9.Sınıf Fırat Yayıncılık Edebiyat Kitabı 2.Ünite:Şiir İnceleme Yöntemi (Sayfa 65,66)


36. metin
İSTANBUL VE AYRILIK ÜSTÜNE
I                                                                                             II
Yapma be tren                                                Ne sinema, ne şu, ne bu, kardeşim
Ötme be öyle                                                  İstanbul’un orta yeri talimgâh
Ayırma ikide bir yuvadan                           Asker yüzüyor mavisinde gözlerimin
Kırmızıymış, pembeymiş                            Balık değil
Boşversene sen…                                          Ne mümkün duyurmamak anama
Kapkarasın işte ayrılırken                           Kışladaki yalnızlığı
Motorlu da olsan                                           Garipliğimi
Buharlı da…
Ergun EVREN

37. metin
Ağaçlar Geçtim Ordan
Dün gece kümese bir tilki girdi.
Bütün gece aradık, tilkiyi bulamadık,
Tilkiyi aradık, tilkiyi bulamadık,
Koruyu aradık, tilkiyi bulamadık.
Ne biçim bir tilkiymiş, şaştım gitti.
Kümese girmek için, (işte işin iç yüzü)
İnsan biraz bilet alır, birazcık para verir;
Demir tavında dövülür, ağaç yaşken eğilir.
(…), tilki yaşken eğilir;
Gün olur, kuşlar gelir, kuşlar karla örtülür.
Gün olur, tilki yürür, tilki dereden atlar,
Gözleri ağaçlarda, gözleri elmalarda.
Tilki horozu sever, dere tilkiyi sever.
Dalgın atlayışında alır cebine koyar;
Fısıltıyla yayılır benim gizli ikindim.
Ben tenhalık diye serçeleri bilirim.
Ülkü TAMER

38. metin
PENCEREMDE
Sevi bir kuştur havlar penceremde
Besini ilk çağdan bir tutam aydınlık

Sabahattin Kudret AKSAL

39. metin
MANSUR
renkler güneşten çıktılar
renkler güneşe girdiler
renkler güneşsiz öldüler
ne renk gerek bana
ne renksizlik
güneşler bir yerden çıktılar
güneşler bir yere girdiler
güneşler onsuz öldüler
ne karanlık gerek bana
ne karanlık
şekiller bir yerden geldiler
şekiller bir yere gittiler
şekiller görünmez oldular
büyük köse vur
bütün sesler bir seste boğuldu
mansûr
mansûuur
Asaf Halet ÇELEBİ

24. a. Sınıfınızda dört gruba ayrılınız. “İstanbul ve Ayrılık Üstüne”, “Ağaçlar Geçtim Ordan”, “Penceremde” ve “Mansur” adlı şiirleri gruplarınızla inceleyiniz. Metinlerden ne anladığınızı grup sözcünüz aracılığıyla bir kâğıda yazınız. Sınıf tahtasını dörde bölüp grupların metinler hakkındaki görüşlerini tahtaya aktarınız. Her grup aynı metinden aynı anlamı mı çıkarmış tespit ediniz.
a. Sanatsal metinlerin anlamı okuyucunun bilgisine, görgüsüne, kültürüne göre değişebileceğini herkes bu metinlerden aynı anlamları çıkaramayabilir. Yorum farklılıkları olabilir.

b. “İstanbul ve Ayrılık Üstüne” ve “Ağaçlar Geçtim Ordan” adlı metinlerde şiir yapılarının nasıl oluşturulduğunu bulunuz. Bu metinlerin dilinde mecazlar, imgeler var mıdır? İnceleyiniz. Şiirlerin temasını bulunuz. Daha sonra metinlerin yapısı ve temasının dizelerdeki anlam ilişkisini nasıl etkilediğini açıklayınız.
b. Yapıları itibariyle serbest nazımla yazılmıştır. Şiirlerin dilinde imgeler kullanılmıştır.

c. “Ağaçlar Geçtim Ordan” adlı metinde şairin dizelerde anlattığı olay, durum ve duygulardan yola çıkarak söylemediği olay, durum ve duyguların neler olduğunu belirtiniz.
c.
ç. “Mansur” adlı şiirde, şairin adını verdiği Mansûr kimdir? Şairin Mansûr’un adından bahsettiği ve her şeyin kaynağına döndüğünü anlattığı şiirinde okura sezdirmeye çalıştığı anlamlar nelerdir? Şairin şiire yüklediği anlamla sezdirdiği anlam değerleri arasında nasıl bir ilişki vardır?
ç. Hallac-ı Mansur olabilir.

