İlk 20 elementin adı, simgesi, fiziksel ve kimyasal özellikleri nedir?

İlk 20 Elementin Genel Özellikleri
Hidrojen
Hidrojen ilk olarak 1776 yılında Henry Cavendish tarafından keşfedilmiştir. Hidrojen ismi ise Antoine Lavoisier tarafından verilmiştir. Doğada gaz hâlde bulunur. Renksiz bir gazdır.

Helyum
1868 yılında Fransız Pierre Janssen ve ingiliz Norman Lockyer birbirinden bağımsız olarak helyumu keşfettiler. Helyum atmosferde çok az miktarda bulunmaktadır. Güneşte ve diğer yıldızlarda bol miktarda bulunur. Doğada gaz hâlde bulunan renksiz bir gazdır.

Lityum
Lityum ilk olarak 1817 yılında Johann Arvedson tarafindan keşfedilmiştir. Gümüşürnsü gri metalik renkte bulunur. Oda koşullarında katı hâldedir.

Berilyum
1828 yılında, birbirlerinden bağımsız olarak Friedrich Wöhler ve Antoine Bussy tarafindan elde edilmiştir. Oda koşullarında gri renkli katı bir maddedir.

Bor
Bor, siyah metalik görünümlü bir element olup 1808'de Gay-Lussac ve Thenard tarafindan elde edilmiştir. Oda koşullarında katı hâlde bulunur.

Karbon
Karbon elementi saf hâlde karbon, elmas, grafit, is, kömür gibi çok çeşitti maddelerde bulunur. Grafit yapısı siyah, elmas yapısı ise renksizdir. Doğada katı hâlde bulunur.

Azot
Azot ilk olarak 1772 yılında Daniel Rutherford tarafindan keşfedildi. Renksiz ve kokusuz bir gazdır.

Oksijen
Oksijen ilk defa 1774 yılında Joseph Priestly tarafindan elde edildi. 1781 yılında Lavoisier, oksijenin havada bulunan ve yanmaya etki eden bir madde olduğunu bildirdi. Renksiz bir gazdır.

Flor
İlk defa 1886 yılında Henri Moissan tarafindan elde edilmiştir. Açık san renkli gaz bir maddedir.

Neon
Neon 1898 yılında Wiltiam Ramsay ve Morris Travers tarafindan keşfedilmiştir. Renksiz bir gazdır.

Sodyum
Sodyum ilk olarak 1877 yılında Humphrey Davy tarafindan elde edilmiştir. Yumuşak, kaygan bir metal olup gümüşürnsü beyaz renktedir.Doğada katı hâlde bulunur.
Magnezyum
1755 yılında İngiltere Joseph Black tarafindan ilk olarak keşfedilmiştir. Gümüşürnsü beyaz renkli bir katıdır.

Alüminyum
1827 yılında Wohler tarafindan bulunmuştur. Alüminyum, yumuşak ve hafif bir metal olup mat, gümüşürnsü bir renktedir.

Silisyum
Silisyumun ilk keşfi 1824 yılında Berzelius tarafindan gerçekleştirilmiştir, yeryüzünde en çok bulunan elementlerden bir tanesidir. Koyu gri renkli katı bir maddedir.
Fosfor

Fosfor ilk olarak 1669 yılında Hennig Brand tarafından keşfedildi. Renksiz ve beyaz, kırmızı, siyah renklerde bulunabilen oda koşullarında katı bir maddedir.

Kükürt
Kükürt, antik çağda bilinen dokuz cisimden biriydi. Kükürdün kimyasal bir element olduğunu 1777'de Lavoisier ortaya attı. 1810 yıllarında Gay Lussac ile Thenard tarafindan deneysel olarak doğrulandı. San renkli, tatsız, kokusuz katı bir maddedir. Isı ve elektriği iyi iletmez.

Klor
Klor ilk olarak 1774 yılında Cari Wilhelm Scheele tarafindan keşfedildi. 1810 yılında ise Humphry Davy tarafindan bugünkü ismi verildi. Oda koşullannda san-yeşil renkli zehirli bir gazdır.

Argon
1785 yılında havada argon olduğu ilk defa Henry Cavendish tarafindan iddia edilmiş ve 1894 yılında Lord Rayleigh ve VVilliam Ramsay tarafindan keşfedilmiştir. Gaz ve sıvı hâlde bulunabilir. Kokusuz ve renksiz bir gazdır.

Potasyum
Gümüşürnsü beyaz renkte bir katı maddedir. İlk olarak 1807 yılında Humphrey Davy tarafindan elde edilmiştir.

Kalsiyum
Kalsiyum elementi gümüş gibi parlak ve beyaz renktedir. İlk olarak 1808 yılında Berzelius ve Pontin tarafindan, daha sonra saf olarak ilk defa Humphry Davy tarafindan elde edilmiştir.

