Çevre kirliliği nasıl önlenir?

ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN NEDENLERİ VE ÖNLENMESİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

ÇEVRE VE SAĞLIĞIMIZ:
Bütün canlıların uyum içinde yaşadıkları alana doğal çevre denir. Tabiattaki bütün canlılar çevremizdeki diğer varlıklarla uyum içinde hayatlarını devam ettirirler. Canlılar ile canlı varlıklar arasında canlılar ile cansız varlıklar arasında bir madde alış-verişi ilişkisi ve uyumu mevcuttur.
Örneğin,ormanlarda tüm bitki,hayvan ve mikroskobik canlılar uyum içinde yaşar.Çevreyi oluşturan canlı halkalardan birinin yok olması,diğer canlıların olumsuz etkilenmesine neden olur.(Besin zinciri)
Örneğin,ormanların yok olmasının çevreye çeşitli etkileri vardır;
*Ormanda yaşayan canlı türleri yok olur.
*Hava kirliliği artar.
*Yağışlar azalır.
*Erezyon artar.

İNSANLARIN ÇEVREYE ETKİLERİ
Kullandığımız yakıtlardan kül ve zehirli gaz gibi atıklar açığa çıkar. Baca ve egzozlardan çıkan zehirli gazların birleşmesi sonucu asit yağmurları oluşur.
Asit yağmurları temas ettiği bitki örtüsünün yok olmasına,insanlarda deri ve akciğer hastalıklarına neden olur. Çevre kirliliğini azaltmak için yüksek kalorili,kül ve zehirli gaz çıkışı az olan yakıtlar kullanılmalıdır.(doğal gaz,taş kömürü...)Deniz kazaları ile denize dökülen petrol,su üzerine yayılır. Su üzerine yayılan petrol kısa sürede temizlenmediğinde suyun güneş ışığı ve hava ile temasının kesilmesine neden olur. Bu olay suda yaşayan canlıları olumsuz etkiler.

ATIK ÇEŞİTLERİ
Çevreye atılan ve doğal dengeyi bozan zararlı maddelere atık denir.
Kağıt,bitki kalıntıları,sofra artığı,hayvan leşleri ve doğal gübre gibi organik (canlı kökenli) atıklar mikroorganizmalar tarafından parçalanarak yeniden tabiata kazandırılır. Fakat bu atıklar,çevreye atıldığında mikropların üremesine de uygun ortam oluşur.
Cam şişe,teneke kutu,petrol,plastik,pet şişe,deterjan,tarım ilacı ve pil gibi maddeler tabiatta kalıcı kirliliğe neden olur.
Kalıcı kirliliğe neden olan atık maddelerin rasgele çevreye atılmaması ve sanayide yeniden kullanımı sağlanmalıdır. Cam,kağıt,teneke,pil ve plastik sanayide yeniden kullanılır.

KİRLİLİKTEN ETKİLENENLER
1-)SU
2-)HAVA
3-)TOPRAK

KİRLETEN KAYNAKLAR
*Zehirli Maddeler
*Radyoaktif Maddeler
*Petrol Ve Petrol Ürünleri
*Evsel Ve Kentsel Atıklar
*Endüstriyel Atıklar
*Gürültü

1-) SUYUN CANLILAR İÇİN ÖNEMİ
Canlıların hayatlarını devam ettirebilmeleri için suya ihtiyaçları vardır. Hücrenin büyük bir bölümü (2/3) sudan meydana gelmiştir. Hücrede meydana gelen biyokimyasal olaylar için su gereklidir.
Ayrıca dünyanın ¾ ü suyla kaplıdır. Bu suların ancak %0,003 ü içilecek niteliktedir. İçilecek su kaynakları,yer yüzü suları/baraj,göl,gölet) ve yer altı suları (kaynar,artezyenler)dır.

SU KİRLİLİĞİNİN SEBEPLERİ
*Endüstriyel kuruluşlarca bırakılan artıklar(petrol,boya,deterjan,ağır metaller,kanalizasyon...)
*Tarımda kullanılan zehirler ve fazla kullanılan gübreler
*Hayvansal ve evsel artıklar
*Sulara bırakılan kurşun,civa
*Lağımların sulara karışması

SU KİRLİLİĞİNİN ÖNLENMESİ
*Arıtma tesisleri kurulmalı ve özenle işletilmeli
*Belirli yerlerde nüfus artışının önüne geçilmeli
*İnsanlar bilinçlendirilmeli
*Su kaynaklarının korunması için iyi politikalar geliştirilmeli,plan ve programlar yapılmalı
*Hava ve toprak kirliliğine sebep olan faktörler ortadan kaldırılmalıdır

2-) HAVANIN CANLILAR İÇİN ÖNEMİ
Hava,canlılar için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Özellikle havada bulunan oksijen canlılarda besinlerin yıkımında rol oynadığından çok önemlidir.
Havada bulunan gazların;
%78 i Azot
%21 i Oksijen
%1 i Diğer gazlardan oluşur.

