalari satin almis ve ortadan
    kaybolmustur. Bu tip yaklasimlar yasanan cisimli UFO olaylarindan sonra hep
    olagelmistir. Günümüzde bu tip insanlara giyim sekillerinden dolay "Siyahli
    Adam" denilmektedir.

    Daha sonralari buna benzer olaylar muhtelif tarihlerde gelismistir.

    ikinci Ziyaret Döneminin Baslamasi: 1880'den 1947'ye kadar olan sürede
    yasananlar, 47 ve sonrasinda adeta istila halini almistir. Kayitlara geçen
    ve geçmeyen binlerce yasandigi iddia edilen olaylar, çok kabarik bir arsivi
    de beraberinde getirmistir.

    1947'nin 24 Haziran günü ABD'nin Washington Eyaleti piril piril bir gün
    yasamaktaydi. Bu havanin temizligi ve berrakligi Cascade Daglarini daha bir
    güzel hale getiriyordu.

    Otuz iki yasinda bir is adami olan Kenneth Arnold, ayni zamanda da dört bin
    saati askin bir uçus tecrübesine sahip olan bir pilottu. Arnold, ayni
    zamanda tek motorlu bir Callier marka uçaga da sahipti. Bulana 5000 $ ödül
    vaadedilen deniz piyadelerine ait bir uçagi aramak için o gün gökyüzündeydi.
    Arnold' un uçagi dag uçuslari için tasarlandigindan, bu tip uçuslar için de
    ideal bir araçti. Arnold, düsen Curtess C-46 komando nakliye uçagini aramaya
    basladi. Uçak daglarda bir yerlerde kaybolmustu ve o güne kadar da
    bulunamamisti. Arnold da o uçagi bulamadi ama; baska bir sey buldu, daha
    dogrusu, o sey gelip onu buldu!

    Arnold dagin üzerinde dönüs yaparken, son derece parlak bir isik, uçaginin
    yüzeyini aydinlatinca sasirir kalir. Önce yaklasmakta olan baska bir uçaga
    çarpmakta oldugunu düsündü. Ve telasla o uçagi yaklasik otuz saniye boyunca
    aradi, kendini çarpismadan korumaya çalisti. Gerçekten de bir uçak gördü!
    Bu, bir DC-4' tü ve Arnold onun San Francisco Seattle tarifeli seferini
    yapan uçak olduguna karar verdi. Ama iskele tarafinda ve gerideydi ve de o
    isik oyununu onun yaptigi düsünülemezdi.

    Bunlari düsünürken, bir isik daha çakti, bu sefer Arnold isigin tam nereden
    geldigini saptayabildi. O tarafa, o çizgiye dogru yöneldiginde, saskinliktan
    agzi bir karis açik kalmisti. Dorugun üzerinde inanilmaz hizla formasyon
    uçusu yapan bir grup çok parlak cisimler görüyordu.

    Aralarindaki mesafe yaklasik yüz mil civarindaydi ama, onlari tam olarak
    göremiyordu ancak cisimler kendisine dogru yaklasmaktaydilar. Arnold, son
    saniyeye kadar onlari formasyon uçusu yapmakta olan jetler oldugunu
    zannediyordu. Ve dokuz adet olduklarini görebildi. Çapraz bir dizilisle
    yaklasiyorlardi ve formasyonlarinda ilk dördünün arasindaki uzakliklar esit,
    sonraki besli grup ise daha seyrekti. Fakat Arnold'un fark ettigi yalnizca
    bu degildi, daha tatsiz bir durum daha fark etmisti bu da yaklasan uçaklarin
    hiç birinin kuyrugu yoktu ve çok degisik bir formasyonda uçuyorlardi. En
    öndeki digerlerinden daha üstte ve sanki rüzgarda savrulan uçurtmalar gibi
    ya da su üstündeki hiz tekneleri gibi daha dogru bir ifade ile bir kaz
    sürüsünün uçusu gibi bir formasyon almislardi.

