Rasyonel sayılarda dört işlem soru-cevap örnekleri verir misiniz?

Oranlı Sayılar , (rasyonel sayılar veya kesirler) iki tamsayının birbirine oranı ile ifade edilebilen sayılardır.Oranlı sayılar kümesi, tam sayıların bir genişlemesidir ve ile gösterilir. kümesi genelde şöyle tanımlanır:

(a ve b tam sayı ve sıfır olmamak üzere a/b şeklindeki sayılara oranlı sayı denir)

ve veya eşdeğer oranlı sayılardır. Dolayısıyla her oranlı sayı sonsuz şekilde ifade edilebilir. Oranlı sayıların en basit formu ve tamsayılarının ortak böleninin olmadığı veya veya , tam sayılar kümesi 'yi kapsar. Yani .Daha ince bir tanımı ise tam sayılar üzerinden tanımlanacak bir denklik bağıntısıyla yapılabilir. Böylece her denklik sınıfı bir oranlı sayı olarak anılır. kümesinden seçilmiş keyfî (a,b) ve (c,d) öğeleri için "~" bağıntısı olarak tanımlansın. Bunun bir denklik bağıntısı olduğu kolaylıkla kanıtlanabilir. Bu durumda, denklik sınıfları olurlar. Oranlı sayı ise basitçe şeklinde tanımlanır.Tanımda paydanın sıfır olmama şartı ifadesinin tanımlanmamış olmasındandır. Bir sayının sıfıra bölümü tanımsızdır.Sıfırdan büyük olan rasyonel sayılara pozitif rasyonel sayılar, sıfırdan küçük rasyonel sayılar da negatif rasyonel sayılar denir.Pozitif rasyonel sayılar kümesi ile gösterilir. Negatif rasyonel sayılar kümesiile gösterilir.
ifadesidir. Her tam sayı oranlı sayıdır. Çünkü şeklinde yani oranlı sayı tanımına uygun biçimde yazılabilirler.Oranlı sayılar kümesi


Örneğin

Dörde bölünüp, dörtte biri kesilip alınmış ve geri kalan dörtte üçü gösterilen bir yuvarlak pasta


Yandaki şekilde,bir bütün yuvarlak pasta 4 eş parçaya bölünmüş ve bu 4 eş parçalardan her birisi olarak görülmektedir. Ancak bir parça alınmış olduğundan kalan eksikdir. Geriye kalan, dört eşit parçaya bölünmüş bütünün üç tane parçası (yani 3de 4 oranı) veya (kesiri)dir. Bu ifadesi şeklinde gösterilir. Burada ifadede kesir çizgisinin üstündeki değere (yani 3e) pay, kesir çizgisinin altındaki değere (yani 4’e) payda denir. Bu kesir, “üç bölü dört” ya da “dörtte üç” diye okunur.
Aynı işaretli iki rasyonel sayının toplama işlemi
  • Aynı işaretli iki rasyonel sayının toplama işlemi yapılırken ,rasyonel sayıların paydaları eşit değilse, paydalar eşitlenir. Payların mutlak değerleri toplamı paya yazılır.Ortak payda,paydaya yazılır.toplananların ortak işareti,toplama ,işaret olarak verilir.
  • Tam sayılı kesirler toplanırken , bu kesirler bileşik kesre çevrilerek toplama işlemi yapılır.


Ters işaretli iki rasyonel sayının toplama işlemi
  • Ters işaretli iki rasyonel sayının toplama işlemi yapılırken, rasyonel sayıların paydaları eşit değilse eşitlenir.payların mutlak değerleri farkı alınır,paya yazılır.Ortak payda ,paydaya yazılır.toplam olan rasyonel sayının işareti ise,mutlak değeri büyük olan rasyonel sayının işaretidir.


Kapalılık özelliği
  • İki rasyonel sayının toplamı , yine bir rasyonel sayıdır.Yani rasyonel sayılar kümesi toplama işlemine göre kapalıdır.