HAVA KİRLİLİĞİ VE İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ
Hava kirliliğine sebep olan etkenler şunlardır;
*Sanayiden çevreye bırakılan gazlar
*Araçların egzosundan çıkan gazlar
*Fosil yakıtlardan (petrol,kömür vs.)çıkan gazlar
*Fosil yakıtların yanması sonucu ortaya çıkan karbondioksit, azot oksitleri,kükürt oksitleri asit yağmurlarına neden olur.
*Hava kirliliğinin zararları bitki,hayvan ve insanlara daha fazladır.

İnsanlarda hava kirliliği;
*Solunum yolu rahatsızlıkları
*Astım-bronşite
*Vücudun savunma mekanizmasının zayıflamasına neden olur.



HAVA KRİLİLİĞİNİN ÖNLENMESİ İÇİN NELER YAPILABİLİR?

*Hava kirliliğinin en önemli nedenlerinden olan fosil yakıtlar olabildiğince az kullanılmalı. Bunun yerine doğalgaz, güneş enerjisi, jeotermal enerji vb. enerjilerin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.
*Karayolu taşımacılığı yerine demiryolu ve deniz taşımacılığına ağırlık verilmelidir.Büyük kentlerde toplu taşıma hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır. Böylece otomobil egzoslarının neden oılduğu kirlilik azaltılabilir.
*Sanayi kuruluşlarının atıklarını havaya vermeleri önlenmelidir.
* Yeşil alanlar arttırılmalı, orman yangınları önlenmelidir.
* Ozon tabakasına zarar veren maddeler kullanılmalıdır.

TOPRAĞIN CANLILAR İÇİN ÖNEMİ
Yeryüzünün en üst tabakasını oluşturan örtüye toprak denir. Toprak tüm canlıların besin ve hayat kaynağıdır. Bitkiler;insan ve hayvanların,toprakta bitkilerin besin kaynağıdır. Çünkü bitkiler ihtiyaç duyduğu inorganik besin ve suyu topraktan alırlar.
Toprağın canlılara sağladığı faydalardan biri de yer altı sularının süzülerek canlıların kullanabileceği hale getirilmesidir.(doğal arıtma)

TOPRAK KİRLİLİĞİ
Toprak kirliliğine neden olan başlıca etmenler;
Ev, iş yeri ve hastahane atıkları,
Radyoaktif atıklar,
Hava kirliliği sonucu oluşan asit yağmurları,

Gereksiz yere ve aşırı miktarda yapay gübre, tarım ilacı vb. kullanılması.
Tarımda gereksiz yere ya da aşırı hormon kullanımı
Suların kirlenmesi. Su kirliliği toprak kirliliğine neden olurken, toprak kirliliği de özellikle yer altı sularının kirlenmesine neden olur.

TOPRAK KİRLİLİĞİNİN ÖNLENMESİ İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Toprak kirliliğinin önlenmesi için yapılabilecek bazı şeyler şunlardır;
*Verimli tarım topraklarında yerleşim ve sanayi alanları kurulmamalı yeşil alanlar arttırılmalıdır.
*Ev ve sanayi atıkları toprağa zarar vermeyecek şekilde toplanıp depolanmalı ve toplanmalıdır.
*Yapay gübre ve tarım ilaçlarının kullanılmasında yanlış uygulamalar önlenmelidir.
*Nükleer enerji kullanımı bilinçli şekilde yapılmalıdır.

SES KİRLİLİĞİ
Sanayileşme ve modern teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan çevre sorunlarından biri de ses kirliliğidir. Gürültü de denilen ses kirliliği, istenmeyen ve dinleyene bir anlam ifade etmeyen sesler ya da insanı rahatsız eden düzensiz ve yüksek seslerdir. Ses kirliliğinin yaratan önemli etmenler;
*Sanayileşme
*Plansız kentleşme
*Hızlı nüfus artışı
*Ekonomik yetersizlikler
*İnsanlara, gürültü ve gürültünün yaratacağı sonuçları konusunda yeterli ve etkili eğitimin verilmemiş olmasıdır.
Ses kirliliği, insan üzerinde çok önemli olumsuz etkiler yaratır. Bu etkileri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

SES KİRLİLİĞİNİN ÖNLENMESİ İÇİN NELER YAPILABİLİR?