    Bu uçaklarin etkileyici bir baska özellikleri de, ikide bir kanatlarini
    egmeleri ve yüzeylerinden o mavimsi beyaz isigi fiskirtarak uçmalariydi,
    Arnold'a göre! Arnold, ilk baslarda o isigin onlardan geldigini düsünememis,
    kanatlarin piril piril cilali yüzünde günesin yansimasi olarak yorumlamisti.
    Arnold'a göre uçusun yönü hiç degismiyor, ama cisimler tek tek dag
    doruklarinin arkasina girip girip çikiyor, bazilarinin önünde, bazilarinin
    ise arkasinda uçuyorlardi. Dokuzu birden gözden kayboldugunda, Arnold'un
    kafasi iyice karismis, Hava Kuvvetlerinin bir teknolojik mucize yarattigini
    düsünmüstü. Bundan sonra ne yaptigi ise ne de 5000 $ dolara konsantre
    olamiyordu, bir an evvel asagiya inip gördüklerini arkadaslarina
    anlatmaliydi.

    Arnold Tarihe Geçiyor: Arnold inis yaptiktan sonra, bu garip olayi
    arkadaslarina anlatti ve aralarinda saatler süren bir durum muhakemesi
    yaptilar. Fakat herhangi bir sonuca varmalari imkansizdi ve olay daha yüksek
    makamlara intikal etti ve is gazetelere kadar yansidi. Ve bir ajans
    haberinde olayi ABD'nin her yerindeki insanlar ögrenmisti. Arnold'un
    inanilir ve güvenilir bir insan olmasi, olayi daha cazip bir hale getirmis
    ve herkes tarafindan konusulur olmustu.

    Arnold'un yaptigi tariflerde, gördügü cisimlerden "Suyun üzerinden ileriye
    dogru firlattiginiz bir tabak nasil uçarsa öyle uçuyorlardi..." seklindeki
    ifadesinden "uçan daire" tabiri da dogmus oluyordu.

    Olay tüm dünyadaki basinin hayal gücünü bir anda esir almis, normal olmayan
    olaylarinin hazirliksiz kurbanlarindan pek çogu gibi, Arnold da istemeyerek
    bir basin gösterisi baslatmistir. Böylelikle de bu olayin kahramani olarak
    tarih sayfalarindaki yerini de alir.

    FBI Etkilenmiyor: Bu olayin yankilari sürerken FBI ajanlarindan birisi
    Arnold'un görmüs olduklarinin gerçek oldugu tezini savunur ve bu kisinin
    yalan söyleyerek kazanacaklarinin kaybedeceklerinden daha az olacagina ve
    böyle bir yalan konusmaya ihtiyaci olmadigini savunmustu.

    Daha sonra, 22 Mart 1950' de FBI'dan Guy Hottel, patronu J. Edgar Hoover'a,
    "Uçan Daireler" baslikli yolladigi garip bir yazida sunlardan bahseder :

    "Bir Hava Kuvvetleri arastirmacisi, uçan daireler diye bilinen seylerden
    üçünün New Mexico'da ele geçtigini söylemistir. Bunlarin yuvarlak biçimde
    oldugu, ortalarinin biraz yüksek oldugu, ortalarinin biraz yüksek oldugu,
    çaplarinin yaklasik 50 feet civarinda oldugu belirtilmistir. Her birinin
    içinde, insan biçiminde, ama boylari yalnizca 1 metre olan, çok ince metalik
    giysiler giymis üçer ceset bulunmustur. Bu cisimlerin New Mexico'da
    bulunmasinin, hükümetin o yörede çok güçlü bir radar tesisine sahip
    olmasindan, bu radarin uçan dairelerin kontrol mekanizmasini etkilemesinden
    ötürü oldugu sanilmaktadir."

    Bu kadar olaganüstü bir haberin nedense FBI hiyerarsisi tarafindan pek de
    ciddiye alinmadigi söylenebilir.

    Garip olan; böyle bir olayin o tarihlerde ki kurgubilim film yapimlarinin
    henüz o düzeyde olmadigi, dolayisiyla da UFO'larin düsmesi konularina atifta
    bulunulamayacagi savi kuvvetlidir. Ama ondan sonra, Amerika'da insan kaçiran
    UFO raporlarinda bu yaratiklar bir standart olusturdu. Söz konusu yazi
    gizlice yollandigi siralarda, dünyanin ilk UFO kitabi olan Uçan Daireler
    Gerçektir adli kitap piyasaya sürüleli henüz bir iki hafta olmustu. Bu
    kitabin yazari olan eski bir deniz piyade subayi Donald Keyhoe, kitabinda
    olayin örtbas edilmekte olduguna dair suçlamalarda bulunmus ve büyük
    sansasyon yaratmisti.

