Bahçeli, parti teşkilatına gönderdiği genelgede, geride kalan 10 yılın 8'inde AK Parti'nin siyasi sorumluluk üstlendiğini ifade ederek, ''AKP, kötü, aciz ve aynı zamanda art niyetli bir yönetimin tüm özelliklerini sergilemiştir. Küresel güç merkezlerinin himmetine sığınan, desteğinden medet uman ve bunların istedikleri tavizleri sırf ayakta durmak adına vermekten kaçınmayan ikiyüzlü bir iktidar anlayışıyla bugünlere gelinmiştir'' iddiasında bulundu.
Türk milletiyle asırlık hesabı olan bütün çevrelerin ''AK Parti'nin yaktığı teslimiyetçi ışığın etrafında toplandığını ve kökü geçmişe uzanan kapanmamış hesaplarını adım adım görmeye başladıklarını'' savunan Bahçeli, genelgesinde şunları kaydetti:
''Bu zamana kadar, Başbakan Erdoğan'ın söz ve uygulamalarından Ermeniler memnun kalmış, peşmerge umutlanmış, bölücüler heyecanlanmış, İmralı'daki hain cesaretlenmiştir. Açılım denen yıkım projesi, Türk milletinin kardeşlik duygularını köreltmeye, ortak hayat alanlarını ayırmaya ve dağılmayla son bulacak çok tehlikeli bir sürecin hızla mesafe almasına neden olmuştur. Anadilde eğitim talepleri, etnik kimlik inşasındaki ısrarlar, demokratik özerklik gibi kabul edilemez ve üniter yapıyı parçalayıcı niyetler, iktidarın sessiz ve onaylayıcı tutumundan dolayı azmış ve kontrolü zor bir aşamaya gelmiştir.
Demokrasi, özgürlük ve barış gibi hayati önemdeki kavramlar, AKP'nin elinde eğilmiş, bükülmüş ve içi boşaltılarak her melanetin gerekçesi haline getirilmiştir. Şiddetin hak arama, vahşetin barışı sağlama, sokaklardaki meydan okumanın demokratik mücadele olarak algılandığı ve kavramsallaştırıldığı marazi bir ortam, bu iktidarın aciz, pısırık ve tükenmiş siyasetiyle zirve yapmıştır. Bölücü talepler ve girişimler, yıkım projesinden aldıkları olumlu mesajlarla şımarmışlar, zihinlerindeki kirli hedeflere ve son aşamadaki bağımsız bir devlet yapısına ulaşacaklarına hiç olmadığı kadar inanmışlardır.''
AK Parti iktidarında milli konuların sıradan ve önemsiz konuma geriletildiğini, özenle sahiplenilmesi ve savunulması gerekenlerin tahrip edilmekten çekinilmediğini iddia eden Bahçeli, ''Uluslararası ilişkilerde içine düşülen batak ve verilen tek taraflı ödünler milletimizin geleceğini, haysiyetini ve onurunu zedelemiştir. Ekonomide yaşanılan kriz ve çalkantılar, milletimizi yoksullaştırmış ve işsizliğin dar alanına hapsetmiştir. Hayat pahalılığı artmış, toplumun her kesiminden feryat ve şikayetler yükselmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi ile geçen 8 yılın özü ve özeti bunlardan ibarettir'' görüşünü savundu.
Artık AK Parti ile gidilecek yolun, ulaşılacak hedefin kalmadığını iddia eden Bahçeli, bu çerçevede partilerinin sorumluluğunun daha da arttığını, partisinin iktidar hazırlığı için çalışmalarını başlattığını belirtti.
