Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Bebek ölümleri 1998'lerde binde 43 idi. Bu sene bebek ölümlerini binde 10'un altında bekliyoruz. Bu da en gelişmiş ülkeleri yakalama noktasına geldiğimizi gösteriyor'' dedi.
Akdağ, Kars'ta bir otelde basına kapalı olarak gerçekleştirilen ''Sağlıkta Dönüşüm Programı ve Sağlık Hizmetleri'' konulu toplantının ardından yaptığı değerlendirmede, 8 yıl içerisinde çok ciddi çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Uyguladıkları sağlık sisteminin ahlaki bir felsefesi olduğuna dikkati çeken Akdağ, ''Bu felsefe herkesin sağlık hakkı olduğu ve sağlık hakkına sadece parası olan, insanı olan değil, herkesin ulaşması gerektiği üzerine bina edilmiştir. Kaliteli bir hizmet sunmalıyız. Bunu sürdürebilir kılmalıyız, ülke kaynaklarını kullanarak'' diye konuştu.
Finansmandan, ödeme biçimine, organizasyon şekillerinden, ortaya koydukları yeni düzenlemelere kadar hem vatandaşın, hem de çalışanın davranışını değiştirme noktasındaki çalışmalara varıncaya kadar bir dizi kontrol düğmelerinin olduğunu belirten Akdağ, bu kontrol düğmelerinde oynayarak, değişiklikler yaparak etkili, kaliteli, ulaşılabilir bir sistem kurduklarını ifade etti.
-SAĞLIK GÖSTERGELERİ-
Ülkede 8 senedir bir dönüşüm programı uyguladıklarını ve bu dönüşüm programıyla ciddi bir mesafe katettiklerini anlatan Akdağ, şunları kaydetti:
''Dünyada en çok kullanılan 3 sağlık göstergesi vardır. Bunlar; ortalama yaşam süresinin artması, anne ve bebek ölümlerinin azalmasıdır. Bu anlamda Türkiye'de son 7 yıl içinde ilk defa saydıklarımızın içinde ortalama yaşam süresi artmıştır. Bunu sadece sağlıkla ilişkilendirmemek gerekir. Ülkede refah seviyesi de arttı. Sistemdeki düzelmenin de buna etkisi olduğuna biz inanıyoruz. Anne ölümleri 1998'de yapılmış son araştırma vardı. Bu araştırmada yüz binde 70 idi. Bugün anne ölümleri yüz binde 15-16'lara kadar geriledi. Bebek ölümleri 1998'lerde binde 43 idi. Bu sene bebek ölümlerini binde 10'un altında bekliyoruz. Bu da en gelişmiş ülkeleri yakalama noktasına geldiğimizi gösteriyor. ''
Değerlendirme toplantısında Kars'ın yatırım ve donanım alanında çok önemli ilerlemeler kaydedildiğinin de dile getirildiğini belirten Akdağ, yatırım ve donanım için yaptıkları harcamalarda ve sağlıkta dönüşüm programlarında önceki dönemlere göre önemli mesafe katettiklerini söyledi.
Bakan Akdağ, bugün devam eden ve planlanmış yatırımlarla beraber yaklaşık 50 milyonluk daha yatırım yapacaklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Tabi bu arada hepinizin bildiği gibi hizmete başladıktan sonra Kars Devlet Hastanesini süratle tamamladık, hizmete soktuk. Kağızman aynı şekilde oldu. Sarıkamış şimdi gündemimizde. Üniversite hastanesine büyük bir öncelik vererek, hükümet olarak üniversite hastanesini bir an önce şehre kazandırdık. Buradaki şehrin bu konudaki kişileri ve basın önünde şunu açıkça söylemeliyim, bu şehirde her kim ki 'Sağlık Bakanı Recep Akdağ Erzurumlu'dur onun için Kars'ın işleri geriye bırakılıyor' diyorsa da büyük bir iftira içerisindedir, haksızlık içerisindedir. Daha önce ben çok söyledim, benim için ülkenin 81 vilayetinin birbirinden farkı yoktur. Ama ülkenin doğusundaki şehirler, güneydoğusundaki şehirler özellikle doğusundaki şehirler geçmişte hizmeti çok eksik aldığı için bu şehirler önceliklidir. Pozitif ayrımcılığa tabidir. Bunların başında gelen illerden biriside Kars'tır. Bunu biz bugüne kadar gösterdik.''
Kars'ta aile hekimliğine geçildiğini ve sağlık alanında önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Akdağ, şunları kaydetti:
''İl dışı hasta sevkleri önceki yıllara nazaran büyük ölçüde düştü. 2003 yılında günde 10 çıkış varken, 2010 yılında aşağı yukarı günde 2 çıkışa düşmüş durumda. Bu süre içerisinde üniversiteye gelen uzman arkadaşlarımızın sayıları da 5 kata yakın artmıştır. 30'lu sayılardan 140'a ulaşan bir uzman sayısındayız. 4 kat civarında uzman sayılarımız artmış durumda. Bütün bu hizmetleri devam ettireceğiz. Kars bizim için çok önemli bir ildir.''