*Ses kirliliği aşağıdaki uygulamalarla önlenebilir;
*Otomobil kullanımını azaltacak önlemler alınmalıdır.
*Ev ve iş yerlerinde ses geçirmeyen camlar(ısıcam gibi) kullanılmalıdır.
*Eğlence yerleri vb. ortamlarda yüksek sesle müzik çalınması engellenmelidir.
*Gürültü yapan kuruluşlar şehirlerin dışında kurulmalıdır.

RADRASYON

Radyoaktif element denilen bazı elementlerin atom çekirdeğinin kendiliğinden parçalanarak etrafa yaydığı alfa, beta,ve gama ışınlarına radrasyon denir. Çevreye yayılan bu ışınlar, canlı hücreleri doğrudan etkileyerek mutasyon denilen genlerdeki bozulmaya neden olur. Çok yoğun olmayan radrasyon, canlının bazı özelliklerinin değişmesine neden olurken yoğun radrasyon, canlının ölümüne neden olabilir. Örneğin; 1945’te Japonya’ya atılan atom bombasın, atıldıktan sonra 7 gün içinde, vücutlarının tamamı 10 saniye radrasyon almış insanların %90’ı hiçbir yara ve yanık izi olmadan öldü. 26 Nisan 1986’da Çernobil’deki nükleer kazanın; ani ölümler, gebe kadınlarda düşük olayları kan kanseri, sakat doğumlar gibi olumsuz etkileri oldu.
Bir çevredeki belli bir dozun üzerinde olan radrasyon, canlının vücut hücrelerini etkileyerek doku ve organlarda bozulmalara ,anormalliklere, üreme hücrelerini etkileyerek doğacak yavrularda sakatlıklara neden olur. Uzun süre radrasyon etkisinde kalmanın yaratacağı sonuçlar aşağıdaki gibi sıralanabilir;

RADRASYONUN ETKİLERİ

* Kanser oluşması
* Ömrün kısalması
*Katarakt oluşması,

RADRASYONUN ÖNLENMESİ İÇİN NELER YAPILABİLİR?

*Özel giysiler(kurşun önlük,özel maske)kullanılmalıdır.
* Radrasyon kaynağından uzak durulmalı, en kısa sürede radrasyonlu ortam terk edilmelidir.
*Radrasyonlu cihazlarla yapılan teşhis ve tedaviye sık sık başvurulmalıdır.

Yerel saat hesaplamaları nasıl yapılır?

YEREL SAAT




Herhangi bir yerde, Güneş’in en tepede olduğu ana ya da gölge boyunun en kısa olduğu ana öğle vakti denir. Öğle vakti gün ortasıdır ve saat 12.00 olarak kabul edilir. Buna göre ayarlanan saat dilimine yerel saat denir.
Yerel saat farkları, meridyenlerden faydalanılarak hesaplanabilir.
Yerel saat hesaplarını yapabilmek için şunları öğrenmekte fayda vardır:
Aynı meridyen üzerinde bulunan bütün noktaların öğle vakitleri aynı anda olur ve yerel saatleri birbirine eşittir.
Aynı meridyen üzerinde bulunan noktaların yerel saatleri birbirine eşit olmasına rağmen (21 Mart ve 23 Eylül tarihleri hariç) Güneş’in doğma ve batma saatleri farklıdır. Bunun nedeni, Dünya ekseninin 23° 27' eğik olmasıdır.

ORTAK SAAT (ULUSAL SAAT):
Çalışma hayatında, yerel saatlerin hepsini kullanmak mümkün değildir. Ticari ve ekonomik ilişkilerin kolaylaştırılması, haberleşme ve ulaşım hizmetlerinin hızlı ve düzenli bir şekilde yapılabilmesi için, yerel saatten farklı olarak, ortak saat ya da ulusal saat uygulamasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu nedenle her ülkenin, kendisine en uygun meridyenin yerel saatini bütün ülke sınırlarında geçerli hale getirmesiyle oluşan saate ortak saat adı verilmektedir.
Doğu - batı doğrultusunda geniş olan ülkeler (A.B.D, Kanada, Çin, vb.) aynı anda birden çok ortak saat kullanırlar. Ancak doğu - batı yönünde dar olan ülkeler (Türkiye, İtalya, Bulgaristan, İspanya, vb.) ise aynı anda tek ortak saat kullanırlar.
Türkiye’de, 1978 yılına kadar, 2. saat diliminde yer alan 30° Doğu meridyeninin yerel saati ortak saat olarak kullanılmıştır. 1978 yılından sonra, güneş ışınlarından daha fazla yararlanarak enerji tasarrufu sağlamak amacıyla, ileri ve geri saat uygulamasına geçilmiştir.
Şöyle ki;
• Yaz döneminde 3. saat dilimine giren 45° Doğu meridyeninin yerel saati esas alınarak ileri saat uygulamasına geçilmiştir.
• Kış döneminde ise 2. saat dilimine giren 30° Doğu meridyeninin yerel saati esas alınarak