    Roswell Olayi : Olay New Mexico'nun Roswell bölgesinde 1947 yilinin 4 Temmuz
    saat 23:30 siralarinda cereyan eder. Bu tarihte William Mc. Brazel adli bir
    çiftçinin arazisinde bir UFO yere çakilir. Brazel, UFO'dan etrafa dagilan
    parçalari görünce olayi yetkililer haber verme ihtiyaci hissediyor ve 5
    Temmuz 1947 günü askeri yetkililer inceleme için bölgeye geliyorlar, bölgeyi
    de ziyaretçilere kapatarak uzay cismine ve içinde bulundugu iddia edilen
    cesetlere el koyuyorlar.

    Çiftçi Brazel, ayni gün arazisinde ayni cisme ait bir iki kalintinin daha
    oldugunu tespit eder. Brazel buldugu o kalintilari da alarak ertesi gün
    Roswell kentine gider ve yetkililer kendisinden o parçalari da teslim
    alirlar. Brazel'in buldugu parçalarla ilgili yerel bir gazete de çikan haber
    üzerine yetkililer olayi yalanlayarak, kalintilarin düsen bir meteoroloji
    balonuna ait oldugunu açiklarlar. Amerikan hükümeti olayi basindan ve
    halktan gizlemeye kararliydi. Ve cesetlerle birlikte UFO'dan geriye
    kalanlari bir üsse tasidilar. Yillar sonra o zamanlar orduda görevli olan
    kameraman Jack Barnett, tüm çevreleri ayaga kaldiran açiklamasinda,
    cesetlere otopsi yapildigini ve kendisinin de bu olayi kare kare kamerayla
    tespit ettigini açikladi. Bu kayit yaklasik 90 dakikalik olup, belki de
    dünyanin en büyük sirlarini gizliyordu. Tabi ki bu film, hükümet politikasi
    geregi yillar boyu açiga çikarilmadi, gizli tutuldu. Hatta bazi iddialara
    göre dönemin baskani Truman da otopside hazir bulunmustur.

    Fakat kameraman Barnett o kadar da saf biri degildi ve filmin bir kopyasini
    da kendine çikarmayi bilmisti. Daha sonra Ingiliz gazeteci ve televizyon
    yapimcisi Ray Santilli yüklüce bir miktar karsiliginda filmi satin aldi.
    Bundan sonra da dünya basinini ayaga kaldiran uzayli varlik otopsisi yavas
    yavas dis dünyaya açilmaya basladi


  • GTA Area 51 modunda uzaylılar var mıdır?
  • Hayatta sihirli insanlar var mıdır?
  • Uzaylılar ve UFO'lar gerçek midir?
  • Uzaylılar var mıdır?


  • Wolfteam apex sorunu nasıl çözülür?

    Web module error.Start again shortly Hatası 

    Aşağıdaki maddeleri tek tek uygulayınız. 

    1-Denetim Masası - Ekle/Kaldır (Program ve Özellikler Win 7 için) bölümüne giderek Wolfteam'i kaldırın. 
    2-Bilgisayarım/C (Oyunun kurulu olduğu sabitdisk)/Program files/Softnyx klasörünü (Oyunun kurulu olduğu klasörü) tamamen siliniz. 
    3-Wolfteam bağlantısındaki KURULUM YÖNETİCİSİ yardımı ile yeni kurulum dosyası indirin. 
    4-Oyunu yeniden bilgisayarınıza kurun.

    Bilgisayarda semboller ve yazılar büyüdü, nasıl düzeltebilirim?

    Win7 için.
    Masaüstünde boş bir alana sağ tıklayıp ''görünüm'' sekmesinden, ''orta boyutlu simgeler'' seçeneğini seçiniz.

    Sorun devam ediyorsa çözünürlük ayarlarına bakınız. 
    Masaüstünde sağ tık/Kişiselleştir/Ekran çözünürlüğü monitörünüzün desteklediği en yüksek seviyeyi seçiniz.

    Elle ayarlama. Masaüstü simgeleri.
    Ctrl + Shift tuşlarına basılı tutup, mause un tekerleğini döndürünüz.

