Marmara bölgesindeki sanayi kuruluşlarını tarihçeleri
"kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyen insan yeni okyanuslar keşfedemez" sözüyle ne anlatılmak istemiştir?
bazen bir şeyler başarmak için büyük riskler almak gerekir, eğer o riskleri almazsak büyük işler başaramayız...
Günümüzde kullanılan saatlerin özellikleri
mekanik saatler :Mekanik saatler için bulunan mekanizma, ağırlığın asılı olduğu ipi ya da zinciri kısa aralıklarla tutan ve bırakan bir vargel düzenidir ve tüm modern saatlerin de ortak özelliğidir
- kuvars saatler : Enerjisini bir yıl ya da daha uzun ömürlü pilden sağlayan saat türüdür
-Elektronik saat;
çok küçük pilli saatlerdir.Kol saatleri,elektronik saatler grubuna girer.Pilleri minik ve
yuvarlaktır.Pilleri bittiğinde değistirilmesi mümkün saatlerdendir.Yelkovan ve akrebi ayarlanabilir.Hata
yapabilir(duraklayabilir).Bu saat atom saati kadar uzun süre dayanmaz.Ayrıca mekanik saatler m.s.13
yüz yılda kullanılmaya baslandı.
- kuvars saatler : Enerjisini bir yıl ya da daha uzun ömürlü pilden sağlayan saat türüdür
-Elektronik saat;
çok küçük pilli saatlerdir.Kol saatleri,elektronik saatler grubuna girer.Pilleri minik ve
yuvarlaktır.Pilleri bittiğinde değistirilmesi mümkün saatlerdendir.Yelkovan ve akrebi ayarlanabilir.Hata
yapabilir(duraklayabilir).Bu saat atom saati kadar uzun süre dayanmaz.Ayrıca mekanik saatler m.s.13
yüz yılda kullanılmaya baslandı.
Misafire cömert davranmak ile ilgili 5 atasözü (açıklaması ile) her biri ile ilgili bir cümle kur.
hz. muhammedin misafire cömert davranmak ile ilgili 2 hadisi şerifini yaz
Misafirin geldiği evde ya yiyecek bulunur veya beklenmedik bir yerden o sırada yiyecek gelir.>>>>>***Misafir on kısmetle gelir, birini yer dokuzunu bırakır.Allah(cc) misafirin yediğinden kat kat fazlasını, misafir ağırlıyor diye ev sahibine verir. >>>>Hz. Muhammed(sav) bir hadisinde konu ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur:"Allah’a ve ahiret gününe inanan kişi, misafirine ikram etsin.”
misafir umduğunu değil bulduğunu yer
allah cömerttir,cömertliği ve güzel ahlakı severmisafir kısmeti ile gelir
misafir 10 kısmetle gelir 1ini yer9 unu bırakır misafire ikram için yemeğin bolca hazırlanması israf olmaz misafir istemeyen kimsede hayır yoktur
Misafirin geldiği evde ya yiyecek bulunur veya beklenmedik bir yerden o sırada yiyecek gelir.>>>>>***Misafir on kısmetle gelir, birini yer dokuzunu bırakır.Allah(cc) misafirin yediğinden kat kat fazlasını, misafir ağırlıyor diye ev sahibine verir. >>>>Hz. Muhammed(sav) bir hadisinde konu ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur:"Allah’a ve ahiret gününe inanan kişi, misafirine ikram etsin.”
misafir umduğunu değil bulduğunu yer
allah cömerttir,cömertliği ve güzel ahlakı severmisafir kısmeti ile gelir
misafir 10 kısmetle gelir 1ini yer9 unu bırakır misafire ikram için yemeğin bolca hazırlanması israf olmaz misafir istemeyen kimsede hayır yoktur
ÖNEM BELİRTEN İFADELER NELERDİR?
Metinlerde geçen“başlıca, daha iyi, özellikle, en
iyisi, en kötüsü, en az, daha kötü”vb. ifadeler, önem
belirten ifadelerdir.
Söylenen şeyin diğerlerinden Söylenen şeyin diğerlerinden daha önemli
olduğunu anlatmaya yarar. olduğunu anlatmaya yarar.
Kasırgaların oluşmasına yol açan nedir?
Kasırga Nasıl Oluşur?
Kasırgalar, suların ılık (27°) C, havanın nemli olduğu ve birleşen ekvator rüzgarlarının bulunduğu tropik bölgelerde olur. Atlantik kasırgalarının çoğu Afrika’nın batı sahillerinde gökgürültülü fırtına ile başlayıp ılık tropik okyanus sularına doğru hareket eder. Bu gökgürültülü fırtına üç aşamada kasırgaya dönüşür:
Tropik alçak basınç – dönen bulutlar ve yağmur, rüzgarın hızı saatte 38 milin altında.Tropik fırtına – saatte 39 ile 74 mil arası esen rüzgar.Kasırga – hızı saatte 74’ten büyük olan rüzgarlar.
Evinizde sigortanın ne işe yaradığını ve devreye nasıl bağlandığını söyleyiniz?
sigorta evin elktiriğinin yanmamasını ve aksi taktride yüklü,fazla voltajı düzenler ve kablolara yolar
afiş nedir, afişte neler bulunur, afiş nasol hazırlanır, afiş nerede ne için kullanılır?
afiş nedir?
resimli duvar ilanı, reklamı. herhangi bir haberi; herkese duyurmak, reklam ve propaganda yapmak için duvar veya bu iş için hazırlanmış yerlere yapıştırılan el yazması veya basılı kağıt.
afişte neler bulunur?
afişte ilgi çekici resimler, öğüt vermek isteyen o konuyu kısaca açıklayan kısa yazılar ve sloganlar bulunur.
afiş nasıl hazırlanır?
afiş dikkat çekici renkli kağıtların üzerine öğüt vermek isteyen kısa yazıların, sloganların ve resimlerin bir araya getirilip yapıştırılmasıyla hazırlanır.
afiş nerede ne için kullanılır?
afişler okullarda, kültür merkezlerinde, duraklarda ve hastane duvarlarında kullanılabilir. afiş bir konu hakkında insanlara bilgi vermek amacıyla kullanılır
resimli duvar ilanı, reklamı. herhangi bir haberi; herkese duyurmak, reklam ve propaganda yapmak için duvar veya bu iş için hazırlanmış yerlere yapıştırılan el yazması veya basılı kağıt.
afişte neler bulunur?
afişte ilgi çekici resimler, öğüt vermek isteyen o konuyu kısaca açıklayan kısa yazılar ve sloganlar bulunur.
afiş nasıl hazırlanır?
afiş dikkat çekici renkli kağıtların üzerine öğüt vermek isteyen kısa yazıların, sloganların ve resimlerin bir araya getirilip yapıştırılmasıyla hazırlanır.
afiş nerede ne için kullanılır?
afişler okullarda, kültür merkezlerinde, duraklarda ve hastane duvarlarında kullanılabilir. afiş bir konu hakkında insanlara bilgi vermek amacıyla kullanılır
Günlük yaşamdan zihinden toplama çıkarma işlemleri gerektiren durumlara örnekler
örneğin marketten ürün satın alırken yapılan küçük hesaplar (maddi durum için).
dersteyken teneffüse kaç dakika kaldığını hesaplamak.
gibi şeyler küçük zihinden toplama çıkarma işlemlerine örnek olur.
dersteyken teneffüse kaç dakika kaldığını hesaplamak.
gibi şeyler küçük zihinden toplama çıkarma işlemlerine örnek olur.
Depremde zarar gören insanlara yapılan yardımlar ve bu yardımların insanlara ne kadar yeterli olup olmadığı hakkında düşüncelerinizi nedenleriyle birlikte yazınız
yapılan yardımlarda genellikle yiyecek toplanır...
bence hem maddi hem de manevi yönden olumlu bi biçimde desteklemiş oluruz.bu yüzden işe çok yarar
bence hem maddi hem de manevi yönden olumlu bi biçimde desteklemiş oluruz.bu yüzden işe çok yarar
TRAFİK İŞARET LEVHALARINA ZAARAR VERMEM VE KORURUM ZARAR VERENLERİ UYARIRIM ÇÜNKÜ
Çünkü, eğer yaya geçidi gibi bir tabelaya zarar verirsek oranın yaya geçidi olduğu anlaşılmaz, ya da 60 ile gidiniz levhasını kırarsak arabalar 60'dan daha hızlı gider ve kazalar meydana gelir, ya da okul çıkışı levhasına zarar gelirse öğrenciler büyük zararlar görebilir, yani aslında levhalara zarar vermek insanlara zarar vermektir...
Potasyum Nedir? Kullanım Alanlar Nelerdir?
Atom numarası 19 olan potasyum, latincede Kalyum’un ilk harfi olan K ile sembolize edilir. İlk olarak İngilizcesi potash olan kalya taşından sentezlendiği için potasyum ismini almıştır.