d. “Penceremde” adlı metinde şair, seviyi kuş olarak isimlendiriyor ama bu kuş ötmüyor, havlıyor. Üçüncü metni bir kez daha okuyunuz. Sizce bu kuş niçin havlıyor? Açıklayınız. Şiiri bir kez daha okuyunuz. Kuşun havlama nedenini yeniden yorumlayınız. Bu tekrarlar sonucunda farklı anlamlara ulaşıp ulaşmadığınızı belirtiniz.
d.
e. Metin incelemesinde şiirde bulunan yeni ve farklı anlamların kaynaklarının belirtilme zorunluluğu olmalı mıdır? Niçin?
e.
f. “İstanbul ve Ayrılık Üstüne” adlı metni ilk bendinden üçüncü ve altıncı dizelerini yok sayarak okuyunuz. Bendin anlamında bir değişme oldu mu? Belirtiniz.
f. Değişme oluyor, teması ortadan kalkıyor.

25. “Ağaçlar Geçtim Ordan” adlı şiir sizde hangi duyguları uyandırdı? Belirtiniz.
25.
admin • 02 Ağustos 2012
40. metin
BEN ORHAN VELİ
Ben Orhan Veli,
“Yazık oldu Süleyman Efendiye”
Mısra-ı meşhurunun mübdii…
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela adamım, yani
Sirk hayvanı filan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Bir evde otururum,
Bir işte çalışırım.
Ispanağı çok severim.
Puf böreğine hele
Biterim.
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Oktay Rıfat’la Melih Cevdet’tir
En yakın arkadaşlarım.
Bir de sevgilim vardır pek muteber;
İsmini söyleyemem,
Edebiyat tarihçisi bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle uğraşırım,
Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz
Sadece üdeba arasındadır.
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya?
Onlar da bunlara benzer.
Orhan Veli

41. metin
MACERA
Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.
Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine;
İnsanları gördüm.
Ne yârdan geçerim, ne serden;
Ne denizlerden ne gökyüzünden ama…
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.
Oymuş, diyorum, zavallı şairin
Görüp göreceği.
Orhan Veli

26. a. Orhan Veli’nin kendi hayat hikâyesini konu edindiği “Ben Orhan Veli” adlı şiirinden yola çıkarak hayalinizde canlanan kişiyi betimleyiniz.
a. Herkes gibi sıradanlık bir yaratılışa sahip ama biraz esprili ve mizahi yönü güçlü olan biri. Malda mülkte gözü olmadığını belirtiyor. Çeşitli yiyecekleri sevip sevmediğinden bahsediyor. Yani herkes gibi sıradan biri.
b. “Macera” adlı şiirden Orhan Veli’nin hayatı hakkında çıkarımlarda bulununuz.
b. Her şeyi yaşayarak öğrenen ve küçüklüğünden beri hayatın içinde koşturan ve tecrübelerini hayatla mücadele ederek sağlayan biri.

c. “Ben Orhan Veli” ve “Macera” adlı şiirleri aşağıdaki özelliklere göre karşılaştırarak bu özelliklerin hangi şiire ait olduğunu işaretleyiniz.

Özellikler
Macera
Ben Orhan Veli
• Şair eserinin adını belirtmiş.

XX
•Herkes gibi sıradan biri olduğunu belirtmiş.

XX
• Geçim sıkıntısından bahsetmiş.
XX

• Çocukluk günlerinden bahsetmiş.
XX

• Sevdiği yiyeceklerden bahsetmiş.

XX
• Arkadaşlarının adını belirtmiş.

XX
• Şiir yazdığını belirtmiş.