-''YAPILACAK SEÇİMLER TÜRKİYE'NİN SON ŞANSIDIR''-Devlet Bahçeli, partilerinin tek başına iktidar hedefine ulaştırması için tüm teşkilat yöneticileri ile mensuplarının uyacağı konuları şöyle sıraladı:
''MHP, Türkiye'ye hizmet edecek nitelikli, inanmış siyasi ve teknik kadrolarıyla iktidar sorumluluğunu tek başına üstlenmeye hazırdır. Milliyetçi-ülkücü camianın mensupları, gönül verdikleri ve kalpten bağlandıkları Üç Hilal'i tek başına iktidara taşımak için ellerinden geleni yapmak durumundadır. Bu hedef, hepimize kutlu geçmişimizin, acılarımızın, sevinçlerimizin ve Türk tarihinin yüklediği bir görevdir. Bu itibarla gelecek yılki tarihi randevuya tam bir inanmışlıkla hazırlanılacak, hiçbir partiyle koalisyon, pazarlık ve dayanışma gibi konular dillendirilmeyecek ve konusu dahi gündeme getirilmeyecektir. Hedef mutlaka tek başına iktidar olmaktır ve yapılacak olan genel seçimler Türkiye'nin son şansıdır.
Tıpkı referandum öncesinde olduğu gibi, bundan sonra da AKP iktidarının milliyetçi-ülkücüler üzerinden siyaset yapması, oyunlar tezgahlaması kuvvetli ihtimaldir. Önümüzdeki süreçte, yine acılarımızın hatırlatılması, geçmişimizin ve inançlarımızın istismar edilerek partimize gönül veren milyonlar arasına nifak tohumları saçılmasının gündemde olduğu ortadadır. Ancak bunlara karşı şimdiden hazırlıklı olunacaktır. Mahalli düzeyde ve her platformda, dava arkadaşlarımızın AKP'nin yalanlarına ve aldatma taktiklerine itibar etmemesi için tüm önlemler alınacaktır.
İktidar hedefimize ancak milletimizin vereceği izin, sağlayacağı destekle ulaşılacağı açıktır. Vatandaşlarımızın daha huzurlu, daha güvenli ve mutlaka ekonomik olarak daha iyi şartlara sahip olması bizim için vazgeçilmez hedeftir. Her insanımızın başının dik, karnının tok ve geleceğinin onurlu olması tartışmasız amacımızdır. Bunların hayata geçirilmesinden tüm teşkilat yöneticileri ve mensuplarımız sorumludurlar.''
Tüm teşkilat yöneticileri ve mensuplarının, milletvekilliği adaylığı konusunda yaşanabilecek huzursuzluk ve anlaşmazlıklara müsaade etmeyeceğini belirten Bahçeli, seçim stratejisi, seçim beyannamesi ve propaganda yöntemleri üzerinde yürütülen çalışmalar tamamlandıktan sonra, tüm teşkilatın bunları tatbik edeceğini ve bütünlüğü sağlamak açısından uygulamalarında dikkat edeceklerini bildirdi.
-''TUZAK VE TAHRİKLERE KARŞI MUTLAKA UYANIK OLUNACAK''-Türkiye'nin her alanda tahribatın yoğunlaştığı, bunalımın yaygınlaştığı ve çatışma riskinin arttığı bir ortamda seçim sürecine girdiğini öne süren Bahçeli, şunları kaydetti:
''Özellikle, hükümetle süren pazarlıklardan sonuç almaması halinde, terör örgütünün eylemlerini artıracağı bir dönem önümüzde durmaktadır. Seçim kampanyası esnasında, bölücülüğün, taraftarlarını ayrıştırmak ve saflarını sıkılaştırmak amacıyla şiddet eylemlerine başvurması güçlü bir ihtimaldir. Her ne sebeple olursa olsun, hiçbir tartışmanın, çatışmanın, kavganın tarafı olunmayacak, herhangi bir kanunsuz eylem karşısında da güvenlik birimlerinin harekete geçmesi için azami özen ve sabır gösterilecektir. Tuzaklara ve tahriklere karşı mutlaka uyanık olunacaktır.''
Bahçeli, 31 Ekimde Ankara Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirecekleri ''Millet ve Devlet Bekası İçin Güç Birliği'' toplantısına milletvekilleri, MYK üyeleri, tüm teşkilatları ve ülküdaşlarının en üst düzeyde katılımı sağlayacağını ve tam bir kucaklaşma içinde bir araya gelmek için bugünden çalışmalara başlayacaklarını ifade etti.