Elementer potasyum havada hızlıca oksitlenen ve su ile hızlıca reaksiyona giren, gümüşi beyaz renkli bir alkali metaldir. Sodyum ile kimyasal olarak birbirlerine yakın olduklarından dolayı, oluşturdukları tuzları eskiden farklandırılamamıştır. Doğada sadece iyonik tuzları halinde bulunan potasyum, deniz suyunda % 0.04 oranında bulunur ve birçok mineralin yapısında yer alır.
Potasyum evrende hafif atomların nükleosentezi ile oluşmuştur. Kararlı formu süpernova patlaması ile meydana gelmiştir. Doğada elementer düzeyde bulunmaz çünkü su ile hemen reaksiyona girer. Yerkabuğunun yaklaşık % 2.6 kadarı potasyumdur ve bu haliyle doğada en çok bulunan yedinci elementtir. Deniz suyundaki derişimi 0.39 g/L’dir. Ortoklaz (potasyum feldispat), kayaç formunda bulunan genel halidir.
Potasyum iyonları canlılar açısından çok önemlidir çünkü yaşayan her hücrenin yapısında bulunurlar. Potasyum iyon difüzyonu sinir iletişimi için anahtar mekanizmadır ve insanlar dahil tüm hayvanlarda potasyum eksikliği ciddi kalp fonksiyon bozukluklarına neden olur. Potasyum bitki hücrelerinde birikmektedir, bu nedenle taze meyve ve sebzeler iyi bir besin kaynağı olarak değerlendirilebilir. En çok bulunduğu gıdalar; maydanoz, kuru kayısı, çikolata, badem, fıstık, patates, muz, avokado, soya fasulyesi ve kepektir. Bunun dışında bir çok meyve ve sebze, et ve balıkta günlük ihtiyacı karşılayacak düzeyde potasyum bulunmaktadır.
Binde ikilik derişimi ile insan vücudunda en çok bulunan yedinci veya sekizinci elementtir. Bu derişim ortalama bir insan boyutuna realize edilirse vücut içinde bulunan miktarı yaklaşık 120 gram olur. Kalsiyum ve fosfor gibi temel minerallerin ardından vücut içindeki miktarı sülfür ve klor ile aynı düzeydedir.
Potasyum katyonları nöronların işlevini yerine getirmesi açısından çok önemlidir. Bunun yanında hücreler ile dokular arasındaki osmotik basıncın düzenlenmesinde temel rol oynar. Tadılarak anlaşılır bir yapısı vardır çünkü konsantrasyonuna bağlı olarak üç ya da dört farklı tat sensörünü tetikler. Seyreltik çözeltileri tatlı iken, yüksek konsantrasyonlu çözeltileri keskin tuzlu hissiyat verir.
Medikal açıdan genellikle diüretik (idrar sökücü) ilaçlarda vücuttaki sodyum miktarını azaltmak için kullanılır. Tedavi edici olan veya olmayan çeşitli varyasyonları bulunabilir. Potasyum klorür gibi potasyum tuzları suda iyi çözünür ancak yüksek konsantrasyonunun keskin tadı sıvı formülasyonlarını oluşturmayı güçleştirir. Tipik medikal doz aralığı günde 10 mmol (400 mg, yaklaşık bir bardak sütteki kadar) ile 20 mmol (800 mg) kadardır. Bunun dışında tablet veya kapsül şeklinde de bulunabilir. Bu formu genellikle mide veya bağırsakta hasar meydana getiren dokuların ortadan kaldırılması amacı ile kullanılır.
Aynı zamanda bitkiler için de vazgeçilmez bir element olduğu için gübre olarak zirai amaçlı sıkça kullanılır. Genellikle klorür (KCl), sülfat (K2SO4) veya nitrat (KNO3) formu gübre olarak tercih edilir. Küresel potasyum kimyasal ürünlerinin yaklaşık % 95 kadarı zirai gübre amaçlı üretilir ve bunun da % 90’lık kısmı potasyum klorürdür. Bitkilerdeki potasyum miktarı hasat sonrası % 0.5 ila % 2 arasında değişmektedir.
Endüstriyel olarak yukarıda belirttiğimiz gübreler ile birlikte yılda megatonlarca potasyum hidroksit (KOH), potasyum karbonat (K2CO3), potasyum permanganat (KMnO4), potasyum bromür (KBr) gibi formları da üretilmektedir. Potasyum hidroksit çok kuvvetli bir bazdır ve genel olarak endüstriyel temizleyicilerin üretiminde ve kuvvetli ve zayıf asitlerin nötralizasyonunda kullanılır.
Potasyum karbonat cam, sabun, televizyon, floresan lamba, tekstil boyaları ve pigmentlerinin üretiminde yer alır. Potasyum permanganat oksitleyici, beyazlatıcı ve saflaştırıcı bir bileşiktir ve tatlandırıcı olan sakkarin üretiminde kullanılır. Potasyum bromür de genel olarak fotoğrafçılıkta sedatif olarak kullanılmaktadır.
Bir ülkenin kalkınmasında sanayinin önemi nedir?
Hammaddelerin veya yarı işlenmiş maddelerin kullanıma hazır hale getirilmesine sanayi denir. Sanayi ülkelerin gelişmesinde önemli bir aşamadır. Çünkü gelişmiş ülkeler zenginliklerinin önemli bir kısmını sanayileşme ile sağlamışlardır.Sanayi 18. yüzyılın İkinci yarısından önce İngiltere’de daha sonra Batı Avrupa ülkeleri ve ABD’de gelişmiştir. Sanayinin gelişmesiyle el emeğinin yerini seri üretim yapan makineler almış, kısa zamanda mal üretilmiştir. Üretilen bu malların pazarlanması yeni bir zenginleşme süreci başlatmıştır. Günümüzde sanayi, ülkelerin ekonomisini yönlendiren başlıca sektör haline gelmiştir. Sanayi ülkelerinin doğal kaynaklarının değerlendirilmesi, çok sayıda insana iş imkanı sağlaması, üretim kapalı mekanlarda yapıldığı için iklim şartlarından etkilenmemesi, üretilen ürünlerin uzun ömürlü olması ve pazarlamaya yönelik olması nedeniyle önemli imkanlar sunmaktadır. Bir yerde sanayi tesislerinin kurulup gelişmesi çeşitli koşullara bağlıdır.
Yansıma kurallari nelerdir?
Yansıma kurallari nelerdir?
Yansıma Kanunları
1-Gelen ışın , normal ve yansıyan ışın aynı düzlemdedir.
2-Gelme açısı yansıma açısına eşittir.
3-Normal üzerinden gelen ışın kendi üzerinden yansır.
4-Bir düzlem aynaya gelen ışın,aynayla yaptığı açı kadar açı yaparak yansır
5-Bir düzlem aynaya gelen ışınla yansıyan ışın arasındaki açının yarısı gelme açısına veya
yansıma açısına eşittir.
6-Gelme açısı ile,gelen ışının aynayla yaptığı açının toplamı,yansıma açısıyla yansıyan ışının
aynayla yaptığı açının toplamı 90 derecedir.
1-Gelen ışın , normal ve yansıyan ışın aynı düzlemdedir.
2-Gelme açısı yansıma açısına eşittir.
3-Normal üzerinden gelen ışın kendi üzerinden yansır.
4-Bir düzlem aynaya gelen ışın,aynayla yaptığı açı kadar açı yaparak yansır
5-Bir düzlem aynaya gelen ışınla yansıyan ışın arasındaki açının yarısı gelme açısına veya
yansıma açısına eşittir.
6-Gelme açısı ile,gelen ışının aynayla yaptığı açının toplamı,yansıma açısıyla yansıyan ışının
aynayla yaptığı açının toplamı 90 derecedir.
Etil alkol ve laktik asit fermantasyonlarının teknolojide kullanım alanları
Etil alkol fermantasyonu, laktik asit fermantasyonu ve oksijenli solunumda ortak olarak gerçekleşen olaylar nelerdir?2 tip oksijensiz solunum vardır.
1) Etil Alkol Fermantasyonu
2)Laktik Asit Fermantasyonu
EtilAlkol Fermantasyonu
Bakteriler ve bazı mayalar tarafından gerçekleştirilir.Glikoz parçalandıktan sonra elde edilen pürivattan 1 CO2 çıkarak Asetaldehit oluşturularAsetaldehit NADH2 ile reaksiyona girerek onun Hidrojenlerini alır.Son ürün Etil Alkoldür.
Laktik Asit Fermantasyonu
Çizgili kaslardaki hücreler yeterli oksijen bulamadığında, oksijensiz solunum gerçekleştirirler.Glikolizde oluşan pürivatlar mitokondriye geçemediğinden, glikolizde NAD’a verdiği hidrojenleri geri alarak laktik asite dönüşür.