XX
• Yaşamından bahsetmiş.
XX
XX
ç. Tabloda işaretlediğiniz özellikler şairin diğer şiirlerinde de yer alabilir mi? Düşüncelerinizi nedenlerini belirterek yazınız.
ç. Alabilir çünkü şairler yaşamıyla ilgili özellikleri eserlerine aktarmaktan çekinmezler.
d. “Macera” şiirinde şair, hayatının hangi dönemlerinden söz etmektedir?
d. Çocukluk ve gençlik dönemlerinden bahsediyor.
e. Orhan Veli, evreni keşfini şiirdeki hangi sözleriyle dile getirmiştir?
e. “Denizi, insanları, gökyüzünü gördüm” mısra sonlarındaki hayatıyla ilgili keşiflerini yaşayarak bulduğunu belirtmiştir.
f. Şairin, şiirin sonunda yakındığı nedir?
f.Geçim sıkıntısından şikayetçi.
g. Orhan Veli hakkında yaptığınız araştırmadan edindiğiniz bilgileri de kullanarak “Ben Orhan Veli” ve “Macera” adlı şiirlerde şairin hangi kişilik özelliklerinin bulunduğunu aşağıya yazınız.
g. Geçim sıkıntısı olan, Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile arkadaş olan, şiirler yazan, mizahi bir kişiliğe sahip ve bu özelliğini de şiirlerine yansıtan biridir. Bunları da hayatından ve şiirlerinden bulabiliriz.
ğ. Orhan Veli deniz sevgisini “Macera” adlı şiirine yansıtabilmiş midir? Açıklayınız.
ğ. Evet yansıtmıştır.
h. “Macera” şiirinden yola çıkarak Orhan Veli’nin şiir anlayışı hakkında bilgi veriniz.
h. Türk şiirine yeni soluk getirmiştir. Redif, kafiyelere karşıdır. Sanatlı , süslü ve sanatkarane bir söyleyişe şiirde yer vermez. Ölçüye karşıdır. Serbest yazmayı tercih etmiştir. Günlük hayattaki sıradan insanı şiirine konu edinmiştir.

9.Sınıf Fırat Yayıncılık Edebiyat Kitabı 2.Ünite:Şiir İnceleme Yöntemi (Sayfa 63,64)


30. metin
Günümüz Türkçesiyle
Kara tünüğ keçürsedim                Karanlık gecenin geçmesini,
Agır unı uçursadım                        Ağır uykunun uçmasını istedim.
Yetikenig kaçursadım                   Yedikardeşler yıldızının dönüşünü defalarca saydım.
Sakış içre künüm toğdı                                Ben sayarken günümün güneşi doğdu.
Şairi ve hangi tarihte söylendiği bilinmiyor.

31. metin
Şol salınıp giden dilber
Boyuna kurban olduğum
Eğlen burda tanışalım
Diline kurban olduğum
Sabahtan uğradım yâre
İşimden oldum âvâre
Ayağın bastığın yere
Tozuna kurban olduğum
Karac’oğlan eder daim
Yâr ile nic’olur hâlim
Anası bir katı zalim
Kızına kurban olduğum
Karacaoğlan (XVI. yüzyıl)

32. metin
Güzel senden ayrılalı
Haylı zaman oldu gel gel
Bak gözümden akan yaşım
Âb-ı revân oldu gel gel
Böyle m’olur küsüp gitmek
Seni seveni terk etmek
Haram oldu yemek içmek
İşim figân oldu gel gel
Âşık (XVII. yüzyıl)

33. metin
Çoktur bu âlemde boşa yelenler
Kande bilenler ile bilmeyenler
Eskiden âdettir dağdan gelenler
Bağda olanları kovar demişler.

Dediler bu Pendi sordumsa kime
Tuz ekmek bilmezse müşkilim deme
Kül kömür ye nâmerd lokmasın yeme
Gün olur başına kakar demişler.
Levnî (XVIII. yüzyıl)

34. metin
Hak yoluna gidenlerin
Asâ olsam ellerine
Er pîr vasfın edenlerin
Kurban olsam dillerine
Vücudumu kavursalar
Yönüm yâre çevirseler
Harman edip savursalar
Muhabbetin yellerine
Seyranî (IX. yüzyıl)

35. metin
Güzelliğin on par’etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa

Tabirin sığmaz kaleme
Derdin dermandır yâreme
İsmin yayılmaz âleme
Âşıklarda meşk olmasa
Âşık Veysel (XX. yüzyıl)

21. a. 30, 31, 32, 33, 34 ve 35. metinler özellikle yüzyılları belirtilerek arka arkaya verilmiştir. Araştırma çalışmasından da edindiğiniz bilgilere göre seçilen bu şiirlerin, Türk şiir geleneği içinde hangi gruba dâhil edilebileceğini nedenleriyle belirtiniz.
21. a.     30.    metin: Eski Türk Edebiyatına (Destan dönemi ) aittir. İçinde Öz Türkçe kelimeler var ve diğerlerine göre anlaşılması daha zordur.
31.    metin: Halk şiiri geleneğidir. Halk söyleyişleri  var , dörtlüklerle ve  heceyle yazılmıştır.
32.    metin: Yine halk şiiri geleneğidir. Halk söyleyişleri  var , dörtlüklerle ve  heceyle yazılmıştır.
33.    metin: Divan Edebiyatı geleneğidir. Aruzla yazılmış ve Osmanlıca kelimeler fazladır.
34.    metin: Halk şiir geleneği hakimdir.
35.    metin: Modern edebiyat içinde yazılmış olsa yazarı halk geleneğinden beslenmiştir.