Toplamsal birim öğe (Etkisiz eleman özelliği)
  • bir oranlı sayı ise olduğunda toplamanın birim öğesidir ve ile gösterilir.
  • ”0” tam sayısına, rasyonel sayılar kümesinde toplama işleminin etkisiz (birim )elemanı denir.


Toplamsal tersinir öğe
  • ve iki oranlı sayı olsun. Eğer ise bu iki sayı birbirinin toplamsal tersidir.
  • Toplamları “0”tam sayısına eşit olan iki rasyonel sayıya toplama işlemine göre birbirinin tersi denir.


Toplamada değişme özelliği
  • Rasyonel sayılar kümesinde,toplama işleminin değişme özelliği vardır.


Toplamada birleşme özelliği
  • Rasyonel sayılar kümesinde toplama işleminin birleşme özelliği vardır.


Toplamanın çarpma üzerine dağılma özelliği (sağdan dağılma)


Çarpma belitleri

  • İki rasyonel sayının çarpma işlemi payların çarpımı paya,paydaların çarpımı paydaya yazılarak yapılır.
  • Tam sayılı kesir biçiminde verilen rasyonel sayılar çarpılırken önce tam sayılı kesirler bileşik kesre çevrilir.Sonra çarpma işlemi yapılır.
  • Aynı işaretli iki rasyonel sayının çarpımı pozitif , ters işaretli iki rasyonel sayının çarpımı ise negatif bir rasyonel sayıdır.


Örneğin

Kapalılık özelliği
  • İki rasyonel sayının çarpımı yine bir rasyonel sayıdır.Yani rasyonel sayılar kümesi çarpma işlemine göre kapalıdır.


Yutan eleman
  • Bir rasyonel sayının “0”sayısı ile çarpımı “0”dır. ”0”sayısına ,çarpma işleminin yutan elemanı denir.


Çarpımsal birim öğe (Etkisiz eleman)
  • bir oranlı sayı ise olduğunda çarpmanın birim öğesidir ve ile gösterilir.
  • rasyonel sayısına, çarpma işlemine göre etkisiz (birim) eleman denir.


Çarpımsal tersinir öğe (Ters eleman)
  • ve iki oranlı sayı olsun. Eğer ise bu iki sayı birbirinin çarpımsal tersidir.
  • , Çarpımları +1 olan iki rasyonel sayıya çarpma işlemine göre tersi denir.


Çarpmada değişme özelliği
  • Rasyonel sayılar kümesinde çarpma işleminin değişme özelliği vardır.


Çarpmada birleşme özelliği
  • Rasyonel sayılar kümesinde çarpma işleminin birleşme özelliği vardır.


Çarpmanın toplama üzerine dağılma özelliği (soldan dağılma)
  • , Rasyonel sayılar kümesinde , çarpma işleminin toplama işlemi üzerine dağılma özelliği vardır.


Çarpma işleminin çıkarma işlem üzerine dağılma özelliği
  • , Rasyonel sayılar kümesinde , çarpma işleminin çıkarma işlemi üzerine dağılma özelliği vardır.
Çıkarma belitleri

İki rasyonel sayının farkı bulunurken, eksilen rasyonel sayı,çıkan rasyonel sayının toplama işlemine göre tersidir.
Yukarıda verilen örneğe göre iki rasyonel sayının farkı,yine bir rasyonel sayıdır.Buna göre rasyonel sayılar kümesi çıkarma işlemine göre kapalıdır.


Bölme belitleri

  • İki rasyonel sayının bölme işlemi yapılırken, bölünen rasyonel sayı , bölen rasyonel sayının çarpma işlemine göre tersi ile çarpılır.Elde edilen çarpım bölümü verir.
  • Aynı işaretli iki rasyonel sayının bölümü pozitif; ters işaretli ki rasyonel sayının bölümü ise negatif bir rasyonel sayıdır.