SAAT DİLİMLERİ (ULUSLARARASI SAAT)
Bilim ve tekniğin hızla gelişmesiyle ülkeler arası ekonomik ve siyasi ilişkilerin artması, buna bağlı olarak iletişimin hızlı olması uluslararası saatin doğmasına yol açmıştır. Bu sebeple saat dilimleri oluşturulmuştur. Dünya üzerinde 24 saat dilimi vardır.
Saat dilimi hesaplamalarında yaz ayları (temmuz ,ağustos,haziran)ibaresi geçiyor ise Türkiye için 3 doğu saat dilimi(45 doğu Meridyeni)böyle bir ifade geçmiyor ise 2 doğu saat dilimi (30 doğu meridyeni)kullanılır.Her saat dilimi arası 15 meridyen vardır ve dolayısıyla 4X15 :60 dk saat dilimleri arası zaman farkı vardır....




TARİH DEĞİŞTİRME ÇİZGİSİ
Dünya’nın doğu ve batı yarım kürelerinin uç noktaları arasında bir günlük zaman farkı vardır. Bu nedenle, Başlangıç meridyeninin devamı olan 180° meridyeni, tarih değiştirme çizgisi olarak kabul edilmiştir.

• 180° boylamının batısına doğru gidildiğinde, Doğu Yarım Küre’ye geçildiği için, tarih 1 gün ileridir.


• 180° boylamının doğusuna doğru gidildiğinde, Batı Yarım Küre’ye geçildiği için, tarih 1 gün geridir.
ZAMAN PROBLEMLERİ
1. Yerel saat problemleri
Yerel saat problemlerinde şu yol takip edilir:
a. İstenilen merkezlerin her ikisi de Greenwich’in batısında ya da doğusunda ise, boylam numarası büyük olandan küçük olan çıkarılır. İstenilen merkezlerden birisi Greenwich’in doğusunda diğeri batısında ise boylamlar toplanır.
Buna göre;
– Boylam farkı bulunur.
– Bulunan boylam farkı sabit zaman farkı olan 4 ile çarpılarak yerel saat farkı hesaplanır.
b. Dünya batıdan doğuya doğru döner. Bu nedenle, doğuda yerel saat batıya göre daima ileridir. Batıda ise yerel saat doğuya göre daima geridir.
Buna göre;
– Batıdaki bir noktanın yerel saati verilecek, doğudaki bir noktanın yerel saati sorulacak olursa, doğuda yerel saat daima ileri olacağından aradaki yerel saat farkı toplanır.
– Buna karşılık, doğudaki bir noktanın yerel saati verilir, batıdaki bir noktanın yerel saati sorulursa, batı daima geri kalacağından aradaki yerel saat farkı çıkarılır.
2. Güneş Problemleri:
Güneş’in doğma ve batma saati ile ilgili problemlerde şu yol takip edilir:
a. Yerel saat problemlerinde anlatıldığı gibi iki nokta arasındaki yerel saat farkı bulunur.
b. Dünya, batıdan doğuya doğru döndüğü için, doğuda Güneş batıya göre daima erken doğar, batar. Batıda ise Güneş, doğuya göre daima geç doğar, batar.
Buna göre;
– Batıdaki bir noktada Güneş’in doğma saati verilir, doğudaki bir noktada Güneş’in doğma saati sorulursa, doğuda Güneş erken doğacağından aradaki yerel saat farkı çıkarılır.
Eğer tersi sorulursa, batıda Güneş geç doğacağından aradaki yerel saat farkı toplanır.

Özgürlük ile ilgili slogan örnekleri verir misiniz?

özgür Kalbim özgür Sevgim Düşüncelerim özgür ben özgürüm özgür Devletimle özgürüm.