b. 30, 31, 32, 33, 34 ve 35. metinlerin yapısını oluşturan birimleri, ahenk unsurlarını ve temasını bulunuz. Bu yapı, ahenk unsurları ve temaların ilk olarak hangi yüzyılda ortaya çıktığını söyleyebilir misiniz? Türk şiir geleneği içerisinde, geleneği oluşturan ve yaşatan şairlerin yüzyıllarca niçin birbirlerini etkilediklerini belirtiniz. Türk şiirinin tarihî gelişimi hakkında yaptığınız araştırma çalışmasından edindiğiniz bilgileri de kullanarak Türk dilinin şiir geleneğini oluşturan unsurları metinlerden örneklerle gösteriniz.
b. Türk şiirinin ahenk unsurları Orta Asya’da tarihin bilinmeyen karanlık devirlerinden itibaren sözlü olarak ortaya çıkmıştır. Şairler içinde bulundukları şairlerden  ya da daha öncekilerin yazdıklarından ister istemez etkilenirler. Türk şiirinden  4 gelenek göze çarpmaktadır:
1. Destan geleneği: Eski Türk edebiyatı olarak  bilinir. Sözlü kültür vardır. Anonimdir. Konuları yiğitlik , doğa ve sevda gibi konulardır.
2. Halk Edebiyatı geleneği: Destan dönemi edebiyatının İslamiyet’ten sonraki şeklidir. İçinde İslamiyet vardır. Anonim, tekke ve aşık olmak üzere üç koldan ilerler.
3. Divan Edebiyatı geleneği: 13. Yüzyıldan itibaren oluşan ve İran ve Arap etkisi görülen edebiyattır. Dili Arapça,Farsça ve Türkçe karışıktır. Kalıplaşmış şekilleri olan ağır ve ağdalı bir dili olan ama kesinlikle sistemli bir edebiyat geleneğidir. 13-19 yüzyıl arasında devam eder. Osmanlı izleri vardır.
4. Modern Edebiyat geleneği: Tanzimat’la birlikte Batı’yı tanıyanların Fransa’dan getirmeye çalıştığı edebiyattır ki şekil ve ahenk unsurları bakımından değişim kendini gösterir. Serbest nazım daha çok kullanılmıştır.

c. 30. metnin şairi niçin doğa ile ilgili kelimeleri, Karacaoğlan güzelliği metheden kelimeleri, Levnî dinle ilgili kelimeleri ve temaları kullanmışlardır? Şiirlerin söylendiği / yazıldığı sosyal ve kültürel ortam şiirlere hangi farklı söyleyiş özelliklerini kazandırmıştır? Açıklayınız.
c. Şairlerin yaşadıkları sosyal çevre şairin üzerinde etkili olmuştur. Mesela Levni’nin yetiştiği ortam medrese kültürü hakimdir ve ister istemez bu da şiirlerine yansımıştır. Karacaoğlan da medrese görmemiş halk aşığıdır ondan beklenilen şey sevgilinin güzelliği anlatmaktır.

22. Bir İngiliz, Fransız, Iraklı, Kenyalı vb. Türk dilinin şiir geleneğiyle şiir yazar mı? Tartışınız. Tartışmanız sonucunda ortaya çıkan görüşü tahtaya yazınız.
22. Yazamaz. Yazabilmesi dilimize hakim olması yeterli olmaz aynı zamanda geleneğimize dair bütün şiirleri ve özellikleri bilmesi lazım.
23. 30, 31, 32, 33, 34 ve 35. metinler altı yüzyılın sanat anlayışını yansıtan eserlerdir. Türk halk şiiri hakkında yaptığınız araştırmadan edindiğiniz bilgileri de kullanarak bu metinlerin, Türk halk şiirinin hangi nazım biçim ve türleriyle oluşturulmuş olabileceğini belirtiniz.
23. Koşuk , Koşma, güzelleme gibi tür ve şekillerle yazmışlardır.