  • +1 tam sayısının , bir rasyonel sayıya bölünmesinden elde edilen bölüm,bölen rasyonel sayının çarpma işlemine göre tersine eşittir.
  • (-1) tam sayısının, bir rasyonel sayıya bölünmesinden elde edilen bölüm bölen rasyonel sayının çarpma işlemine göre tersinin ters işaretlisine eşittir.
  • Bir rasyonel sayının , +1 tamsayısına bölünmesinden elde edilen bölüm , rasyonel sayının kendisine eşittir.
  • Bir rasyonel sayının,(-1) tamsayısına bölünmesinden elde edilen bölüm , bölünen rasyonel sayının toplama işlemine göre tersine eşittir.
  • Sıfır sayısının , sıfırdan farklı olan her rasyonel sayıya bölümü ”0” dır.
  • Bir rasyonel sayının sıfıra bölümü tanımsızdır.
  • Rasyonel sayılar kümesinde bölme işleminde , doğal sayılar ve tam sayılar kümesindeki bölme işleminde olduğu gibi; ”bölünen = pay . payda” ilişkisi vardır.
  • Rasyonel sayılar kümesi , bölme işlemine göre kapalıdır.
  • Rasyonel sayılar kümesinde , bölme işleminin değişme özelliği yoktur.
  • Rasyonel sayılar kümesinde , bölme işleminin birleşme özelliği yoktur.
Oranlı sayıların eşitliği

İki oranlı sayının eşitliği, o sayıların pay ve paydalarının oranlı olmasıyla anlaşılır. olmak üzere ve iki oranlı sayı ise bu iki sayı ancak olduğunda eşittir.
Bu koşul, yukarıdaki tanımdan çıkarsanabilir. İki oranlı sayı aynı denklik sınıfındaysa birbirine eşittir, Denklik bağıntısı da zaten koşulunu içermekteydi.

Kırkpınar güreşleri hakkında bilgi verir misiniz?,Kırkpınar güreşleri

Kırkpınar efsanesi

Efsaneye göre 1346 yılında Orhan Gazi'nin Rumeli'yi ele geçirmek için düzenlediği seferler sırasında, büyük oğlu Süleyman Paşa 40 askerle Bizanslılar'a ait Domuzhisar'ın üzerine yürür. Baskınla burasını ele geçirirler. Öteki hisarların da ele geçirilmesinden sonra, 40 kişilik öncü birlik geri dönerler ve şimdi Yunanistan'ın topraklarında kalan Samona'da mola verirler. 40 cengaver burada güreşe tutuşurlar. Saatlerce süren güreşlerde, adlarının Ali ile Selim olduğu rivayet edilen iki kardeşin bir türlü yenişemedikleri görülür.
Daha sonra bir Hıdrellez gününde, Edirne yakınlarındaki Ahıköy çayırında aynı çift yeniden güreşe tutuşurlar. Bütün bir gün güreşmelerine rağmen yine yenişemeyen kardeş pehlivanlar, gece boyunca da mum ve fener ışığında mücadelelerini sürdürmeye devam ederler. Ancak solukları kesilerek oldukları yerde can verirler.
Arkadaşları onları aynı yerdeki bir incir ağacının altına gömerek oradan ayrılır lar. Yıllar sonra ise aynı yere gittiklerinde iki pehlivanın mezarlarının bulunduğu yerde gür bir pınar görürler. Bundan sonra halk orada yatanların anısına o yöreye, “Kırkpınar” adını verirler.
I. Murat, Edirne’nin alınmasından sonra Edirne’de güreşçiler tekkesi kurmuş ve bundan böyle de her sene güreş yapılması bir gelenek haline gelmiştir.
Bir başka iddiaya göre ise Kırpınar Güreşleri'nin tarihçesi çok daha öncesine dayanır. M. Atıf Kahraman'ın aktardığına göre Sarı Saltuk Bizans'ın ve Bulgarların içinde bulunduğu karmaşadan yararlanarak 1261'de Edirne'yi Bulgarlardan aldı. Sarı Saltuk 40 yıl Edirne’de kaldıktan sonra Dobruca’ya gitmek zorunda kaldı ve burada vefat etti. Bunun üzerine Bizans hükümdarı Andronikos, oğlunu Edirne’ye vali yaptı. Bu iddiaya göre kendisi de bir pehlivan olan Sarı Saltuk Osmanlılardan önce Kırkpınar Güreşleri'ni ilk düzenleyen kişidir.