    Tarayıcı için.
    İE (explorer) 8 için tarayıcı açıkken Sayfa/Metin boyutu/ Orta seçiniz.

    Diğer işletim sistemleri (XP, Vista) ve tarayıcalar (İE6,7,8,i firefox) için ayarlar kısmı değişik olabilir, ancak uygulama aynı olursa sorununuz çözülecektir.

    Uyku İçin Okunacak Dua

    Uyku İçin Okunacak Dualar, Bu dua bizzat Rabia anamız tarafın okunmuştur. Uyku uyuyamayanlar için tesirli bir duadır. Uyku tutmayanlar, uyuyamayanlar ve Uykusuzluk Çekenler için manevi bir tedavi yöntemidir.



    Allahumme ğarati’n-nücûmü ve hedeetil uyûnu, ve ente Hayyün Kayyûmün lâ-te’hüzüke sinetün ve lâ nevmün, yâ Hayyü yâ Kayyûmü ehdi leyli ve enim ayni.”

    Manası:Ey Allahim ! Yıldızlar battı, gözler sakinledi, ( ve yumuldu )
    Sen hayat sahibi ve daima duran( ve tutan ) sın. Seni ne bir uyuklama tutabilir ne de uyku.
    Ey Hayat sahibi, Kayyum ( olan Allahim), gecemi sakin kıl.gözlerimi uyutuver.

    İzah:
    Ashabdan Zeyd b. Sabit r.a. uykusuzluğa tutulmuş ve bu hastalığından Efendimize bahs etmişti.
    Rasulullah S.A.V. kendisine bu duayı okumasını tavsiye buyurdu.
    Zeyd b. Sabit r.a. dua yı okuyunca Allah-ü Teala kendisinden o hali giderip şifa verdi
    .

    Trombosit nedir?

    Kemik iliğinin dev hücrelerinden olan megakaryositlerden husule gelen, kanın en küçük hücresi. Büyüklüğü 1-3 mikron arasında değişir. Mikroskop altında bakıldığında parlak mavi sitoplazmalı görülür. Kanın milimetreküpünde 200.000-400.000 trombosit mevcuttur. Kemik iliğinde megakaryosit olgunlaşınca sitoplazması parçalanır ve trombositler meydana gelir. Trombositler bedendeki kanamanın durmasında çok mühim rol oynayan parçacıklardır. Damar kesildiği zaman kesilen kısımda trombositler toplanır ve birbirlerine yapışırlar. Kanamayı durduran mühim bir madde olan tromtoplastini de salgılar. Bu madde bir seri kimyevi hadiseyle kan içindeki fibrini kanama yerine çöktürür. Fibrin trombositlerin birbirlerine daha sıkı yapışmalarını sağlar, orada mükemmel bir tamir başlatırtrombosit
    Trombositlerin büyük kısmının veya tamamının eksikliğinde damarlarda kanamaya meyil artar. Küçük çarpmalarda deriyle iç organların içini örten mukozada peteşi ve ekimoz denilen nokta nokta kızarma ve morarmalar görülür.

    Sözlükte "trombosit" ne demek?

    1. Kanda bulunan, çapı 3 mikron büyüklüğünde çekirdeksiz cisimcik.


    Fitre Nedir? 2014 Fitre Fiyatı ne Kadar? (Zekat, Sadaka ve Fitre kime verilir?)



      Fitre Nedir? 2014 Fitre Fiyatı ne Kadar? (Zekat, Sadak ve Fitre kime verilir?) 2014 Fitre Fiyatı Ne Kadar? (Zekat ve Fitre kime verilir?) 2014 Ramazan Ayı Fitre Fiyatları Ne Kadar? Ramazan Fitre, Fitre Nedir, Fitre Fiyatları, 2014 Fitre Fiyatları, Fitre Vermek, Sadaka Vermek, Oruç, Fitre ve Oruç, Fitre niçin verilir, Fitre neden verilir, Fıtır sadakası, Safaka-i fıtır ve Ramazan 2014 ile ilgili her şey http://ridkes.blogspot.com.tr 'da