9.Sınıf Fırat Yayıncılık Edebiyat Kitabı 2.Ünite:Şiirde Tema (Sayfa 60,61,62)


26. metin
VEDA
Hani o, bırakıp giderken seni;
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken veda buseni,
Yüzüme bu türlü bakmayacaktın!
Hani ey gözlerim, bu son vedada,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda,
Birini çağırmak için imdada,
Yaktığı ateşi yakmayacaktın.
Orhan Seyfi ORHON

17. a. “Veda” adlı şiirin, ilk dörtlüğünde kullanılan “sen, öksüz, veda, türlü” kelimelerini dizelerden çıkarırsanız dizelerin anlamında nasıl bir değişme olur?(ridkes.blogspot.com için düzenlenmiştir) Yine bu dörtlükten son dizeyi çıkarırsanız dörtlüğün vermek istediği anlama ulaşılabilir mi? Düşüncelerinizi nedenleriyle birlikte açıklayınız.
17. a. Anlamında değişme olur. Aynı anlama ulaşamayız çünkü metindeki temayı veren bu kelimelerdir. Anlam bütünlüğü dağılır.

27. metin
SES
Günlerce ne gördüm, ne de bir kimseye sordum;
“Yârab! Hele, kalp ağrılarım durdu!” diyordum.
His var mı bu âlemde nekaahat gibi tatlı?
Gönlüm bu sevincin heyecânıyla kanadlı,
Bir tâze bahâr âlemi seyretti felekte;
Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek’te…
Akşam…Lekesiz, sâf, iyi bir yüz gibi akşam…
Tâ karşı bayırlarda tutuşmuş iki, üç cam;
Sâkin koyu, şen cepheli kasrıyle Küçüksu;
Ardında, vatan semtinin ormanları kuytu.
Bir neş’eli hengâmede, çepçevre, yamaçlar;
Hep aynı tahassüsle meyillenmiş ağaçlar,
Dalgın duyuyor rüzgârın âhengini dal, dal!..
Baktım, süzülüp geçti açıktan iki sandal.
Bir lâhzada bir pancur açılmış gibi yazdan,
Bir bestenin engin sesi yükseldi Boğaz’dan.
Yahya Kemal BEYATLI

b. “Ağrı, leke, yüz, hengâme, şen” kelimelerinin anlamlarına sözlüğünüzden bakınız. Bu kelimelerin “Ses” şiirinde hangi anlamlarda kullanıldığını belirleyiniz. (ridkes.blogspot.com için düzenlenmiştir)Şiirlerde kelimelerin niçin yeni anlamlar kazandığını “Ses” şiirinden örneklerle açıklayınız.
b. Ağrı: acı anlamında kullanılmamıştır. Heyecan anlamında kullanılmıştır. Leke de aynı şekilde sözcükteki anlamıyla kullanılmamıştır. Şiirler sanatsal metinler olduğu için kelimeler kendi gerçek anlamıyla kullanılmaz. Şiirler yan anlam ve mecazlar bakımından zengindir.

18. a.  Sınıfınızda iki grup oluşturunuz. Gruplarınızla “Veda” ve “Ses” adlı metinleri şiir gerçekliği yönünden inceleyiniz. Şiir gerçekliği incelenirken gerçekliğin kişinin yorumuna göre ya da somut olanın soyut algılamaya göre değiştiğine dikkat ediniz. Şiirlerde bulduğunuz gerçekliğin özelliklerini grup sözcüsü aracılığıyla sınıfa açıklayınız. Gruplar şiirlerde aynı gerçeklik özelliklerini mi buldular?(ridkes.blogspot.com için düzenlenmiştir) Tespit ediniz.
a. İki şiirde gerçeklik açısından aynıdır. Yani gerçek anlamlı kelimelerin kullanıldığı bir şiir değildir. Daha çok mecaz, yan  anlamları yoğun olduğu sanatlı birer şiirdir. Şiirlerde gerçeklik her zaman olduğu gibi ele alınmaz. Didaktik şiirlerin dışındaki şiirler gerçeklikten uzaktır.

b. “Ses” şiirinde şair akşamı, lekesiz, saf, iyi bir yüze benzetmektedir. Akşamın bir yüz olarak nitelendirilmesi şiir gerçekliğine hangi yönlerden uymaktadır?
b. Kurmaca gerçekliğe uyar. Şair burada benzetme yapmıştır.

