Fitre Nedir? 2014 Fitre Fiyatı ne Kadar? (Zekat, Sadaka ve Fitre kime verilir?)



    Fitre Nedir? 2014 Fitre Fiyatı ne Kadar? (Zekat, Sadak ve Fitre kime verilir?) 2014 Fitre Fiyatı Ne Kadar? (Zekat ve Fitre kime verilir?) 2014 Ramazan Ayı Fitre Fiyatları Ne Kadar? Ramazan Fitre, Fitre Nedir, Fitre Fiyatları, 2014 Fitre Fiyatları, Fitre Vermek, Sadaka Vermek, Oruç, Fitre ve Oruç, Fitre niçin verilir, Fitre neden verilir, Fıtır sadakası, Safaka-i fıtır ve Ramazan 2014 ile ilgili her şey http://ridkes.blogspot.com.tr 'da

    Fitre Nedir? 2014 Fitre Fiyatı ne Kadar? (Zekat, Sadak ve Fitre kime verilir?) 2014 Fitre Fiyatı Ne Kadar? (Zekat ve Fitre kime verilir?) 2014 Ramazan Ayı Fitre Fiyatları Ne Kadar? Ramazan Fitre, Fitre Nedir, Fitre Fiyatları, 2014 Fitre Fiyatları, Fitre Vermek, Sadaka Vermek, Oruç, Fitre ve Oruç, Fitre niçin verilir, Fitre neden verilir, Fıtır sadakası, Safaka-i fıtır ve Ramazan 2014 ile ilgili her şey http://ridkes.blogspot.com.tr 'da...
    Fıtır sadakası, Ramazan bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için, yerine getirmekle yükümlü oldukları malî bir ibadettir. Yoksulların ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak suretiyle, toplumda karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarının pekişmesine vesile olan bu mali ibadetin meşru kılınmasındaki temel hedeflerden biri, insanların paylaşma bilincini canlı tutmaktır. Bu sayede her Müslüman, ihtiyacı olan yoksullara az da olsa bir şeyler verebilmenin ve yardımlaşmanın sevincini yaşar. Bundan dolayıdır ki fıtır sadakası, zekâttan farklı olarak, daha geniş bir mükellef kitlesi tarafından yerine getirilir. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca 2014 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2015 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar en düşük sadaka-i fıtır miktarı 10,00 TL (On lira) olarak belirlenmiştir.
    Miktar belirlenirken hadis-i şerifler, ülkenin mevcut sosyal-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alınmıştır.
    Belirlenen bu miktar, "asgari miktar"olup, sadaka-i fıtırda verilecek meblağ konusunda bir üst sınır bulunmamaktadır. Bu konuda ideal olan, herkesin kendi hayat standartlarına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı vermesidir. Söz konusu meblağ, gıda gibi ayni olarak veya para şeklinde nakdi olarak ödenebilmektedir.
    Fitre nedir?
    Temel ihtiyaçlarının dışında belli bir mala sahip ve durumu iyi olan oruç tutamayacak durumda olan insanların Müslümanların ramazan ayında fakirlere verdikleri yardıma fıtır sadakası denir. Buna fitre de denilmektedir fitre
    İslam dinince zengin sayılan bütün Müslümanların, fıtır sadakalarını vermeleri vaciptir.
    Bir kimsenin fitre yükümlüsü olması için şu şartların bulunması gerekir:
    1- Müslüman olmak.
    2- Nisap miktarı mala sahip bulunmak: Hanefilere göre fitre sadakası ile yükümlü sayılmak için, kişinin ramazan bayramının birinci günü, temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olması gerekir. Zekat nisabından farklı olarak, sahip olunan malın “artıcı (nami)” özellikte olması ve üzerinden bir yıl geçmiş bulunması gerekmez. Temel ihtiyaçlar mesken, elbise, ev eşyası, binit, silah, hizmetçi, ailenin bir yıllık geçim masraflarıdır. Hesaplamada, ayrıca kesin alacakları eklemek ve borçları düşmek de gerekir. Nisap miktarı iki yüz dirhem gümüş veya yirmi miskal altın veya bunların kıymetine denk bir maldır. Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre ise, fıtır sadakasının vücubu için, zenginlik ölçüsü olan nisaba malik olmak şart değildir. Temel ihtiyaçların dışında, bayram gün ve gecesinde yetecek kadar azığa sahip olmak yeterlidir.