7 bölgenin nüfus dağılımı nasıldır?

Ege Bölgesi / Nüfus ve yerleşim
2008 sayımına göre bölgenin nüfusu 9,299,322 milyondur. Nüfus yoğunluğu km²’ye 96 kişidir. Bu Türkiye ortalamasına biraz üstündedir. En yoğun nüfuslu ikinci bölgedir. Kentsel nüfus daha fazladır (% 61). %65 olan Türkiye ortalamasına yakındır. Nüfus kıyılarda, alüvyal ovalarda yoğunlaşmıştır. İç kesimlere gidildikçe yükseltinin artması ve iklimin setleşmesi nedeniyle nüfus yoğunluğu azalır. Buralarda da nüfus maden işletmelerinin çevresine ve ovalara toplanmıştır. Kıyıda Menteşe Yöresi de dağlık alan olması nedeniyle az nüfuslanmıştır. Nüfus artış hızı binde 16’dır. (Türkiye binde 18,3).

İç Anadolu Bölgesi / Nüfus ve yerleşim

Nüfus ve yerleşme [değiştir]İç Anadolu Bölgesi, 1997 nüfus sayımına göre yaklaşık 10,5 milyon kişilik nüfus büyüklüğüyle Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sırayı alır. Bu bölgenin nüfus yoğunluğu 64 kişi/km² dir. (1997 yılına göre, Türkiye'nin ortalama nüfus yoğunluğu 81 kişi/km²) İç nüfusu, bölgenin doğal koşulları­nın etkisine bağlı olarak, daha çok komşu bölgelere yakın yerlerdeki dağ eteklerinde yoğunlaşır. Bunun nedeni, sözü edilen kesimlerin daha yağışlı olması ve su kaynaklarının bol olmasıdır.

Bölgedeki ovaların aldığı yağışın az olması, nüfuslanma ve yerleşmeyi engellemiştir. Düz ovalık ke­simde nüfus yoğunluğu dağ eteklerine göre azdır. Toplu köy niteliğindeki kırsal yerleşme birimleri ile kentler dağ etekleri boyunca dizilidir. Bölge nüfusu­nun %62'si, nüfusu 10.000'den fazla olan ve kent sayılan yerleşme birimlerinde yaşamaktadır. Tarım alanları geniş olmasına karşın nüfusun %38,44'ü kırsal kesimde yaşar. Tarım alanlarının geniş olması, tarımsal nüfus yoğunluğunun düşük olmasına yol açar. Nüfusun dağılışı, yağış dağılışına benzerlik gösterir.

Bölgede en fazla nüfuslanmış bölüm, Yukarı Sakarya'dır. Bu bölümün yoğun nüfuslanmasında, endüstri faaliyetleri ile Ankara'nın başkent olması önemli rol oynar. Konya ve Tuz Gölü civarları nüfus yoğunluğunun az olduğu yerlerdir.

Kişisel temizlik nasıl yapılır?,Kişisel temizlik nedir?