28. metin
Âlemde doğru dost yoktur
Dedikleri gerçek imiş.
Kulunu saklayan Haktır
Dedikleri gerçek imiş.
Bulut asumâna ağar
Yerlere rahmetler yağar
Gün doğmadan neler doğar
Dedikleri gerçek imiş.
(ridkes.blogspot.com için düzenlenmiştir)
Kuloğlu

19. a. Kuloğlu’nun şiirinde “dünyada doğru dost olmadığı” tezi savunuluyor. “Veda” adlı şiirin son dörtlüğünde ise “yolunu kaybeden insanların imdat çağırmak için ateş yaktıkları, sevgilisini kaybeden gözlerin de o ateş gibi parladığı” söyleniyor. Bu iki şiirden hangisi günlük hayattaki gerçekliğe daha yakındır? Neden?
a. Kuloğlu’nun şiiri daha geçekliğe yakındır. Çünkü diğer metin daha soyut olan bir kavramı anlatmaktadır ve hayat dışında fantastik algıyı anlatmaktadır. Kuloğlu’nun şiirindeki algı ise her zaman insanların başına gelen bir durum olduğu için yaşanabilir  bir niteliktedir.
b. “Ses” şiirinde betimlenen tabiat manzarası gerçek midir?(ridkes.blogspot.com için düzenlenmiştir) Siz bu şiiri okuduğunuzda gözünüzde nasıl bir Boğaz manzarası canlandı? Anlatınız. Sizin anlattıklarınızla şiirdeki duygunun, sezginin, tasarımın ve izlenimin anlatımı niçin birbirinin aynı değildir? Açıklayınız.
b. Gerçek değil. Şairler dış dünyada algıladıkları dünyayı kendi içinde ve kendi kelimeler somutlaştırarak anlatırlar. Burada önemli olan şairin tecrübeleri, betimlemeleri ve bu betimlemeleri yaparken kullandığı kelimeler.

29. metin
I. Ma’şûkanun cefâsı eğerçi cefâ değül
Şükr iderem ki bâri özün bî- vefâ değül

II. Çok servi boylu, câdu gözli, fitne kaşlu var
Mahbûb olursa sencileyin müntehâ değül
III. Senden eğerçi suret ile ben cüdâ olam
Bir lahza cân içinde hayâlün cüdâ değül
IV. Candan azizrek severem ben seni inan
Dâî sözinde Tanrı tanuk kim hatâ değül
Ahmed-i Da’î

Günümüz Türkçesiyle
I. Sevgilinin cefası her ne kadar cefa ise de değildir; / şükrediyorum ki bari aslın vefasız değil.
II. Servi boylu, büyücü gözlü, fitne kaşlı çok var. / Sevgili olursa senin gibi güzelliğinin en sonuna ulaşmış olmalı ama hiçbiri değil.
III. Ben senden her ne kadar görünüşte ayrı olsam da / can içinde hayalin bir an bile benden ayrı değil.
IV. Ben seni candan daha aziz tutar severim, inan; / Tanrı tanıktır, Daî’nin sözünde hata yoktur.
20. a. Ahmed-i Da’î’nin gazelinde, sevgili servi (ağaç) boylu, büyücü gözlü, fitne (kargaşa çıkaran) kaşlı olarak betimleniyor. (ridkes.blogspot.com için düzenlenmiştir)Bu betimlemeyi şiir gerçekliğine göre değerlendiriniz. Şiirde sevgili betimlemesinin şair tarafından niçin değişik yorumlarla verildiğini açıklayınız.
a. Bu betimlemeler gerçek değildir tabi ki. Kurmaca yapıya sahiptir. Şair ve yazarlar zaten gördükleri şeyleri çevrelerindeki farklı eşya ya varlıklara benzetecekler ki sanatın güzel yanı ortaya çıksın. Olduğu gibi anlatırsa estetik özelliği kalmaz.
b. Verilen metinlerde, yaşamdaki ve hayallerdeki gerçekliğin şair tarafından şiire aktarılırken nasıl değiştirildiğini örneklerle (ridkes.blogspot.com için düzenlenmiştir)açıklayınız.
b.
c. Siz veda sahnesini şiirleştirseydiniz bu vedayı betimlemek için hangi benzetmeleri ve kelimeleri kullanırdınız?
c. Cevabı size kalmış.
ç. Hayatın tüm gerçekleri şiire hangi ölçüde yansıtılmalıdır? Tartışınız? Tartışmanız sonucunda vardığınız kararı tahtaya yazınız.
ç. Belki de sadece didaktik şiirlerde anlatılsa da oradaki metinlerde illa ki mecazlara, ya anlamlara gidebilir.