    3- Ehliyet: Ebu Hanife, Ebu Yusuf ve diğer üç mezhep imamının ortak görüşüne göre, fıtır sadakasının mali yönü ağır bastığı için, bununla yükümlülük için akıllı ve ergen olmak şart değildir. Bu yüzden küçüğün ve akıl hastasının malından da velisinin fitre vermesi gereklidir. Fitre’nin ibadet yönünü üstün kabul eden, Hanefilerden imam Muhammed ve Züfer’e göre ise, küçüklerin ve akıl hastalarının malından fıtır sadakası gerekmez.
    4- Velayet ve bakmakla yükümlülük: Bir kimsenin, kendi dışındaki kişinin fıtır sadakası ile yükümlü sayılması için, bu kişinin onun velayeti altında olan ve bakmakla yükümlü bulunduğu kişilerden olması gerekir. Buna göre bir kimse velayeti altında bulunan küçük çocuklarının veya akıl hastası olan yakınlarının fitresini vermekle yükümlüdür.
    5- Vakit: Hanefilere göre, fıtır sadakası ramazan bayramının birinci günü fecrin doğuşu ile vacip olur. Çünkü fitre bayrama ait kılınmıştır. Hanefiler dışında üç mezhep imamına göre fitre Ramazan ayının son akşamı güneşin batmasından itibaren vacip olur. Bayramdan sonraya geri bırakılması caiz değildir. Ancak özürlü olması durumu müstesnadır. Bununla birlikte geri bırakma fitreyi düşürmez ve kazası gerekir. Bir özür yüzünden oruç tutamayan müslüman da fitre ile yükümlü olur. Hasta, yolcu ve çok yaşlı kimseler gibi. Bir kimse kendi yanında otursalar bile ana-babasının fitresini vermekle yükümlü değildir. Ancak babasının yoksul ve akıl hastası olması durumu müstesnadır.
    Fitre kimlere verilebilir?
    Fitre, verileceği yerler bakımından her durumda zekatın benzeridir. Fitre, niyet edilerek fakirlere temlik suretiyle verilir, mübah kılma tarzında fitre olmaz. Niyet, fitreyi ayırırken veya verirken yapılabilir. Ancak fakire verirken bunun fitre olduğunu söylemek gerekmez. Bir kimse fitresini eşine, usul ve füruuna yani anne veya babasına, çocuk ve torunlarına veremez.
    Ebu Yusuf ile İmam Şafii’ye göre yoksul olan zimmiye (İslam ülkesi vatandaşı olan gayri müslim) de verilemez. Fetvaya esas olan görüş budur. Çünkü fitrenin amacı, bayram gününde yoksul müslümanların ihtiyaçlarını karşılamak, onların bayram sevincine katılmalarını sağlamak ve rahat ibadet yapmalarına imkan hazırlamaktır. Zimmilere fitre vermekle bu amaç gerçekleşmiş olmaz. Bir kimse fitresini bir veya birkaç yoksula verebilir. Birden çok kimseler de fitrelerini birkaç yoksula veya tek yoksula verebilirler. Fakat bir görüşe göre bir fitre, birden çok yoksula dağıtılamaz.
    Çeşitli kimselere ait fitreler karıştırılarak da yoksullara dağıtılabilir. Bununla birlikte fitrelerin ayrı ayrı verilmesi daha uygundur. Fitre yükümlünün bulunduğu yerdeki yoksullara verilmelidir. Başka yerlere gönderilmesi mekruhtur.
    Fitre miktarlarının kişinin bir günlük yiyecek ihtiyacını karşılamayı hedeflediğinde açıklık vardır. Nitekim yemin kefaretinin “ailesine yedirdiğinin ortalamasından 10 yoksulu doyurmak” ve oruç fidyesinin de “oruca güç yetiremeyenlerin bir yoksul doyumu kadar fidye vermekle yükümlü” tutulması, fıtır sadakasının miktarı konusunda ortalama bir ölçü getirmektedir. Bu da yoksulun bir günlük yiyecek ihtiyacının karşılanmasıdır. Fitre mal olarak değil de, para olarak verilecekse günün şartlarına göre, yükümlülerin durumu dikkate alınarak bir tespitin yapılması daha uygun olur. Bu, hadislerde belirtilen gıda maddelerinin ortalama değerlerini almakla da gerçekleşebilir.
    Sözlükte "fitre" ne demek? Ramazan ayı içinde verilmesi dince buyrulan, miktarı belirli sadaka.
    Ramazan ne zaman?
    Ramazan orucu 2014 ne zaman denk geliyor. Oruç ayı yine yakın zamanda geliyor. Müslümanlar için anlamı çok büyük olan Ramazan Orucu için tarih verildi. 2014 yılı Mubarek Ramazan ayı sabırla gelmesi bekleniyor. 2014 Ramazan ayı 28 Haziran 2014 günü başlayacaktır. 2014 Ramazan Bayramı 27 Temmuz 2014 günü başlıyor (Arefe) 28 Temmuz 2014 günü Ramazan bayramı 1.gündür. 2014 Ramazan bayramı 30 temmuz 2014 günü tamamlanacaktır.