Matematik buluşları nelerdir? Konuyla ilgili tarih şeridi nasıl hazırlanır?

MİLATTAN ÖNCE
• Matematik sözcüğü, ilk kez, M.Ö. 550 civarında Pisagor okulu üyeleri tarafından kullanılmıştır.
• Yazılı literatüre girmesi, Platon'la birlikte, M.Ö. 380 civarında olmuştur
• matematiğin M.Ö. 3000-2000 yılları arasında Mısır ve Mezopotamya'da başladığını söyleyebiliriz.
• Herodotos'a (M.Ö. 485-415) göre matematik Mısır'da başlamıştır

• 3000 Mısır Hiyeroglif denen yazı sistemi bulundu
• 3000 Babil'de ilk toplama makinesi kullanıldı
• 540 Miletli (Batı Anadolu'da liman kenti) THALES geometri okulunu kurdu ve kendi teoremini geliştirdi
MİLATTAN SONRA
• 1614 İskoçyalı John NAPİER Logaritma cetvelini ict etti
• " 1642 Fransız matematikçi Blaise PASCAL ilk toplama makinesini icat etti
• Olasılığın (prior) tanımı 1654 yılında Pascal ve Fermat arasındaki yazışmalarda formüle edildi
• 1855 İskoç James MAXWELL Faraday kanunlarını matematiksel olarak kanıtladı ve kendi kuramını yazdı
• Meşhur Bernoulli teoremi ve binom dağılımı 1713 yılında ortaya atıldı

• "Minifici Logaritmorum Canonis Descripto’’logaritma cetveli tanımı ve iki ayrı trigonometri ile bütün matematik
hesaplarında kolay ve çabuk kullanılmasına genel açıklaması) adlı, zamanın bilim dili olan Latince olarak kaleme alınmış eser, ilk kez 1614 yılında Edinburg şehrinde yayınlandı.
ARKADAŞLAR ÇEŞİTLİ SİTELERDEN ÖDEVİM OLDUĞU İÇİN ARŞATIRDIM ANCAK BU KADAR BULABİLDİM İŞALLAH YARDIM ETMİŞ OLURUM YALNIZ SİZDEN RİCAM BU TÜR ŞEYLERİ ARAYANLARLA BU BİLGİYİ PAYLAŞIN İYİ ARAŞTIRMALAR

Genleşmenin olumsuz etkileri nelerdir?

Genleşme ve Büzülmenin Olumsuz Etkileri
Katı cisimler ısıtılır ve aniden soğutulursa çatlayıp kırılabilir.
Metal ve metalden yapılmış cisimler, ısı aldıklarında genleşir. Böyle cisimler, genleşmek için uygun yer bulamazsa eğilip bükülür, kırılır.
Genleşme oranı dikkate alınmadan çekilmiş elektrik ve telefon tellerinden kışın kopmalar,yazın sarkmalar görülür.
Demir yolu rayları, ısının etkisi düşünülmeden döşenirse eğilip bükülür ve kazalara neden olur.

Genleşme ve Büzülmenin Olumlu Etkileri
Sıcaklığı ölçmek için kullandığımız termometreler, sıvıların genleşmesinden yararlanılarak yapılmıştır.
Genleşme oranı farklı iki metalin kullanıldığı metal çiftlerinden yararlanarak termostat yapılır. Termostat, buzdolabının istenilen sıcaklıkta kalmasını sağlar.
Elektrikli fırınlarda, ütülerde sıcaklığı; kalorifer kazanlarında suyun sıcaklığını istenilen düzeyde tutmak için de termostat kullanılır.
Kapağı sıkışmış şişe ve kavanozlar, maddelerin genleşmesinden yararlanılarak kolayca açılabilir.
Sıvılar, ısıtıldığında ya da bulundukları ortamdan ısı aldığında buharlaşarak gaz hâline geçer. Sıvı, buharlaşırken ortamdan ısı alır. Bulunduğu ortamı soğutur. Bu olaya buharlaşma denir.
Gaz hâlindeki su buharı soğutulduğunda, sıvı hâle gelmesine yoğunlaşma denir. Gaz yoğunlaşırken ısı verir. Ortamı ısıtır.
Buharlaşma ile yoğunlaşma birbirinin tersidir.
Yıkanıp dışarıya asılan çamaşırlar, yaz mevsiminde daha çabuk kurur. Kış mevsiminde ise daha yavaş kurur.
Yaz mevsiminde yağmurların oluşturduğu su birikintileri kısa sürede buharlaşarak kurur, diğer mevsimlerde ise bu süreç daha uzundur.
Bu durumlar bize, sıcaklıkla buharlaşma arasında ilişki olduğunu gösterir.