      Fitre Nedir? 2014 Fitre Fiyatı ne Kadar? (Zekat, Sadak ve Fitre kime verilir?) 2014 Fitre Fiyatı Ne Kadar? (Zekat ve Fitre kime verilir?) 2014 Ramazan Ayı Fitre Fiyatları Ne Kadar? Ramazan Fitre, Fitre Nedir, Fitre Fiyatları, 2014 Fitre Fiyatları, Fitre Vermek, Sadaka Vermek, Oruç, Fitre ve Oruç, Fitre niçin verilir, Fitre neden verilir, Fıtır sadakası, Safaka-i fıtır ve Ramazan 2014 ile ilgili her şey http://ridkes.blogspot.com.tr 'da...
      Fıtır sadakası, Ramazan bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için, yerine getirmekle yükümlü oldukları malî bir ibadettir. Yoksulların ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak suretiyle, toplumda karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarının pekişmesine vesile olan bu mali ibadetin meşru kılınmasındaki temel hedeflerden biri, insanların paylaşma bilincini canlı tutmaktır. Bu sayede her Müslüman, ihtiyacı olan yoksullara az da olsa bir şeyler verebilmenin ve yardımlaşmanın sevincini yaşar. Bundan dolayıdır ki fıtır sadakası, zekâttan farklı olarak, daha geniş bir mükellef kitlesi tarafından yerine getirilir. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca 2014 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2015 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar en düşük sadaka-i fıtır miktarı 10,00 TL (On lira) olarak belirlenmiştir.
      Miktar belirlenirken hadis-i şerifler, ülkenin mevcut sosyal-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alınmıştır.
      Belirlenen bu miktar, "asgari miktar"olup, sadaka-i fıtırda verilecek meblağ konusunda bir üst sınır bulunmamaktadır. Bu konuda ideal olan, herkesin kendi hayat standartlarına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı vermesidir. Söz konusu meblağ, gıda gibi ayni olarak veya para şeklinde nakdi olarak ödenebilmektedir.
      Fitre nedir?
      Temel ihtiyaçlarının dışında belli bir mala sahip ve durumu iyi olan oruç tutamayacak durumda olan insanların Müslümanların ramazan ayında fakirlere verdikleri yardıma fıtır sadakası denir. Buna fitre de denilmektedir fitre
      İslam dinince zengin sayılan bütün Müslümanların, fıtır sadakalarını vermeleri vaciptir.
      Bir kimsenin fitre yükümlüsü olması için şu şartların bulunması gerekir:
      1- Müslüman olmak.
      2- Nisap miktarı mala sahip bulunmak: Hanefilere göre fitre sadakası ile yükümlü sayılmak için, kişinin ramazan bayramının birinci günü, temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olması gerekir. Zekat nisabından farklı olarak, sahip olunan malın “artıcı (nami)” özellikte olması ve üzerinden bir yıl geçmiş bulunması gerekmez. Temel ihtiyaçlar mesken, elbise, ev eşyası, binit, silah, hizmetçi, ailenin bir yıllık geçim masraflarıdır. Hesaplamada, ayrıca kesin alacakları eklemek ve borçları düşmek de gerekir. Nisap miktarı iki yüz dirhem gümüş veya yirmi miskal altın veya bunların kıymetine denk bir maldır. Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre ise, fıtır sadakasının vücubu için, zenginlik ölçüsü olan nisaba malik olmak şart değildir. Temel ihtiyaçların dışında, bayram gün ve gecesinde yetecek kadar azığa sahip olmak yeterlidir.
      3- Ehliyet: Ebu Hanife, Ebu Yusuf ve diğer üç mezhep imamının ortak görüşüne göre, fıtır sadakasının mali yönü ağır bastığı için, bununla yükümlülük için akıllı ve ergen olmak şart değildir. Bu yüzden küçüğün ve akıl hastasının malından da velisinin fitre vermesi gereklidir. Fitre’nin ibadet yönünü üstün kabul eden, Hanefilerden imam Muhammed ve Züfer’e göre ise, küçüklerin ve akıl hastalarının malından fıtır sadakası gerekmez.
