Rıdvan Keskin


Senin için yazılan her şiir,
aslında sayfalarca yazılamayan mektupların,
yüzüne karşı söylenemeyen milyonlarca kelimenin
sadece ufak bir parçası.
Kim bilir, ne anlatılır hepi topu 3-5 satırda
kim bilir ben ne anlatırım, sen ne anlarsın.
okur musun orası da tartışılır ya.
Sen bu satırları okurken gibi klasik bir başlangıç olabilirdi
pür dikkat okuduğun her satır, silsilesini şaşıracak, eminim.
Sen bu satırları okurken...
Ben çok uzaklarda olmayacağım.
Sen okurken bu satırları,
düzenli olarak gerçekleşen intiharlarım girecek sahneye
seni düşüneceğim, cellatlar saracak etrafımızı.
sen bu satırları okurken ben seni düşüneceğim.
Ben bir hikaye yazacağım, sonu mutlu sonla bitmeyen,
Baş rollerini ikimiz paylaşacağız.
şuna ne dersin?
karınca, ağustos böceğine aşık olsun?
Karınca deli gibi aşık olsun ama, gel ağustos böceği sevmesin karıncayı,
bir yaz çıkagelsin ağustos böceği, af dilesin karıncadan.
....
Ya da, leyla için dağ delsin mecnun?
çöllere düşsün kerem aslı için?
Herkes aynı olsun fakat roller değişsin.
Sen bu satırları okurken
Ben seni seveceğim dolaylı yoldan.
Annen ile babanın evlenmesine sevineceğim,
Abinin seni bugüne kadar korumasına sevinicem.
Ben, sana sevmeyi öğreten ilk okul arkadaşın Ali'yi bile sevicem.
Ben seni tanımama neden olan herkesi...
sen bu satırları okurken seveceğim.
....
Kim bilir
Sen bir başkasına 'çok yaşa' derken,
bilmiyorsundur belki de benim ömrümden gittiğini.
Bilmiyorsundur sensizliğin en babayiğit eylemsizlik kanunlarına eşit olduğunu.
ki, sensizlik en babayiğit eylemsizlik kanunudur!
Baksana, ne el tutuyor, ne ayak.

Rıdvan Keskin

Paylaş

0 Yorum var " Rıdvan Keskin"

Yorum Gönder