    RAMAZAN BAYRAMI
    27 TEMMUZ 2014 PAZAR AREFE
    28 TEMMUZ 2014 PAZARTESİ RAMAZAN BAYRAMI- 1.Gün
    29 TEMMUZ 2014 SALI RAMAZAN BAYRAMI- 2.Gün
    30 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA RAMAZAN BAYRAMI-3.Gün
    Yeni yılda bayram tatilleri ne zaman? 2014 yılı Ramazan Bayramı ne zaman? 2014 yılı Kurban Bayramı ne zaman? Oruçlar hangi tarihte başlıyor? 2014 yılı tatil günleri tam listesi... Kandiller (Regaib, Miraç, Berat) ne zaman?
    RAMAZAN'DA NASIL BESLENMELİYİZ?
    Kişilerin beslenme alışkanlıkları ve besin tercihleri zaman zaman değişiklik gösterebilir. Ramazan ayı da bu değişimlerin belirgin olduğu dönemlerden biridir. Ramazan ayını kilo almadan bitirme korkusu ile bilinçsizce yapılan beslenme planları ise sağlık problemlerine davetiye çıkarabilir. Oysaki doğru beslenerek bu dönemi kilo almadan keyifli bir hale getirmek mümkündür. Uz. Dyt. Yeşim Çelik, Ramazan ayında sağlıklı beslenme hakkında bilgi verdi.
    Ramazan ayında öğün sayısının ikiye düşmesi, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi daha da önemli hale getirmektedir. Çünkü bu ayda, öğün zamanlarında, yemek miktarlarında ve tercih edilen besinlerin çeşitlerinde önemli değişiklikler olmaktadır. İftar ve sahur sofralarını, 11 ay boyunca tüketilen besinlerin yerine, hem gün boyu tok tutacak hem de sağlıklı beslenmeyi sağlayacak yiyeceklerle hazırlamak gerekmektedir. Tokluğu uzun süre sürdürecek olan besin grupları; sindirimi ve emilimi uzun süren gıdalardır. “Kompleks karbonhidratlar” adı verilen sebze, meyve, kuru baklagiller, tahıllar, esmer (kepek, çavdar, tam buğday unundan yapılmış) ekmek, esmer pirinç, kepekli makarna gibi besinlerdir.
    Açlığın kaynağı kan şekerinin düşmesi ise meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmek gibi beslenmemizde çeşitli değişiklikler yapmamız gerekmektedir. Bu besinler kan şekerimizin gün boyu dengede kalmasını sağlayarak açlık hissinin oluşmasını engelleyecektir. Ayrıca, iftar ve sahurda içilen bir bardak süt, içerdiği karbonhidrat, protein, yağ, kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum ve B vitaminleri nedeniyle Ramazan’da sağlıklı beslenmenin temelini oluşturmaktadır. Sıvı besinler mideyi çabuk terk ettiğinden kişiler çok daha çabuk açlık hissetmektedir. Bu yüzden çorba, ayran gibi besinlerin tek başlarına değil; protein içeriği yüksek ve posalı gıdalarla beraber tercih edilmesi gerekmektedir.
    Ramazanda gün boyunca aç kalınacağı için yavaş sindirilen, mide bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve kana geçiş hızı düşük olan esmer tahıl ürünleri, sebzeler, kuru baklagiller, salata gibi gıdaları iftarda tercih etmek, iftar sonrası yaşanabilecek rahatsızlıkları ve aşırı tatlı isteğini engellemektedir.
    İFTARDA NE YEMELİYİZ?
    İftar yemeğine başlarken doyurucu ve sindirimi kolay çorba ile başlamak ve arada sadece salata tüketerek zaman geçirmeye çalışmak faydalıdır. İftardan 30 dakika sonra tüketilen ana öğünde etli veya etsiz, az yağlı sebze yemeği ile az miktarda pilav, makarna veya börek yenebilmektedir. Bunun yanında yoğurt, ayran veya süt tüketimi ihmal edilmemeli; süt ürünleri tüketiminin günde 2 su bardağının altına düşmemesine özen gösterilmelidir. Yani pide yenilecek ise makarna ya da pilavı sınırlamak veya hiç yememek gerekir. Sahurda yağ, şeker ve tuz içeriği düşük olan besinlerin tercih edilmesi gerekmektedir. Böylece hem oruç süresince susuzluk hissi azalmakta, hem de gereksiz enerji alımı önlenmektedir. Sahurda yumurta, peynir ve süt gibi protein açısından zengin besinleri tercih etmek tokluk hissini artırmaktadır.