      4- Velayet ve bakmakla yükümlülük: Bir kimsenin, kendi dışındaki kişinin fıtır sadakası ile yükümlü sayılması için, bu kişinin onun velayeti altında olan ve bakmakla yükümlü bulunduğu kişilerden olması gerekir. Buna göre bir kimse velayeti altında bulunan küçük çocuklarının veya akıl hastası olan yakınlarının fitresini vermekle yükümlüdür.
      5- Vakit: Hanefilere göre, fıtır sadakası ramazan bayramının birinci günü fecrin doğuşu ile vacip olur. Çünkü fitre bayrama ait kılınmıştır. Hanefiler dışında üç mezhep imamına göre fitre Ramazan ayının son akşamı güneşin batmasından itibaren vacip olur. Bayramdan sonraya geri bırakılması caiz değildir. Ancak özürlü olması durumu müstesnadır. Bununla birlikte geri bırakma fitreyi düşürmez ve kazası gerekir. Bir özür yüzünden oruç tutamayan müslüman da fitre ile yükümlü olur. Hasta, yolcu ve çok yaşlı kimseler gibi. Bir kimse kendi yanında otursalar bile ana-babasının fitresini vermekle yükümlü değildir. Ancak babasının yoksul ve akıl hastası olması durumu müstesnadır.
      Fitre kimlere verilebilir?
      Fitre, verileceği yerler bakımından her durumda zekatın benzeridir. Fitre, niyet edilerek fakirlere temlik suretiyle verilir, mübah kılma tarzında fitre olmaz. Niyet, fitreyi ayırırken veya verirken yapılabilir. Ancak fakire verirken bunun fitre olduğunu söylemek gerekmez. Bir kimse fitresini eşine, usul ve füruuna yani anne veya babasına, çocuk ve torunlarına veremez.
      Ebu Yusuf ile İmam Şafii’ye göre yoksul olan zimmiye (İslam ülkesi vatandaşı olan gayri müslim) de verilemez. Fetvaya esas olan görüş budur. Çünkü fitrenin amacı, bayram gününde yoksul müslümanların ihtiyaçlarını karşılamak, onların bayram sevincine katılmalarını sağlamak ve rahat ibadet yapmalarına imkan hazırlamaktır. Zimmilere fitre vermekle bu amaç gerçekleşmiş olmaz. Bir kimse fitresini bir veya birkaç yoksula verebilir. Birden çok kimseler de fitrelerini birkaç yoksula veya tek yoksula verebilirler. Fakat bir görüşe göre bir fitre, birden çok yoksula dağıtılamaz.
      Çeşitli kimselere ait fitreler karıştırılarak da yoksullara dağıtılabilir. Bununla birlikte fitrelerin ayrı ayrı verilmesi daha uygundur. Fitre yükümlünün bulunduğu yerdeki yoksullara verilmelidir. Başka yerlere gönderilmesi mekruhtur.
      Fitre miktarlarının kişinin bir günlük yiyecek ihtiyacını karşılamayı hedeflediğinde açıklık vardır. Nitekim yemin kefaretinin “ailesine yedirdiğinin ortalamasından 10 yoksulu doyurmak” ve oruç fidyesinin de “oruca güç yetiremeyenlerin bir yoksul doyumu kadar fidye vermekle yükümlü” tutulması, fıtır sadakasının miktarı konusunda ortalama bir ölçü getirmektedir. Bu da yoksulun bir günlük yiyecek ihtiyacının karşılanmasıdır. Fitre mal olarak değil de, para olarak verilecekse günün şartlarına göre, yükümlülerin durumu dikkate alınarak bir tespitin yapılması daha uygun olur. Bu, hadislerde belirtilen gıda maddelerinin ortalama değerlerini almakla da gerçekleşebilir.
      Sözlükte "fitre" ne demek? Ramazan ayı içinde verilmesi dince buyrulan, miktarı belirli sadaka.
      Ramazan ne zaman?
      Ramazan orucu 2014 ne zaman denk geliyor. Oruç ayı yine yakın zamanda geliyor. Müslümanlar için anlamı çok büyük olan Ramazan Orucu için tarih verildi. 2014 yılı Mubarek Ramazan ayı sabırla gelmesi bekleniyor. 2014 Ramazan ayı 28 Haziran 2014 günü başlayacaktır. 2014 Ramazan Bayramı 27 Temmuz 2014 günü başlıyor (Arefe) 28 Temmuz 2014 günü Ramazan bayramı 1.gündür. 2014 Ramazan bayramı 30 temmuz 2014 günü tamamlanacaktır.
