II. Abdülhamid’in saltanat yıllarında siyasetten bahsetmemek şartıyla fenni ve edebi birçok dergi çıkarılır. Servet–i Fünun bu dergiler arasında en uzun müddet yaşayanlardan olacaktır.(1944 senesine kadar muhtelif baskılarla 2464 sayı) “Fenlerin,ilimlerin zenginliği” anlamına gelen Servet–i Fünun bu derginin yalnız 1896–1901 yılları arasındaki beş-altı senelik bir müddeti içine alır.Edebiyatımızın belki kısa fakat zengin bir çağını teşkil eden bu devreye Edebiyat–ı Cedide denmiştir.Servet–i Fünun sanatçıları aile yapıları bakımından ortak bir nesle mensupturlar. Tevfik Fikret’in babası küçük bir memur; Mehmet Rauf bir şehit binbaşının oğludur. Halit Ziya’nın babası ticaretle uğraşır. Böylece Tanzimat sanatçılarına nazaran saraydan da uzak ve halka daha yakın bir çevreden yetişmişlerdir. Yetişme tarzları da Tanzimatçı lara nazaran daha farklıdır. Daha dergi etrafında toplanmadan önce, aralarında arkadaşlık ve öğretmen– öğrenci ilişkisi vardır.Tevfik Fikret,Recâizade Ekrem’in öğrencisidir.Halit Ziya,İzmir’de Ekrem Bey’le mektuplaşırdı. Servet–i Fünun edebiyatının ortaya çıkışı “eski–yeni” çatışmasına dayanır. Recaizade Ekrem çevresinde bulunan sanatçılarla, Muallim Naci çevresinde toplanan sanatçılar arasındaki tartışma “kafiyede sözcüklerin yazımının mı, seslerinin mi temel alınması gerektiği” konusunda olur.Söz konusu gençlerin Servet–i Fünun mecmuası etrafında
toplanması sonucunda bu edebi hareket doğmuştur.
0 Yorum var "11. sınıf serveti fünunla ilgili kompozisyon"
Yorum Gönder