Oksijenli Solunum
Canlı hücrelerde karbonhidrat, yağ ve proteinlerin oksijen kullanarak parçalanması ve ATP sentezlenmesi olayıdır.Karbonhidratlar monosakkaritlere, yağlar yağ asitleri ve gliserole, proteinler aminoasitlere dönüştürüldükten sonra solunum tepkimelerine katılırlar.Oksijenli solunumun genel denklemi:Glikoz + 6 O2 6 CO2 + 6 H2O + 38 ATP şeklidedir
Oksijenli Solunum 3 Kademede Gerçekleşir
Glikoliz EvresiKrebs DevriOksidatif Fosforilasyon Evresi (ETS)
A) Glikoliz Evresi
Tıpkı oksijensiz solunumda olduğu gibidir.
B) Krebs Devri
Ortamda O2 varsa pürivatlar mitokondriye geçer.Herbir pürivat molekülünden 1 mol CO2 ve 2 mol H ayrılır.2 C’lu bir molekül olan Aktif Asetik asit oluşur.Aktif Asetik asit 4 C’lu bir molekülle birleşerek 6 C’lu Sitrik asiti oluşturur.Sitrik asit 5 C’lu bir bileşiğe dönüşürken 1 CO2 oluşur.5 C’lu bileşikten 1 CO2 daha ayrılır ve 4 C hale gelir.En son 4 C’lu molekül bir kaç defa ortama H+ verdikten sonra tekrar 4 C’lu hale gelir.
C) Oksitatif Fosforilasyon (ETS)
Glikoliz ve krebs devrinde hazırlanan NADH2 ve FADH2 deki H atomlarına ait elektronlar ETSden geçtikten sonra O2 ile birleşir.Bu sırada ATP üretilir ve sonuçta HO2 molekülleri oluşur. Bu devreye Hidrojen yolu reaksiyonları denir.NADH2 üzerinden ETSye giren 2 elektronun O2 ye taşınması sırasında 3 ATP üretilir.Eğer 2 elektron FADH2 üzerinden ETSye katılırsa üretilen enerji miktarı 2 ATPdir.Burada ATP sentezi yükseltgenme ve indirgenme reaksiyonlarıyla sağlandığı için bu devreye ve ATP üretim şekline Oksitatif Fosforilasyon denir.
Oksijenli Solunumda Enerjinin Hesaplanması
Glikoliz reaksiyonlarında 4 ATP (enzim-substrat düzeyinde),Krebs devrinde 2 ATP (enzim-substrat düzeyinde),ETS de 34 ATP (oksitatif fosforilasyonla) olmak üzereToplam 40 ATPGlikolizde harcanan 2 ATP (aktifleşme enerjisi olarak) ileNet Kazanç: 38 ATP dir.
Oksijenli Solunumun Fermantasyondan Farkları
Glikoz + 6 O2 6 CO2 + 6 H2O + 38 ATPO2 kullanılır.İnorganik yapıda (CO2 ve H2O) son ürünler oluşur.40 ATP üretilir. (toplam)Mitokondri görev yapar.Canlıların çoğunda gerçekleşir.ETS enzimleri görev yapar.Krebs devri vardır.
Fermantasyonun Oksijenli Solunumdan Farkları
Glikoz 2 CO2 + 2 Etil Alkol + 2 ATP veya Glikoz 2 Laktik Asit + 2 ATPO2 kullanılmazEtil Alkol, Laktik Asit ve Asetik Asit gibi organik ürünler oluşur.4 ATP üretilir. (Toplam)Tamamı sitoplazmada gerçekleşir.O2 siz solunum yapan az sayıda canlıda ve de O2 nin bulunmadığı veya yetersiz olduğu durumlarda kas hücrelerinde gerçekleşir.
Fermantasyon ve Oksijenli Solunumun Ortak Yönleri
CO2 oluşumu olabilir.ATP oluşur ve ATP harcanır.Glikoz kullanılır.Enzimler görev yapar.Glikoliz gerçekleşir.
1) Etil Alkol Fermantasyonu
2)Laktik Asit Fermantasyonu
EtilAlkol Fermantasyonu
Bakteriler ve bazı mayalar tarafından gerçekleştirilir.Glikoz parçalandıktan sonra elde edilen pürivattan 1 CO2 çıkarak Asetaldehit oluşturularAsetaldehit NADH2 ile reaksiyona girerek onun Hidrojenlerini alır.Son ürün Etil Alkoldür.
Laktik Asit Fermantasyonu
Çizgili kaslardaki hücreler yeterli oksijen bulamadığında, oksijensiz solunum gerçekleştirirler.Glikolizde oluşan pürivatlar mitokondriye geçemediğinden, glikolizde NAD’a verdiği hidrojenleri geri alarak laktik asite dönüşür.
Oksijenli Solunum
Canlı hücrelerde karbonhidrat, yağ ve proteinlerin oksijen kullanarak parçalanması ve ATP sentezlenmesi olayıdır.Karbonhidratlar monosakkaritlere, yağlar yağ asitleri ve gliserole, proteinler aminoasitlere dönüştürüldükten sonra solunum tepkimelerine katılırlar.Oksijenli solunumun genel denklemi:Glikoz + 6 O2 6 CO2 + 6 H2O + 38 ATP şeklidedir
Oksijenli Solunum 3 Kademede Gerçekleşir
Glikoliz EvresiKrebs DevriOksidatif Fosforilasyon Evresi (ETS)
A) Glikoliz Evresi
Tıpkı oksijensiz solunumda olduğu gibidir.
B) Krebs Devri
Ortamda O2 varsa pürivatlar mitokondriye geçer.Herbir pürivat molekülünden 1 mol CO2 ve 2 mol H ayrılır.2 C’lu bir molekül olan Aktif Asetik asit oluşur.Aktif Asetik asit 4 C’lu bir molekülle birleşerek 6 C’lu Sitrik asiti oluşturur.Sitrik asit 5 C’lu bir bileşiğe dönüşürken 1 CO2 oluşur.5 C’lu bileşikten 1 CO2 daha ayrılır ve 4 C hale gelir.En son 4 C’lu molekül bir kaç defa ortama H+ verdikten sonra tekrar 4 C’lu hale gelir.
C) Oksitatif Fosforilasyon (ETS)
Glikoliz ve krebs devrinde hazırlanan NADH2 ve FADH2 deki H atomlarına ait elektronlar ETSden geçtikten sonra O2 ile birleşir.Bu sırada ATP üretilir ve sonuçta HO2 molekülleri oluşur. Bu devreye Hidrojen yolu reaksiyonları denir.NADH2 üzerinden ETSye giren 2 elektronun O2 ye taşınması sırasında 3 ATP üretilir.Eğer 2 elektron FADH2 üzerinden ETSye katılırsa üretilen enerji miktarı 2 ATPdir.Burada ATP sentezi yükseltgenme ve indirgenme reaksiyonlarıyla sağlandığı için bu devreye ve ATP üretim şekline Oksitatif Fosforilasyon denir.
Oksijenli Solunumda Enerjinin Hesaplanması
Glikoliz reaksiyonlarında 4 ATP (enzim-substrat düzeyinde),Krebs devrinde 2 ATP (enzim-substrat düzeyinde),ETS de 34 ATP (oksitatif fosforilasyonla) olmak üzereToplam 40 ATPGlikolizde harcanan 2 ATP (aktifleşme enerjisi olarak) ileNet Kazanç: 38 ATP dir.
Oksijenli Solunumun Fermantasyondan Farkları
Glikoz + 6 O2 6 CO2 + 6 H2O + 38 ATPO2 kullanılır.İnorganik yapıda (CO2 ve H2O) son ürünler oluşur.40 ATP üretilir. (toplam)Mitokondri görev yapar.Canlıların çoğunda gerçekleşir.ETS enzimleri görev yapar.Krebs devri vardır.
Fermantasyonun Oksijenli Solunumdan Farkları
Glikoz 2 CO2 + 2 Etil Alkol + 2 ATP veya Glikoz 2 Laktik Asit + 2 ATPO2 kullanılmazEtil Alkol, Laktik Asit ve Asetik Asit gibi organik ürünler oluşur.4 ATP üretilir. (Toplam)Tamamı sitoplazmada gerçekleşir.O2 siz solunum yapan az sayıda canlıda ve de O2 nin bulunmadığı veya yetersiz olduğu durumlarda kas hücrelerinde gerçekleşir.
Fermantasyon ve Oksijenli Solunumun Ortak Yönleri
CO2 oluşumu olabilir.ATP oluşur ve ATP harcanır.Glikoz kullanılır.Enzimler görev yapar.Glikoliz gerçekleşir.
SORUMLULUK SAHİBİ OLAN BİR KİSİ NASİL OLUR ?
İnsanın uyumlu olması, üzerine düşen görevleri yerine getirmesi, kendisinin sebep olduğu olayların sonuçlarını üstlenmesi, başkalarının haklarına saygı göstermesi olarak tanımlayabiliriz.