Kişisel temizlik ne demek? Bu bazı dimağlarda halen belirsiz bir soru olabilir. Kişisel temizlik, bir bakış açısıdır. İnsan sokağa çıktığında “ohh tertemizim” diyorsa o, kişisel temizdir. Ama yok “amanın halkıma bak, tertemiz” diyorsa; o, toplumsal temizdir. ben bugün burada yepyeni bir stil deneyeceğim. Kişisel temizliği dönerek anlatacağım. Uzak doğu’dan gelen ve bir felsefesi olan arkadaşlar; “sit tayt” canlarım.
Yıkanma
Yıkanma? Hadi bakalım.. ehhm.. evet doğru duydunuz?! Yıkanmayın. Neden derseniz.. ıhhm. Ne gerek var yani. Yıkanmayın, rüzgarlı havada falan zaten toz moz uçar gider. Hızlıca bir koştunuz mu ooh ter falan da buhar olur.. Yok yav.. bu iş yıkanmadan olmaz.
Yıkanma
Arkadaşlar deminki karışıklık için özür diliyorum, başlıktaki emir kipi değilmiş. Bafomet uyardı sağ olsun. Evet, yıkanma çok önemli bir hadisedir.
Temizliğin en etkilisi duş altına sabunlanmaktır. Evinizde duş tertibatı yoksa, banyoya girmek durumundaysanız, ecnebilerin yaptığı gibi küveti doldurup içinde kalmayın. Bu derinizin ****.
Vücudu keselemek faydalıdır ama sert kese ve sert lif kullanılmamalı iş tadında bırakılmalıdır. Yoksa bu işlem, derinizin yüzülmesini, çatlamaya müsait hale gelmesini, kuruduktan sonra kavlanmasını hızlandırır, yeşil sahalarda görmek istemediğimiz hareketlere zemin hazırlar. Buna duş altında “keseci sıtayl”, duştan çıkınca ise; “sıhhatler olsun” denir.
Sert temizlik malzemelerinden kaçınmak da bir diğer önemli husustur. En yumuşak türü tercih ediniz. Misal üçüncü tür. Sabunsuz temizlik malzemeleri kullanmak cilde cila olacaktır, gerek şampuan olsun gerek bebe sabunları olsun.
Cinsel organınızı unuttunuz mu? Bakın o da size “beni de temizle” der gibi bakıyor. Bu en titizlik gerektiren kısımdır. Öncelikle makatınız ile vajinanızın temizliğini aynı anda yapmamalısınız. İki işi aynı anda yapmak felaketle sonuçlanabilir. Kaynım merdiven çıkarken sakız çiğnemeye çalıştığı için düşüp ölmüştü. Neyse bu acı günleri geride bırakalım ve işin civcivli kısmına gelelim;
Vajina (ismi onu ilk keşfeden Salvador Galip Vagina’dan gelmektedir.)
Bu bölgeyi hepiniz tanırsınız muhtemelen ama hatırlamayanlar için şarkısından küçük bir kuple seslendireceğim; “dı dım dırı dırı dım dım, dı dım dırı dırı dım; vajina! dı dım dırı dırı dım dım, dı dım dırı dırı dım; vajina!”
Evet, sabun ve sabunlu su, vajinaya intikal etmesi istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle o bölgede sabunu çevirerek değil, öne-arkaya zarif el hareketleriyle sürmek daha uygun olur. Kerata kid’de de bu hareket “cilala-parlat” olarak yer almıştır. Vajina’nın derisi çok narin olduğu için sabunla tahriş olabilir ki bu da yanma ve/veya kabarma gibi sonuçlara yol açar. Hanginiz istersiniz ki böyle bir şeyi? Evet? Duyamıyorum?
Vücut kokularıyla baş edebilme usulü
Şimdi yurdumuzun çeşitli bölgelerinden mektuplar alıyorum. Burada bir tanesini yayınlayıp, huzurunuzda cevaplamak isterim;
sevgili siplintır usta,
Dün geceyi unutamıyorum. Hala bacaklarım titriyor. Bu arada annem bugün mutfak tezgahının halini gördü..
Pardon yanlış mektubu yayınladım.
sayın siplintır usta,
Ben san fransisko’dan bir okurunuzum. Bilirsiniz buralarda sokaklar çok yokuş. Semt pazarından alış veriş yapıp eve gelmek bazen seneler sürüyor. Ee haliyle yokuş in çık terliyorum, vücudumdan istenmeyen kokular yükseliyor. Yok mu şöyle 7/24 bir şeyler? Ha usta’m? Gör şu bizim deo işini?
Gördüğünüz gibi okurumuz manyak. Ama adam ayırmıyor manyaklar da terler diyoruz ve cevabımıza geçiyoruz;