      RAMAZAN BAYRAMI
      27 TEMMUZ 2014 PAZAR AREFE
      28 TEMMUZ 2014 PAZARTESİ RAMAZAN BAYRAMI- 1.Gün
      29 TEMMUZ 2014 SALI RAMAZAN BAYRAMI- 2.Gün
      30 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA RAMAZAN BAYRAMI-3.Gün
      Yeni yılda bayram tatilleri ne zaman? 2014 yılı Ramazan Bayramı ne zaman? 2014 yılı Kurban Bayramı ne zaman? Oruçlar hangi tarihte başlıyor? 2014 yılı tatil günleri tam listesi... Kandiller (Regaib, Miraç, Berat) ne zaman?
      RAMAZAN'DA NASIL BESLENMELİYİZ?
      Kişilerin beslenme alışkanlıkları ve besin tercihleri zaman zaman değişiklik gösterebilir. Ramazan ayı da bu değişimlerin belirgin olduğu dönemlerden biridir. Ramazan ayını kilo almadan bitirme korkusu ile bilinçsizce yapılan beslenme planları ise sağlık problemlerine davetiye çıkarabilir. Oysaki doğru beslenerek bu dönemi kilo almadan keyifli bir hale getirmek mümkündür. Uz. Dyt. Yeşim Çelik, Ramazan ayında sağlıklı beslenme hakkında bilgi verdi.
      Ramazan ayında öğün sayısının ikiye düşmesi, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi daha da önemli hale getirmektedir. Çünkü bu ayda, öğün zamanlarında, yemek miktarlarında ve tercih edilen besinlerin çeşitlerinde önemli değişiklikler olmaktadır. İftar ve sahur sofralarını, 11 ay boyunca tüketilen besinlerin yerine, hem gün boyu tok tutacak hem de sağlıklı beslenmeyi sağlayacak yiyeceklerle hazırlamak gerekmektedir. Tokluğu uzun süre sürdürecek olan besin grupları; sindirimi ve emilimi uzun süren gıdalardır. “Kompleks karbonhidratlar” adı verilen sebze, meyve, kuru baklagiller, tahıllar, esmer (kepek, çavdar, tam buğday unundan yapılmış) ekmek, esmer pirinç, kepekli makarna gibi besinlerdir.
      Açlığın kaynağı kan şekerinin düşmesi ise meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmek gibi beslenmemizde çeşitli değişiklikler yapmamız gerekmektedir. Bu besinler kan şekerimizin gün boyu dengede kalmasını sağlayarak açlık hissinin oluşmasını engelleyecektir. Ayrıca, iftar ve sahurda içilen bir bardak süt, içerdiği karbonhidrat, protein, yağ, kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum ve B vitaminleri nedeniyle Ramazan’da sağlıklı beslenmenin temelini oluşturmaktadır. Sıvı besinler mideyi çabuk terk ettiğinden kişiler çok daha çabuk açlık hissetmektedir. Bu yüzden çorba, ayran gibi besinlerin tek başlarına değil; protein içeriği yüksek ve posalı gıdalarla beraber tercih edilmesi gerekmektedir.
      Ramazanda gün boyunca aç kalınacağı için yavaş sindirilen, mide bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve kana geçiş hızı düşük olan esmer tahıl ürünleri, sebzeler, kuru baklagiller, salata gibi gıdaları iftarda tercih etmek, iftar sonrası yaşanabilecek rahatsızlıkları ve aşırı tatlı isteğini engellemektedir.
      İFTARDA NE YEMELİYİZ?
      İftar yemeğine başlarken doyurucu ve sindirimi kolay çorba ile başlamak ve arada sadece salata tüketerek zaman geçirmeye çalışmak faydalıdır. İftardan 30 dakika sonra tüketilen ana öğünde etli veya etsiz, az yağlı sebze yemeği ile az miktarda pilav, makarna veya börek yenebilmektedir. Bunun yanında yoğurt, ayran veya süt tüketimi ihmal edilmemeli; süt ürünleri tüketiminin günde 2 su bardağının altına düşmemesine özen gösterilmelidir. Yani pide yenilecek ise makarna ya da pilavı sınırlamak veya hiç yememek gerekir. Sahurda yağ, şeker ve tuz içeriği düşük olan besinlerin tercih edilmesi gerekmektedir. Böylece hem oruç süresince susuzluk hissi azalmakta, hem de gereksiz enerji alımı önlenmektedir. Sahurda yumurta, peynir ve süt gibi protein açısından zengin besinleri tercih etmek tokluk hissini artırmaktadır.