Sorumluluk sahibi insan; kendi kararlarını verebilen, karar alırken elindeki bilgiler ışığında karar veren, duygusal karalardan kaçınan, bağımsız davranabilen, kendine güvenli, başkalarının haklarını çiğnemeden kendi ihtiyaçlarının karşılayabilen, yaptığı işi sonuna kadar götüren ve yapmakta olduğu bir davranışın sonuçlarına katlanmayı göze alan insandır.
Sorumluluk sahibi olmak kişinin davranışı hakkında sorgulanmayı kabullenebilmesi bu olgunluğu gösterebilmesidir."Henüz bitmedi" ve "henüz bitiremedim" ifadeleri arasında önemli bir fark vardır. Yaptıklarınız ve yapamadıklarınız için sorumluluğu üstlenmeniz karakterli olmanın en önemli işaretidir.
Toplumda büyük çoğunluğun kolaya talip olmak istediğini görebiliriz. Rahat bir iş bulsam, parası da çok olsa, ayrıca benim hizmetimede bakanlar olsa gibi arayışları görebiliriz.
Bir çok köyümüz de baba okutmak, öğrenci okumak istemiyor. Bu çocukları kim sahiplenecek. Zora talip olmak sorumluluğa talip olmak her babayiğidin karı değildir. Sorumsuz insanlar bahanelere sığınırlar, başkalarını ve içinde bulundukları şartları suçlarlar, bütün işleri kendileri yapıyor gözükmek için ellerinden geleni yaparlar. Çok az iş üretir, işlerin yürümesini engeller, anlamamış görünür ve yardıma muhtaç insanı oynarlar. Bahanelerin arkasına saklanarak bilmiyormuş gibi davranırlar. "Bilmiyordum, "Orda değildim," "Zamanım yok," "Benim işim değil ," Napalım ben böyle bir insanım," "Kimse bana söylemedi," "Kimseye zararım yok" ve "Ben sadece emirleri yerine getiriyorum." gibi laflar sarf ederler.
Sorumsuz insanlar hareket etmekte çok yavaş ama şikâyet etmekte çok hızlıdırlar. Sorumsuzluk oldukça bulaşıcı bir hastalıktır.
Şimdi dönüp kendimize bakalım. Ne kadar sorumluluk sahibiyiz, duruma göre değişiyor muyuz yoksa davranışlarımız ile ilgili olarak her zaman sorumluluğumuzu almaya hazır mıyız? Kendimizi işimizde tanımamız için küçük bir test yapalım.
İş arkadaşlarımla düzenli olarak iletişim kurarım, Eğer bir şeyi anlamazsam başkasına sorar, dışardan yardım alırım. Kendi problemlerimi ve işimin şartlarını kabullenirim. Bir hata yaptığımda itiraf ederim. Gelecekte oluşabilecek problemleri ve ihtiyaçları önceden düşünür, gerekli önlemleri alırım. İşimi yapmam için gereken araçları ve koşulları talep ederim. Çalışmalarımı analiz eder, mesleğimin hedeflerine nasıl faydalı olacağını sorgularım. Yaptıklarımı inceler daha fazla ne yapabileceğimi düşünürüm. Davranışlarımın arkasında dururum, gerektiğinde rapor vermeye hazırım. Eleştiriyi kabul ederim ve kendimi geliştirmek için kullanırım. Birlikte çalıştığım tüm insanlar için sorumluluğunu üstlenmek konusunda örnek oluştururum. Sorumsuz bir davranışı hemen kişisine bildiririm.
Yukarıdaki testin ne kadarına evet diyebiliyoruz. Hayır diye verdiğimiz cevaplarımızı kendimize itiraf edip davranışlarımızı tekrar değerlendirmeliyiz. Yoksa işimiz sadece alışkanlığımız mı ?
"Yol işçilerinden sorumlu yönetici bir gün elemanlardan birini çukur kazarken, ikinciyi ise hemen ardından çukura toprak doldururken görür. Şaşkınlık içinde işçiye yaklaşır ve ne yaptıklarını sorar. "10 senedir ne yapıyorsak onu."der adamlardan biri. "Ben çukur açarım, arkadaşım da çukurları doldurur." "Ama bu çok saçma," der yönetici. "Geçen Ocak ayında üçüncü arkadaşımız emekli olana kadar bir anlam ifade ediyordu. Çünkü o benden hemen sonra çukurlara ağaç dikerdi." O arkadaşı siz emekli ettiniz, bizde işimizi yapıyoruz."
Pek çok iş yerinde sayısız insan, boşa zaman geçirir ve işe yaramaz, çukurlar açmak için kaynakları kullanır. Mantığı bir yana bırakarak, düşüncesizce yapılan işler sorumsuzluğun en önemli göstergesidir.
Sorumluluk sahibi olmak, yalnız kendi işinizi yapmaktan daha fazlası demektir. En iyiye ulaşmak ve çalıştığınız organizasyonun gelişmesi için gerekli adımları atmak, gerekli işlere yatırım yapmak demektir. Eğer güncelliğini yitirmiş ya da boşa zaman kaybı olan işler yapmak görevleriniz arasındaysa, bu durumu değiştirmek için adım atmak sizin sorumluluğunuzdur.
Aşağıdaki 3 aktivite arasında ne kadar zaman harcadığımıza bakalım.
1 - Ana görevlerimize ne kadar zaman harcıyoruz? Bunlar iş tanımlarımızda yapmaya mecbur olduğumuz görevler.
2 - Ne sıklıkla işimiz için faydalı olan ama sizden talep edilmeyen ekstra işler yapıyoruz
3 - Sonuç getirmeyen işler, gereksiz telefonlar ve başkalarına dağıtabileceğiniz görevler gibi önemi tartışılır konular üzerinde ne kadar zaman harcıyorsunuz ?
İş yerinizde ana görevlerimizle birlikte ekstra işler için harcadığımız zamanı arttırmalıyız. Aynı zamanda sonuç getirmeyen işlere harcadığımız zamanı azaltmalıyız. Diğer bir deyimle, iş tanımımızı ve kendimizi biraz esnetmeliyiz. Sorunları önceden tespit edip akılcı yollarla çözmeye çalışmalıyız. Problemin nerden geldiği önemli değil, sizin ya da başkasının alanı olabilir. Esas sorulması gereken önemli soru;
Sorumluluk sahibi insan; kendi kararlarını verebilen, karar alırken elindeki bilgiler ışığında karar veren, duygusal karalardan kaçınan, bağımsız davranabilen, kendine güvenli, başkalarının haklarını çiğnemeden kendi ihtiyaçlarının karşılayabilen, yaptığı işi sonuna kadar götüren ve yapmakta olduğu bir davranışın sonuçlarına katlanmayı göze alan insandır.
Sorumluluk sahibi olmak kişinin davranışı hakkında sorgulanmayı kabullenebilmesi bu olgunluğu gösterebilmesidir."Henüz bitmedi" ve "henüz bitiremedim" ifadeleri arasında önemli bir fark vardır. Yaptıklarınız ve yapamadıklarınız için sorumluluğu üstlenmeniz karakterli olmanın en önemli işaretidir.
Toplumda büyük çoğunluğun kolaya talip olmak istediğini görebiliriz. Rahat bir iş bulsam, parası da çok olsa, ayrıca benim hizmetimede bakanlar olsa gibi arayışları görebiliriz.
Bir çok köyümüz de baba okutmak, öğrenci okumak istemiyor. Bu çocukları kim sahiplenecek. Zora talip olmak sorumluluğa talip olmak her babayiğidin karı değildir. Sorumsuz insanlar bahanelere sığınırlar, başkalarını ve içinde bulundukları şartları suçlarlar, bütün işleri kendileri yapıyor gözükmek için ellerinden geleni yaparlar. Çok az iş üretir, işlerin yürümesini engeller, anlamamış görünür ve yardıma muhtaç insanı oynarlar. Bahanelerin arkasına saklanarak bilmiyormuş gibi davranırlar. "Bilmiyordum, "Orda değildim," "Zamanım yok," "Benim işim değil ," Napalım ben böyle bir insanım," "Kimse bana söylemedi," "Kimseye zararım yok" ve "Ben sadece emirleri yerine getiriyorum." gibi laflar sarf ederler.
Sorumsuz insanlar hareket etmekte çok yavaş ama şikâyet etmekte çok hızlıdırlar. Sorumsuzluk oldukça bulaşıcı bir hastalıktır.
Şimdi dönüp kendimize bakalım. Ne kadar sorumluluk sahibiyiz, duruma göre değişiyor muyuz yoksa davranışlarımız ile ilgili olarak her zaman sorumluluğumuzu almaya hazır mıyız? Kendimizi işimizde tanımamız için küçük bir test yapalım.