Ben özgürlük bekçisiyim kendi hayatımın içinde zararlı Aşkları Sevgileri Korurum Kendi içimde..


Kimseye Boyun Eğmedim Şu Gençlik Ateşimde ben özgür bir insanım bozamaz beni kimse!


içimdeki Duygular Asi Can Atan Kalbimin Sevdası Sana Ebedi, özgür bir aşk benimkisi.


Sen Ben Zoraki Sevmedim Sana Kalbimi Zoraki vermedim Sen Benim özgür umutlarımsın sen benim özgürlüğe kaçışımsın..


Ne iLkim Bu Dünyada Nede Son Olucağım, ne Seni Sevmekten vaz geçeceğim Nede Senin Olacağım ben özgür bir insanım..


özgür Sözlerimin özgür insanı Senin gibi özgür yaşamak bana haram Senin gibi oLmak umutlarımın imkansız yaşaması..


Yarınlarıma Seninle Gelecek günlerimize birlikte Adım Atalım özgülük yolunda Birbirimizi Bırakmayalım Sevgilim.


özgürlük seni düşündüğümde kalıcı olur bedenimde sen yokken köle gibi yaşıyorum evimin dipsiz hücrelerinde.


özgürlük kelimesini seninle sevdim ben sana aşık olunca özgürlük nedir daha iyi biLdim, Şimdi Seviyor Kalbim Seni özgürce Sensiz Olmak bana işkence.


özgürlüğe giden bu yolda elimi sımsıkı tut sakın bırakma özgür düşüncelerimin özgür kadını seviyorum seni.


özgürlük bir milletin Sembolüdür.


özgür oLan bir miLLet Demokrasiyi Kendine Aşılamıştır.


Kısıtlamak insanları sadece Kısıtlandıkları OLaylara teşvik Eder Bırakın özgürce Yaşasın herkez.


Eğer özgürlük Kural tanımasaydı Şimdi Kurallar Olmazdı hayatımızda, Hayata Bakışımızda.


Ben Hayatı Kurallar içinde özgürce Yaşamayı Severim.


En iyi özgürlük Kendini Kendi Dünyası içinde özgür bulandır.


özgürlüğün değerini bilmek lazım, herkez özgür değildir bu dünyada, herkez yaşamak ister özgürce doya doya..


Mahkum Olmuş Kalbimi Azat Ettin Dün gece bir gülüşün bir sözün yetti özgürlük umutlarımı yeşillendirmeye..


özgürlüğü tek başıma değil seninle paylaşmak istiyorum bebeğim.


özgürüm derken senin sevgine kapıldım şimdi özgürlüğümü istiyorum senden özgürce yaşıyalım aşkımızı lütfen.


Ben Nice Duygu Savaşlarından galip Çıktım Nice Kalpleri feth Ettim Şimdi özgürlüğümü Almaya çalışma benden Ben özgürce Severim iStersem.


özgürlüğümü seninle paylaşmayı seviyorum..


Adım gibi özgür Yaşamak istiyorum Sevgiler içinde Mahkum Olmak istemiyorum Adımı taşımak istiyorum hayatımda Ben özgürüm, özgürce yaşarım hayatı.


Seni Seven 1 Mahkum Olacağıma, özgür ve tek başıma olurum hayata aşık olurum daha iyi..

Basketbolda turnike nedir, kuralları nelerdir?

Turnike Atışı

Turnike basketbol oyununun temel şutlarındandır. Potaya yakın bir yerlerde top sürdükten veya pas aldıktan sonra yapılabilir. Başarılı bir turnike yapabilmek için şunlara dikkat edilmelidir:
• Kural hatası yapmadan turnike atışı yapabilmek için, topu tuttuktan sonra sadece iki adım atabilirsiniz.
• Top iki elle, iki adım yürüyüşüne geçmeden önce tutulmalıdır. Turnikede birinci adım uzun, ikinci adım kısa olmalıdır. Çünkü oyuncu ikinci adımında öne doğru yapmış olduğu hareketini, yukarıya ve potaya rahat yükselebilmesi için kısa tutması yararlı olacaktır.
• Son aşamada sağ veya sol ayak üzerinde kuvvetli olarak sıçranmalıdır. Aynı anda atışı yapan elin dizi ritmik olarak karna doğru çekilmelidir.
• İki elle tutulduğunda vücudun önünde olan top, baş üzerinden yukarı doğru kaldırılır ve atış kolunun uzatılması ve el bileğinin bükülmesi ile ya direk olarak çemberin içine ya da pota levhasına vurdurularak atılmalıdır.