New York’un Brooklyn semtinde yaşayan Nolan ailesinin uzun bir yaşamını takriben 20 yıl içine alan bir romandır. Nolan ailesi baba; Jhonny, anne Katia, küçük erkek çocuk Neeley ve bir yaş büyük ablası Francie olmak üzere dört kişilik bir ailedir. Baba Jhonny; yakışıklı, sarışın, uzun boylu, iyi giyinen bir gençtir. Ailesinin yaşayan tek kişisidir. Bütün kardeşleri ırsi bir hastalıktan dolayı 30-32 yaşlarında ölmüştür. Anne Katia; fabrikada çalışan genç, güzel ve hayatta kimsesi olmayan bir kızdır. Jhonny ve Katia bir arkadaşları vasıtasıyla tanışmıştır. İlk görüşte birbirlerinden etkilenen bu iki çift zamanla birbirlerine aşık olur ve küçük bir düğün merasimi yaparak evlenirler. Birbirlerini çok seven bu çiftten Jhonny zamanla kendisini alkole vermiştir ve zaman zaman ailesini ihmal etmektedir. Fakir olmalarına rağmen ilk başlarda Katia çok çalışıp para kazanarak geçimlerini sağlamaktadır. Jhonny garsondur ve garsonlar cemiyetine üyedir. Ara sıra iş bulur ve üç beş kuruş para kazanır, onu da içkiye vermektedir. Ailenin Francie diye bir kız çocukları, bir yıl sonra da Neeley diye bir erkek çocukları dünyaya gelir. Annenin tek amacı bunlara iyi bakmak ve ileride birer diploma sahibi olmalarını arzulamaktadır. Zamanla çocuklar 7-8 yaşlarına gelirler. Anne: Francie’yi, okula yaşı geldiği halde ilk sene göndermez. Amacı kendinden bir yaş küçük olan erkek kardeşi Neeley ile birlikte gidip birbirlerini korumalarını sağlamaktır. Büyüyen bu iki çocuk babalarının durumlarını bilirler. Yine de babalarını çok seviyorlar, arada sırada onunla çarşıya çıkıp istedikleri yerleri geziyorlar. Bu da onları çok sevindiriyor. Tek sevinçli ve eğlenceli günleri noel geceleridir. Francie ve Neeley küçük yaşta hırdavat toplayarak para kazanırlar. Kazandığı paradan kendilerine bir miktar ayırıp kalanını tenekeden yapılmış kumbaralarına atarlar. Amaçları yaptıkları bu tasarruf ile ileride toprak veya ev sahibi olabilmektir. Bu öneriyi Katia’nin annesi hep yapmış ve Ktia’nın ilerki hayatında da bunun faydasını görmüştür. Katia annesinden gördüğü bu idareyi çocuklarına da öğretmiştir. İleride bu paradan yeterince faydalanmışlar ve en sıkışık zamanlarında bu para bir hızır gibi yardımlarına yetişmiştir.
Günler ilerlemiş Francie büyümüştür. Artık genç bir kızın hislerine bürünmüştür. Bu iki kardeş; boş zamanlarının çoğunu teyzeleri Evy ve Sissy ile geçirmektedirler. Büyüyen Francie artık hırdavat toplayıp bunları hırdavatçıya satmasının uygun olmayacağını; hırdavatçının kendisine yaptığı sarkıntılıktan anlamakdır. Nihayetinde bu işi bırakmıştır. Çocuklar bu işi yaparken aynı zamanda okumaktadırlar. Francie çok başarılı bir öğrencidir ve okumayı çok sevmektedir. Sürekli kütüphaneden kitaplar almakta ve sürekli okumaktadır. Tabii ona da okuma şevkini annesi Katia vermiştir.