İş arkadaşlarımla düzenli olarak iletişim kurarım, Eğer bir şeyi anlamazsam başkasına sorar, dışardan yardım alırım. Kendi problemlerimi ve işimin şartlarını kabullenirim. Bir hata yaptığımda itiraf ederim. Gelecekte oluşabilecek problemleri ve ihtiyaçları önceden düşünür, gerekli önlemleri alırım. İşimi yapmam için gereken araçları ve koşulları talep ederim. Çalışmalarımı analiz eder, mesleğimin hedeflerine nasıl faydalı olacağını sorgularım. Yaptıklarımı inceler daha fazla ne yapabileceğimi düşünürüm. Davranışlarımın arkasında dururum, gerektiğinde rapor vermeye hazırım. Eleştiriyi kabul ederim ve kendimi geliştirmek için kullanırım. Birlikte çalıştığım tüm insanlar için sorumluluğunu üstlenmek konusunda örnek oluştururum. Sorumsuz bir davranışı hemen kişisine bildiririm.
Yukarıdaki testin ne kadarına evet diyebiliyoruz. Hayır diye verdiğimiz cevaplarımızı kendimize itiraf edip davranışlarımızı tekrar değerlendirmeliyiz. Yoksa işimiz sadece alışkanlığımız mı ?
"Yol işçilerinden sorumlu yönetici bir gün elemanlardan birini çukur kazarken, ikinciyi ise hemen ardından çukura toprak doldururken görür. Şaşkınlık içinde işçiye yaklaşır ve ne yaptıklarını sorar. "10 senedir ne yapıyorsak onu."der adamlardan biri. "Ben çukur açarım, arkadaşım da çukurları doldurur." "Ama bu çok saçma," der yönetici. "Geçen Ocak ayında üçüncü arkadaşımız emekli olana kadar bir anlam ifade ediyordu. Çünkü o benden hemen sonra çukurlara ağaç dikerdi." O arkadaşı siz emekli ettiniz, bizde işimizi yapıyoruz."
Pek çok iş yerinde sayısız insan, boşa zaman geçirir ve işe yaramaz, çukurlar açmak için kaynakları kullanır. Mantığı bir yana bırakarak, düşüncesizce yapılan işler sorumsuzluğun en önemli göstergesidir.
Sorumluluk sahibi olmak, yalnız kendi işinizi yapmaktan daha fazlası demektir. En iyiye ulaşmak ve çalıştığınız organizasyonun gelişmesi için gerekli adımları atmak, gerekli işlere yatırım yapmak demektir. Eğer güncelliğini yitirmiş ya da boşa zaman kaybı olan işler yapmak görevleriniz arasındaysa, bu durumu değiştirmek için adım atmak sizin sorumluluğunuzdur.
Aşağıdaki 3 aktivite arasında ne kadar zaman harcadığımıza bakalım.
1 - Ana görevlerimize ne kadar zaman harcıyoruz? Bunlar iş tanımlarımızda yapmaya mecbur olduğumuz görevler.
2 - Ne sıklıkla işimiz için faydalı olan ama sizden talep edilmeyen ekstra işler yapıyoruz
3 - Sonuç getirmeyen işler, gereksiz telefonlar ve başkalarına dağıtabileceğiniz görevler gibi önemi tartışılır konular üzerinde ne kadar zaman harcıyorsunuz ?
İş yerinizde ana görevlerimizle birlikte ekstra işler için harcadığımız zamanı arttırmalıyız. Aynı zamanda sonuç getirmeyen işlere harcadığımız zamanı azaltmalıyız. Diğer bir deyimle, iş tanımımızı ve kendimizi biraz esnetmeliyiz. Sorunları önceden tespit edip akılcı yollarla çözmeye çalışmalıyız. Problemin nerden geldiği önemli değil, sizin ya da başkasının alanı olabilir. Esas sorulması gereken önemli soru;
Atatürk ün önderliğinde zaman ölçülerine getirilen yeniliklerle ilgili neden-sonuç ilişkisi
Atatürk'ün önderliğinde zaman ölçülerine getirilen yenilikler ile ilgili neden-sonuç sonuç zaman ölçüleri Atatürk'ün önderliğinde 26 aralık 1925 tarihinde
Atatürk ün önderliğinde zaman ölçülere getirilen yeniliklerle ilgili neden-sonuç çalışmasını tamamlayınız. Takvim, saat ve ölçülerde değişiklik, 1925-1935 arasında gerçekleştirilen yasal değişikliklerle Türkiye Cumhruiyeti’nde kullanılan takvim, saat, rakam sistemleri, ağırlık ve uzunluk ölçülerinin değişmesi ile bayram ve tatil günlerinin düzenlenmesini içeren Atatürk Devrimi’dir. Türkiye’deki saat sistemi 26 Aralık 1925’te “Günün 24 Saate Taksimine Dair Kanun”’un mecliste görüşülüp kabul edilmesi ile değişti. 697 sayılı kanun, 2 Ocak 1926’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun birinci maddesi “Türkiye Cumhuriyeti dahilinde gün, gece yarısından başlar ve saatler sıfırdan yirmi dörde kadar sayılır” diyerek ülkede günün 24 saate bölündüğü saat sistemini yürürlüğe koyar. Kanunun 2. maddesi ile ulusal saat sistemi İzmit’ten geçen 30. meridyen esas alınarak oluşturuldu. Daha önce ülkede güneşin battığı anı 12:00 kabul eden “alaturka saat” sistemi geçerli idi. Güneşin tepe noktasında battığı anı esas alan (grubi saat) ve tamamen battığı anı esas alan (ezani saat) saatler arasında farklılık söz konusu idi. Bir de güneşin en tepede bulunduğu anı 12:00 olarak kabul eden sistem (zevali saat) vardı. Ancak bu sistemlerin hiçbirisi ulusal birliği sağlamıyordu. Modern saat sistemine geçilmesi 1909 yılında Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda tartışılmış; kabul görmemişti Yeni saat sisteminin kabülünden sonra halk alafranga saat kullanma alışkanlığı edininceye kadar güçlük yaşandı. Valiliklerin muvakkithanelerdeki ezani saatleri kaldırması ve resmi dairelerde de yeni sistemin esas alınması ile uyum sıkıntıları azaltıldı.
özgüven ve başarı arasındaki ilişki
özgüven ve başarı arasındaki ilişki
Öz güven eksikliği, iş hayatında genellikle çekingenlik, risk alamama, büyük düşünememe, yetki verememe, sorumluluk alamama, kaygı, stres, kendini ifade edememe, gerginlik, topluluk karşısında konuşamama, ikna kabiliyetinin azlığı gibi sıkıntılara yol açar.
Yüz koyunu otlatabilecek özgüvene sahip bir çobana, on koyun verirseniz, o çoban on koyunu çoğaltarak yüz koyuna çıkarır, on koyun otlatabilecek bir çobana yüz koyun verirseniz o çoban gergin, stresli kaygılı olduğu gibi kaybede kaybede koyun sayısını ona indirir.
Aynı bilgi ve beceriye sahip iki kişiye birer işletmenin yöneticiliğini teslim etseniz, öz güveni yüksek kişi, başarısını nasıl artıracağını, işini nasıl geliştireceğini, yeni olarak neler yapması ve ne gibi projeler üretmesi gerektiğini düşünür, yani kendisini geliştirmeye odaklanır, öz güveni yüksek olan kişi, içinde güçlü bir motivasyon, umut ve gelişimcilik duygusu hisseder, işinden ve hayattan zevk alır, dengeli bir şekilde işini geliştirir.
Öz güveni eksik kişi ise, zarar vermeye odaklıdır, beyninde iflas ve zarar görüntüleri vardır, kaygılıdır, gergindir, streslidir, umutsuzdur, büyük düşünemez, yeni projeler üretemez, risk alamaz, cesur davranamaz, kişiye yetki veremez, çünkü kendisine güvenmediği için başkalarına da güvenemez detaylarda boğulur.
Öz güven, arabanın motoru gibidir, motor ne kadar güçlü ise verimde o kadar artar, kişide özgüven ne denli yüksekse, başarıda o ölçüde gelir.
Her insanın mükemmel bir özgüven güç potansiyeli vardır. Fakat bu potansiyel çocuklukta aşırı eleştiri, negatif tecrübeler, iflas, aldatılmalar, baskılar gibi sebeplerle özgüveni azaltır. Negatif telkin ve tecrübeler iç dünyamıza yerleştiği için kişi kendi kendine ne kadar çok “güvenmeliyim” dese, o kadarda kendisine güvenmesi çok zordur ve uzun zaman alır.
İş dünyasında sık karşılaştığımız özgüvenle yakından ilgili bir sıkıntı da, aşırı ego ve hırstır. Egosu kabarmış gururlu insan, hayata olaylara insanlara vs objektif bakamaz. Egosu kabarmış kişi: * işlerini usulüne uygun takip edemez.* İşlerde terslik olursa çözmek yerine bağırıp çağırmayı tercih eder* tabir-i caizse “çabuk gaza” gelir. Mantığıyla değil egosuyla karar verir, egoyla birlikte hırsta olursa, hesapsız işlere girer, etrafındaki insanların uyarılarını dikkate almaz.