    İftarda kan şekerini hızlı yükseltmeyecek besinleri önerilen zaman aralıklarında tüketmek iftar sonrasındaki oluşabilecek tatlı krizlerini ortadan kaldıracaktır. Bu şekilde fazladan alınabilecek kalori miktarı sınırlanmış olacaktır. İftar yemeğinden 1. 5-2 saat sonra meyve ara öğünü yapmak faydalı olacaktır. Yemeğin ardından şerbetli hamur tatlıları, kızartılan tatlılar yerine muhallebi, güllaç gibi sütlü tatlılar veya meyvelerin tüketilmesi gerekmektedir. Ramazan ayının tatlısı olan güllaç oldukça keyifli ve sağlıklı bir seçim olacaktır.
    ÜÇ AYLAR NEDİR?
    Üç ayların ilki olan Recep, "yüceltilmiş, içine ikramlar konulmuş ay" ve "hazırlanmak" manalarına gelmektedir.
    REGAİB KANDİLİ BU AYDA
    Recep ayının ilk perşembeyi cumaya bağlayan gecesi Regaib kandilidir. Regaib, "pek çok ihsan" manasına gelen "Ragibe" kelimesinin çoğuludur. Bu gecede Cenab-ı Hakk engin rahmetiyle tecelli edip sonsuz mağfiretiyle muamelede bulunduğu için geceye bu isim verilmiştir.
    MİRAÇ KANDİLİ
    Receb ayının 27. gecesi ise Miraç Kandili'dir. Miraç, kelime manası itibariyle "merdiven", "yükselecek yer", "en yüksek makam" manalarına gelmektedir. Bu gecede Peygamberimiz bir mucize olarak Mekke'deki Mescid-i Haram'dan, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya ve oradan da göklerin İlahi derinliklerine doğru yükselip ruhen ve bedenen Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıkmıştır.
    ŞABAN: HAYIR AYI
    Üç ayların ikincisi olan Şaban, kelime manası itibariyle "dağılan", "saçılan" manalarına gelmektedir. Bir rivayete göre Peygamber Efendimiz, Şaban ayında Ramazan için pek çok hayır dağıldığı için bu aya bu ismin verildiğini ifade etmektedir.
    BERAT KANDİLİ
    Şaban ayı içerisinde Berat kandili vardır. Berat kelimesi, "borçtan, isnat edilen suçtan, ruha azap veren sıkıntılardan kurtulmak" manalarına gelmektedir. Bu gecede Kur'an-ı Kerim bir bütün halinde dünya semasına indirilmeye başlanmıştır. Bu sebeple bu gece hürmetine pek çok günah bağışlandığı için geceye Berat gecesi denilmiştir.
    RAMAZAN: BEREKET AYI
    Üç ayların sonuncusu olan Ramazan ayı on bir ayın sultanı ve ayların en faziletlisidir. Zira bu ayda Kur'an indirilmeye başlanmış ve ay boyunca oruç tutmak farz kılınmıştır.
    KADİR GECESİ BU AYDA
    Kur'an'ın indirilmeye başlandığı bu ay içinde Kur'an-ı Kerim'deki ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan "Kadir Gecesi" vardır. Bu gece Allah'ın müminlere bahşettiği çok yüce bir ikramıdır. Ramazan'ın her gecesinin dolu dolu geçirilmesi için bu gecenin zamanı gizlenmiştir. Ancak Kadir gecesinin Ramazan'ın son on günü içinde olduğuna dair güçlü işaretler vardır.
    ÜÇ AYLAR ORUCU
    İslâm’da zamanla kayıtlı oruç, sadece Ramazan’da vardır. Onun dışında “üç aylar” orucu diye bir oruç asıl kaynakla-rımızda bulunmamaktadır. Müslüman, Recep ve Şaban aylarında çok oruç tut-malıdır ama onları tamamen oruçlu geçirmek diye bir husus kitaplarda bulunmamaktadır. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Âişe’nin ifadesine göre Ramazan’dan başka hiçbir ayı bütünüyle oruçlu olarak geçirmemiştir. Ramazan’dan sonra en çok oruç tuttuğu ay ise Şaban ayıdır.(Müslim, Sıyam 175, 176)

    Paylaş

    0 Yorum var " Fitre Nedir? 2014 Fitre Fiyatı ne Kadar? (Zekat, Sadaka ve Fitre kime verilir?)"

    Yorum Gönder