      İftarda kan şekerini hızlı yükseltmeyecek besinleri önerilen zaman aralıklarında tüketmek iftar sonrasındaki oluşabilecek tatlı krizlerini ortadan kaldıracaktır. Bu şekilde fazladan alınabilecek kalori miktarı sınırlanmış olacaktır. İftar yemeğinden 1. 5-2 saat sonra meyve ara öğünü yapmak faydalı olacaktır. Yemeğin ardından şerbetli hamur tatlıları, kızartılan tatlılar yerine muhallebi, güllaç gibi sütlü tatlılar veya meyvelerin tüketilmesi gerekmektedir. Ramazan ayının tatlısı olan güllaç oldukça keyifli ve sağlıklı bir seçim olacaktır.
      ÜÇ AYLAR NEDİR?
      Üç ayların ilki olan Recep, "yüceltilmiş, içine ikramlar konulmuş ay" ve "hazırlanmak" manalarına gelmektedir.
      REGAİB KANDİLİ BU AYDA
      Recep ayının ilk perşembeyi cumaya bağlayan gecesi Regaib kandilidir. Regaib, "pek çok ihsan" manasına gelen "Ragibe" kelimesinin çoğuludur. Bu gecede Cenab-ı Hakk engin rahmetiyle tecelli edip sonsuz mağfiretiyle muamelede bulunduğu için geceye bu isim verilmiştir.
      MİRAÇ KANDİLİ
      Receb ayının 27. gecesi ise Miraç Kandili'dir. Miraç, kelime manası itibariyle "merdiven", "yükselecek yer", "en yüksek makam" manalarına gelmektedir. Bu gecede Peygamberimiz bir mucize olarak Mekke'deki Mescid-i Haram'dan, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya ve oradan da göklerin İlahi derinliklerine doğru yükselip ruhen ve bedenen Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıkmıştır.
      ŞABAN: HAYIR AYI
      Üç ayların ikincisi olan Şaban, kelime manası itibariyle "dağılan", "saçılan" manalarına gelmektedir. Bir rivayete göre Peygamber Efendimiz, Şaban ayında Ramazan için pek çok hayır dağıldığı için bu aya bu ismin verildiğini ifade etmektedir.
      BERAT KANDİLİ
      Şaban ayı içerisinde Berat kandili vardır. Berat kelimesi, "borçtan, isnat edilen suçtan, ruha azap veren sıkıntılardan kurtulmak" manalarına gelmektedir. Bu gecede Kur'an-ı Kerim bir bütün halinde dünya semasına indirilmeye başlanmıştır. Bu sebeple bu gece hürmetine pek çok günah bağışlandığı için geceye Berat gecesi denilmiştir.
      RAMAZAN: BEREKET AYI
      Üç ayların sonuncusu olan Ramazan ayı on bir ayın sultanı ve ayların en faziletlisidir. Zira bu ayda Kur'an indirilmeye başlanmış ve ay boyunca oruç tutmak farz kılınmıştır.
      KADİR GECESİ BU AYDA
      Kur'an'ın indirilmeye başlandığı bu ay içinde Kur'an-ı Kerim'deki ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan "Kadir Gecesi" vardır. Bu gece Allah'ın müminlere bahşettiği çok yüce bir ikramıdır. Ramazan'ın her gecesinin dolu dolu geçirilmesi için bu gecenin zamanı gizlenmiştir. Ancak Kadir gecesinin Ramazan'ın son on günü içinde olduğuna dair güçlü işaretler vardır.
      ÜÇ AYLAR ORUCU
      İslâm’da zamanla kayıtlı oruç, sadece Ramazan’da vardır. Onun dışında “üç aylar” orucu diye bir oruç asıl kaynakla-rımızda bulunmamaktadır. Müslüman, Recep ve Şaban aylarında çok oruç tut-malıdır ama onları tamamen oruçlu geçirmek diye bir husus kitaplarda bulunmamaktadır. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Âişe’nin ifadesine göre Ramazan’dan başka hiçbir ayı bütünüyle oruçlu olarak geçirmemiştir. Ramazan’dan sonra en çok oruç tuttuğu ay ise Şaban ayıdır.(Müslim, Sıyam 175, 176)