Hırs yelkenliyi götüren rüzgara benzer; rüzgar az olursa yelkenliyi götürmez, çok olursa yelkenliyi devirir.
Genellikle hırsla motivasyonu karıştırırız, motive olmuş kişide mantık dengededir, kişi tatlı bir heyecan hisseder üretkendir, aşırı hırslı kişi ise gergindir objektif bakamaz alternatif düşünme becerisini zorlaştırır çok çalışır, az üretir, işin kötü yanı bu kişiler egolarının ve hırslarının farkında değillerdir ve kolay kolay kimse onlara egolarını göstermeye cesaret edemez.
Öz güven geliştirmek için neler yapmak gerekir ?
Kendinizi sevmeniz kendinizle barışık olmanız kendi değerinizin farkında olmanız size güç verir, sizi motive eden açık net ve kesin hedeflerinizin olması size güç verir, geçmişteki hatalarınıza tecrübe ve eğitim gözüyle bakmanız size güç verir.
Kendinizi sevmeniz kendinizle barışık olmanız kendi değerinizin farkında olmanız size güç verir, sizi motive eden açık net ve kesin hedeflerinizin olması size güç verir, geçmişteki hatalarınıza tecrübe ve eğitim gözüyle bakmanız size güç verir.
Kendimizi kendimizle ya da rakiplerimizle kıyaslamak yerine geçmişteki kendimizle kıyaslarsak yani ne kadar mesafe kat ettiğimize bakarsak kendimizi daha güçlü hissederiz.
Kişi yeterince kendi ile barışamıyor, güçlü yönlerini göremiyor, zayıf yönlerini görmekten kaçıyor, hedef belirlemekten çekiniyor, geçmişteki kötü tecrübelerin etkisinden kurtulamıyor ve kendisini hep başkaları ile kıyaslıyorsa iç dünyasında sınırlamalar var demektir.
Böyle bir durumda sorun oldukça ilerlemiş demektir kişinin iç dünyasına girerek oradaki sorunları gidermek bir uzmanın işidir.
Sefiller Kitabının Ana Fikri ve Kahramanları
Victor Hugo’nun Ünlü Eseri
Dünyaca ünlü eser Sefiller kitabının ana fikri ve sefiller kitabının kahramanlarına bu yazıda yer verilmiştir.
Dünyaca ünlü eser Sefiller kitabının ana fikri ve sefiller kitabının kahramanlarına bu yazıda yer verilmiştir.
Sefiller Kitabının Ana Fikri
Yazar
bize bir insanın hapisten çıktıktan sonra insanlara kendini kabullendirmek için çektiği güçlükleri ve insanların onu dışlamalarını anlatmış Ayrıca insanlığın
yoksulluk sorunuyla gelen sefilliğine de değiniyor.
Yazar
bize bir insanın hapisten çıktıktan sonra insanlara kendini kabullendirmek için çektiği güçlükleri ve insanların onu dışlamalarını anlatmış Ayrıca insanlığın
yoksulluk sorunuyla gelen sefilliğine de değiniyor.
Sefiller Romanının Kahramanları
JEAN VALJEAN: Ekmek çaldığı için beş yıl küreğe mahkum edilen ve kaçma girişimleri sonucu yakalanarak cezası uzatılan ve 19 yıl sonra şartlı olarak salıverilen ve toplumda herkes tarafından dışlanankötü biri
Ancak piskoposla olan ilişkisinden sonra değişen ve herkese iyilik yapan, yardım eden çevresindeki herkesin sevgi ve saygısını kazanan biri
JAVERT: Kanun ve kurallara sıkı sıkıya bağlı geçmişi başarılarla dolu bir polis müfettişi ve katı ruhlu bir kişi
COSSETTE: Beş yaşına kadar Thanardier’lerin yanında onlara bir hizmetçi gibi yardım ederek, beş yaşından sonra ise Valjean’ın yanında sürekli kaçarak ve onun çektiği acılara ortak olarak yaşayan; ancak Valjean’ı çok seven bir kız
FANTİNE: Valjean’ın fabrikasında çalışan ve kızı için her türlü fedakarlığa katlanan bir kadın
JEAN VALJEAN: Ekmek çaldığı için beş yıl küreğe mahkum edilen ve kaçma girişimleri sonucu yakalanarak cezası uzatılan ve 19 yıl sonra şartlı olarak salıverilen ve toplumda herkes tarafından dışlanankötü biri
Ancak piskoposla olan ilişkisinden sonra değişen ve herkese iyilik yapan, yardım eden çevresindeki herkesin sevgi ve saygısını kazanan biri
JAVERT: Kanun ve kurallara sıkı sıkıya bağlı geçmişi başarılarla dolu bir polis müfettişi ve katı ruhlu bir kişi
COSSETTE: Beş yaşına kadar Thanardier’lerin yanında onlara bir hizmetçi gibi yardım ederek, beş yaşından sonra ise Valjean’ın yanında sürekli kaçarak ve onun çektiği acılara ortak olarak yaşayan; ancak Valjean’ı çok seven bir kız
FANTİNE: Valjean’ın fabrikasında çalışan ve kızı için her türlü fedakarlığa katlanan bir kadın
Bir önceki yayınımız olan Kırmızı ve Siyah Romanı Ana Fikir ve Kahramanlar ve sonraki yayınımız olan Suç ve Ceza Kitabının Ana Fikri ve Kahramanları başlıklı içerik ve yazıya göz attınız mı?
Hangi bölgede hangi ekonomik faaliyetler yapılır
İÇ ANADOLU BÖLGESİ:*Geniş ova ve platoları nedeniyle ekonomik faaliyetinin temeli tarıma dayanır.*Tarıma dayalı olarak sanayi (un,makarna,bisküvi fabrikaları ) ve ticaret de gelişmiştir.*Ayrıca turizm bölgenin diğer ekonomik faaliyetidir. İklimi nedeniyle en çok tahıl (buğday,arpa, pirinç, mısır,çavdar,yulaf) yetiştirilen bölgemizdir. (Tahıl ambarımız) Arazinin düzlüğü nedeniyle makineli tarım yapılabilir.*Şekerpancarı, patates,baklagiller(fasulye, nohut,yeşil mercimek, bakla), elma, üzüm yetiştirilir.*Küçükbaş hayvancılık yapılır(Koyun ve tiftik keçisi)*Lüle taşının çıkarıldığı tek bölgedir.Ayrıca demir,tuz ve mermer çıkarılır.*Ankara mobilyacılığın en çok geliştiği illerden biridir.
