Hukuka aykırılığı kaldıran haller nelerdir?

Hukuka Aykırılığı Ortadan Kaldıran Sebepler



Hukuka aykırılığı kaldıran sebepler MK 54/2 de düzenlenmiştir:
 Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” Kişilik hakkı saldırıya uğrayan kişinin rızası hukuka aykırılığı bir dereceye kadar kaldırır.
Ancak rızanın sınırsız olmaması gerekir. (Bütün sırlarımı ifşa edebilirsin. Bana istediğin gibi tokat atabilirsin vb.) Böyle bir rızayı hukuk geçerli saymaz. Rızasını beyan etmesine rağmen dava açabilir. Ancak tazminat belirlenirken kişinin rızası indirim sebebi olabilir. Esas itibariyle rızanın açık olması aranır. Bazı düzenlemelerde açıkça veya yazılı rıza denmişse buna uyulması gerekir. Bu artık bir geçerlilik şartı olmuştur. Bu şarta uyulmadığı taktirde rıza geçersiz sayılır.
* Tıbbi Müdahaleler bakımından rıza çok önemlidir.
Vücut bütünlüğü ve sağlık söz konusu olduğu için rıza olmadan müdahale yapılamaz. Ancak acil durumlarda rıza olmadan müdahale edilebilir.
Başka kişilik hallerinde de rıza aranır. Mesela sesinizin resminizin kullanılmasında rızanızın alınması gerekir. Rıza olmadan görüntü alındıysa ses kullanıldıysa kişilik hakkı ihlali söz konusu olur ve dava hakkı doğar. Rıza beyanı bakımından ehliyet çok önemlidir. Kişilik hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Dolayısıyla sadece kişinin kendisinin kullanması gerekir. Kişilik hakkının ihlali söz konusu olduğunda kişinin kendi beyanı aranır. Ancak kanuni temsilcisinin de bu işlemi onaylaması gerekir. Buna karşılık sadece yasal temsilcinin rıza beyanı yeterli olmaz. Box, güreş,tekwando sporu yapanlarında buradaki kişilik hakkına müdahale edilmesinde rızası şarttır. Çünkü vücut bütünlüğünün ihlali söz konusudur. Fakat bunun da bir sınırı vardır. Bu müsabakaların şartlarına uygun olması gerekir.
Mesela box maçı bitmiştir. Fakat kişi karşı taraftan bir darbe almıştır. Burada rızası yoktur. Dolayısıyla rıza kapsamı dışında kişilik hakkı saldırıya uğramış olur.
* Kanun (MK 24/2) üstün özel yarar kavramı getirmiştir. Acil durumlarda yaralıya hastaya üstün özel yarar olduğu için müdahale edilir. Kişinin kendi yaşamına son verme hakkının olup olmadığı tartışmalıdır. Örneğin: açlık grevi. Dışarıdan müdahale yapılıp yapılmayacağı tartışılır. Çünkü bir taraf ” bu benim hakkım, kimse yemek yeme hakkıma engel olamaz” der. Bazı yazarlar hayati tehlike olduğu zaman müdahale edilebileceğini söyler. Üstün özel yarar bakımından bir örnek de ana babanın çocuğu tedip hakkıdır. Çocuğun menfaatine olan işlerde belli bazı cezalandırmalara izin verilebileceği kabul edilir. Bir de failin üstün yararı olabilir. Bu da meşru müdafaa hallerinde söz konusu olur.
Hukuka aykırılığı bir durum da kamu yararıdır. Örneğin; Ceza evine kişinin gönderilmesi bir suç aynı zamanda bir kişiye zarar verdiği gibi bu suçtan kamu da zarar görür.
Burada kitle iletişim araçlarının durumu da önemlidir. Basın özgürlüğü ile kişilik hakkı karşı karşıya gelebilir. Basının belli başlı işlevleri:
Haber vermek
Eleştirmek
Kamu oyunu bilgilendirmek.
Bunları yapmasında kamu yararı olduğu düşüncesi kabul edilir. İki menfaat çatıştığında üstün kamu yararı basın özgürlüğü kişinin kişilik hakkından daha üstün gelir. Bundan dolayı hukuka aykırılık kalkar. Kişilik hakkı ihlal edilmiş olur. Hukuka aykırılık gerçekleşmediği için dava açılmaz, açılırsa reddedilir. Basın özgürlüğünün kişilik hakkından daha üstün tutulması durumunda basının bu özgürlüğü aşırı derecede kullanması tehlikesi doğmuştur. Bu nedenle uygulama ve doktrin basına çeşitli kriterler koymuştur. Bunlar:
Gerçeklik
Güncellik
Kamu yararı
Uygunluk
Gerçeklik: Bir haberin doğruluğunun araştırılması gerekir. Ancak bir muhabirden buna tamamen uyması bir dedektif gibi araştırması beklenemez. Bu nedenle görünür gerçeklik yeterli görülmüştür. O andaki pozisyona göre öyle olduğu anlaşılıyorsa bu durumda gerçeklik unsurunun var olduğu kabul edilir.
Kamu yararı: Haberin verilmesinde kamu yararı, toplumsal ilgi olmalıdır.
Güncellik: Haberin güncel olması gerekir. Kişinin geçmişteki bir durumunu yeni bir durummuş gibi yansıtmaması gerekir. Her somut olayda güncel olup olmadığını hakim taktir eder. Bazı olaylar geçmişte olmuştur ama bugün haber olması gerçekten güncel olabilir.
Uygunluk: Başlık, konu ve içerik arasında uygunluk olmalıdır. Haber doğrudur fakat öyle bir manşet atılmıştır ki haberin boyutundan farklıdır.
Bazı kişilerin özel hayat alanı ortak hayat alanına göre oldukça daralmıştır. Bu kişilere sanatçıları, siyasetçileri örnek vermiştik. Bunlara ilişkin haberler bakımından kişilik hakkının ihlali her zaman mümkündür.
* Kanunun verdiği yetkinin kullanılması
Bu kapsamda icra,iflas hukuku anayasadan kaynaklanan ihlaller vardır. Örneğin: haciz işlemi. Burada kişinin özel alanına girilir. Fakat bu kanunun verdiği yetkiden kaynaklanır.
Anayasamızın 74. maddesindeki dilekçe hakkı da buna örnek. Usul hukukunda iddia ve savunma hakkını kullanırken de kişilik hakkının ihlalinde sınır aşılabilir. ÖRN: Boşanma davasında zina yapıldığı iddia edilebilir.
Ancak iddia ve savunmada makul sınır aşıldığında manevi tazminat talep edilebilir.
Milletvekilleri yasama dokunulmazlığından dolayı yasama faaliyetini gerçekleştirirken sarfettikleri sözlerden sorumlu değildirler. Bunları duyuran basına karşı da dava açılamaz. Açılırsa da reddedilir.
Ancak milletvekilliği yasama dokunulmazlığının arkasına sığınarak kasıtlı olarak kişilik hakkını ihlal ederse bu ihlale dayanarak dava açabilir.


Paylaş

0 Yorum var "Hukuka aykırılığı kaldıran haller nelerdir?"

Yorum Gönder