Akdağ, Kars'ta bir otelde basına kapalı olarak gerçekleştirilen ''Sağlıkta Dönüşüm Programı ve Sağlık Hizmetleri'' konulu toplantının ardından yaptığı değerlendirmede, 8 yıl içerisinde çok ciddi çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Uyguladıkları sağlık sisteminin ahlaki bir felsefesi olduğuna dikkati çeken Akdağ, ''Bu felsefe herkesin sağlık hakkı olduğu ve sağlık hakkına sadece parası olan, insanı olan değil, herkesin ulaşması gerektiği üzerine bina edilmiştir. Kaliteli bir hizmet sunmalıyız. Bunu sürdürebilir kılmalıyız, ülke kaynaklarını kullanarak'' diye konuştu.
Finansmandan, ödeme biçimine, organizasyon şekillerinden, ortaya koydukları yeni düzenlemelere kadar hem vatandaşın, hem de çalışanın davranışını değiştirme noktasındaki çalışmalara varıncaya kadar bir dizi kontrol düğmelerinin olduğunu belirten Akdağ, bu kontrol düğmelerinde oynayarak, değişiklikler yaparak etkili, kaliteli, ulaşılabilir bir sistem kurduklarını ifade etti.
-SAĞLIK GÖSTERGELERİ-
Ülkede 8 senedir bir dönüşüm programı uyguladıklarını ve bu dönüşüm programıyla ciddi bir mesafe katettiklerini anlatan Akdağ, şunları kaydetti:
''Dünyada en çok kullanılan 3 sağlık göstergesi vardır. Bunlar; ortalama yaşam süresinin artması, anne ve bebek ölümlerinin azalmasıdır. Bu anlamda Türkiye'de son 7 yıl içinde ilk defa saydıklarımızın içinde ortalama yaşam süresi artmıştır. Bunu sadece sağlıkla ilişkilendirmemek gerekir. Ülkede refah seviyesi de arttı. Sistemdeki düzelmenin de buna etkisi olduğuna biz inanıyoruz. Anne ölümleri 1998'de yapılmış son araştırma vardı. Bu araştırmada yüz binde 70 idi. Bugün anne ölümleri yüz binde 15-16'lara kadar geriledi. Bebek ölümleri 1998'lerde binde 43 idi. Bu sene bebek ölümlerini binde 10'un altında bekliyoruz. Bu da en gelişmiş ülkeleri yakalama noktasına geldiğimizi gösteriyor. ''
Değerlendirme toplantısında Kars'ın yatırım ve donanım alanında çok önemli ilerlemeler kaydedildiğinin de dile getirildiğini belirten Akdağ, yatırım ve donanım için yaptıkları harcamalarda ve sağlıkta dönüşüm programlarında önceki dönemlere göre önemli mesafe katettiklerini söyledi.
Bakan Akdağ, bugün devam eden ve planlanmış yatırımlarla beraber yaklaşık 50 milyonluk daha yatırım yapacaklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Tabi bu arada hepinizin bildiği gibi hizmete başladıktan sonra Kars Devlet Hastanesini süratle tamamladık, hizmete soktuk. Kağızman aynı şekilde oldu. Sarıkamış şimdi gündemimizde. Üniversite hastanesine büyük bir öncelik vererek, hükümet olarak üniversite hastanesini bir an önce şehre kazandırdık. Buradaki şehrin bu konudaki kişileri ve basın önünde şunu açıkça söylemeliyim, bu şehirde her kim ki 'Sağlık Bakanı Recep Akdağ Erzurumlu'dur onun için Kars'ın işleri geriye bırakılıyor' diyorsa da büyük bir iftira içerisindedir, haksızlık içerisindedir. Daha önce ben çok söyledim, benim için ülkenin 81 vilayetinin birbirinden farkı yoktur. Ama ülkenin doğusundaki şehirler, güneydoğusundaki şehirler özellikle doğusundaki şehirler geçmişte hizmeti çok eksik aldığı için bu şehirler önceliklidir. Pozitif ayrımcılığa tabidir. Bunların başında gelen illerden biriside Kars'tır. Bunu biz bugüne kadar gösterdik.''
Kars'ta aile hekimliğine geçildiğini ve sağlık alanında önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Akdağ, şunları kaydetti:
''İl dışı hasta sevkleri önceki yıllara nazaran büyük ölçüde düştü. 2003 yılında günde 10 çıkış varken, 2010 yılında aşağı yukarı günde 2 çıkışa düşmüş durumda. Bu süre içerisinde üniversiteye gelen uzman arkadaşlarımızın sayıları da 5 kata yakın artmıştır. 30'lu sayılardan 140'a ulaşan bir uzman sayısındayız. 4 kat civarında uzman sayılarımız artmış durumda. Bütün bu hizmetleri devam ettireceğiz. Kars bizim için çok önemli bir ildir.''