Yaygın meslekler: Çiftçilik, mobilyacılık, işçilik KARADENİZ BÖLGESİ:Dağları, geniş ormanları, denizi,iklim özellikleriyle değişik ekonomik faaliyetler yapılır.*Kayın, gürgen çam, meşe gibi ağaçlardan çeşitli ürün elde edilen ormancılık yapılır.*Deniz kenarındaki illerde balıkçılık önemli bir ekonomik faaliyettir.*Taş kömürü ,bakır ve demir madeni madencilik faaliyetine , bu madenlerin işlenmesi maden sanayisinin gelişmesine ortam hazırlar.*Yağışlı iklimi nedeniyle çay, tütün, fındık önemli ürünleridir. Ayrıca mısır, şeker pancarı ve her tür sebze-meyve yetişir.*Bölgede yayla turizmi son dönemde gelişen ekonomik faaliyettir. AKDENİZ BÖLGESİ :Verimli ovaları ve ılıman iklimi tarıma dayalı ekonomik faaliyeti artırır.*Ilıman iklimi seracılığı ve yılda birden fazla ürün alınmasını sağlar.( Her tür ürün yetişir.)* Ürünlerin fazlasının diğer bölgelere dağıtımı ticaret ve ulaşım sektörünü geliştirmiştir.*Tarıma dayalı gıda sanayi önemli bir ekonomik faaliyettir.Ayrıca kağıt, tarım aletleri, demir-çelik, gübre fabrikaları da bulunmaktadır.*Turizm çok önemli bir iş ve gelir kapısıdır. Turizme bağlı olarak hizmet sektörü de gelişmiştir.(Otel işletmecisi, otel çalışanı,rehber,tur düzenleyici,banka ve döviz büroları) *İç ve dağlık kesimlerde yaşayan insanlar dağ, yayla,mağara ve kültür turizmi sayesinde gelir elde ederler. -11-GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİOva ve platoları nedeniyle temel geçim kaynağı tarımdır.*Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) nedeniyle ekonomi canlanmıştır.*Sulama imkanları nedeniyle yılda birden çok ürün alınabilmektedir.(Zeytin, pamuk,Antep fıstığı,kırmızımercimek, nohut, üzüm, arpa önemli ürünler)*Bölgedeki barajlar ülkeye enerji bakımından katkı sağlar.*Çok Amaçlı Toplum Merkezlerinde (ÇATOM) yapılan kurslarla özellikle kadınlara meslek edindirilir.*Tekstil- dokuma sanayi gelişmiştir.( pamuk)*Bölgede petrol yatakları (Batman Raman Garzan) hem petrol ihtiyacını karşılamaya katkı sağlar hem de petrol rafinerisi bölge halkına iş imkanı sağlar.*Bölgede çıkarılan diğer madenler fosfat,krom,manganez dir.* Son dönemde hayvancılık da gelişmektedir.DOĞU ANADOLU BÖLGESİYükseltinin fazla ve arazinin engebeli oluşu ekonomik faaliyetleri sınırlandırır.Genel olarak halk tarım ve hayvancılıkla uğraşır. Kış sporları turistleri bölgeye çeker. * Engebe nedeniyle tarım alanı azdır . Ovalarda arpa, buğday yetiştirilir. Kayısı yurt dışına ihraç edilir.*En çok büyükbaş hayvancılık yapılır. Erzurum-Kars platosu’nda arıcılık yaygındır.* Bölgede bulunan su ve linyit sayesinde elektrik enerjisi üretilir.*Demir, krom, bakır,kurşun,çinko,linyit gibi çeşitli madenler vardır ancak ulaşım nedeniyle yeterince işlenemez.EGE BÖLGESİDeniz kıyısında oluşu,ılıman iklimi, coğrafi özellikleri nedeniyle her tür ekonomik faaliyet yapılmaktadır.*Zeytin,üzüm,incir,haşhaş , tütün gibi ürünler hem ülke içinde hem dışında satılır.*Krom ve bor madenleri de ihraç edilmektedir.*İzmir Limanı uluslar arası ticaretin gelişmesini sağlamıştır.*Dağların denize dik oluşu ulaşımı ve ticareti geliştirir.* Dokuma ve giyim sanayi gelişmiştir. Tarım ürünlerine dayalı sanayi ve ihracat da gelişmiştir.*Ayrıca denizi, iklimi, tarihi ve doğal güzellikleri turizmin gelişmesini sağlamıştır.*Arıcılığın en fazla yapıldığı bölgemizdir.MARMARA BÖLGESİ Toprakları en küçük bölgemiz olmasına rağmen düz verimli toprakları,gelişmiş sanayisi, ticareti sayesinde ekonomisi en gelişmiş bölgemizdir.*Bölgede üç iklim tipinin de olması tarım ürünü çeşitliliğini artırır.(Ayçiçeği en önemli ürün)*Besin,dokuma, giyim sanayi gelişmiştir.(sanayisi en gelişmiş bölgemizdir.)*Hayvancılık faaliyetleri gelişmiştir. Kümes hayvancılığı,ipek böcekçiliği ve mandıracılık çok yaygındır.*Bölge ekonomisinin gelişmesinde ulaşım imkanlarının çeşitliliği önemli etkiye sahiptir.NOT:Dış ülkeden satın alınan (İthal edilen) malların ülkeye dağıtılması İstanbul Limanı’nda gerçekleşmektedir.ÖNEMLİ BİLGİ: Devlet vatandaşlarından çalıştıkları işlerden elde ettiği gelirlerin bir kısmını vergi olarak alır ve yine vatandaşına hizmet yapmak için harcar. Ülkenin kalkınması vatandaşın vereceği vergilere bağlıdır.
Yaygın meslekler: Çiftçilik, mobilyacılık, işçilik KARADENİZ BÖLGESİ:Dağları, geniş ormanları, denizi,iklim özellikleriyle değişik ekonomik faaliyetler yapılır.*Kayın, gürgen çam, meşe gibi ağaçlardan çeşitli ürün elde edilen ormancılık yapılır.*Deniz kenarındaki illerde balıkçılık önemli bir ekonomik faaliyettir.*Taş kömürü ,bakır ve demir madeni madencilik faaliyetine , bu madenlerin işlenmesi maden sanayisinin gelişmesine ortam hazırlar.*Yağışlı iklimi nedeniyle çay, tütün, fındık önemli ürünleridir. Ayrıca mısır, şeker pancarı ve her tür sebze-meyve yetişir.*Bölgede yayla turizmi son dönemde gelişen ekonomik faaliyettir. AKDENİZ BÖLGESİ :Verimli ovaları ve ılıman iklimi tarıma dayalı ekonomik faaliyeti artırır.*Ilıman iklimi seracılığı ve yılda birden fazla ürün alınmasını sağlar.( Her tür ürün yetişir.)* Ürünlerin fazlasının diğer bölgelere dağıtımı ticaret ve ulaşım sektörünü geliştirmiştir.*Tarıma dayalı gıda sanayi önemli bir ekonomik faaliyettir.Ayrıca kağıt, tarım aletleri, demir-çelik, gübre fabrikaları da bulunmaktadır.*Turizm çok önemli bir iş ve gelir kapısıdır. Turizme bağlı olarak hizmet sektörü de gelişmiştir.(Otel işletmecisi, otel çalışanı,rehber,tur düzenleyici,banka ve döviz büroları) *İç ve dağlık kesimlerde yaşayan insanlar dağ, yayla,mağara ve kültür turizmi sayesinde gelir elde ederler. -11-GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİOva ve platoları nedeniyle temel geçim kaynağı tarımdır.*Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) nedeniyle ekonomi canlanmıştır.*Sulama imkanları nedeniyle yılda birden çok ürün alınabilmektedir.(Zeytin, pamuk,Antep fıstığı,kırmızımercimek, nohut, üzüm, arpa önemli ürünler)*Bölgedeki barajlar ülkeye enerji bakımından katkı sağlar.*Çok Amaçlı Toplum Merkezlerinde (ÇATOM) yapılan kurslarla özellikle kadınlara meslek edindirilir.*Tekstil- dokuma sanayi gelişmiştir.( pamuk)*Bölgede petrol yatakları (Batman Raman Garzan) hem petrol ihtiyacını karşılamaya katkı sağlar hem de petrol rafinerisi bölge halkına iş imkanı sağlar.*Bölgede çıkarılan diğer madenler fosfat,krom,manganez dir.* Son dönemde hayvancılık da gelişmektedir.DOĞU ANADOLU BÖLGESİYükseltinin fazla ve arazinin engebeli oluşu ekonomik faaliyetleri sınırlandırır.Genel olarak halk tarım ve hayvancılıkla uğraşır. Kış sporları turistleri bölgeye çeker. * Engebe nedeniyle tarım alanı azdır . Ovalarda arpa, buğday yetiştirilir. Kayısı yurt dışına ihraç edilir.*En çok büyükbaş hayvancılık yapılır. Erzurum-Kars platosu’nda arıcılık yaygındır.* Bölgede bulunan su ve linyit sayesinde elektrik enerjisi üretilir.*Demir, krom, bakır,kurşun,çinko,linyit gibi çeşitli madenler vardır ancak ulaşım nedeniyle yeterince işlenemez.EGE BÖLGESİDeniz kıyısında oluşu,ılıman iklimi, coğrafi özellikleri nedeniyle her tür ekonomik faaliyet yapılmaktadır.*Zeytin,üzüm,incir,haşhaş , tütün gibi ürünler hem ülke içinde hem dışında satılır.*Krom ve bor madenleri de ihraç edilmektedir.*İzmir Limanı uluslar arası ticaretin gelişmesini sağlamıştır.*Dağların denize dik oluşu ulaşımı ve ticareti geliştirir.* Dokuma ve giyim sanayi gelişmiştir. Tarım ürünlerine dayalı sanayi ve ihracat da gelişmiştir.*Ayrıca denizi, iklimi, tarihi ve doğal güzellikleri turizmin gelişmesini sağlamıştır.*Arıcılığın en fazla yapıldığı bölgemizdir.MARMARA BÖLGESİ Toprakları en küçük bölgemiz olmasına rağmen düz verimli toprakları,gelişmiş sanayisi, ticareti sayesinde ekonomisi en gelişmiş bölgemizdir.*Bölgede üç iklim tipinin de olması tarım ürünü çeşitliliğini artırır.(Ayçiçeği en önemli ürün)*Besin,dokuma, giyim sanayi gelişmiştir.(sanayisi en gelişmiş bölgemizdir.)*Hayvancılık faaliyetleri gelişmiştir. Kümes hayvancılığı,ipek böcekçiliği ve mandıracılık çok yaygındır.*Bölge ekonomisinin gelişmesinde ulaşım imkanlarının çeşitliliği önemli etkiye sahiptir.NOT:Dış ülkeden satın alınan (İthal edilen) malların ülkeye dağıtılması İstanbul Limanı’nda gerçekleşmektedir.ÖNEMLİ BİLGİ: Devlet vatandaşlarından çalıştıkları işlerden elde ettiği gelirlerin bir kısmını vergi olarak alır ve yine vatandaşına hizmet yapmak için harcar. Ülkenin kalkınması vatandaşın vereceği vergilere bağlıdır.
