Tanımı/Anlamı
- Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek
Örnek: Her bulunduğu yerin hâkim ve sahibi kesilmek istidadında bir erkekti. R. N. Güntekin - Yeteneği olan kimse
Örnek: Belki de büyük bir istidat düşmüştü elimize... T. Buğra
Diğer Dillerdeki Karşılıkları
- en: aptitude. natural readiness. quickness. capacity to learn. skill. talent. capacity to yield to some influence or action. capability. disposition. dowry. fitness. genius. gift. instinct. intelligence. predispostion. tendency. vocation.