“sevgili deli san fransisko’lu
Terleme vücudun serinleme mekanizmasının bir sonucudur. Cilt üzerinde buharlaşan su, serinlemenizi temin eder. Terin kendisi aslında kokmaz; kokuyu kir ve pislik içindeki bakterilerin parçalanması meydana getirir ki bu doğal bir olaydır. Kitabımda da belirtmiştim. İşin ilginç yanı bu karşı cinsi kendine çeken bir işlev de üstlenmiştir hayvanlık tarihinde. Ama biz düşünen hayvanlar artık bundan rahatsız oluyoruz çoğu zaman.sıcak havalarda aciip ve çekilmez bir içerik kazanan bu kokuyu önlemek için kimi zaman günü gününe yapılan temizlik bile yeterli olmaz. O vakit koş koş banyoya koş, ter önleyici ve deo’ya baş vur. Yetmezse ikisini birden kullan ama gözünü seveyim tonik içeren ürünler kullanma, incinmesin terleyen bölgelerin. Baktın olmuyor san fransisko’dan taşın. Gel buraya, çok nezih akıl hastanelerimiz var. Hijyen hijyen kokuyorlar yeminle. “
Peki ya koltuk altı temizliği?
“En fazla kokan bölgelerden biri de koltuk altıdır, doğru. Neden, çünkü bir kere orada oluşan ter farklı bir özellik taşır ve koltuk altının yapısı adın da anlaşılacağı üzere hava almaya pek de müsait bir yer değildir. İşe koltuk altı tüylerinizi kesmekle başlamalısınız, bir diğer çözüm ise “depolatory krem” diye seslenilen tüy dökücü kremlerden birini yanınıza çağırmak ve ona durumu anlatmak olabilir. Zira tüyler teri içeride tutar ve uçmasına engel olurlar. Ee ter bu uçamazsa ne olacak, kokar tabi. Oraya iki gün seni koysam sen bile kokarsın y...”
He bu arada;
“tüyleri aldıktan sonra hemen deo kullanman da doğru olmaz. Çünkü çatlamış kesilmiş bölgeler mikrop kapıp iltihap oluşturabilir. Buna san fransisko’da “çıban” güney dakota’da “aman” denir.”
Vajina sprey ve deodorantları ne alemde?
Vajina doğal yollarla kendini temizleyen bir organdır. Hatta ona bu yüzden “pusi” denir. Bilindiği üzere kediler kendi temizliğini kendi başlarına yaparlar. Bu kimyasal dengeyi bozmak doğru olmaz.hiçbir zaman vajina spreyi kullanmamalısınız, bu gereksizdir dahası tehlikeli olabilir. Bunların içerdikleri anti-septikler, içeride hassa bir denge teşkil eden asitlerin , mayaların, bir takım hayati basillerin ilişkilerini bozacak, vajinanın sağlığı için istenen şartları sekteye uğratabilecektir. Aman diyeyim. Bu işin sonu normal olmayan salgılara kadar gidebilir ki bu yolla ortamlarda marjinal olamazsınız bence. İtici olursunuz daha çok.
Ayak deodorantlarını severim ama?
Bu konudan muzdarip olan varsa, pudraları ve spreyleri sağ ayak, sol ayak farkı gözetmeden kullanabilir.fakat yine de en temizi ayakları sık sık yıkamaktır, temiz çorap giymektir. Havadar olması için uzun süre kullanılmaktan parmak uçları açılmış çorapları tercih edebilir ve gününüzün kalan kısmını, birinin evine misafir olmamak umuduyla geçirebilirsiniz.
Deri ve sentetik ayakkabıları tercih ederseniz kokudan daha az şikayetçi olduğunuz görecek ve elimi öpmeye geleceksiniz. Buna uzay fiziğinde “tilki-kürkçü dükkanı ilişkisi” denir. Sıcaklarda sandal’ı veya kut’u tercih edebilirsiniz. müzikal kimlik iyidir.

Yan anlam, terim, anlam ve deyim ne anlama gelir?

Sözcükte AnlamSözcük Nedir?