5.sınıf küçük kar tanesi metninin özeti
küçük kar tanesi yeryüzüne inmek istiyor ve dileği gerçekleşiyor iniyor çok mutluyken akşam olunca bir anda mutsu oluyo sabah olunca güneş yüzünden eriyor ve su damlaıcığı olarak akıyor gökyüzüne geri dönemeyeceğini zannediyor ama annesinin sesiyle yeniden umudu yeşeriyor..
Kültürel değerlerimizden ülke bayrak ve dilin önemini bunları nasıl koruyup geliştirebiliriz
ülke bayrak ve dilin önemi nedir?
Masalların Özellikleri nelerdir madde halinde ve kısa
Özellikleri:
1. Kurgusu kimin tarafından oluşturulduğu bilinmeyen anonim ürünlerdir.
2. Olaylar, hayâl ürünü ve gerçek dışıdır.
3. Kahramanlar olağanüstü özellikler gösterir.
4. Eğiticilik esastır.
5. Masallar iyi ve kötülerin çatışması üzerine kurulur ve İyiler ödüllendirilir, kötüler cezalanabilir.
6. Dünya edebiyatında Kelile ve Dimne, Bin Bir Gece Masalları; Türk edebiyatında Keloğlan masalları ünlüdür.
7. Anlatımda öğrenilen geçmiş zaman (-miş’li geçmiş zaman) kullanılır.
8. Tekerleme, döşeme, olay ve dilek bölümlerinden oluşan bir plânı vardır.
1. Kurgusu kimin tarafından oluşturulduğu bilinmeyen anonim ürünlerdir.
2. Olaylar, hayâl ürünü ve gerçek dışıdır.
3. Kahramanlar olağanüstü özellikler gösterir.
4. Eğiticilik esastır.
5. Masallar iyi ve kötülerin çatışması üzerine kurulur ve İyiler ödüllendirilir, kötüler cezalanabilir.
6. Dünya edebiyatında Kelile ve Dimne, Bin Bir Gece Masalları; Türk edebiyatında Keloğlan masalları ünlüdür.
7. Anlatımda öğrenilen geçmiş zaman (-miş’li geçmiş zaman) kullanılır.
8. Tekerleme, döşeme, olay ve dilek bölümlerinden oluşan bir plânı vardır.
İletişim Bilgileri
Mail: ridkes@gmail.com
Telefonun zaman içindeki değişimi kısaca
1973 yılında ilk cep telefonunun mucidi olan Martin Cooper GSM teknolofisinin önünü açmıştır. 1982 yılında başlanan cep telefonu çalışmalarına, aslında dünyanın heryerine ulaşım imkanı sağlaması ve dünyanın her yerine kablo döşenmesi gerekmesi, düşüncesi itmiştir. Edinilen bilgilere göre ilk cep telefonu görüşmesi Finlandiyada gerçekleştirildi. 1992 de ise ilk sms gönderilmişti. 10 Mart 1876 da Graham Bell telefonu icat ederek bugünlerin geleceğini işaret etmiş oldu.
3 Nisan 1973 tarihinde icat ettiği cep telefonu ile ilk görüşmeyi yapmıştır. Tabiki yapmış olduğu bu telefon bir tuğla gibi, 850 gr. ağırlığında, 25 cm yüksekliğinde, 8 cm derinliğinde ve 4 cm genişliğindeydi. Günümüzde mevcut olan küçük cep telefonları yanında bu bariz bir şekilde büyük olsa bile o dönemde bir devrim niteliğindeydi.
Bu yolculukta cep telefonu çok büyük değişimlere uğradı. Avrupa Telekomünikasyon Standartları Komitesi 1982’ de adı GSM olan Global Systems Mobile’ı oluşturdu. GSM Avrupa birliği tarafından 900 Mhz frekansında çalışması için gerekli çalışmaları yapıldı ve takip eden yılda bunu karara bağlayıp hayata geçirdiler. Avrupa’ da 1988 ve 1989 yıllarında yapılan çalışmalar sonucunda 1991 de adeta GSM’ in merkezi haline gelen Finlandiyada Nokia’ nın 1011 model telefon üretilerek ilk görüşme yapıldı.
Türkiyede bu durumun süregelmesi ilk GSM operatörü olan Turkcell ile oldu. 1994 yılı Mart ayında Turkcell hizmet vermeye başladı. Turkcell’ i takiben 2 ay sonra Telsim (Vodafone) geldi. 3. Operator Avea ise 2001 Mart ayında hizmete başladı. Günümüzde ise kullanılan sim kart sayısı yaklaşık 60 milyon seviyelerine ulaştı.
Bugday taneleri ekmek olana kadar hangi meslek grupları ekmek vermektedir
Buğday ekmek olana kadar bir çok aşamadan ve meslek çalışanın elinden geçmektedir. Buğday ilk önce çiftçinin elindedir. Çiftçi tohum olarak toprağa atar. Çıkınca, gübresini ilacını atar, yetiştirir büyütür. Buğday olgunlaştıktan sonra biçerdöverci gelir buğday hasadını yapar. Buğday sonra değirmene gider, değirmenci buğdayı un haline getirir. Un olan buğday fırına gider, burada fırıncı tarafından ekmek haline getirlir. Ekmek olan buğday daha sonra, satıcıya yani bakkalcı veya marketçiye gelir orada satılır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
DENEME SINAVLARI
- 8. Sınıf İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük 1. Dönem 2. Yazılı Soruları
- 8. Sınıf İnkılap Tarihi Türk İnkılabı Genel Nitelikleri Ve Siyasi Alandaki İnkılaplar Etkinliği
- 8. Sınıf Fen Bilimleri Dönem Sonu Değerlendirme Sınavı Soruları
- 8. Sınıf Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi 1. Dönem 2. Yazılı Soruları
- 7. Sınıf Temel Dini Bilgiler 1. Dönem 2. Yazılı Sınavı Soruları
- 6. Sınıf Temel Dini Bilgiler 1. Dönem 2. Yazılı Soruları
- 6. Sınıf Kuran-ı Kerim 1. Dönem 2. Yazılı Soruları
- 6. Sınıf Arapça 1. Dönem 2. Yazılı Sınav Soruları
- 5. Sınıf Türkçe Genel Değerlendirme Testi Soruları
- 5. Sınıf Bilişim Teknolojileri Ve Yazılım 1. Dönem 2. Yazılı
- 4. Sınıf Türkçe Genel Değerlendirme Sınavı Soruları
- 4. Sınıf Trafik Güvenliği 1. Dönem 2. Yazılı Sınavı Soruları
- 4. Sınıf Matematik Çevre-Açı-Alan Genel Değerlendirme-Deneme Sınavı
- 4. Sınıf İnsan Hakları Ve Demokrasi 1. Dönem 2. Yazılı Soruları
- 4. Sınıf Din Kültürü 1. Dönem 2. Yazılı Soruları 2016/2017
- 3. Sınıf Türkçe 1. Dönem Genel Tekrar - Deneme Sınavı
- 2. Sınıf Türkçe-Matematik-Hayat Bilgisi Deneme Sınavı
Popüler Yayınlar
-
Ders kitabı cevapları: 7.Sınıf İngilizce Ders Kitabı (Bilgetürk Eğitim Yayınları) Cevapları Sayfa 12 7.Sınıf İngilizce Ders Kitabı (Bi...
-
6.Sınıf Sosyal Çalışma Kitabı Sayfa 1 Cevabı (İMYAY Yayınları) 6.Sınıf Sosyal Çalışma Kitabı Sayfa 2 Cevabı (İMYAY Yayınları) 6.Sınıf S...
-
11. Sınıf İngilizce A.2.2 Çalışma Kitabı Cevapları (MEB Yayınları) Sayfa 1 11. Sınıf İngilizce A.2.2 Çalışma Kitabı Cevapları (MEB Yayınlar...
-
5.Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 1 Cevabı (ADA Yayınları ) 5.Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 2 Cevabı (ADA Yayınları ) 5.Sın...
-
8.Sınıf Matematik Ders Kitabı sayfa 1 Cevabı (Can Yayınları) 8.Sınıf Matematik Ders Kitabı sayfa 2 Cevabı (Can Yayınları) 8.Sınıf Matemati...
Blog Arşivi
-
▼
2020
(233)
-
▼
Kasım
(68)
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Fizik Ders Kitabı Cevapları (Tutku Ya...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- 2020-2021 9. Matematik Ders Kitabı Cevapları (MEB ...
- Hangi olimpiyat geleneği 1960 Roma Olimpiyatlarınd...
- Tayland'ın Lopburi şehrinde 1989'dan beri her kası...
- Başrollerinde Leonardo DiCaprio, Margot Robbie ve ...
- Bir Bilim Adamının Romanı Oğuz Atay Kitap Özeti
- 1995 Yapımı "Gün Doğmadan" 2004 yapımı "Gün batmad...
- Hangi iki ünlü video oyunu kardeştir? Street Figte...
- Hangi sporun bazı müsabakalarında rekor kırılabilm...
- Türkçede hangisinin kısaltmasında sesli harf bulun...
-
▼
Kasım
(68)