Katia ve Jhonny ailelerinin geçimi için birlikte bir okulun temizlik işini almışlardır. İyi de para kazanmaktadırlar. İyiye giden geçimleri onlara biraz daha rahat yaşam sunmaktadır. Ancak Katia bir üçüncü çocuğunu dünya’ya getirmek için hamile kalmış ve doğum yaklaştığı zaman Katia işi bırakmıştır. İşi bir süre Jhonny yapmaktadır. Ancak doğum gecesi Jhonny, okulun temizliğini unuttuğu için okul müdürü tarafından işten atılır. Aile tekrar fakir duruma düşer. Kaldığı evden de teyzeleri Sissy’nin ahlaksızlığı yüzünden namusuna düşkün olan Katia çıkmak zorunda kalır ve temizliğini yaparak kirasını ödeyebileceği üç katlı bir eve kiracı olarak yerleşmiştir. Fakir ama huzurlu bir aile hayatı sürdürmeye çalışan Katia kararlı, çalışkan aynı zamanda ailenin reisi konumundadır. Çocuklarını terbiyeli ve kişilikli yetiştirmektedir.
İlerleyen zamanlarda artık Francie büyüdüğünün farkına varmaktadır. Annesine cinsellikle ilgili bir takım sorular yöneltmektedir. Anne Katia ilk önce kaçamak cevaplar verse de yine de kızını bir köşeye çekip kızını bu konu da bilinçlendirmekte ve uyarmaktadır. Zamanla babaları Jhonny aldığı aşırı alkol sonucu ölür. Babalarını kaybeden ailede uzun bir süre sessizlik hakim olmaktadır. Bu arada Katia’nin üçüncü çocuğu olmuştur. Katia iş yapamaz durumdadır ve evin bütün geçimi Francie’ya kalmaktadır. Ailenin geçimini sırtlayan Francie okula zorunlu olarak gitmekten vazgeçmektedir. Ancak kardeşi Neeley’i zorla da olsa okula yazdırırlar. Katia girdiği her işte başarılı olmaktadır. Kazandığı para az da olsa geçimlerini sağlamaktadır. Katia birkaç işte çalıştıktan sonra bir gazeteye işçi olarak girer. Çok azimli çalıştığı için bir anda patronun gözüne girer. Yeni ve küçük olmasına rağmen odadaki personelin herbirinin iki katı iş yapıyor, ancak en düşük maaşı o alıyordu. Zamanla maaşı artar ve ona müdürlük teklif ederler. Ancak Francie bunu kabul edemez. Çünkü annesi zengin bir koca ile evlenir. Artık onlara düşen sadece, annelerinin hayalinde olduğu gibi okumaktır.
Annesine talip olan babalık Miss Garnder, meyhane işleten zengin bir adamdır. Miss Garnder ile Katia evlenir. Francie işten ayrılır ve üniversiteye yazılır. Neeley liseye gitmektedir. Günde 200 gazete okuyan Francie, kültürünü arttırmıştır. Artık okuldaki dersleri ona basit gelmektedir. Francie’ya okulda sürekli genç öğrenci olan Ben yardım etmektedir ve onunla ilgilenmektedir. Francie ona karşı ilgi duymakta ama zamanla Ben bazı sebeplerden dolayı ayrılmak zorunda kalır. Francia’nın Ben’den ayrılması uzun süre olmuştur. Bu süre içinde Lee diye birisi ile çıkmaya başlar. Duygularını onunla tazelemek istese de bu da olmaz. Sonunda Francie bu yalancı aşklardan sonra çok eski okul arkadaşı Ben ile karşılaşır. Onunla mutlu olmaya çalışır. Yarınlarının mutluluğunu aramaya koyulurlar.
Zor şartlar karşısında dahi genç bir kız çocuğunun yetişmesindeki temel kişilik faktörleri. Bunların eksik olduğu bir ortamda kızların toplum karşısındaki başıboş yaşantılarının doğuracağı menfi sonuçlar anlatılmaktadır.
0 Yorum var "bir genç kız yetişiyor"
Yorum Gönder