Sözcük: Bir kavram birimidir. Bir varlığın, bir nesnenin ya da bir durumun zihinde canlanabilmesi için onu karşılayan bir gösterimdir.
Sözcüklerin Anlam Açılımları
Temel Anlam : İlk Anlam (Temel Anlam)
Bir sözcük söylendiğinde aklımıza ilk gelen, kavrayışımızda ilk uyandırdığı anlamdır. Kısacası, bir sözcüğün biçimlenmesinde, kuruluşunda esas olan anlamdır. Örnek :
* Boğazımda bir yanma var. (Temel Anlam)
* Şişenin boğazı kırılmış.
* Çanakkale Boğazı'nda müthiş bir tipiye yakalandık.
* Babam yedi boğaza bakmaya çalışıyordu.
* Ali, boğazına düşkün bir çocuktur.
Bir sözcüğe temel anlamının dışında yeni yeni anlamlar yükledikçe anlamının da derece derece soyutlaştığı görülür. Örnek :
* Törende, Kurdeleyi köyün muhtarı kesti. (Somut temel anlam)
* Patates doğrarken parmağını kesti (Somut yan anlam)
* Oyun kağıdını ortadan kesti. (Somut yan anlam)
* Onunla olan bütün ilişkisini kesti. (Soyut mecaz anlam)
Bir sözcük tek başına kullanıldığında temel anlamını korur. Ancak cümle içinde temel anlamından uzaklaşabilir. Örnek :
"Kaçmak" sözcüğünün temel anlamı "bir yerden gizlice ve çabucak uzaklaşmak"tır.
* "Ben çalışmaktan hiçbir zaman kaçmam." cümlesinde temel anlamından uzaklaşmıştır.
Sözcüklerin Temel Anlamlarıyla İlgili Dikkat Edilecek Noktalar :
Temel anlamı somut olan sözcükler, öncelikle somut ve mecaz anlamlar kazanır. Örnek :
"ateş" sözcüğü, temel anlamıyla düşünüldüğünde "bir nesnenin etrafa ısı ve ışık yayarak yanması" biçiminde açıklanabilir, temel anlamı somuttur.
* Gençler, kumsalda büyük bir ateş yakmışlardı. (Temel anlam)
* Hastanın ateşi sabaha kadar düşmüştü. (Somut yan anlam)
* Şu yağan kar bile yüreğimdeki ateşi söndüremez. (Soyut mecaz anlam)

Yan Anlam :
Sözcüklerin ilk konuluş anlamına bağlı olarak zaman içinde kazandıkları yeni anlamlardır. Bu anlama, kullanılış anlamı ya da yan anlam adı verilir. Örnek :
* Çocuk kapıyı sessizce açtı. (açmak : Bir şeyi kapalı durumdan kurtarmak.)
* Gömleğinin düğmelerini yarıya kadar açtı. (açmak : Sarılmış, katlanmış, örtülmüş, buruşmuş
veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak.)
* Okulun karşısına bir büfe daha açtı.(açmak : Bir kuruluş, bir işyerini işler duruma getirmek.)
* Annem çok güzel baklava açar. (açmak : Kalın bir nesneyi yayarak ince duruma getirmek.)
* Komşumuz tıkanan lavaboyu açtı. (açmak : Tıkalı bir şeyi, bu durumdan kurtarmak.)
Sözcüklerin Yan Anlamlarıyla İlgili Dikkat Edilecek Noktalar :
* Her sözcüğün genel olarak tek temel anlamı varken, birden çok yan anlamı olabilir.
* Bir sözcük, temel ya da yan anlamı verecek biçimde kullanıldığında gerçek anlamıyla kullanılmış olur. O halde gerçek anlam, hem temel hem de yan anlamı kapsayan genel bir addır.
* Yan anlamların bir bölümü mecazsız, somut anlam taşırken (ölü yan anlam) bir bölümü de mecazlı, soyut anlam taşır.
Mecaz Anlam :
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır. Örnek :
* Müşteriden para sızdırmak için elinden geleni yapardı.
* Satıcının o ince ve tiz sesi kulaklarımızda patlıyordu.
* Bugünlerde havasından yanına varılmıyor.
* Bu hayırsız evlat için insan kendisini ateşe atar mı?